Sözcü Haber |
- 380 bin kişi kredi kart borcunu ödeyemiyor
- Artık şarjınız bitmeyecek!
- Gazze'ye bomba yağıyor!
- Otoriterliğe karşı çıkmak için aday oldum
- “Kürdistan” için pazarlık
- Millet artık din istismarı istemiyor!
- Karayılan’dan “Eylül” tehdidi
- İhsanoğlu, tüm toplumun aradığı cumhurbaşkanıdır
- Sinemacılardan dünyaya Gazze çağrısı
- İsrail’e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan kundaktaki bebek gibi
- IŞİD zulmü altındaki Telafer Türkmenleri
- Şişecam işçileri 'hükümet istifa' dedi
- Bilgisayarların devri sona mı erdi?
| 380 bin kişi kredi kart borcunu ödeyemiyor Posted: 18 Jul 2014 03:00 PM PDT Kredi kartları kullanımı ve bireysel kredileri kısıtlayıcı önlemlerin ardından, kredi kartı borcunu ya da bireysel kredi taksitlerini ödeyemeyenlerin sayısında büyük artış yaşandı. Bireysel kredi ve kerdi kartı borcunu ödeyemeyenler yılın ilk beş aylık döneminde yüzde 25.4 patlama kaydetti. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, yılın ilk beş ayında bireysel kredi ve kredi kartı borç ve taksitlerini ödeyemeyenler 600 bin kişiyi de aştı. Bu dönem içinde bankalara ödeme yapamayanların sayısı yüzde 25.4 artışla, 2013 yılının ilk 5 ayında 514 bin 712 kişiden, bu yılın aynı döneminde 645 bin 474 kişiye tırmandı. Yüzde 23.5 arttı Bu dönem içinde, kredi kartı borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 23.5 gibi önemli ölçüde artışla, 2013 yılının ilk beş ayındaki 307 bin 892 kişiden, bu yılın aynı döneminde 380 bin 180 kişiye yükseldi. Ancak, bu dönemde asıl büyük patlama bireysel kredi taksitlerini ödeyemeyenlerde yaşandı. Bireysel kredi taksitlerini ödeyemeyenlerin sayısı yüzde 28.3 gibi büyük oranda artışla, 2013 yılının ilk beş ayındaki 206 bin 820 kişiden, 265 bin 294 kişiye fırladı. Borcu borçla kapatanlar Ekonomist Mustafa Sönmez, borçluların bir kısmının borcu borçla kapatma şeklinde bir yöntem izlediğine dikkat çekerek, "Başka bankadan çekip diğerini kapatıyorlar. Yapılan yeni düzenlemelerle belli ki bu zincirde kopukluklar oluştu. İnsanların gelir kaynaklarında bir sorun oldu; ya işlerini kaybettiler ya da gelirleri bu borçlarını ödemeye yetmedi. Yüzde 25 oranında artış çarpıcı bir rakam" dedi. Sönmez, sayı olarak böyle bir artışın belli bir türbülansın göstergesi olduğunu belirterek, şunları söyledi, "Ortada borcunu ödeyemeyen bir kitle var. Dün açıklanan Nisan ayı işsizlik verileri, istihdamın durduğunu gösteriyor. İnsanlar burada iş kaybı ile karşı karşıya. Biz bu sayıyı önümüzde ki aylarda artmış görebiliriz. İstihdamın ve eve giren paranın daraldığı bir konjonktür söz konusu. Bu nedenle bu rakamlar önümüzde ki aylarda artacaktır" Yeniçağ |
| Posted: 18 Jul 2014 02:30 PM PDT Apple, pili günlerce, hatta haftalarca giden iPhone'lar için gizlice düğmeye bastı! Apple, şarj olmadan haftalarca çalışabilen telefon, tablet ve laptop'lara öncülük edebilir. İngitere merkezli firma Intelligent Energy, yaptığı açıklamada ortak çalıştığı "uluslararası bir elektronik şirketiyle" ve "ABD'de önde gelen kaynaklarla" bir dizi patent satın aldıklarını söyledi. İki firma, şu sıralar "yakıt hücreleri" yoluyla elektronik cihazlara günlerce ve hatta haftalarca güç sağlamak üzere çalışıyorlar. Daily Mail'in haberine göre Intelligent Energy'nin yakıt hücreleri, hem doğa dostu, hem de verimliler ve böylece pili uzun süre dayanan, çevreye saygılı elektronik cihazların üretimine izin veriyorlar. Apple ile Intelligent Energy arasındaki ortaklığın fısıltılardan ileriye giden kanıtları da var. Intelligent Energy'nin COO'su Joe O'Sullivan'ın daha önce Apple'da görev yapmış olması ve şirketin Apple'ın Cupertino'daki yönetim merkezine yakın bir yerde, San Jose, Kaliforniya'da bir ofis açması, ortaklığın gerçek olma ihtimalini kuvvetlendiriyor. Intelligent Energy, Suzuki ve Boeing gibi firmalara teknoloji satan bir firma; ancak yakıt hücresiyle çalışan tüketici elektronikleri rüyası, henüz gerçeğe dönüşmedi. Apple, 2011'den bu yana yakıt hücrelerini MacBook'a koymaktan bahsediyor. Kim bilir, belki de fikrin hayata geçme zamanı gelmiştir. Yeniçağ |
| Posted: 18 Jul 2014 12:00 PM PDT İsrail'in Gazze'ye dün gece başlattığı kara harekâtı sürüyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 259'a ulaştı. En az 1900 kişi de yaralandı. İsrail kanadından gelen son açıklama ise tüm dünyayı şok etti. Geçen pazartesi gününden beri Gazze'yi havadan bombalayan İsrail kara harekatı başlattı. Başbakan Benjamin Netanyahu'nun talimatı üzerine İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde kara harekatına başladı. Gazze'ye havadan ve denizden de saldırılar devam ederken kara birlikleri de Han Yunus bölgesinden Gazze'ye girdi. Filistin'in El Yavm Televizyonu, İsrail ordusunun topçu ateşi sonucu Han Yunus'un batısında bir kişinin öldüğünü, en az 25 kişinin de yaralandığını duyurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise askeri birliklerin ateşkes önerilerini reddeden Hamas'a karşı yürütülen operasyonlarda yeni bir aşamaya geçtiği bildirildi. İsrail Ordu Sözcüsü, dün akşak yerel saatle 10.30′da başlayan kara harekatına havadan ve denizden de destek verildiğini belirterek, Gazze Şeridi'ne giren zırhlı birliklerle çok sayıda piyade birliğinin Gazze'nin bütün bölgelerinde aynı anda harekat yürüttüğünü duyurdu. Kara harekatına başlamadan önce Gazze'de yaşayan yaklaşık yarım milyon Filistinliye evlerini terk etme uyarısında bulunduklarını kaydetti. Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada ise kara harekatının amacının İsraillilerin güvenli bir şekilde yaşaması ve Hamas'ın "terör altyapısına" büyük bir darbe indirilmesi olduğu belirtildi. İsrail'in 10 gündür düzenlediği hava saldırılarında 230′dan fazla Filistinli hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler verilerine göre İsrail'in Gazze'deki saldırıları sonucu en az 1370 ev yıkıldı, 18 binden fazla kişi evsiz kaldı. İLK GECENİN ACI BİLANÇOSU: 19 FİLİSTİNLİ YAŞAMINI YİTİRDİ El Cezire, İsrail'in Gazze'ye kara harekatının başlamasının ardından gece boyunca 19 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Harekat sırasında 1 İsrail askeri öldü, 2 asker hafif yaralandı. Haberde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 259′a ulaştığı, en az 1900 kişinin yaralandığı belirtildi. El Cezire muhabirlerinden Nicole Johnston, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da, "Gazze'nin merkezindeki 'Al Jowra'nın binası saat 07.00′de 3 kez vuruldu. Bu binada basın kuruluşlarının ofisleri bulunuyor. Bizim binamıza uzak değil" bilgisini verdi. "OPERASYONU GENİŞLETECEĞİZ" İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'ne yönelil başlattıkları kara operasyonunu ciddi şekilde genişletmeye hazırlandıklarını söyledi. Yeniçağ |
| Otoriterliğe karşı çıkmak için aday oldum Posted: 18 Jul 2014 11:45 AM PDT Gazetelerin yayın yönetmenleriyle sohbet toplantısı yapan Ekmeleddin İhsanoğlu, "Otoriterliğe karşı çıkmak için aday oldum" dedi Gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle İstanbul'da sohbet toplantısı düzenleyen Ekmeleddin İhsanoğlu, MHP ve CHP'nin cumhurbaşkanlığı önerisini "vatani görev" olarak kabul ettiğini söyledi. Toplumun yeni bir ses ve yeni bir tavra ihtiyacı olduğunu, yurt gezilerinde bu talebin en çok kadınlardan ve gençlerden geldiğini gördüğünü belirtti. Türkiye'de iktidarın kimsenin tekelinde olmadığını kaydeden İhsanoğlu, isim vermeden Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek şöyle dedi: "Otoriterliğe karşı çıkmak için teklife evet dedim. Yasamayı elinde tutan hükümet, yargıyı da büyük oranda baskı altına aldı. Kendi konumunu güçlendirmek için sürekli yasa çıkardı veya değiştirdi. Bir devlet başkanlığı kaldı... Bunu da aynı sisteme bağladığınız zaman bunun adı demokrasi olmaz. Türkiye'de rejimin değiştirilmek isteniyor. Biz üniter devlet olarak devam etmek istiyoruz. Federal sistem olmak istemiyoruz." Halk da endişeli ABD'de Erdoğan'ın giderek otoriterliğe kaydığı yolundaki tespitlere katıldığını ifade eden İhsanoğlu, "Bu aslında içerinden, Türkiye'de halkın endişelerinden kaynaklanmaktadır" diye konuştu. Dinin siyasete, siyasetin de dine karışmaması gerektiğini yineleyen İhsanoğlu, Tayyip Erdoğan'ın, "İsrail için niçin sesini çıkarmıyor?" eleştirisine şu yanıtı verdi: "Çok şaşırıyorum. Geçenlerde internette Numan Kurtulmuş'un bir yazısını okudum. OECD'de İsrail'in üyeliğine vetosunu bu hükümetin kaldırdığını belirterek eleştiriyordu. Aynı eleştirel tutum atom enerjisi konusunda da gösteriliyor. Şimdi beni İsrail'i eleştirmemekle suçluyorlar. Gladstone Raporu'nu çıkaran adam benim. Bu, Richard Goldstone tarafından hazırlanan ve Gazze Savaşı'nı özetleyen rapordur. İsrail'in dünyanın gözü önünde Gazze'ye saldırdığı ve yasaklanmış silahları kullandığı BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından da tespit edildi." Köylerden taşınıyor MHP ve CHP'nin ortak cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, ramazanda miting yapmanın vatandaşa eziyet verdiğini, devletin bütün imkanlarının kullanılarak miting yapıldığını, halka harcırah verilerek oruçlu oruçlu köylerden araçlarla mitinge taşındığını da kaydetti. Çatı aday İhsanoğlu, bir cumhurbaşkanında olması gereken özellikleri de şöyle sıraladı: "Tepede kavga yapmayacak, devletin başında fırtınalar estirmeyecek, kendi siyasi hedeflerinin peşinde koşmayacak, siyasetin üstünde ve hakem olacak." Adının açıklandığı gün yüzde 30 olan tanılırlık oranın yüzde 77'ye çıktığını vurgulayan İhsanoğlu, aradaki farkın 2- 3 puana kadar indiğini söyledi. Karalama, iftiralara her zamanki gibi yanıt vermeyeceğini kaydeden Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 60'la kazanacağı iddiasında bulundu. Yeniçağ |
| Posted: 18 Jul 2014 11:30 AM PDT Barzani ile pazarlığa oturan iktidar, Kıbrıs Ekonomik Münhasır Bölgesi'ni elinden çıkarıyor. TESUD Başkanı Emekli Korgeneral Karakuş, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gazdaki payını Barzani ile pazarlık nedeniyle kaybetmek üzere olduğunu ifade etti. Peşmerge reisi Mesud Barzani ile pazarlığa oturan AKP hükümeti Kıbrıs Ekonomik Münhasır Bölgesi'ni kaybediyor. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gazdaki payını Barzani ile pazarlık nedeniyle kaybetmek üzere olduğunu ifade eden Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, "Türkiye'nin başına PKK belasını sardılar. Tezgâh üzerine tezgâh kuruluyor. PKK elimizden alınmıştır, kurtarılmıştır. Türkiye mümkün olduğu kadar hep Barzani ile iş birliğine itiliyor. Bunun en büyük nedeni Kıbrıs'ın açıklarında doğalgaz ve petrolün ABD, İsrail ve Avrupa'nın paylaşması için" dedi. Türkiye'nin başına özellikle PKK belasının sarıldığını ve yine Türkiye'yi yönetenlerin Barzani ile pazarlığa itildiğini ifade eden Karakuş, "Bunun en büyük nedeni Kıbrıs'ın açıklarında doğalgaz ve petrolün ABD, İsrail ve Avrupa'nın paylaşması için. Kıbrıs elimizden alınmaya çalışılıyor. Bize Kürdistan'ın kurulması karşılığında size de biraz Petrol ve doğal gazdan pay veririz. Ağzınıza bal çalarız diyorlar. Irak'a 5 milyon Türkmen var örneğin esamisi okunmuyor" diye konuştu. Dikkatten kaçıyor Son zamanlarda Kürdistan'ın, Kıbrıs pazarlığı yapıldığını bunun ise kamuoyunun dikkatinden kaçtığına işaret eden Karakuş, şunları söyledi: "Sadece Kıbrıs da diyemeyiz. Kıbrıs'ın çevresinde 20 kat civarında bir hava adası var. Yani Kıbrıs'ın hava sahası Kıbrıs adasının 20 katı kadardır. Bu egemenlik hava sahası değil ama terörle mücadele, arama kurtarma hava sahası olarak tarif edilir. Bu da ekonomik münhasır bölgeye dönüştü. Münhasır ekonomik bölge baktığımızda Kıbrıs adası 9 bin kilometre kare. Halbuki neredeyse denizdeki ve havadaki sahası hava sahasının denize indirilmesi yapılıyor. Hava sahasına hakim olanlar denizdeki münhasır ekonomik bölgeye de sahip oluyor. Kıbrıs adasının 20 katı kadar bir bölge tamamen petrol, doğal gaz, daha başka ne tür maden bulunuyorsa tamamı Kıbrıs'ın oluyor." Hedef KKTC Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ortadan kaldırılmak istendiğini ifade eden Karakuş, "Hava sahası vasıtasıyla münhasır ekonomik bölgenin hava sahasıyla birlikte 20 kat büyümesini sağlamak doğalgaz ve petrolü AB, ABD ve İsrail'in paylaşması. Biz artık orada ne denize ne de havaya çıkabilir hale geldik. Havaya çıkmadığınız zaman denizi de alamıyorsunuz. Ege Denizi'nde zaten devamlı bu sorun var. Sürekli taciz olayları yaşanıyor. PKK terörü 40 yıldır ülkemize acı yaşatıyor ama 40 yıldır Ege'de de olaylarımız devam ediyor. Bu arada bu da gözden kaçıyor" diye konuştu. Yeniçağ |
| Millet artık din istismarı istemiyor! Posted: 18 Jul 2014 11:15 AM PDT Seçim çalışmalarını Gaziantep'te sürdüren çatı aday İhsanoğlu, "Dinin siyasette kullanılmasını istemiyorum. Artık din istismarı yeter" dedi Seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep'e gelen MHP ve CHP'nin orta cumhurbaşkanı adayı Ekmelleddin İhsanoğlu'nu havaalanında, CHP Milletvekilleri Mehmet Şeker ve Ali Serindağ ile vatandaşlar karşıladı. İhsanoğlu'na, eşi Füsun İhsanoğlu ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın eşlik etti. Seçim otobüsüyle şehir turu atan İhsanoğlu, Antep savunması ile özdeşleşen, Molla Mehmet olarak bilinen Karayılan'ın Şeyh Fethullah Camisi bahçesindeki kabrini ziyaret ederek dua etti. Şehitlere minnettarız Türkiye'nin her zaman şehitlerine minnettar olduğunu söyleyen İhsanoğlu, "Kuvayımilliye ruhu ülkeyi ayakta tutan ruhtur. Bu vatan bugün bu şekilde duruyorsa, bağımsızsa ve başı eğik değil dikse, bayrağımız her yerde dalgalanıyorsa Karayılan lakaplı Molla Mehmet gibi şehitlerimiz sayesinde olmuştur" dedi. İhsanoğlu, kendisine şiir okuyan gazilerle de hatıra fotoğrafı çektirip ardından Vali Erdal Ata'yı ziyaret etti. Ayrımcılık yaparsınız Dindar duruşunu kampanyalarından ön plana çıkarmadığını belirten İhsanoğlu, şöyle konuştu: "İnançlı bir insanım. Ama ben dinin siyasete kullanılmasını istemiyorum. Böyle yaparsanız ayrımcılık yapıyorsunuz. Çünkü herkes inanmıyor, sizin gibi düşünmüyor. Artık din istismarı yeter, bu millet bunu istemiyor. Bir arada yaşamak bizim kültürümüzde var, din istismarına yeter artık." Devletin bir günde kurulmadığını söyleyen İhsanoğlu, şöyle devam etti: "Bunlar birikimdir. Türkiye Cumhuriyeti 90 sene önce kuruldu ama onun arkasında bin senelik tarih var. Bugünkü sistemde eksiklikler yok mu? Var. Biz bu sistemi iptal edelim, o kafayı alıp yeni bir kafa vücuda yerleştirelim derseniz o kafa patlar, vücut ve kafa ayrı olur." Çatı aday, "İhsanoğlu onu yapamaz, bunu yapamaz deniliyor. Öyleyse neden korkuyorsun ondan, bırak yapmasın" dedi. Alevilerle görüştü Bu arada İhsanoğlu, Alevi kanaat önderleriyle Ankara'da bir araya geldi. Toplantılardan ilki Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Serçeşme Cemevi'nde gerçekleşti. Toplantıya Hacı Bektaşi Veli postnişini Veliyettin Ulusoy da katıldı. İkinci toplantı Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfında gerçekleşti. Toplantıya vakfın il başkanları ve Vakıf Başkanı Ercan Geçmez katıldı. Çatı aday İhsanoğlu, "Türkiye'deki siyasi, dini, etnik kimliklerin bir arada barış içinde yaşaması demokrasiyle sağlanabilir. Madımak katliamı sonrası, 'Allah'a şirk koşanlar ateşle cezalandırılır' gibi çirkin beyanatlar şahsıma atfedilerek karalanmak istendim. Mezhepler İslam dininin renkleridir ve bu bir zenginliktir" diye konuştu. Yeniçağ |
| Posted: 18 Jul 2014 11:00 AM PDT AKP hükümetinin yürüttüğü sözde çözüm süreciyle iyice şımaran terör örgütü PKK'nın Kandil'deki elebaşı Karayılan, İmralı canisi için danışman ve sekreter istedi Terör örgütünün Kandil'deki elebaşılarından Murat Karayılan, uzun mesafeli telsiz aracılığıyla terör örgütü üyelerine seslendi. AKP hükümetinin Meclis'ten geçirmiş olduğu sözde çözüm paketiyle iyice şımaran Karayılan Eylül ayına kadar bekleyeceklerini söyledi. Karayılan, PKK yandaşlarına ve eli kanlı teröristlere telsizden şöyle seslendi: "Çıkarılan yasayı kağıt üzerinde bırakmamaları, pratik adım atmaları gerekiyor. Her şeyden önce devletin ve bizim müzakere heyetlerimizin oluşması gerekiyor. Tabii ki bir de tarafsız-gözlemci bir heyetin oluşturulması gerekiyor. Madem Önder Apo baş muhataptır; o zaman Önder Apo zindan koşullarında tutulamaz; koşullarının değiştirilmesi gerekiyor. Madem karşılıklı görüşmeler yapılıyor, devlet heyeti öncesinden ekipler halinde hazırlıklar yapıyor ve öyle görüşmeye geliyor; o zaman Önderliğe de bu imkanların sunulması gerekiyor. Danışmanları ve sekreterlerinin olması gerekiyor." Özerklik baskısı! Karayılan, zehrini kusmaya şöyle devam etti: "Gerçekten uzlaşacaksak, o zaman heyetler arasında eşitlik olmalı ve çözüm müzakereleri artık gelişmeli. Bundan sonra gerekli kanunlar çıkmalı. Çünkü hali hazırda Türkiye'deki birçok kanun Kürtlere karşıdır. Kürtleri yok etmeyi esas alan sömürgeci kanunlardır. Her ne kadar yalnızca görüşmelerin yasal zemine oturtulmasına dönük bir kanun olsa da cumhuriyet tarihinde ilk defa böylesi bir kanun çıkarılmıştır. Şimdi de yine Ağrı Dağı'nın üzerinde sembolik bir türbe yapıp 'muhayyel sömürgecilik burada meftundur' diye yazmak gerekiyor. Artık Kürdistan'da sömürgeciliğin sürdürülmesi bir hayaldir. Kürt halkı artık özgür olmak durumundadır. Eğer Türkiye Kürt halkıyla birlikte yaşamak istiyorsa, Kürtlerin iradesini kabul etmeli. Zindanlar boşalmalı, Önderimiz özgür olmalı, Kürdistan özerk olmalıdır. Demokratik Özerklik sistemi, Türkiye'yi tamamıyla demokratikleştirecek olan yegane sistemdir. Bugün en sıradan ülkelere de en ileri-gelişmiş devletlere de bakın, hepsinde bu formül uygulanmaktadır. Amerika'da, Hindistan'da, Çin'de, Rusya'da, Avrupa'da ve daha bir çok yerde farklı uluslar ve farklı toplumsal kültürler özerklik sistemiyle bir arada yaşıyorlar. O zaman bu niye Türkiye'de de yaşamsallaşmasın ki. Açık tehdit Karayılan, konuşmasını açık bir tehditle sonlandırdı: "Türkiye de eğer parçalanmak istemiyorsa özerklik sistemini yaşamsallaştırmalıdır. Biz parçalanmasını istemiyoruz. Biz bir olmasını ve tüm halkların özerklik sistemiyle hep beraber yaşamasını istiyoruz. Bu konuda samimiyiz ve ciddiyiz. Ama oyun oynamak istenirse ve savaş dayatılırsa, o zaman savaşta da ciddi olacağımız kesindir. Yeniçağ |
| İhsanoğlu, tüm toplumun aradığı cumhurbaşkanıdır Posted: 18 Jul 2014 10:30 AM PDT Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ilk turda cumhurbaşkanı seçileceğine inandığını belirterek, "Ekmeleddin İhsanoğlu toplumun aradığı bir cumhurbaşkanı adayıdır" dedi. Cumhurbaşkanı seçim çalışmaları kapsamında Rize'ye gelen Akkaya, partisinin il başkanlığında düzenlediği, CHP Milletvekilleri Volkan Canalioğlu, Selahattin Karaahmetoğlu, Melda Onur, İdris Yıldız'ın da katıldığı basın toplantısında, cumhurbaşkanlığı için aday olan 3 isimden ikisinin, eşit olmayan koşullarda seçimlere hazırlandığını söyledi. Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin bütün olanaklarını kullandığını dile getiren Akkaya, "İki farklı cumhurbaşkanı adayı kendi olanakları ile ipi göğüslemek için mücadele ediyor. Türkiye'deki hukuksuzluğun artarak devam ettiği günümüzde bu sorunu dert ederek çalışmalarımızı ötelemeden, gece gündüz bütün örgütümüz 24 saat adaletsiz seçimde adaletin tecil etmesi için vatandaşlarımızla olacağız" diye konuştu. İhsanoğlu'nun sadece CHP'nin adayı olmadığını kaydeden Akkaya, şöyle konuştu: "İhsanoğlu, büyük uzlaşma dediğimiz toplumsal uzlaşmanın adayıdır. Partilerüstüdür, şaibesi yoktur. Toplumu ayrıştıran değil, bütünleştiren bir kişiliğe sahiptir. Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan birisidir. Entelektüel kişiliği ile uluslararası camiada da tanınan ve yaptığı çalışmalarla da destek gösterilen birisidir. Ekmeleddin İhsanoğlu toplumun aradığı bir cumhurbaşkanı adayıdır. 90 yıllık cumhuriyet tarihimizde ilk kez halk oylaması ile yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde inanıyorum ki halkımız doğru kararı verecek ikinci tura kalmadan birinci turda halk oylaması ile seçilen ilk cumhurbaşkanı İhsanoğlu olacaktır." Vatandaşı ötekileştirdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Akkaya, Türkiye'de 12 yıldır hukuksuzlukların artarak sürdüğünü iddia ederek, "Eskişehir'de işlenen Ali İhsan Korkmaz cinayetinin mahkemesi Kayseri'de görülüyor. Niçin Eskişehir'de işlenen bir cinayetin davası Kayseri'ye aktarılıyor? Polisin koruması gereken gencecik çocuğun öldürülmesinin üstü kapatılmak isteniyor. Eskişehir'in valisinin, emniyet müdürünün yaptığı açıklamalar vatandaşı koruyan açıklamalar değildir. Bu hukuksuzluklar her yerde var. Vatandaşı ötekileştiren bir kişiden cumhurbaşkanı adayı olmaz diye en başından bu yana söylüyoruz" diye konuştu. Yeniçağ |
| Sinemacılardan dünyaya Gazze çağrısı Posted: 18 Jul 2014 10:00 AM PDT Aralarında Pelin Batu, Nur Sürer, İhsan Kabil, Faysal Soysal, Kutluğ Ataman, Ece Uslu ve Ahmet Mümtaz Taylan'ın bulunduğu 47 sinemacı, Gazze'de yaşanan insanlık dramına karşı, dünyayı harekete geçmeye çağırdı Film Arası Sinema Dergisi inisiyatifiyle biraraya gelen oyuncu, yönetmen, yapımcı ve sinema yazarları, yayınladıkları çağrı metninde, İsrail'i kınayarak, saldırıların durdurulmasını istedi. İsrail'in saldırılarına maruz kalan ve Orta Doğu'nun kanayan yarası haline gelen Filistin'de, aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da yer aldığı 200'e yakın kişinin hayatını kaybettiği ve binin üzerinde yaralının olduğu belirtilen çağrı metninde, şunlar kaydedildi: "İsrail'in insani ve hukuki tüm değerleri ayaklar altına alarak, bombalar ve ağır silahlarla saldırdığı Gazze kentinde tam bir insanlık dramı yaşanıyor. Müslümanlarca kutsal sayılan Ramazan ayı ve hatta iftar vakitlerinde dahi ara vermeden Gazze'ye bomba yağdıran İsrail, dünyanın gözü önünde büyük bir kıyım uyguluyor. Parçalanmış çocuk bedenleri, yok olan aileler ve kan gölüne dönmüş sofralar, yatak odaları ve ibadethane görüntüleri bile dünya kamuoyunu harekete geçirmeye yetmiyor. Bizler, sinemacılar olarak, İsrail'i şiddetle kınıyor, Birleşmiş Milletler, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve dünyanın muhtelif bölgelerinde faaliyet gösteren insan hakları dernekleri ile sorumluluk ve vicdan sahibi herkesi, her kesimi bu insanlık dışı saldırıların durdurulması için harekete geçmeye davet ediyoruz." Çağrı metninde imzası bulunan diğer sanatçılar şöyle: Abdülhamit Güler, Ali Avcı, Ali Kara, Ali Nur Türkoğlu, Ali Osman Emiroğlu, Atalay Taşdiken, Barış Pirhasan, Bilal Arıoğlu, Cemal Şan, Dilek Karataş, Eda Tezcan, Ensar Altay, Ege Görgün, Fırat Sayıcı, Füsun Demirel, Gökhan Tamir, Gökhan Yorgancıgil, Gökşen Aydemir, Gülcan Tezcan, Hüseyin Karabey, Hüseyin Türkyıldırır, İsmail Güneş, Kazım Öz, Kemal Çiftçi, Mahmut Fazıl Coşkun, Mahmut Nedim Şahin, Muhammet Uzuner, Muhammed Uyar, Murat Çeri, Murat Saraçoğlu, Naz Emel Koç, Raşit Çelikezer, Rıza Oylum, Suat Köçer, Şükrü Kamber, Ünal Soydemir, Tuğba Özden Deniz, Turgay Atalay, Yeşim Tonbaz Güler." AA |
| İsrail’e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan kundaktaki bebek gibi Posted: 18 Jul 2014 10:00 AM PDT Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir zamanlar kankası olduğu Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'dan ağır gönderme. Suriye'de 3 Haziran'da yapılan seçimde yüzde 88.7 oy alarak yeniden devlet başkanı seçilen Esad, yemin törenindeki konuşmasında, Erdoğan'ı kast ederek "Biz hiçbir zaman kabadayılık yada liderlik sevdalısı olmadık" dedi. Erdoğan'ın İsrail politikasını da eleştiren Esad, şunları söyledi: "Ya dünyaya hiçbir gerekçe olmadan pervasızca meydan okuyacak ya da kardeşimiz Erdoğan'ın yaptığını yapacaktık. Suriye halkını zulümden kurtarmak istiyor ve Emevi camisinde namaz kılmanın hayalini kuruyor. Gazze konusuna gelince İsrail'e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan kundaktaki bebek gibi uysal bir koyun olduğunu gördük ve Aksa Camisi'nde namaz kılacağını söyleme cesareti gösterememiştir." Esad, Erdoğan'dan bahsederken kullandığı "ğanter" kelimesi genelde argoda "mahalle dayısı-kaba dayı" gibi anlamlara geliyor. Yeniçağ |
| IŞİD zulmü altındaki Telafer Türkmenleri Posted: 18 Jul 2014 09:48 AM PDT IŞİD'in işgali altında bulunan Telafer'deki Türkmenler, içinde bulundukları zor koşulları fotoğraflayarak Aydınlık'a iletti. Irak Şam İslam Devleti(IŞİD) isimli terör örgütünün Irak'ın Musul kentinden başlayarak yayıldığı işgalin mağdurlarından biri de Telafer'deki Türkmenler. Türkmenler, IŞİD'in estirdiği terör yüzünden harabe halindeki boş binalarda ve sokaklarda yaşamak zorunda kalıyorlar. Katliam tehdidi Aydınlık, bugünkü sayısında IŞİD'in kontrolü altındaki Türkmen kasabalarında katliam tehlikesine dikkat çekmişti. "Türkmen kasabasında katliam kapıda" haberde, Irak Türkmen Cephesi'nin Birleşmiş Milletler(BM) nezdinde gerçekleştirdiği girişimlere BM'nin sessiz kaldığı, AKP'nin bu bölgedeki güvenliği Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'ye emanet ettiği ve 500 bin Türkmen'in göç etmek zorunda kaldığı bilgileri yer almıştı. AKP görmezden geliyor Gazetemizin yine bugünkü sayısında yer alan "AKP, Türkmenleri bu kez görecek mi?" başlıklı haberde ise AKP'nin, Türkiye'ye sığınmak isteyen Türkmenlere kapılarını kapattığı bilgisi yer alıyordu. Aydınlık'a konuşan eski Türkmen milletvekili Hasan Özmen, "IŞİD hem Şii Türkmenleri hem de Sünni Türkmenleri tehdit ediyor. Şimdi durum şöyle: 350 bin Türkmen yerinden yurdundan edildi. Nereye gideceklerini bilmiyorlar. Türkiye'den sınırdaki Ovaköy'de kamp kurması istendi. Nedense olmadı. Acele edilmesi lazım" şeklinde konuşmuştu. Aydınlık |
| Şişecam işçileri 'hükümet istifa' dedi Posted: 18 Jul 2014 09:37 AM PDT Şişecam işçileri, şirket merkezine kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. İşçiler, öğle saatlerinde İstanbul Levent Metro istasyonunda buluştu. Yürüyüşe, Genel Maden İşçileri Sendikası ile birlikte siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi. İşçiler, şirketin merkezi olan Şişecam Plaza'ya yürüdü. Eylemde, "Hükümet istifa" ve "Gençliği ateşi sermayeyi yakacak" sloganları atıldı. Şişecam işçileri, patrolna toplu iş sözleşmesi konusunda anlaşamayıp greve gitmişti. Bakanlar Kurulu da bu grevi "Genel sağlığı ve kamu düzenini bozduğu"nu öne sürerek 60 gün erteleme kararı almıştı. Aydınlık |
| Bilgisayarların devri sona mı erdi? Posted: 18 Jul 2014 08:53 AM PDT Akıllı cep ve tabletler, en sonunda PC'lerin işini bitirmeyi başardı mı? Cevap; hayır! Araştırmacıların söylediklerine göre, PC'lerin sonunun geleceği düşüncesi fazla abartıldı. PC piyasası tüm söylenenlere rağmen büyümeye devam ediyor, ve kullanıcılar eskisi kadar olmasa da eskiyen PC'lerini yükseltmek konusunda hevesliler. Gabriel Consulting Group'ta bir araştırmacı olan Dan Olds, PC'lere olan ihtiyacımızın ortadan kaybolmadığını söylüyor. Gartner Monday'in yayınladığı rapora göre, 2015'teki PC satışları 317 milyonu bulabilir. Bu sene ise 308 milyon satış olması bekleniyor. Bundan önceki senelerde PC satışları %3 civarı düşüşler yaşıyordu. Gartner araştırmacısı Ranjit Atwal, bu sene 60 milyon civarında PC'nin yeni bir PC'ye güncelleneceğini tahmin ediyor. Bu yeni PC alımı trendinin arkasındaki asıl sebep ise, ofislerdeki eski Windows XP kullanan bilgisayarları güncellemek olacak. Son yıllardaki tablet ve akıllı cep piyasasındaki hızlı gelişmeler, PC satışlarının sabit bir oranda gitmesinin asıl sebebi olarak görülüyor. AKILLI CEPLER ZK Research'ten araştırmacı Zeus Kerravala'ya göre, akıllı cep ve tabletler PC piyasasına zarar vermeye devam edecek. Ona göre bunun sebebi, PC'lerin içerik yaratmada çok işe yaraması, ancak kullanıcıların daha çok tüketimle ilgilendiği için, tablet ve cep telefonlarına yönelmesi. Buna rağmen, kullanıcılar PC'lerinden vazgeçmeyecek gibi görünüyorlar. Microsoft'un Windows 8.1'e yaptığı güncellemelerle, çok sayıda kullanıcı eski PC'sini güncelleme isteğini yeniden kazanıyor. TABLET VE CEP Tablet ve cep telefonlarının popülerliği ortadan kaybolacak gibi değil. Bizi bekleyen, çok cihazlı bir gelecek. Masaüstü ve laptop PC'leri içerik üretmede kullanacağız. Cep telefonu ve tabletler de uzmanlık alanları olan tüketim işlevini, ve diğer pratik işlevleri bize sunmaya devam edecekler. Film izlemek, e-mail göndermek gibi. PC'ler hiçbir zaman ölmedi. Evet, yeni bir tablet veya cep telefonu almak uğruna, PC'mizi güncellemeyi es geçiyor olabiliriz. Ama şimdi, eski PC'mizi güncelleyip, işleri çok daha hızlı yapabilmek için çok uygun bir zamandayız gibi görünüyor. Yeniçağ |
| You are subscribed to email updates from Sözcü Haber To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. | Email delivery powered by Google |
| Google Inc., 20 West Kinzie, Chicago IL USA 60610 | |
















Hiç yorum yok:
Yorum Gönder