Sözcü Haber |
- Avrupa'nın en seksi gazetecisi seçildi
- Pilot Rus uçağını düşürmeseydi suç işlemiş olurdu
- Erdoğan, Türkiye'nin Hitler'i olmak istiyor
- İşkolizmin önüne geçebilmek için stratejiler
- Uyan Ey Halkım
Avrupa'nın en seksi gazetecisi seçildi Posted: 04 Jan 2016 02:30 PM PST İspanya'da çalışan Hırvat gazeteci Fani Stipkovic, Mediaset İtalya tarafından Avrupa'nın en seksi gazetecisi seçildi. Hırvat televizyon spikeri Fani Stipkovic, ülkesinde oldukça popüler bir isim haline geldi. Güzel sunucu televizyonda yeni bir programa başladı ve İspanya'da ünlü futbolcuların dövmelerini yapan isme konuk oldu. Stipkovic özellikle Cristiano Ronaldo, Kaka, Kobe Bryant, Rio Ferdinand, Fernando Torres, Guti, Raul, Luca Modric, Roger Federer, Rafael Nadal, Lewis Hamilton gibi spor dünyasının ünlü isimleriyle yaptığı röportajlar ve güzelliğiyle tanındı. |
Pilot Rus uçağını düşürmeseydi suç işlemiş olurdu Posted: 04 Jan 2016 02:00 AM PST Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak angajman kuralı yetkisini Genelkurmay Başkanı'na, o da Hava Kuvvetleri Komutanı'na devrettiğini belirterek, "O pilotun görevini yapmaması da onun için suç teşkil ederdi" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki akşam NTV canlı yayınında, Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili tartışmalara değindi. 2012'nin Haziran ayında Suriye'nin Türk uçağını düşürmesiyle angajman kuralının devreye konulduğunu hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: Sürekli ihlaller oldu "Yani, 'bizim hava sahamız ihlal edilirse ikinci bir emri almadan da müdahalede bulunabilirsiniz' diye... Çünkü gelen uçağın niyetini bilmiyorsunuz. Ekim ayında Suriye'de başka uçaklar da devreye girdiği için, Rusya gibi ülkelerin de müdahalesi söz konusu olduğu için ve sürekli sınır ihlalleri yapıldığı için, bu sefer angajman kuralı yenilendi ve teşmil edildi. Yani sadece Suriye uçaklarına değil hangi ülke uçağı olursa olsun Türkiye'ye dönük olarak geliş niyeti belli olmayan ve hava sahamızı ihlal eden uçaklara dönük bu angajman kuralları genişletildi." |
Erdoğan, Türkiye'nin Hitler'i olmak istiyor Posted: 04 Jan 2016 12:30 AM PST The Times, Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de kurulmasını talep ettiği başkanlık sistemine örnek olarak Hitler Almanyası'nı göstermesiyle ilgili olarak "Erdoğan, Türkiye'nin Hitler'i olmak istiyor" yorumunu yaptı. Erdoğan'ın Türkiye'de kurmak istediği başkanlık sistemine örnek olarak Hitler Almanyası'nı göstermesi dünyada yankılanmayı sürdürüyor. Britanya'nın saygın gazetelerinden Times, "Türkiye'nin eşit oranda sevilen ve nefret edilen tartışmalı liderinin" Nazilere dair ilk gafının bu olmadığını belirterek, Erdoğan'ın ekimde Alman Başbakan Angela Merkel'in sığınmacı krizinde yardım talebine verdiği "Biz sizin toplama kampınız değiliz" yanıtını hatırlatıyor. Haberde Türkiye'nin 1930'larda Nazi Almanya'nın en büyük ticari partnerlerinden biri olduğu, İkinci Dünya Savaşı'nda muğlak bir pozisyon aldığı, savaşın bitmesine 3 ay kala Almanya'ya savaş ilan ettiği vurgulanıyor. 'Erdoğan gaf yapmadı' ABD'li siyaset profesörü John A. Tures ise Huffington Post'a yazdığı blog yazısında Erdoğan'ın sözlerinin gaf olmadığını savunuyor: "Bu demeç demokratik bir siyasiden gelseydi, bir gaf veya kötü bir espri olarak değerlendirilebilirdi. Ancak otoriter Erdoğan için bu, bir diktatörün duygularını gösteren ender bir dürüstlük anı." The Times |
İşkolizmin önüne geçebilmek için stratejiler Posted: 04 Jan 2016 12:00 AM PST İşkoliklik Nedir? Belirtileri Nelerdir? İşkoliklik ile çok çalışmak arasındaki mesafenin dengesini yitirmesi; hem kendi hayatınız ve sevdikleriniz hem de iş hayatınız ve şirketiniz için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. İşkolizm • Sosyal ilişkilerinin bozulması, • Evliliklerin parçalanması, • Günlük hayat düzeninin bozulması, • Kişinin kendisine zaman ayırmaması, • Depresyon, • Huzursuzluk, • Bitkinlik, • Stres temelli sağlık sorunları, • Verimliliğin düşmesi, • Üretkenliğin düşmesi, • Yaratıcılığın azalması, • Hata yapma oranınızın artması gibi olumsuz sonuçlar yaratır, dolayısıyla işkolizm, şirketlere ve kişilerin kariyerlerine zarar verebilmektedir. İşkolizmin önüne geçebilmek için stratejiler Kendinizin ya da bir yakınınızın işkolik olduğunu düşünüyorsanız ve işkolizmin getirebileceği olumsuzlukların önüne geçmek istiyorsanız yapabileceğiniz bazı şeyler var. Kabul, onay ve saygı isteği günümüz koşullarında işkolikliğin en önemli nedenleri arasındadır. İşinin, hayatının tek kabul, onay ve saygı kaynağı olduğunu düşünen işkolikler için yapabileceklerinin başında hayatın başka alanlarında da bu kazanımların elde edilebileceğini görmek geliyor. Ailenin ve arkadaşların da işkoliklikten kurtulmak için önemli rolleri olsa da ilk adımda önemli rol kişinin kendisine düşüyor. Bunlar arasında; İŞ-YAŞAM DENGESİ KURMANIN KİŞİNİN HEM DUYGUSAL HEM DE FİZİKSEL SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU KAVRAMAK, İŞKOLİKLİĞİNİN SEBEBİNİ BULMAK, KİŞİNİN KENDİNİ FARK ETMESİ, İŞE VERİLEN ANLAMI DOĞRU TANIMLAMAK, İŞ DIŞINDA GEÇİRİLEN ZAMANI İŞİ DÜŞÜNMEYEREK GEÇİRMEK, İŞE GELİRKEN, EVE GİDERKEN VE MOLALARDA MUTLAKA AİLEYLE YA DA ARKADAŞLA BAĞLANTI KURMAK, GÖRÜŞMEK, PLANI AKSATACAK GÖREVLERE HAYIR DEMEYİ ÖĞRENMEK, SPORA YA DA YENİ HOBİLERE VAKİT AYIRMAK, PLANLAMA VE ORGANİZASYON YETENEKLERİNİ GELİŞTİRMEK, İLETİŞİMİN ÖNEMİNİ KAVRANMAK VE DOĞRU MESAJLARI DOĞRU KİŞİLERE ULAŞTIRMAK, GEREKTİĞİNDE YARDIM İSTEMEK, BESLENME VE YAŞAM TARZINA DİKKAT ETMEK, ETKİLİ VE UZUN VADELİ KARARLARI VEREBİLMEK, HAFTA SONU TATİLLERİNE ÇIKMAK, DİNLENMENİN VE UYUMANIN BİR İHTİYAÇ OLDUĞUNUN ANLAMAK, ÖZEL GÜNLERİ HATIRLAMAK İÇİN BİR AJANDA HAZIRLAMAK VE BU GÜNLERE ZAMAN AYIRMAYI PRENSİP HALİNE GETİRMEK, SOSYAL SORUMLULUK AKTİVİTELERİNE KATILMAK, HER ŞEYİN MÜKEMMEL OLAMAYACAĞININ VE HATALAR YAPILABİLECEĞİNİN KABULLENMEK, BUNLARIN HİÇ BİRİ UYGULANAMIYORSA PROFESYONEL YARDIM ALMA GEREKLİLİĞİNİN ANLAMAK VE KABULLENMEK GİBİ UNSURLAR VARDIR. Zamanın herkese aynı anda ve eşit miktarda verildiği düşündüğümüzde işkolizmin kaynağının yetersiz zaman değil, kendimiz olduğunu açıkça görürüz. Zamanı algılama ve yönetme biçimimiz, bizi ya doğru iş-yaşam dengesine ya da sağlıksız çalışma biçimlerine yönlendirecektir. Sağlıksız çalışma biçimlerinin önüne geçmenin; hem kendimiz, hem çevremiz, hem de şirketimiz için önemini anladığımız anda yapmamız gereken zamana ve çalışma biçimlerine bakış açımızı değiştirmektir. Zamanı yönetmek, kendimizi ve bizimle ilgili her alanı sağlıklı geliştirmektir dolayısıyla iş-yaşam dengesinde değişim, imkansız değil zorunludur. |
Posted: 03 Jan 2016 10:30 PM PST 17 aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra özellikle sanal alemde Youtube üzerinden haramzadeler ve kırkharamiler isimli üyelerin sabit platformları üzerinden yayımlanan ve kamu otoritesinin güdüm denetim ve koordinesinde planlı sistemli ve organize biçimde parti mensubiyetleri arasında en tepeden en alt basamağa kadar kademeli olarak pay edilen daha doğrusu miri hazinesini yolsuzluk,arsızlık ve rüşvet çarkı içinde tabiri caizse hortumlanması hakikatinin " hukuk devleti ilkesi gereği olarak Türk ceza kanunu ve ceza muhakemeleri usulü kanununun ilgili hüküm ve maddeleri uyarınca sadece ve sadece yargısal denetim faaliyetini yürüten yargı erki mensupları ve adli amirlik makamı olan savcılık kanalı ile kendilerine yazılı olarak gerekli mahkeme kararları alındıktan sonra tevdi edilen adli kolluk hizmeti yerine getirmekle mükellef olan " ve her hangi bir dosyanın yada soruşturmanın hazırlık aşaması delil ve belgelerin toplanması ve sonrasında hal ve vaziyetin getirdiği duruma göre soruşturmaların seyriyle alakalı adli amirlerin bilgisi ve dahi izni dışında hiç bir tasarrufta bulunma yetkisi olmayan ve sadece gelen emirler üzerine adli amirliğin yazılı talepleri doğrultusunda arama,tarama,delil toplama gerekli durumlarda gözaltına alma vs gibi savcılık soruşturmasının icra boyutunu teşkil eden eylem ve işlemlerinden sorumlu olan emniyet ve jandarma dahil olmak üzere tüm kolluk kuvvetlerinin soruşturma savcısı tarafından verilen emir üzerine " kamu yönetiminde mevcut idare eliyle fiilen ve sürekli biçimde işlenen mali hukuksuzluklar ve akabinde ortaya çıkan yolsuzlukların nihayetinde oluşan kamu zararının engellenmesi ve muhatap, mes`ul ve sorumlularının adalet önünde hesap vermesi ve " kamusal yetki ve imkanların keyfi ve cebri usuller kullanılarak kurum çalışanları üzerinde hukuk ilkelerinin dışında harici bir tahakküm otoritesi kurarak " uyarı,ihtar,ikaz,terfi,kıdem,maaş kesintisi vb. gibi kamu yönetiminin işleyişinde ortaya çıkması muhtemel bir takım disiplinsizlikleri yada kamu hizmetinin üretilmesinde olası gecikme ihmal yada yanlışlıkların önüne geçilmesi amacıyla kanun koyucu tarafından hukuk nizamı içinde mevcut idari çarkın aksamadan,sekteye uğramadan süreklilik arz edecek biçimde verimli ve opsiyonel çalışabilmesi ve daima olması gerektiği ölçüde kamu hizmeti verebilmesi noktasında bir tür oto kontrol mekanizması " şeklinde kurulan ve hazırlanan idari yönergelerin çalışan personel üzerinde silah gibi kullanılarak aktif personelin kendi istek ve taleplerini harfiyen ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi durumunda başına gelebilecek hadiselerin hatırlatılması suretiyle alenen ve defaatle tehdit edilmek suretiyle kamu idaresi içinde yasal sınırları zorlayarak ve ilgili ceza hükümleri uyarınca alenen suç teşkil eden ve baştan sona keyfilik arzeden kamu zararının sıradanlaştırılması ve böylece elde edilen rantabıl kamu gelirleriyle şaibeli ve kirli siyasetlerinin ikame ve finanse edilmesi şeklinde özetlenebilecek " siyaset ve yolsuzluk düzleminde ivme kazanan kısırdöngü ekonomisi " kurgulanması ve bu yolsuzluk belasıyla düçar olmuş gariban milletin sırtına kene misali yapışarak el ve avuçlarında ne varsa geleceğe dair ümitleriyle birlikte tamamını semiren semirdikçe böğüren böğürdükçe genişleyen genişledikçe daha da çekilmez bir hal alarak millet iradesinin üzerine tıplı asalak bir parazit gibi " sen çalış ben yiyeyim " mantığı içinde çöreklenerek kıt kanaat geçinmeye çalışan prangasız mahkumların " Ortadoğu'nun o bitmek tükenmek bilmeyen al birisini vur ötekisine cinsinde tek bir kalıp biçiminde ABD Emparyalizmi güdümünde sahaya sürülen devrik liderler yada yeni yetme uzantıları aracılığıyla sınırları dahilinde yaşayan halk sürülerini diledikleri gibi gönüllerince oradan oraya sürükleme konusunda hem fikir olmuş mevcut halk iradesinin sadece kafalarının ardında sabit olan tahakküm ve taassub otoritesi şeklinde özetlenen faşizan Oligarşik bir tarzda din sosu ekleyerek teokrasi kisvesiyle ( haşa ) din iman bezirganlığı yaparak kitleleri ve yığınları milyonluk sanal beşikler üzerinde " tüm hak ve hakikatlerin toplumların ve sosyal kitlelerin aydınlanması gerçek ve yanlış arasında var olan siyah ve beyaz ikliiminde inkişaf eden gri renginin tonlarının muhtevasında olagelen ince ve hassas çizgi terünnümleri arasında her daim düşünen akıllar için anlam hikmet ve rikkat taiyaş gün ve güneş gibi aşikar hakikatlerin önünde lider sultası ve onun emir erleri eliyle farklı metot ve teknikler kullanılarak kesintisiz biçimde sürdürülen ve sergilenen sahne ilizyonlarının ışıklarını perdeyecek biçimde kamu eliyle uyutulan topkeyün bir milletin içine düştüğü gaflet uykusundan uyandıkça " aydınlık gönül sevdalısı hak erlerinin " ısrarlı uyarı ve ikazlarına alabildiğine gözleri gönülleri bellek ve iradeleri kapalı bir vaziyette bir tür idari zombi karakterine bürünmüş " ölmeyecek kadar verilenle yetinmesini bilen,hiçbir durumda veli nimeti (!) olan hükümranına başkaldırmayan eleştirmeyen ve hatta eleştirilmesine iziz vermeyen vergisini ödeyen askere çağrıldığında koşa koşa giden bir hiç uğruna birilerinin zenginliğine zenginlik saltanatına saltanat katma uğruna " yarı aç yarı tok sadece bir yudum umut ve belki bayramda çocuklarının üzerlerine yeni kıyafet alabilmenin hayaliyle karın soğuğun altında gece gündüz demeden cebren ve hile ile çaresiz ve çözümsüz bırakılmış olan milletin sırtından beslenerek ağırlıklarına ağırlık katan idari zevatın " ve etraflarına kümelenmiş yardakçılarının eşliğinde top yekün bir millete ait olan tüm değerleri maddi ve manevi dinamikleri " sanki bu dünya aleminde ebedi yaşamayı garanti etmişçesine hep bana Rabbena duaları " eşliğinde sömürmekten ve alabildiğine semizlenmekten ve tüm bu olan bitenin akabinde utanmadan sıkılmadan millet arenasına ulaşma babında kendi kontrollerinde bulunan satılık bab-ı ali müsveddelerinin ipotekli kalem ve kalemşörlerinin prodüksiyonunda hazırlanıp tertip edilerek sunulan " sahte yayınlarla " biz sizler için varız biz ne yaptıysak sizler için yaptık bizleri sizler var ettiniz bizler gücümüzü sizlerin destek ve minnetine borçluyuz gibi " dalga misali boş lakırtılarla göz boyama ve beşik sallama operasyonlarına devam ederken " yasama yürütme ve yargı saç ayaklarının tamamını keserek hepsini tek bir kazık üzerine oturtup ve o kazığın tepesine çıkarak bir de partinin lambasını hele ki demokrasi adına yakmaktan ve o sönük lambanın şuasız ışıltıları altında hülle siyasetiyle elde ettikleri şaşaa ve debdebe abidesi karunları bile mezarında ters döndürten mübalağalı saray numüneleriyle bezenmiş ihtişam kalelerinin gölgesinde gölgelenmekten ve tüm bu arsızlıkları üzerine " biz bütün bunları devletimizin ve milletimizin itibarı için yaptık " nameleriyle milletin aklı ve vicdanıyla dalga geçmekten çekinmeyecek derecede karakter ve şahsiyetini kaybetmiş benliğinin ve enaniyetinin esiri olmuş dalkavuklar sürüsünün esareti ve bu otorite meraklısı yarasa ruhlu hokkabaz takımının Cumhuriyetin temel ritüellerini birer birer göstere göstere yok edişi karşısında hala ve ısrarla kamu eliyle içine düşürüldüğün gaflet halinde kalmaya ve bitmek tükenmek bilmeyen o kahrolası sağır uykusunda kalmaya devam edecek misin AHALİ... Kalk Silkelen Ve Kendine Gel… Bak Cennet Mekan Aziz Peder Ve Dedelerinin Akif`İn İfadesiye Yedi Düvelin Kana Buladığı Bu Topraklarda " Artık Bunların İşleri Bitti Türkler Bu Tarihten Sonra Asla İflah Olmaz Onları Öyle Bir Çukura Attık Ki O Delikten Çıkmaları Asla Mümkün Olmayacaktır " Diyerek Ardından Da Anadolu`Nun Her Karış Toprağını Kirli Emellerine Alet Etme Adına İşgal Ettikler Çok Değiş Bir Asır Evvelinde " Geldikleri Gibi Giderler Diyen Büyük Komutan Mustafa Kemal`İn Ve Yanında Bulunan Bir Avuç Deli Yüğreğin Yaktığı İstiklal Ve Hürriyet Ateşi Yüce Türk Milletinin Omuzlarında Öyle Bir Şahlandı Ki " 1 Cihan Harbinde Tüm Dünya`Yı Başımıza Musallat Eden Devrin Başat Güçleri " Vatan Millet Din İman Ve Namus "Uğruna Canından Vazgeçmiş Bu Milletin Artık Herşey Bitti Dedikleri O Yokluk Anından Anka Kuşu Gibi Yine Ve Yeniden Bıitmek Tükenmek Nedir Bilmeyen Azmi Cezmi Ve Kasdı İle Hak Rızası Adına Bu Toprakları Kefereye Ezdirmem Ve Bu Semaalarda Ezanımı Susturmam Diyerek Adeta Küllerin Doğan Bu Hürriyet Aşığı Tük Milleti`Nin Yazdığı Egemenlik Destanı Karşısında Boyun Bükerek Defolup Gitmişlerdi.. Ey(!), Son Yirmi Yılını Savaş Badire Göç Salgın Hastalık Gibi Büyük Felakatlerle Geçirmiş Olan Ceddin Osmanlı`nın Mirası Olan Al Bayrağı Yerde Koymayarak Yeniden Ait Olduğu Göndere Tüm Asalet Ve Şerefiyle Çekmesini Bilen Ve İmparatorluktan Aldığı Şanlı Emaneti Cumhuriyetle Yücelten Bu Milletin Aslanları; Artık Uyanma Vakti Geldi Mi ? Müstemleke İdaresinin Rejisörlüğünde Hazırlanan Adına Çözüm Dedikleri Aciziyet Tiyatrosunun Kurgu Sahnelerinde Oynanan Ak Siyaset Oyununa Aldanma Ve Artık Sen De Temeli Oğuz Boyuna Dayanan " Ve Eski Başvekil Şimdi Cumhur Resinin Defaatle Söylemekten Çekinmediği : " Biz Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanlarından Biriyiz Ve Bize Bu Görev Verildi " Sözleriyle Aslında Olan Biteni Özetlediği Ve Safderun Zihinlere Savaş Bitti Barış Geldi Üzerimizdeki Kamburu Atıyoruz Artık Şehit Gelmiyor Nidalarıyla Dinleyen Herkesin İlk Bakışta Kulağına Hoş Gelen Ve Asla Reddetmeyeceği,Bu Süslü Beyanlarla Gizlenmiş Misk-ı Milli Riayetinde Belgelenmiş Ve Hudutları Çizilmiş Olan Doğu Ve Güneydoğu Sınırları Üzerinde Emperyalist Uşaklığı Yapacak Kukla Bir Otoritenin Oluşumuna Zemin Hazırlama Ve Bu Arada Türk Milleti`nin Asil Evlatlarından Gelebilecek Türlü İtirazları Gölgeleme Ve Dolayısıyla Bizleri Ayakta Uyutarak Canımızdan Can Namusumuzdan Ar Alma Ve Gözümüzün İçine Baka Baka Malazgirt`ten Bu Yana Vatan Dediğimiz Bin Yıllık Emanete Saltanatlarının Karşılığı Olarak İhaneti Borç Bilmiş Mevcut Kamu İdaresi Eliyle Peşkeş Çekilmesini Serüvenine Artık Seyirci Kalma.. Ve Sen De Sadece Bir Vatandaş Olarak Şunu Sor : Durum Bakalım Efendiler Bu Yolun Sonu Nereye Çıkıyor ? Bakın Bakalım O Bel Bağladığınız Karınızdan Çoluğunuzdan Çocuğunuzdan Önde Tuttuğunuz O Malum Siyaset Bezirganlarının Sahte Ve Kahpe Kimlikleri Size Ne Cevap Verecek ? Çözüm adı altında icra edilen Devlet Bahçeli`nin ifadesiyle çözülme sürecine akil adamlar sıfatıyla mudahil olan ülkenin sağdan soltan yahut ortadan aklı selim aydın fikir sahibi muhalkeme ve murakebe kabiliyetleri bi tamam yerinde olan ancak gördüğüm kadarıyla merkez siyasetin sultasından ve baskısından mütevellit aski seda beyanlarda bulunmaktan ısrarla kaçınan çaresizlere de tavsiyem şudur ki : Yol yakınken içine düştüğünüz bu yanlışltan dönün ve milletin teveccüh ile üç dönmedir iktidarı kontrol eden lakin kime ve neye hizmet ettikleri tam bir muammadan ibaret olan bu basiretsiz iş bilmezler sürüsünüz gazına gelerek " sevr andlaşması öncesi oyuna getirilen devrin aydın isimleri gibi " sizler de bu ihanet sürecine alet olmayın ve unumayın ki bu terör örgütü pkk nın çiftliğine dönüşen ve kamu düzenini tesis etmekle vazifeli olan iktidar mensuplarının muktedir olma hususundaki iktidarsızlığının nişanesi babında " bölgedeki aşayiş ve kamu düzeninin sağlanması adına pkk militanlarından medet bekleyecek düzeyde " çaptan düşmüş haysiyetsiz karaktersiz ve oımurgasız yönettim anlayışı içinde siz ve sizler gibi saf ve temiz yürekli insanımızı bu ihanet ve ayrışma sürecinde bir tür süspansiyon pozisyonunda kullandığı hakikatini de asla ve asla unutmayın… Ve şunuda bilin ki 2015 sonuda ( 01 Kasım ) yapılacak olan erken genel seçim sonrası kırk türlü hile hurda şaibe baskı ve benzeri taktiklerle meclis genel kurulunda anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmek için " savaş dahil " her şeyi göze almış olan bu kontrolsüz idare istediğini elde ettiği gün sizlerin kamuoyunun gazını alma babında hoş ve sükunetle kendi yorum fikir ve düşüncelerinizi de katarak iyi niyetli biçimde sürdürdüğünüz ve katkıda bulunduğunuz bu süreçle birlikte pkk terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan liderliğinde bölgenin resmi ve hakim gücü olacak sizler ise Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti`ne ihanetin fikri sorumlusu olarak anılacaksınız Ve yine unutmayın ki her ne surette olursa olsun düştüğü yerden olanca hışım ve cesaretiyle kalmasını bilen ve bilecek olan yaralı aslan kükrediğinde sizleri o çok güvendiğiniz saray sahiplerinin zahiri gücü ihanetin bedelinin fitil fitil ödettirildiği halk divanından kurtarmaya yetmeyecektir…. O yüzden sizleri aydınlık fikirlerin engin bilgi ve tecrübelerin ışığında biraz daha sükunetle düşünmeye ve basireti öne alıp yol yakınken bu yanlıştan dönmeye adına davet ediyorum… " ALLAH IM (CC) BU AZİZ MİLLETE BİR KEZ DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMA " İSTİKLAL ŞAİRİ MERHUM MEHMET AKİF`İN BU MANA YÜKLÜ DUASINA CANI GÖNÜLDEN AMİN… Malum-u İlam pembekonak@hotmail.com https://twitter.com/rasyonelboyut |
You are subscribed to email updates from Sözcü Haber. To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. | Email delivery powered by Google |
Google Inc., 1600 Amphitheatre Parkway, Mountain View, CA 94043, United States |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder