Daha önceki yıllarda, fen ve Anadolu liselerinde okumak isteyen öğrenciler, bu okullar için yapılan sınavlara girer, başarılı olurlarsa okurlardı.

2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı'nda, tüm okullara SBS ile öğrenci alındı. Yeterli derslik olmaması nedeniyle; pek çok öğrenci örgün eğitim dışına çıkarılarak, açık liselere kaydedildi. Yine pek çok öğrenci, istemediği halde imam hatip liselerine gitmek zorunda bırakıldı.

Kısacası okula devam etmek isteyen öğrenciye, hayır sen devam edemezsin demek anlamına gelen, kişinin eğitim öğretim hakkını kısıtlamak olan bu uygulamaya; ne basından ne de demokratik kitle örgütlerinden yeterli tepki geldi.

Örgütsüz olan veliler, seslerini duyuracak eylem ve etkinlik düzenlemek yerine ricacı, el- etek öpen bir tavır sergileyerek, sistemin yerleşmesine zemin hazırladılar.

Açık lise uygulaması, AKP hükümetleriyle ortaya çıkmadı. Ekonomik nedenlerle okulu terk etmek zorunda kalan, eğitimini de sürdürmek ve meslekte yükselmek isteyenler için kuruldu.

Sayıları azda olsa; açık liseyi bitirerek üniversiteye devam edenler var. Kabul edersiniz ki açık lise öğrencilerinin ilk 100 bin içerisinde olma şansı yok gibidir. Açık lise, hiçbir zaman örgün eğitimin yerini tutamaz.

AKP hükümeti bu uygulamayla, okula devam etmek isteyen, ama; ilköğretimde iyi bir eğitim verilmeyen, bu nedenle sınavlarda başarılı olamayan öğrencinin, okula devam etmesinin önünü kesmektedir.

2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı'nda liselere, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarından aldığı puanların matematik ortalamasının %70'i, 6, 7, 8. sınıfların başarı ortalamasının %30'u alınarak hesaplanan, Yerleştirmeye Esas Puan (YEP) ile öğrenci alınacak.

TEOG'dan alınan puanlar, 11Haziran 2014 tarihinde açıklandı. Puanlamalara 16 -20 Haziran arasında itiraz edildi. 4 Temmuz 2014'te okullara alınacak öğrenci kontenjanları açıklandı. 7 Temmuz'da öğrencilerin yerleştirmeye esas puanları bildirilendi. 31 Temmuz - 8 Ağustos arası öğrenci devam etmek istediği okulları tercih edecek. Böylece öğrenciler almış oldukları YEP ile, tek seferde okullara yerleştirilecek.

Tercih başvurularının bilgisayar ile yapılacağı uygulamada, öğrenci ekranda ''Özel Yetenek Sınavı ile Öğrenci Alan Bir Ortaöğretim Kurumuna Yerleştim. Özel Eğitim Kurumlarından Birine Kayıt Yaptırdım ve Tercih Yapmak İstiyorum'' şıklarıyla karşılaşacak.

İlk iki seçeneği işaretleyenler için yapılacak işlem yok. Tercih yapmak zorunda kalan öğrenciler, A Grubu'ndan okumak istediği 15 okulun adını, B Grubu'ndan da devam etmek isteyeceği fen, sosyal bilimler, Anadolu meslek ve teknik, Anadolu imam hatip, Anadolu ve çok programlı Anadolu lise türlerini sıralayacak.
Tercihlerine yerleştirilemeyen öğrenciler, puanına göre adres ve kontenjanlar dikkate alınarak, sistem tarafından uygun görülen okula yerleştirilecek.

25-28 Ağustos tarihleri arasında, kontenjanı dolmayan okullar için nakil başvurusu yapılabilecek.
29 Ağustos saat 19.00'da nakil işlemleri tamamlanacak. Halen kontenjanı dolmayan okul kalmışsa; işlemler Eylül ayı içerisinde periyodik olarak sürecek.

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre; 5 milyonun üzerinde öğrenci,130 bin derslikte ortaöğretimini sürdürmekte. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 39'dur. Bu sayı Anadolu liselerinde 30 civarında, meslek liselerinde ise 50'ye dayanmaktadır.

Nüfus artış oranı dikkate alınırsa, her yıl ortaokullardan liseye geçen öğrenci sayısındaki artış görülebilir. Ortaokullardan liseye devam eden öğrenci sayısı 1 milyonun üzerinde, liselerden mezun olanların sayısı 800 bin civarındadır.

Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan bütçe, ancak çalışanların maaşlarını ödemeye yetmektedir. Yeni derslik yapma, hayırseverlerin insafına terkedilmiştir.

Bunun anlamı; bu yıl, babasının geliri özel ders almasına ve dershaneye gitmesine yetmeyen çok daha fazla halk çocuğunun, okula devam etme hakkı elinden alınacaktır.

Bu durum, Anayasa'nın ihlalidir. Uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Çocukları, imam hatiplerde okumaya razı etmek için başlatılan bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Tüm okullar imam hatip olsa bile(!); yeni derslik yapılmadığı sürece; çocuklarımız her yıl artan bir sayıyla okul dışına itilecektir.

Şükufe ve tezhipli Atatürk portresi

Atatürk portresi ilk kez, geleneksel Türk süsleme sanatçısı Sevil Karabey tarafından şükufe ve tezhip sanatı ile işlendi.

Platform A Sanat Galerisi, Ramazan'da Geleneksel Türk Süsleme Sanatçıları Ayşen Avcı Çavdar ve öğrencileri ile Sevil Karabey, Özgür Çetintaş'ın özgün çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.

Platform A'da 2 Ağustos tarihine kadar açık kalacak sergide çok detay çalışmalar, sanatseverler tarafından tam not alırken; bu eserler arasında Büyük Önder Atatürk'ün bir portresi oldukça ilgi çekiyor.

Çiçek minyatürleri de denilen şükufe ve tezhip sanatını Atatürk ile buluşturan sanatçı Sevil Karabey, Atatürk portresinin ilk kez bu sanatla işlendiğini dile getirdi.

Sevil Karabey, bu projeyi çok değer verdiği hocası Memnune Birkan ile birlikte kararlaştırdıklarını belirterek, "Piyasada Büyük Önder'e hiç yakışmayan çok sayıda portre var. Ben, evime asabileceğim bir Atatürk portresi hazırlamak istedim. Bu çok özel olmalıydı ve sanatımla bütünleşmeliydi. Araştırdım, daha önce hiçbir sanatçı şükufe ve tezhibi birarada kullanarak Atatürk portresi hazırlamamış. Yaklaşık 3 aylık yoğun bir çalışma sonrası bu tablo ortaya çıktı. Ziyaretçilerin tablomu beğenmeleri, beni diğer eserlerimin beğenilmesinden daha da fazla sevindirdi. Bizler Atatürk ile büyüdük, bütünleştik, O'nun için ne yapsak azdır" dedi.

Karabey, portrede 23,5 ayar altın kullandığını, bunu da ithalat yoluyla getirdiklerini sözlerine ekledi.

Bu arada Ramazan boyunca Platform A Sanat Galerisinde Cuma ve Pazar günleri ücretsiz olarak Ebru Atölye çalışmaları gerçekleştiriliyor. Ziyaretçiler çalışmalara büyük ilgi gösterirken özellikle çocuklar ebru sanatını deneyerek öğreniyor.

Çiçek minyatürleri de denilen şükufe Türk tezyinatında tabi ve üsluplaşmış çiçeklerden oluşur. Çiçekler, dal ve yapraklar "şükufedan" denilen kaplar ve vazolar içinde ya da fiyonklarla bağlanarak, kimi zaman doğaya yakın natür-mort kavramı içinde çalışılmıştır. Bu üslupta teknik olarak tarama ve akıtma boya olduğu kadar noktalamaya da yer verilmiştir. Şükufe ince fırça darbeleriyle gölgelendirme yapılarak çalışılan, özellikle kitap sanatında çokça eserler verilen ince bir üsluptur.