GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 7 Ocak 2016 Perşembe 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


Penti, İran piyasasına girmek istiyor

Posted: 06 Jan 2016 07:00 PM PST



2016 için 750 milyon liralık ciro hedefleyen Penti, İran piyasasına girmek istiyor.

2015 yılında 570 milyon liranın üzerinde ciro elde eden Penti, 30 milyon adet çorap satışına ulaşmıştı.

Penti'nin Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, 2016 yılında 750 milyon lira ciro hedeflediklerini açıkladı.

AMBARGONUN KALKMASINI BEKLİYORLAR
Kariyo, İran'daki ambargonun 2 ay içinde kalkmasını beklediklerini ve İran için özel büyüme planı hazırladıklarını da söyledi.

İRAN'DA YÜZDE 25'LİK PAZAR PAYI
İran'da yüzde 25'lik pazar payı hedeflediklerini belirten Sami Kariyo, her yıl için 100 mağaza hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Mezarı soyulunca penisi de çalındı

Posted: 06 Jan 2016 07:00 PM PST



Tutankamon'un penisi ereksiyon halinde mumyalandı

Mısır'ın ünlü firavunlarından Tutankamon'un çalınan penisinin, ereksiyon halinde mumyalandığı ortaya çıktı.

Çocuk firavun olarak da bilinen ünlü Mısır kralı Tutankamon'un penisinin ereksiyon halinde mumyalandığı ortaya çıktı.

Kahire Üniversitesi profesörü Salima İkram, "Tutankamon'un mezarı bulunduğunda penisi ereksiyon halinde mumyalanmıştı. Daha sonra mezarı soyulunca penisi de çalındı. Böyle gömülen başka bir firavun yok" dedi.

Yeni nüfus kağıtları geliyor

Posted: 06 Jan 2016 04:30 PM PST



Nüfus cüzdanlarının yerini alacak yeni kimlik kartlarının dağıtımına Kırıkkale'den başlanacak. 3 yıl içinde yurt genelinde dağıtımının tamamlanması planlanan yeni kimlikler tek renk olacak. Böylelikle kimliklerdeki "cinsiyet ayrımı" ortadan kalkacak.

ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan yeni kimlik kartlarının basılıp dağıtılmasına yönelik tüm altyapı çalışmaları tamamlandı. Nüfus hizmetleri kanununda hazırlanan değişikliklerin yasalaşmasından itibaren yeni kimliklerin dağıtılmasına Kırıkkale'den başlanacak. Yeni kimlikler 3 yıl içinde tüm vatandaşlara verilmiş olacak.

10 YIL GEÇERLİ OLACAK
Yeni kimlikler 10 yıl geçerli olacak. Erkeklere mavi, kadınlara pembe kimlik uygulaması kalkacak, erkek ve kadınlar için tek renk kimlik kartı verilecek. Yeni kimlikler seyahat belgesi olarak kullanılabilecek. Yeni kimliklerin üzerinde kişiye ait kimlik bilgilerinin güvenli şekilde saklanabileceği bir çip yer alacak. Bu kimlikler bilgi sızdırmaya karşı güvenlik sağlayacak.

TÜBİTAK tarafından geliştirilen milli işletim sistemi kullanılacak yeni kimlikler, taklit ve tahrif edilemeyecek. Yeni kartlar, başka birinin eline geçse dahi kullanılamayacak ve anında bloke edilecek. Bu kartların kopyalanması ya da üzerindeki verilerin değiştirilmesi mümkün olmayacak.

HASTANE OKUL VE EMNİYETTE KULLANILABİLECEK
Yeni kimliklerin üzerinde bulunan güvenlik unsurları sayesinde taklit ve tahrif edilemeyeceği için vatandaşlar kimlik sahteciliği sebebiyle mağdur olmayacak. Kredi kartı büyüklüğündeki yeni kimlik kartı, hastane, eczane, okul, emniyet ve bankalardaki sistemlere entegre olabilecek ve bu sayede birçok işlemde vatandaşa kolaylık sağlayacak.

Ebadı küçüleceği için cüzdan içinde kolayca taşınabilecek yeni kimlikler, e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama aracı olarak kullanılabilecek. Böylece vatandaşlar kurumlara gitmeden kamu hizmeti alabilecek. Yeni kimliklerde isteyen vatandaşlar için elektronik imza yer alacak. Bu özellik sayesinde ikinci bir elektronik imza aparatına ihtiyaç duyulmadan elektronik ortamda iş ve işlemler yapılabilecek.

KARTIN ÇİPİ
Kimlik kartı halen kullanılmakta olan nüfus cüzdanının yerini alacağı için kartın ön ve arka yüzünde kart sahibine ait kimlik bilgileri ile fotoğraf bulunacak. Görsel olarak kimlik doğrulamada kullanılacak bu bilgiler ileri baskı teknolojisiyle koruma altına alınacak. Kartın çipinde İçişleri Bakanlığınca belirlenen bilgiler saklanacak ancak çipte tutulan bilgiler kart üzerindeki bilgilerle sınırlı kalacak.

Vatandaşlardan alınan biyometrik veriler, bulundukları ilçelerdeki okuyucular vasıtasıyla "şablon" adı verilen sayılara dönüştürülecek ve sadece bu sayılar veri merkezine aktarılacak. Vatandaşların biyometrik okuyucularla alınan biyometrik veriler resim olarak değil, bu resimlerden oluşturulmuş "kriptolu sayısal karakterler" olarak veri merkezine ulaştırılacak.

YENİ KARTLAR NASIL DAĞITILACAK
Yeni kimlik kartlarının sorunsuz basılıp dağıtılması amacıyla vatandaşlar randevu verilerek kart düzenleme merkezine davet edilecek. Mazereti olan vatandaşlara başka bir tarihte randevu verilecek. Vatandaşlar, davet edildikleri gün ve saatte davette belirtilen kimlik kartı düzenleme merkezine 6 ay içinde çekilmiş biyometrik fotoğraf ile müracaat edecek. İbraz edilen biyometrik fotoğraf taranacak ve sadece kart üzerindeki yongada saklanmak üzere kişinin biyometrik verisi alınacak. Kimlik kartının basımı merkezi olarak gerçekleştirilecek ve kartlar vatandaşlara PIN ve PUK şifreleriyle teslim edilecek.

Sistem tarafından verilen kartın şifresi, ilçe nüfus müdürlüklerinde ve sağlık kuruluşlarında bulunan KİOSK üzerinden değiştirilebilecek.

Barzani 36 başkonsolos ve ülke temsilcisiyle bir araya geldi

Posted: 06 Jan 2016 03:30 PM PST



Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, 36 devletin temsilcileriyle bağımsızlık referandumunu da içeren bir görüşme yaptı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, Irak'ın Kürt bölgesindeki 36 başkonsolos ve ülke temsilcisiyle bir araya gelerek, Kürt bölgesinin bağımsızlığına ilişkin referandum yapılmasının ve IŞİD'le mücadelenin ele alındığı bir toplantı yaptı.

IKBY başkanlık resmi internet sitesinde yapılan açıklamaya göre görüşmede sığınmacıların durumu, bölge ekonomisi ve güvenlik krizi başlıkları da ele alındı.

Barzani'nin görüşmede IŞİD'le mücadele konusunda, "Terör örgütü IŞİD'in elindeki Musul kentinin geri alınmasından sonra başlayacak süreç çok önemlidir. Halkların geleceklerinden emin olmaları ve tekrar aynı felaketin meydana gelmemesi için ciddi tedbirlerin alınması lazım" dediği kaydedildi.

'REFERANDUM KONUSUNDA ISRARLIYIZ'

Açıklamada Barzani'nin Kürt bölgesinin geleceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini vurguladığı aktarıldı. IKBY Başkanı, "Bize göre bölgedeki halkların kendi gelecekleri hakkında karar vermesi için bir referandum yapılarak bu şans tanınmalıdır ve çıkacak sonuca ise herkesin saygı göstermesi lazım. Referandum yapılması konusunda ısrarlıyız çünkü dünyanın Kürdistan halkının ne istediğini ve geleceği hakkında nasıl karar vereceğini bilmesi gerekiyor. Kürdistan halkının iradesinin yürürlüğe koyacak referandum ise müsait, barışçıl ve şiddetten uzak bir zamanda meydana gelecektir" dedi.

Petrol ihracatından kaynaklanan bütçe kesintisi ve memur maaşlarının ödenmemesi konularına da değinen Barzani, Erbil'in Bağdat'la diyalog ve görüşmeye devam edeceğini söyledi. IKBY Başkanı, "Sorun ve gerginliklerin ortadan kaldırılması, güven ilişkisinin sağlanması ve beraber yaşamaya devam edilmesi için barışçıl ve diyalog yoluyla yeni bir anlaşma yapılması ya da ortak ve gerçek bir paylaşımın meydana gelmesi lazım. Artık haksızlık ve felaketlerin tekrar edilmesine izin verilmemelidir" diye devam etti.

Fethullah Gülen, Türkiye'ye iade edilmeli

Posted: 06 Jan 2016 02:30 PM PST



ABD Savunma Bakanlığı eski sözcüsü Jeffrey Gordon, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilip, yaptıklarının bedelini ödemesi gerektiğini söyledi
Gordon, Gülen hakkında çeşitli insan hakları ihlalleri suçlamalarıyla Pensilvanya'da dava açıldığını da hatırlattı.

Gordon: Türkiye'ye iade edilmeli

ABD Savunma Bakanlığı'nın eski sözcülerinden Jeffrey D. Gordon, Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilip, yaptıklarının bedelini Ankara'da ödemesi gerektiğini ifade etti. Gordon, ABD'deki The Hill gazetesinde kaleme aldığı makalesinde, 11 Eylül, Boston Maratonu ve son olarak San Bernardino'dakiler gibi terör saldırılarının adından güvenliği sağlamanın zaten zor olduğunu belirtti. Gordon, yazısında, "Kişisel bir tarikat inşa etmek için dini kullanan kişiler ya da kuruluşların yardımına ihtiyacımız yok" ifadesine yer verdi. Paralel yapının "dini kisve altında suçlu davranışlarını örtbas ettiğini" belirten Gordon, "Beyaz Saray ve Kongre bunu hemen görmeli ve onları sepetlemeliyiz" yorumunu yaptı. Gordon, Gülen hakkında Türkiye'de birçok farklı suçlamadan yakalama kararı çıkarıldığını hatırlatarak, NATO müttefiki Türkiye'yi tehdit eden bir yapılanmaya sahip çıkılmaması gerektiğini savundu. Gordon, paralel yapı ile bağlantılı 120 charter (sözleşmeli) okul bulunduğunu, Amerikalıların vergileriyle finanse edilen bu okullarda "kadınların ikinci sınıf olduğu gibi aşırıcı düşünceleri savunan fikirlerin telkin edildiğini", ayrıca bu okulların yolsuzluklara bulaştığını yazdı. FBI ABD'deki çok sayıda Gülen bağlantılı okulu denetleyerek, kamu parasının yanlış kullanımı ve çok sayıda genç öğretmenin bu okullarda çalışmak üzere ülkeye getirilmesi gibi meseleleri araştırdığını belirten Gordon, Gülen hakkında çeşitli insan hakları ihlalleri suçlamalarıyla Pensilvanya'da dava açıldığını hatırlattı.

Bunun sonuçları en kötü ihtimal bir mezhep çatışmasına dönüşür

Posted: 06 Jan 2016 02:00 PM PST



Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerginliğin Orta Doğu için kötü sonuçlar doğuracağını belirten Öymen, bölgede sağduyunun hakim olmadığını söyledi

Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Suudi Arabistan ile İran arasında yaşanan gerginliğin mezhepsel çatışmaya dönüşebileceği uyarısında bulundu. Orta Doğu'da aklın ve sağduyunun hâkim olmadığını dile getiren Öymen, "Bunun sonuçları en kötü ihtimal bir mezhep çatışmasına dönüşür. Bunun bölge ve dünya için kötü yansımaları olur" dedi. Suudi Arabistan'ın, Şii lider Nimr el-Nimr'in idamıyla başlayan, Tahran'daki Suudi Arabistan elçiliğinin basılmasıyla devam eden gerilimin, Orta Doğu'ya kötü yansıyacağını belirten Öymen, yıllardır devam eden gerginliğin karşılıklı yasaklarla süreceğini söyledi. Dünyanın her an bir mezhep çatışması riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Öymen, şunları kaydetti:

Menfaat çekişmesi

"Suudi Arabistan ve İran arasındaki gerginlik yeni bir olay değil, çok eski zamanlara dayanıyor. İki ülke arasında menfaat çekişmesi var. Daha çok mezhepsel bir ayrılık var. İran'ın kuzey doğusunda Şiiler var. İran'ın da halkı Şii olduğu için bu Suudileri rahatsız ediyor. İran'ın Amerika'ya yakın politikaları Suudiler için rahatsızlık konusudur. İran ile Suudi Arabistan'ın Orta Doğu politikaları arasında köklü farklılıklar var. İran, Suriye'de Esad'ı destekliyor. Bu olay bardağı taşıran damla oldu. Dini liderin diğerleriyle birlikte idam edilmesini İran kendisine yapılan bir tutum olarak kabul etti. Bunun sonuçları en kötü ihtimal bir mezhep çatışmasına dönüşür. Bunun bölge ve dünya için kötü yansımaları olur. İran ve Irak arasındaki savaş yıllarca sürmüştü ve 1 milyona yakın insanın ölümüne mal olmuştu. Böyle bir çatışma şu an için beklenmese de o risk vardır."

Telaşa kapılmamalı

Orta Doğu'ya akıl ve mantığın hâkim olmadığına vurgu yapan Öymen, Türkiye'nin şimdilik bekle ve gör politikası izlemesi ve tarafları sükûnete davet etmesi gerektiğini ifade etti. Öymen, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye'nin bölgedeki geleneksel politikası ikili çatışmalara karışmama politikasıdır. Yumuşatıcı bir rol oynayabilirsek güzel olur. İran ve Irak arasındaki savaşta bunun için çok uğraşmıştık ama uzunca bir süre savaş devam etti. Türkiye'nin bu yüzden yapabileceği fazla bir şey yok. Taraflar yumuşatıcı bir rol oynamamızı isterlerse yapabiliriz ama bunun da ihtimali düşük. Çünkü İran'ın bize karşı son zamanlardaki tutumu olumlu değil. Türkiye'nin arabuluculuğunu İran'ın istemesi düşük ihtimaldir. Biz biraz daha bekle ve gör politikasıyla hareket etmeliyiz. Daha aktif rol oynarsak Suriye'deki duruma düşeriz. Telaş içine girmek dış politikada olumsuz sonuçlar verir."



Hiç yorum yok: