GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 13 Ocak 2017 Cuma 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


KEMALİST ÇİZGİ: 1979’da İran’da “Evet” demişti… Sonra ne mi oldu?

Posted: 12 Jan 2017 02:22 PM PST

KEMALİST ÇİZGİ: 1979'da İran'da "Evet" demişti… Sonra ne mi oldu?: 2002'den beri Türkiye'de olup bitenler, 1970'den sonra İran'da olup bitenlere şaşırtıcı derecede benziyor: Şöyle ki: İran'da 197...

Saray 100 yıllık rövanşı alıyor

Posted: 12 Jan 2017 03:11 AM PST


Evet tarihi günler yaşıyoruz…
Tarihimize bakınca bu günleri anlamak kolaylaşıyor…
Türkiye son 100 yılda yaşanan çalkantılar içinde Mustafa Kemal'in önderliğinde Kurtuluş Savaşı vererek saltanat rejiminden cumhuriyet rejimine geçti…
Egemenlik, yani hakimiyet Saray'dan alındı Meclise taşındı…
'Hakimiyet milletindir' denildi…
Saray bu süreci hiçbir zaman kabul etmemiş, hazmetmemişti…
Saray şimdi rövanşı alıyor…
Egemenliği Meclis'ten alıp tekrar Saray'a taşıyor…
Saray'ın 1908'de İttihatçı subayların Rumeli'den zorlaması ile ilan ettiği, ilan etmek zorunda kaldığı II. Meşrutiyet'e karşı ilk direnişi 31 Mart'ta yaşanmıştı…
Saray'dan destek alan mollalar ve o kafadaki askerler birleşip 31 Mart'ta (13 Nisan 1909) Meclis'i bastılar…
'Şeriat isteriz, Meşrutiyet kalksın, anayasa kalksın, padişahım çok yaşa'diye bağırıştılar…
Mustafa Kemal'in organize ettiği, adını koyduğu ve kurmaylığını yaptığı Hareket Ordusu Rumeli'den İstanbul'a gelerek bu gerici isyanı bastırdı…
Hareket Ordusu, Padişah yanlılarını bastırdı, meclisi kurtardı, padişahın meclisi feshetme yetkisi kaldırıldı, padişah Selanik'e sürüldü…
Saray ve şeriatçılar 31 Mart'ı hiçbir zaman hazmetmediler…
100 yıl pusuda beklediler…
Şimdi intikam alıyorlar…
Siyasi olarak örgütlendiler…
İktidarı ele geçirdiler…
15 yıllık iktidarları içinde önce İslamcı FETÖ'yü kullanarak devlet kurumlarını tasfiye ettiler…
FETÖ'yü kullanarak Ordu'yu, Polis'i, Yargı'yı, Eğitim'i ele geçirdiler..
15 Temmuz'dan sonra FETÖ'yü temizleme bahanesi ile cumhuriyetin bu kurumlarını tek tek yıktılar…
Son olarak şimdi sıra Meclise geldi…
İçerden çoğunluk sağladıkları Meclis'i ele geçirdiler….
Şimdi Meclisi içerden yıkıp, tasfiye ederek, egemenliği yine tümüyle Saray'a vermek istiyorlar…
Türkiye bu içerden 31 Mart'a hazırlıksız yakalandı…
Aydınlar ve kurumlar refleks vermede çok geç kaldılar…
'Hareket Ordusu' birikimi zaten Ergenekon'da tasfiye edilmiş yerlerine FETÖ'cüler gelmişti…
Şimdi 31 Mart'ın içerden gelen versiyonu ile yüzyüzeyiz…
100 yıl sonra meclis içerden yıkılıyor, tüm iktidar Saray'a veriliyor….
'Ferman padişahındır' düzenine geçiyoruz…
Saray intikamını alıyor, Saray egemenliği milletten ve meclisten geri alıyor….
Bu tarihi günlerde, tarihi bakımdan ne olduğunu anlarsak, daha serinkanlı düşünebiliriz…
Nasıl olsa rövanş için daha 100 yıl vaktimiz var…


Kerem Çalışkan

Emperyalistler Hesap Verecek!

Posted: 12 Jan 2017 01:00 AM PST

İzmir Adliyesi'ne yapılan silahlı saldırıda şehit düşen Birleşik Kamu iş Konfederasyonu'na bağlı, Büro İş Sendikası İzmir Şubesi Üyesi Musa Can, Sendika Genel Başkanı Haydar Şahindokuyucu'nun da hazır bulunduğu törenle toprağa verildi.

Büro İş Sendikası Genel Sekreteri Hasan Şenkaya yaptığı açıklamada, trafik polisi Fethi Sekin'in insani ve kararlı tavrıyla, adliye çalışanlarını daha büyük acılardan kurtardığını, Fethi Sekin'in teröre göğüs gererek, çok daha fazla sayıda adliye çalışanının şehit olmasını engellediğini bildirdi. Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Büro İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Soner Sönmez, saldırının Amerikan Emperyalizmi tarafından, kuklaları İŞİD, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine yaptırıldığını, arkasındaki gücün ABD olduğunu bildiklerini, emperyalizmi döktüğü kanda boğarak, hesap soracaklarını açıkladı.

Terör olayından sonra, İzmir Adliyesi çalışanlarından KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyeleri, Bülent Okumuş, Necdet Sönmez, Turan Çağla, Ethem Dikmen, Selma Şen, Nevaf Arslan ve Yetiş Kaya'nın gözaltına alındıklarını söyleyen Sönmez, terörü öven ve destek verenleri savunmalarının mümkün olmadığını, ama gözaltına alınanların iyice araştırılıp, soruşturulmadan mağdur edilmelerini istemediklerini açıkladı.

Şehit polisimizin görev yaptığı kulübe, demokratik kitle örgütleri, sendika ve odaların bıraktığı çelenkler ve asılan bayraklarla süslenmişti.

Şehidimizin beslediği köpek, kulübenin kapısı önünde, şehidimizin gelmesini bekliyormuşçasına, kendilerini insan zannedenlerin, ondan alması gereken ders olduğunu hatırlatır gibiydi.







Haber ve fotoğraf : Osman Gazi OKTAY

Yabancı yatırımcılara Türk vatandaşlığı verilecek

Posted: 12 Jan 2017 01:00 AM PST


Türkiye'de en az 1 milyon dolarlık gayrimenkul satın alan, en az 2 milyon dolar yatırım yapan ya da en az 3 milyon dolarlık mevduat hesabı açan yabancılara Türk vatandaşlığı verilecek.

Türkiye'de en az 1 milyon dolarlık gayrimenkul satın alan, en az 2 milyon dolar yatırım yapan ya da en az 3 milyon dolarlık mevduat hesabı açan yabancılara Türk vatandaşlığı verilecek. Kararla son yıllarda Türkiye'de birçok gayrimenkul alan Körfez ülkeleri vatandaşları Türkiye vatandaşlığı alabilecek.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Türk vatandaşlığı kanunu uygulama yönetmeliğinde değişiklik yapan yönetmeliğe göre;

- En az 1 milyon dolar tutarında taşınmazı üç yıl satılmaması şerhiyle satın alan,

- En az 2 milyon dolar tutarında sabit sermaye yatırımı yapan

- En az 3 milyon dolar tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye'de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı belgelenen veya bu tutarda devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı tespit edilen yabancılara Türk vatandaşlığı verilecek.

Değişiklikle, en az 100 kişilik istihdam oluşturduğu belgelenen yabancıların da Türk vatandaşlığı almaya hak kazanacağı hüküm altına alındı.


Tanrı dünyayı 7 günde yaratmış, Obama'nın onu yıkmak için artı 2 günü daha var

Posted: 12 Jan 2017 12:00 AM PST


Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Barack Obama'nın başkanlık süresinden kalan 9 gün içinde yapabileceklerinden endişelendiğini açıkladı. Yeni ABD hükümeti, seçilen Başkan Donald Trump'ın 20 Ocak'ta düzenlenecek göreve başlama tarihinden sonra çalışmalara başlayacak.

Zaharova, resmi Facebook hesabından şu açıklama yaptı:

"Her gün Washington'dan gelen haberleri okuyorum: İşte Rusya'ya yeni yaptırımlar, Suriye militanlarına omuzdan ateşlemeli füzelerin verilmesi, dışişlerinin tüm alanlarında tamamen mantıksız ancak zarar verici yaptıkları. Tanrı dünyayı 7 günde yaratmış. Obama'nın onu yıkmak için artı 2 günü daha var."

Geçtiğimiz Pazartesi günü ABD Maliye Bakanlığı, 'Magnitskiy Kararnamesine' dayanarak Rusya Soruşturma komitesi başkanı Aleksandr Bastrıkin ve milletvekili Andrey Lugovoy dahil olmak üzere 5 Rus vatandaşına yaptırım uyguladı.

30 Aralık 2016 tarihinde ABD, 'seçimlere karışması' ve 'Rusya'da çalışan ABD diplomatlarına yapılan baskı' için Rusya Federal Güvenlik Servisi ve Askeri İstihbarat Servisi dahil olmak üzere Rusya'nın 8 teşkilatına da yaptırımlar uyguladı.

Aralık ayının başında ABD Başkanı Barack Obama, ABD'nin Suriye'deki müttefiklerine silah teslimatları için kısıtlamaları kaldırdı.

“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” yayınlanmıyor çünkü...

Posted: 12 Jan 2017 12:00 AM PST


"Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" dizisinin başrol oyuncuları Deniz Çakır ve Oktay Kaynarca açıklama yaptılar.

"Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" dizisinin iki haftadır yayımlanmaması izleyicilerin tepkisine neden oldu. Bunun üzerine dizinin başrol oyuncuları Deniz Çakır ve Oktay Kaynarca açıklama yaptılar.

Oktay Kaynarca açıklamasında, her sene Ocak ayında şirketlerin bütçelerini yenilediklerini söyleyerek, diziye iki – üç hafta ara verilmesinin normal olduğunu ifade etti. Deniz Çakır da açıklamasında, kanal ve yapımcı şirket arasında görüşmeler yapıldığını, bunda oyuncuların bir etkisinin olmadığını ifade etti.

Deniz Çakır'ın açıklaması şöyle:

 "Güzel izleyici, 'Dizi neden yok diye sitemli sözler içindesiniz' ama bu kanal ve yöneticiler arasındaki bir durum ve karar. Her sene süresi değişse de olan bir şey… Biz oyuncuları söz sahibi değiliz. Ama siz hep bize sitem ediyorsunuz. Etmeyin çünkü veriyoruz size… Çünkü hayat öğretiyor ki yargılamak kötü, sitem yorucu bir şey. Ne yapalım iki hafta ayrı düştük. Tek derdimiz bu olsun. Tez zamanda yeni bölümde buluşmak dileğiyle, sevgiyle…"

'Ölüm Meleği' lakaplı Nazi doktor Josef Mengele'nin kemikleri Brezilya'da adli tıp derslerinde kullanılıyor

Posted: 12 Jan 2017 12:00 AM PST


'Ölüm Meleği' lakaplı Nazi doktor Josef Mengele'nin kemiklerinin Brezilya'da adli tıp derslerinde kullanıldığı ortaya çıktı...

Nazi döneminde çocuklar ve ikizler üzerinde yaptığı acımasız deneyleriyle bilinen 'Ölüm Meleği' lakaplı Nazi doktor Josef Mengele'nin kemiklerinin Brezilya'da adli tıp derslerinde kullanıldığı ortaya çıktı.

Sputnik'in haberine göre Nazilerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudileri katlettiği Auschwitz'de görev yapan doktor Mengele'nin kemikleri, Sao Paolo'daki Adli Tıp Enstitüsü'nde ders materyali olarak kullanılıyor.

​Mengele'nin kalıntılarını 1985 yılında bulan ekibin lideri olan Sao Paulo Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölüm Başkanı Dr. Daniel Romero Munoz,  kemiklerin derslerde kullanılabileceğini düşünerek birkaç ay önce gerekli izni aldığını belirtti.

BOĞULARAK ÖLMÜŞTÜ

Auschwitz'de 1943 ila 1945 yıllarında çalışan ve buradaki esirleri tıbbi deneylerinde kullanan Mengele, 1948'de Almanya'dan kaçtıktan sonra, sırasıyla Arjantin, Paraguay ve Brezilya'da saklanmıştı. Mengele, kim olduğunu bilenleri susturmak için Sao Paulo'daki evini satmak zorunda kalınca mali durumu bozulmuştu. Nazi doktoru, 1979'da Bertioga plajında boğularak ölmüştü.

KAMP SOVYET ASKERLERİ TARAFINDAN KURTARILMIŞTI

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Polonya'da kurduğu ve bir milyondan fazla Yahudi'nin öldürüldüğü belirtilen Auschwitz kampı, 27 Ocak 1945'te Sovyet askerleri tarafından ele geçirilmişti. Kampın Sovyet askerlerince kurtarılması, ölüm kamplarının sona erdiği gün olarak tarihe geçmişti.

Çin, Trump’ı “Tek Çin politikası” ilkesini tartışma konusu yapmaması hususunda uyardı

Posted: 12 Jan 2017 12:00 AM PST


Çin'in resmi tabloid gazetesi Global Times, ABD Başkanı Trump'a seslendi.

Çin'in resmi tabloid gazetesi Global Times, yeni seçilmiş ABD Başkanı Trump'ı "Tek Çin politikası" ilkesini tartışma konusu yapmaması hususunda bir kez daha uyardı. Trump'ın, işe başlayacağı 20 Ocak 2017 tarihinden itibaren böyle bir yola girmesi halinde Çin'in de karşılık niteliğinde önlemlere başvuracağı açıklandı. Bilindiği üzere, Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından kendi toprağı sayılıp bağımsız bir ülke olarak tanınmıyor. Üçüncü ülkelerin de Tayvan ile diplomatik ilişki kurması, Çin Hükümeti için bir "husumet" nedeni olarak görülüyor.

Tayvan Başkanı Tsai Ing-wen, Honduras, Nikaragua, Guatemala, El Salvador gibi Orta Amerika ülkelerini ziyaret amacıyla çıktığı yolda ABD'nin Houston kentinde durarak burada Houston Valisi ve Cumhuriyetçi Texas Senatörü Ted Cruz ile görüştü. ABD, Teksas ve Tayvan bayraklarının bulunduğu görüşme masasının fotoğrafı Çin için bir tahrik unsuru olarak kabul edilebilir. Nitekim Çin bu olaydan birkaç saat sonra tepkisini gösterdi.

Çin, ABD'nin Tayvan başkanı ile resmi nitelikli herhangi bir görüşme yapmamasını talep etmekte. Esasen Senatör Cruz da, 9 Ocak tarihli New York Times'ın haberine göre, Tsai Ing-wen ile yalnızca ikili ilişkileri ele aldığını belirtiyor. Tayvan başkanı 'nın, Orta Amerika'dan ülkesine dönüş yolunda 13 Ocak günü San Francisco'ya da uğraması bekleniyor.

Çin Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lu Kang'ın ağzından, Tayvan sorununun öne sürülmesinin, Çin açısından bir tahrik konusu olduğunu öne sürerek, bu alanda herhangi bir müzakere kabul edilmeyeceğini ve "Tek Çin politikası"nın Asya-Pasifik bölgesi için bir denge unsuru olduğunu belirtti. Söz konusu dengenin ABD tarafından da riske atılmayacağının umulduğunu, aksi takdirde Çin Hükümetinin karşı hamlelere başvurabileceğini ima etti.

İstanbul’da 145 yıldır yolcu taşıyan İETT tarih oluyor

Posted: 12 Jan 2017 12:00 AM PST


İstanbul'da 145 yıldır yolcu taşıyan İETT, elindeki otobüsleri İBB'ye devredip metrobüs, tünel ve tramvay dışında yolcu taşımayacak. İETT taksilerin, minibüslerin, işyeri ve okulların servis araçları, metrolar ve deniz otobüslerini denetleyen, planlayan kurum olacak.

İSTANBUL Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT), önümüzdeki günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nin onayına sunulacak bir projeyle İstanbul'un toplu ulaşımında "tek otorite" olacak. Yeni düzenlemeye göre, İstanbul'da 145 yıldır yolcu taşıyan İETT, elindeki otobüsleri İBB'ye devredip metrobüs, tünel ve tramvay dışında yolcu taşımayacak. İETT fonksiyon değişikliyle, altındaki işleticileri denetleyen, koordine eden ve planlayan bir kuruma dönüşecek. Yeni düzenleme İBB Meclis gündemine getirilmeden önce İETT Genel Müdürü Arif Emecen Hukuk Komisyonu ile Ulaşım Komisyonu'na sunum yaptı.

Arif Emecen İBB Meclisi'nin onayından sonra hayata geçirilmesi planlanan teklifin ayrıntılarını Hürriyet'e anlattı: "İstanbul'da toplu ulaşımda birden fazla otorite var. Toplu ulaşımda tek elden planlama, koordine, denetim planlanıyor. İETT'nin işletmenin bir kısmından çekilerek tecrübesini danışmanlık, koordinasyon, planlama ve denetim fonksiyonlarına odaklanması düşünülüyor. İETT, 145 yıllık tecrübesi ve birikimiyle bu konuda yol haritasının oluşmasına destek ve katkı sağlıyor. Bu sadece otobüslerin değil tüm lastik tekerlekli araçların (taksilerin, minibüslerin, işyeri ve okulların servis araçları, metrolar ve deniz otobüsleri) sisteme dahil edileceği, entegre bir ulaşım planı olacak. Planlama, denetleme ve koordinasyon tek elde toplanacak. İETT hem Türkiye'deki hem dünyadaki diğer toplu ulaşım otoritelerine danışmanlık yapacak."

ÜÇLÜ KONTROL SİSTEMİ
İstanbul'da yolcu konforunun ve güvenliğinin artacağını öne süren Arif Emecan, "Hem kaynak hem hat optimizasyonunu sağlayacak bir yapı olacak. Metrekareye 4 yolcu düşecek bir sistem planlanıyor. Sahada İETT bünyesinde yetişen denetleyici ve kontrol elemanları vasıtasıyla, ayrıca üçüncü göz olarak tabir edilen, dışarıdan hizmet alınmak suretiyle, profesyonel ekiplerce ayda en az bir sefer her bir araç gözden geçirilecek. Yolcu konforunu öne çıkarılacak. Aracın kliması çalışıyor mu, şoför yolcu güvenliğini tehlikeye atacak şekilde araç kullanıyor mu, cep telefonuyla konuşurken araç kullanmaya devam ediyor mu gibi, hem insanlı hem de 'karakutu', yani elektronik ve teknolojik denetimler sürecek. Bu konuyla ilgili dünyada aralarında Londra, Seul, Newyork, Singapur, Honkong, Kopenhaf'ın da aralarında olduğu 30 şehri inceledik" diye konuştu.

Kemalin Aydın yazdı:"Yastık altı dolar kampanyası"

Posted: 11 Jan 2017 10:39 PM PST


Cumhurbaşkanı,
Yastık altındaki dolarları bozdurun dolar düşsün dedi,
Yastık altındaki dolarlar bozduruldu,

1   Aralık dolar-3,45
10 Ocak  dolar-3,77
% 9,2 artış,

Düşmeyi geçtik,
Dolar daha fazla yükseldi,
Bu kampanyanın gözle görülen sonucu,

3,45 TL ye dolar bozduran kurnazlar,
3 TL den dolarlarını geri alıp,
Çaktırmadan,
% 15 kar edeceklerdi.

Dimyata pirince giderken,
Eldeki bulgurdan oldular,
Buda kampanyanın gözle görülmeyen sonucu,

Gezi olaylarında,
Dolar 3 ayda,
1,85 den 2,03'e çıktı,
% 9,7 artış,

Kampanyada,
Dolar 1,5 ayda,
3,45 den 3,77'e çıktı,
% 9,2 artış,

Gezi olaylarında doların artış bahanesini,
Kampanyaya rağmen doların artışı çürüttü,
Buda kampanyanın tirajı komik sonucu,

Özetlersek,
Dolar bu iner de çıkarda,
Neticede Amerikan parası,
Bize ne, Amerika düşünsün,

Aydın KOCA

Ülküdaşlarımızın ezici çoğunluğunun karşı olduğu bu teklife evet demek...

Posted: 11 Jan 2017 10:18 PM PST


ESKİ MHP Milletvekili Koray Aydın, anayasa değişiklik teklifiyle ilgili MHP milletvekillerine çağrı yaptı.

Aydın, "Ülküdaşlarımızın ezici çoğunluğunun karşı olduğu bu teklife evet demek, MHP'nin kuruluş ilkelerini, tarihini, parti programını, seçim beyannamesini ve ülkücülerin ortak aklını ve bunca yıllık mücadelesini görmezden gelmek; yok saymak demektir. İktidara gelmek için sistemin doğası gereği birinci ve ikinci partilerin yarışını öne çıkaran bu ucube sisteme evet demek, milliyetçi-ülkücü hareketin en büyük eseri MHP'nin göz göre göre tasfiye edilmesinin vebalini üstlenmek demektir" dedi.

BİR KİŞİLİK YÖNETİM
Anayasa değişiklik teklifiyle kuvvetler ayrımı yerine, kuvvetlerin tek elde toplanacağını ileri süren Koray Aydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kuvvetler ayrılığının olmadığı, yasama, yürütme ve yargının birbirini denetlemediği ve dengelemediği bir ülkede demokratik hukuk devleti, sadece sözde kalır; özde yaşaması mümkün değildir. Yürütme alanına giren konularda kanun kuvvetinde kararnameler çıkarmak, tüm bakanları ve üst düzey bürokratları tek başına atamak gibi yetkiler, 'bir kişilik' yönetim modeli anlamına gelmektedir. Kaldı ki olağanüstü hal ilan etme yetkisi olan cumhurbaşkanının, olağanüstü hal döneminde yürütme alanında değil, her alanda kararname çıkarma yetkisine sahip olacağı hüküm altına alınmıştır.

360'A KARŞI 1 OY
Gensoru, güvenoyu ve sözlü soru önergesi kaldırılmış, Meclis soruşturması ve bütçe onaylama kısıtlanmış TBMM, etkisiz, yetkisiz ve işlevsiz bir kuruma dönüştürülmekte; adeta bir 'Danışma Meclisi' olmaktadır. Tek parti döneminde Türk İstiklal Savaşı'nın Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bile tanınmayan Gazi Meclis'i feshetme yetkisi başta olmak üzere, pek çok yetkinin tek adama verilmesi, bugün eriştiğimiz çok partili demokratik hukuk devleti döneminde, tam bir akıl tutulması anlamına gelmektedir. Teklif metninde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de seçim kararı alma yetkisi lütfedildiği görülmektedir. Ancak hiçbir gerekçe göstermeden tek başına seçim kararı alacak partili cumhurbaşkanının 1 oyuna karşılık, parlamentoda yüzde 60 oy, yani 360 milletvekilinin oyu gerekmektedir. Milli iradenin tecelligâhı Gazi Meclis'in düşürüldüğü durum aynen şöyledir: 360'a karşı, 1 oy."

Kayseri saldırısı ile ilgili 5 asker “köstebek” şüphesiyle gözaltına alındı

Posted: 11 Jan 2017 10:16 PM PST


Kayseri'de 14 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan PKK'nın bombalı araç eylemi soruşturmasında, tugayda görev yapan 5 asker "köstebek" şüphesiyle gözaltına alındı.

Soruşturmada, saldırıyla ilgili tüm ayrıntılar ortaya çıkarılırken, bomba yüklü araç için hazırlanan ruhsat, sigorta belgeleri ve plaka kayıtlarının gerçek olduğu anlaşıldı. Bomba yüklü araç için sigorta belgesini hazırlayan Sait Karabulut'un Ukrayna'ya kaçtığı belirlendi. Savcılık, Karabulut'un yakalanması için İnterpol'ün devreye girmesine yönelik talimat gönderdi.

5 ere gözaltı

Kayseri 1. Komando Tugayı'ndaki askerlerin çarşı iznine çıkması sırasında PKK'nın gerçekleştirdiği bombalı araç saldırısıyla ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ilk aşaması tamamlandı. Soruşturmada, eylem tüm yönleriyle aydınlatıldı. Milliyet'in aldığı bilgiye göre, 17 Aralık sabahı yaşanan olayın ardından yürütülen soruşturmada sürpriz gelişmeler yaşandı. Soruşturma çerçevesinde, tugay komutanlığınca organize edilen halk otobüslerinin tugaydaki askerleri çarşı iznine çıkarılması uygulamasıyla ilgili bilgilerin PKK'ya ulaştırıldığı olasılığını değerlendiren savcılık, halen tugayda vatani görevini yapan ve kısa zaman içinde terhis olan yaklaşık 3 bin asker üzerinde inceleme yaptı. Savcılık, halen tugayda askerlik yapan 5 er ve erbaşın "köstebek" oldukları şüphesiyle gözaltına alınmasına karar verdi. Talimat üzerine isimleri gizli tutulan 5 asker gözaltına alındı.

Çifte eylem planı

Bombalı araç eylemiyle ilgili yürütülen soruşturmada, PKK'nın Kayseri'deki saldırıyı İstanbul Beşiktaş'taki bombalı saldırıyla aynı gün gerçekleştirmeyi planladığı tespit edildi. 10 Aralık sabahında Kayseri'de, aynı gün akşam saatlerinde ise İstanbul'da yapılması planlanan iki ayrı eylem için PKK'nın Lice sorumlusu "Porsipi" kod adlı İshak Özçaktu tarafından talimat verildiği ortaya çıktı.

Gözaltına alınan Kenan Çiçek polise bu yönde örgüt yönetiminden talimat geldiği ancak Kayseri için gerekli aracın çalınamaması nedeniyle eylemin bir hafta sonraya ertelendiğini anlattı. Yapılan araştırmada, Kayseri ve Beşiktaş'taki bombalı saldırıda kullanılan patlayıcılar ve düzeneklerinin aynı olduğu anlaşıldı.

Gerçek 'sahte belgeler'

Kayseri'de bombalı araç düzeneğinin hazırlanması için patlayıcıların Adana'ya getirilmesi, bomba yüklenecek aracın Şanlıurfa'dan çalınarak Adana'ya getirilmesi, polisin olası yol kontrollerinden kurtulmak için araç için gereken plakanın, sigorta belgelerinin ve ruhsat belgelerinin gerçeğe uygun hazırlanması için ayrı kişilerin görevlendirildiği belirlendi.

Kenan Çiçek'in Lice kırsalında hazırlanan patlayıcıyı Adana'ya getirdiği, şüpheli Ferhat Tekiner'in Şanlıurfa'dan aracı çalıp Adana'ya getirdiği, şüpheli Murat Talan'ın araçlarda kullanılan plakaların benzeri mühürlü yasal plaka hazırlattığı, şüpheli Sait Karabulut'un ise sahte trafik belgeleri ile sigorta belgesini hazırladığı belirlendi. Plaka ve trafik belgeleri ile sigorta belgesinin örgüt talimatıyla İstanbul'da hazırlatılarak Adana'ya gönderildiği ve Kenan Çiçek'e teslim edildiği anlaşıldı. Karabulut'un patlama sonrasında olay yerinde bulunan sigorta belgesindeki parmak izinden kimliğine ulaşıldı. Karabulut'un, olayın ardından Ukrayna'ya kaçtığı belirlendi. Zanlılar, bugün adliyeye çıkartılacak.

Davutoğlu'nun kardeşi için gözaltı iddiası

Posted: 11 Jan 2017 10:06 PM PST


Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kardeşinin Cemaat operasyonu kapsamında gözaltına alındığı ve sonrasında serbest bırakıldığı ileri sürüldü.

Eski Başbakan ve AKP milletvekili Ahmet Davutoğlu'nun kardeşinin Cemaat operasyonu kapsamında gözaltına alındığı iddia edildi.

Aydınlık yazarı İsmet Özçelik'in köşesinden duyurduğu iddiaya göre, Davutoğlu'nun kardeşi Cemaat iddiasıyla gözaltına alındı, ardından serbest bırakıldı.

Yazının ilgili bölümü şöyle:

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sesi pek çıkmıyor. Ancak son günlerde Ankara kulislerinde herkesin ağzında o var.

Özellikle AKP kulislerinde kulağı sık sık çınlatılıyor. "Davutoğlu'nun sesi niye çıkmıyor" sorularına, "Yakında gazete manşetlerine yine çıkacak" karşılığı veriliyor.

Arkasından da alaycı bir gülümseme öne çıkıyor.
...
AKP kulislerinde anlatılan olay dudak uçuklatan cinsten. Geçtiğimiz günlerde kardeşlerinden birinin FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alındığı konuşuluyor.

İddiaları Davutoğlu'nun bir yakınına sorduk. "Gözaltı olayı doğru, ama kısa süre sonra serbest bırakıldı" dedi. Nedeni konusundaki sorularımızı ise yanıtsız bıraktı.

Gözaltı olayının kesin tarihi bilinmiyor. Olay gizli tutuluyor. AKP'liler son dönemde Abdullah Gül'e yakın işadamlarının FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına alınıp tutuklanmasına da vurgu yaparak "zamanlamaya" dikkat çekiyorlar.

Gül ve Davutoğlu'nun yakın çevresinin eş zamanlı olarak hedefe girdiği ifade ediliyor.

Bahçeli, "Anayasa değişikliği teklifi Meclis'ten geçmezse parlamento yenilenmeli; Ahmet Türk tutuksuz yargılanmalı"

Posted: 11 Jan 2017 10:03 PM PST


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'te görüşülen anayasa değişikliği teklifiyle ilgili yaptığı açıklamada "Değişim Meclis'ten geçmezse parlamento yenilenmeli" dedi.

Bahçeli, Mardin Belediyesi Eş Başkanlığı görevinden alındıktan sonra tutuklanan Ahmet Türk'ün tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtti.

"Gerilim, referandumda Türkiye'ye yansır"

Bahçeli ayrıca "Kabul ve ret lotosu oynanıyor. Bu gerilim referandumda Türkiye'ye yansır.
Referandum yolu açık olarak kabul edilecek gibi" ifadelerini kullandı.

"Fireyi mercekle aramak gerek"

Fire tartışmasını değerlendiren Bahçeli, "Fireyi mercekle aramak gerek. Oylamada ani iniş ve çıkış beklemiyorum" şeklinde konuştu.

"Başika'dan geri adım atılmamalı"

MHP liderinin Irak'taki gelişmelerle ilgili olarak "Sonuç alınmadan Başika'dan geri adım olmamalı" ifadelerini kullandığı belirtildi.

"Ahmet Türk tutuksuz yargılanmalı"

Bahçeli'nin HDP'li Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşmede "Ahmet Türk, hasta ve tutuksuz yargılanmalı" dediği bildirildi.

Tecavüzcü şoförün dosyası kabarık çıktı!

Posted: 11 Jan 2017 10:01 PM PST


Ankara'da, geçen hafta bir özel toplu taşıma aracında S. adlı kadına tecavüz eden İbrahim T.'nin suç dosyası kabarık çıktı.

Ankara'da, geçen hafta bir özel toplu taşıma aracında S. adlı kadına tecavüz eden İbrahim T. adlı şoför hakkında 'hakaret, tehdit, şantaj, mala zarar verme' gibi 48 ayrı suç dosyasının olduğu ve üç ayrı cinsel istismar suçundan yargılandığı ortaya çıktı.

Mağdurenin avukatı Hüsniye Şimşek'in başsavcılığa verdiği dilekçede, İbrahim T.'nin öldürme kastıyla hareket ettiği iddia edildi ve "Hakkında onlarca suçtan dosya bulunduğu ve suç işlemeyi, yasalara karşı koymayı itiyat haline getirdiği görülecektir" denildi.

APAR TOPAR SEFERE
Avukat Şimşek ayrıca, olay sonrası mağdure S. ile saldırgan arasında 'ilişki olduğunu' iddia eden Ankara Şehiriçi Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Ercan Soydaş hakkında da şikâyetçi oldu. Dilekçede, S.'ye tecavüz edilen aracın da delillerin yok edilmesi amacıyla temizlenerek apar topar sefere çıkarıldığı anlatıldı.

129 bin kişilik ByLock listesi

Posted: 11 Jan 2017 09:59 PM PST


FETÖ'nün iletişim sistemi ByLock'u kullandığı belirlenen 129 bin kamu personelinin yer aldığı yeni listeyle ilgili çalışma başlatıldı. Verilerde kullanıcılar arasındaki yazışmalar bulunuyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iletişim sistemi olduğu ortaya çıkarılan ByLock iletişim programı kullananlarla ilgili yeni bir çalışma başlattı. Başsavcılığın, bu kez 129 bin kişilik devlet memurlarından oluşan bir liste üzerinde çalıştığı öğrenildi. Çalışma yapılan verilerde, ByLock kullanıcılarının birbirleri arasındaki yazışmalar bulunuyor. 

15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında başlatılan adli soruşturmalarda, darbe girişimini planlayan ve uygulamaya koymaya çalışan FETÖ'nün kendi içinde ByLock adlı iletişim programını kullandığı ortaya çıkarılmıştı. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) yaptığı çalışmalar sonrasında, devlete sızan pek çok FETÖ üyesinin darbeden önceki süreçte kendi aralarında cep telefonu üzerinden haberleşmek amacıyla ByLock kullandıkları belirlenmişti. 

İçerik kayıtları var

MİT'in ilk aşamada tespit ettiği iki ayrı ByLock kullanıcı listesiyle ilgili yaklaşık 50 bin kamu personeli hakkında adli soruşturmalar devam ediyor. MİT Aralık 2016'da yeni bir ByLock kullanıcısı listesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Yine kamu personelinden oluşan 129 bin kişinin yer aldığı yeni listeyle ilgili olarak Anayasal Suçlarla Mücadele Savcılığı'nın görevlendirildiği öğrenildi. 

İlk iki listede ByLock kullanıcısı kamu personelinin sadece sisteme giriş yapıp kimlerle mesajlaştığı bilgilerinin yer aldığı,
yeni gönderilen listede bu verilerin detaylandırıldığı da kaydedildi. Bu detaylandırmada ByLock kullanıcılarının içerik kayıtlarının da yer aldığı öğrenildi. Bu kayıtların incelenmesiyle birlikte sadece ByLock kullanıcısı olanlar değil, programı kullanmayan ancak FETÖ içinde yer alan kişiler de belirlenebilecek. 

MİT'in yaptığı tespitlerde, 2014 Şubat ayını içine alacak biçimde geriye doğru tarama yapıldığı ve kullanıcılar arasındaki görüşme içeriklerinin elde edildiği ifade edildi. Bu süreçte elde edilen bilgilerin tasnif edilmesiyle, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanma ve faaliyetlerinin yanı sıra 15 Temmuz darbe girişimi öncesindeki gelişmeler hakkında bilgiler de ortaya çıkarılabilecek. 

MİT, darbe girişimi öncesindeki dönemde FETÖ kapsamında yaptığı çalışmalarda Litvanya'daki bir servis sağlayıcı üzerinden ByLock kullanımını ortaya çıkarmıştı. Daha sonra başlatılan adli soruşturmalarda, ByLock kullanımı FETÖ üyesi olmanın kriterlerinden birisi olarak tanımlandı. İlk iki ByLock kullanıcısı listesinde yer alan kamu personeli haklarında açılan adli soruşturmalar çerçevesinde tutuklandı.

Rüzgar Çetin 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı

Posted: 11 Jan 2017 09:57 PM PST


Trafik kazasında bir polis memurunun şehit olmasına neden olan yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı

Trafik kazasında bir polis memurunun şehit olmasına, birinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılanan yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Beşiktaş'ta polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olması, polis memuru Emre Tetik'in de ağır yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya ilişkin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada tutuklu yargılanan Rüzgar Çetin, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Çetin'in, "tutuklu kaldığı süre, aldığı ceza miktarı ve mağdurların şikayetinden vazgeçmesi" nedeniyle oy çokluğuyla tahliyesine karar verilmişti. 

'Terörist muamelesi'

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Şakar da sanık Çetin'in dosya kapsamı ve toplanan delillere uygun olarak, daha üst oran belirlenerek cezalandırılması istemiyle yerel mahkemenin kararına itiraz etmişti. Bu kapsamda, dava dosyası incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nde yapılan ilk duruşmaya, sanık Çetin ve avukatları katıldı. Savunması sorulan Çetin, şunları söyledi:

"Trafik olan bir yolda 30-40'la ilerliyordum. Bunların aksi söyleniyor hep, aşırı hız, aşırı Alkol... 'Ayyaş şoför' deniliyor. Hiçbiri doğru değil. Bir kadeh alkol içmiştim. Bunun da yasal sınırların içinde olduğunu varsayıyorum. Haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Gazetede terörist gibi, katilmiş gibi yansıtıldım." Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı ise,  "Alkol ölçüm raporu düzenleniş saati ve bilimsel veriler göz önüne alındığında, yasada sanığın güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilme sınırı olarak belirlenen 1.00 promil düzeyi üstünde alkollü olarak ve hızını mahal şartlarına uyarlamadığı, bilinçli taksirli olarak aracını sevk ve idare ettiği, mağdur Tetik'in sanık hakkında şikayetinden vazgeçtiği tüm yargılama safahatından anlaşıldığından sanığın tecziyesine karar verilmesi talep olunur" dedi. Davayı karara bağlayacağını açıklayan Daire Başkanı HASAN Dicle, Çetin'e son sözünü sordu. Sanık Çetin de "Çok üzgünüm. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Takdiri mahkemeye bırakıyorum" dedi. Kararını açıklayan 19. Ceza Dairesi, sanık Çetin'i önce "taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. 

İyi hal indirimi

Suçun bilinçli taksirle işlendiğini belirten daire, cezayı yarı oranında artırarak, 9 yıla çıkardı. Çetin'in duruşmadaki iyi halini de dikkate alan daire, cezayı 7 yıl 6 aya indirdi. Çetin hakkında konulan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar veren daire, Çetin'in ehliyetine de 2 yıl süreyle el konulmasına hükmetti. Karar, oy birliğiyle alındı.

'Cezaevi yolu kapalı'

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, karara ilişkin şu yorumu yaptı: 

"Yaralı kurtulan polis şikayetinden vazgeçmişti. O dönem mahkeme başkanı bu vazgeçmenin geçerli olmadığını belirtmiş ama diğer mahkeme üyeleri bağlayıcı olduğunu belirtmişti. Anlaşılan İstinaf Mahkemesi üyeleri haklı buldu. Burada mahkeme ne yaptı? Cezanın miktarını yeterli görmedi ve bir miktar artırdı. Bir anlamda yerel mahkemenin cezasını da onadı. Bu karar kesinleşmiş değil. Çünkü 5 yılı geçtiği için taraflar temyiz edebilir. Karar kesinleşmediği için cezaevi yolu kapalı. Bu durumda onanırsa da 1 yıl 1 ay kadar bir infaz süresi söz konusu olacak. 1 ayı kapalı cezaevinde geçecek, 1 yıl ise açık cezaevinde geçecek."

Bayan vekile darp iddiaları!

Posted: 11 Jan 2017 09:55 PM PST


Meclis idare amiri Gündoğdu ve AKP Grup Başkan vekili Elitaş, Anayasa görüşmeleri sırasında cep telefonu ile görüntü alan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet'e saldırdı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri AKP'li Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ve AKP Grup Başkan vekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş Anayasa'nın maddeleri oylamasında, cep telefonu ile görüntü çeken CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet'e saldırdı. Gündoğdu, CHP'li vekilin boynuna sarılırken, saldırı sonrasında Hürriyet'in boynunda kızarıklar oluştu.

YERE BATSIN ANAYASANIZ!

Bir anda gerçekleşen saldırı sonrasında gerek yerinden gerek ise meclise kürsüsünden konuşan Milletvekili Hürriyet, "Burada yapılan haksızlıkları görüntülerken AKP Grup Başkan vekili Elitaş'ın bana fiziki müdahaleye varacak şiddetini kınıyorum. Ardından İdare Amiri Ahmet Gündoğdu telefonumu elimden gasp ederek, üzerime saldırdı. Bu kadar şiddeti içselleştiren AKP Grubunu milletvekillerini kınıyorum. Konuşan siz, burada çıkıp bir sürü hikaye anlatan yine siz, mağduru oynayan siz, ama saldırıya uğrayan ben. Bir kadına saldıracak kadar başkanlık hırsına bürünmüş olmanızdan dolayı sizi kınıyorum. Yere batsın Sarayınız, yere batsın Anayasanız, yere batsın diktatörlüğünüz" açıklamasında bulundu.

'Reina saldırganı' alarmı! Metro'da görüldüğü ihbarı..

Posted: 11 Jan 2017 09:50 PM PST


Reina'da 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının failinin Bağcılar Metro'da görüldüğü ihbarı üzerine Bağcılar-Kirazlı durağı kapatıldı, metro seferleri durduruldu. Bölgeye sevk edilen özel harekat polislerinin arama çalışmaları sonrasında metro istasyonu yeniden kullanıma açıldı.

Reina saldırganı olduğu düşünülen şahıs ilk olarak Esenler Otogar metro durağında görüldü. Gri pantolon, siyah deri mont ve bordo kapşonlu olan kişinin ayağının aksadığı belirtildi. Buradan Bağcılar Kirazlı metrosuna binen şüpheliyi arama çalışmaları sürüyor.

İstanbul'un ünlü eğlence mekanı Reina'da 39 kişinin hayatını kaybettiği, 65 kişinin de yaralandığı terör saldırısını düzenleyen terörist Abdulgadir Masharipov'un, Bağcılar Metro istasyonunda görüldüğü ihbarı üzerine Bağcılar-Kirazlı durağı kapatıldı, Metro seferleri durduruldu.

METRO YENİDEN AÇILDI
Bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edilirken, polisin istasyon ve çevresindeki aramaları sonrasında metro istasyonu yeniden açıldı. İhbarın yapıldığı andan itibaren bölgeye yönlendirilen ve içlerinde özel harekat timlerinin de bulunduğu polis ekiplerini sayısı da düşürüldü. Olayla ilgli şuana kadar bir gelişme yaşanmazken ihbarın bir polisten geldiği belirtiliyor...

GRİ PANTOLONLU AYAĞI AKSIYOR
Sabah'ın edindiği bilgiye göre Reina saldırganı olduğu düşünülen şahıs ilk olarak Esenler Otogar metro durağında görüldü. Gri pantolon, siyah deri mont ve bordo kapşonlu olan kişinin ayağının aksadığı belirtildi. Buradan Bağcılar Kirazlı metrosuna binen şüpheliyi arama çalışmaları sürüyor.

O KİŞİ REİNA SALDIRGANI MI?
Güvenlik güçlerinin, şüphelinin Reina saldırganı olup olmadığını tespit etmek için kamera kayıtlarını incelediği belirtildi. Konuyla ilgili bir kişinin de gözaltına alındığı bildirildi.

HAVAALANINDA DA ÖNLEMLER ARTIRILDI
Atatürk Havalimanı Metro girişinde de güvenlik önlemleri artırıldı. Polis daha önce başlattığı şüpheli şahıslar üzerinde ki aramalarını da sıklaştırdı. Bazı noktalara da özel Harekat polisleri de metro girişine konuşlandı.

MEB: Kar tatiline telafi eğitimi

Posted: 11 Jan 2017 09:48 PM PST


İstanbul ve birçok ilde kar yağışı nedeni ile okullar tatil edilmişti. MEB programın aksamaması için harekete geçti
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde kar nedeniyle eğitime verilen arada programının aksamaması için harekete geçti.

Habertürk'ün haberine göre, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'nün illere gönderdiği yazıda, eğitime ara verilen okullarda telafilerin yapılması gerektiği belirtildi.

Yazıda şu ifadeler yer aldı: "Eğitim-öğretimin gerçekleştirilemediği eğitim kurumlarımız ile yurtdışından gelen, milli sporcu olan, hastalık gibi sebeplerle derslerinde eksiklik bulunan öğrencilerin yapılamayan eğitim faaliyetlerinin telafisi için valiliklerce gerekli tedbirler alınarak eksiklikler giderilecek.

Hafta içi ders saatleri dışında hafta sonları ya da yarıyıl tatilinde telafi eğitimi gerçekleştirilecektir..."

Hiç yorum yok: