GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 20 Haziran 2014 Cuma 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


Erdoğan 90 yıl öncesi ile yarışıyor

Posted: 19 Jun 2014 03:00 PM PDT


Viyana'da konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde; 'Hani Mustafa Kemal demir ağlara düşkündü, biz ördük biz' dedi. Erdoğan, Gezi eylemlerine destek olan sanatçıları yine hedef göstermeyi ihmal etmedi.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde defalarca kuşatılan ve işgal edilemeyen Viyana'da; "Kanuni'nin torunlarıyız" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;



'Sevsinler sizin gibi sanatçıyı'

"Ne diyordu "hala anlamıyor musun mesele ağaç değil" bunu diyen neydi? Sözde sanatçı, sevsinler sizin gibi sanatçıyı, ne sanatçısı. Mesele ağaç değil diyordu, çünkü bunu diyemez ki, 12-13 ağacı alıyorsun başka yere dikiyorsun. Biz iktidarımızda 3 milyar fidan ve ağaç dikmiş bir iktidarız. Kardeşlerim biz çevreci bir iktidarız bunu böyle biliniz."

"Geçen gün bir Başbakan ziyaretimizdeydi. Bana aynen şu ifadeyi kullandı. 'Uzun yıllar oldu' dedi, 'İlk defa geliyorum. Ankara'nın ne kadar yeşillendiğini gördüm' dedi. Tanıyamamış. 'Her şeyin değiştiğini gördüm' dedi."

'Hani Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü'

"Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü. Biz ördük biz. Şu anda raylarını bile 10 metreden fazla yapamayan bir Türkiye vardı. Biz şimdi 70 metre uzunluğunda ray imal ediyoruz. Onlar perçinle yapıyordu, biz kaynak sistemiyle yapıyoruz. Neden? İnsanımızın trenle yolculuk esnasında rahatsız olmasını istemiyoruz. Tangır tungur gitmeyecek, böyle hiç gürültü yapmadan gitsin istiyoruz. Artık öyle ilkel vagonlar falan yok. Türkiye'de artık bunun da üretimini başlattık ve yüksek hızlı tren. Şu anda Eskişehir-Ankara çalışıyor. Ankara-Konya çalışıyor. Konya-Eskişehir çalışıyor. İnşallah bir iki hafta içerisinde Eskişehir-İstanbul'u da açıyoruz."

"Ah benim gurbetteki kardeşlerim. Öyle hainler var ki, düşünebiliyor musunuz, Eskişehir-İstanbul arasında 250'ye yakın noktada maalesef oralarda kabloları söktüler. Oraları tamamıyla maalesef engellediler. İstanbul'dan Ankara'ya 3 saat 15 dakikada söyleyecek. Bugünleri gördük, bu CHP , MHP konuşuyorlar. Zaten beş yıllığına iktidara geldi ama üç buçuk yıl dayanabildi, çekti gitti. Ya kimse çek git demiyordu niye ayrıldın? Beceremediler. Diğerine zaten benim milletim iktidar vermiyor. Çünkü asla onlara güvenmezler. Bakınız o kadar ilginç ki göreve geldik, 26 tane havalimanı vardı. Şimdi 52 havalimanı var. 79 senede 26 havalimanı ama 12 senede buna 26 havalimanı daha ilave ettik. Hangi vilayette olursan ol en fazla yarım saat ile 45 dakika arasında havalimanına ulaşacaksın demektir. Yeni yapılmakta olanlar da var."

'Ne demek Sünni ne demek Şia'

"Avrupa'nın kendi değerlerini ayaklar altına alarak susmasına rağmen, biz hakkı savunduk. Suriye... Dört yıldır zalim bir rejim, kendi halkını koyun boğazlar gibi boğazlıyor. 200 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Masum çocuklar annelerinin kucaklarında hayata gözlerini yumdu. O tertemiz iffetli kadınlar, alçak bir rejimin haydutları tarafından tecavüze uğradılar. Bu insanlık dramı karşısında çoğunluk yine susmayı tercih etti. Batı sustu, dünya sustu, gözlerini yumdu. Ama biz susmadık, biz gözlerimizi yummadık. Suriye'den gelen bir milyon sığınmacıya vatanımızın kapılarını açtık. Ekmeğimizi onlarla paylaştık. Suriye'deki hak mücadelesini var gücümüzle savunduk, devam ediyoruz. Öbür taraftan Filistin. Neredeyse bir asırdır Filistin topraklarında devam eden zulme sesini en çok yükselten, Filistin davasını en güçlü şekilde destekleyen yine bizler olduk."

"İşte şimdi Irak. Şu anda Irak yanıyor. İnsanlık dramı yaşıyor. İnsanlar bir kez daha evlerini şehirlerini terk ediyor. Çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, masum siviller hayatını kaybediyor. Dünya, Avrupa yine seyrediyor. Biz o ateşi söndürmek için, ateşin üzerine gidiyor, Irak'taki herkese durun siz kardeşsiniz diye uyarılarımızı yapıyoruz. Ne demek Sünni, ne demek Şia? Yahu siz Müslüman değil misiniz? Bir insan Şii olduğu için öldürülmez, Sünni olduğu için öldürülmez, kefenler giyip yollara çıkılmaz. Kim sizi vatanınızdan kovuyor? Kimse. Peki sizin yaptığınız nedir? Yakışıyor mu? Biz hakkın tarafında her zaman mazlumun tarafında olduk, olmaya devam edeceğiz."

'Irak hükümeti vatandaşımızı koruyamadı'

"Irak hükümeti başta konsolosumuz olmak üzere, personelimizi, vatandaşımızı koruyamadı, korumadı. Şu anda IŞİD'in elinde olan 80 vatandaşımızı oradan çıkarmak için son derece hassas bir mücadele veriyoruz. Hiç birinin kılına zarar gelmeden, oradan çıkıp ülkemize ulaşması için hassasiyetle hareket ediyoruz. Basra konsolosluğumuzu boşalttık. Hassasiyetimiz devam ediyor. Türkiye'de CHP ve MHP, onların yandaş medyası, bizim oradaki vatandaşımızın can güvenliğini tehdit edecek tavır içine girdiler. Son derece sorumsuz açıklamalar, yayınlar yapıyorlar. Dışardaki kadar içerdeki sorunla da mücadele ederek sorunu çözmeye çalışıyoruz. İnşallah hayırlı bir neticeye de varacağız."


Cumhuriyet

Serbest bırakılan isimlerden açıklamalar

Posted: 19 Jun 2014 02:53 PM PDT


Balyoz Davası'nda mahkemenin kararının ardından serbest bırakılanların açılamaları şöyle;

Emekli Oramiral Özden Örnek,

"Burada 3 sene kalmamız çok önemli değil. Önemli olan bunun sonucunda Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olmasıdır"

Tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi'nde ilk ayrılardan biri de Emekli Oramiral Özden Örnek oldu. Cezaevinden otomobille ayrılan Örnek, "Çok mutluyuz, başka da söylenecek birşey yok" dedi.
Emekli Hava Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Silivri Cezaevi'nde tahliye oldu. Nogaylaroğlu cezaevinin önünde kısa bir açıklama yaparak, "Başta ailelerimize, avukatlarımıza ve bizleri destekleyen Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. Burada 3 sene kalmamız çok önemli değil. Önemli olan bunun sonucunda Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olmasıdır. Burada ulunduğumuz süre içinde Silivri'de bize bir aile ortamı yaratan cezaevi yöneticilerine ve bütün görevlilerine ve sağlık faaliyetlerinin tümünü aksamdan yürüten başta Silivri Devlet Hastanesi olmak üzere, İstanbul'da ki hastanelere, doktor ve sağlık personeline teşekkür ediyorum. Tabi ki de Jandarmamıza 'da teşekkür ediyorum" dedi.
Asker olarak, 3-5 sene evinden ayrı kalmanın önemli olmadığını belirten Nogaylaroğlu, "Evimizden ayrı kaldık. Bunu da o şekilde kabul ediyorum. Ama bunun sonucunda Türk halkı mutlaka gelecekte emniyet içerisinde olmalı. Bunun sonucunda ders alıp geleceğimizi çok daha iyi şekilde kurmamız gerekiyor. Bu kararın alınmasında siyasi askeri kimin emeği varsa, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi dahil olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.


ALBAY SİNAN TOPUZ CEZAEVİNDEN ÇIKTI

Balyoz Davası'nda mahkemenin kararının ardından, Mamak Askeri Cezaevi'nde emekli Albay Sinan Topuz, cezaeviden çıktı.

AYM'NİN KARARI SONRASI MAMAK CEZAEVİ'NDE 46 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi'nin geçtiğimiz gün Balyoz Davasında 'hak ihlali' kararı vermesinin ardından Mamak Askeri Cezaevi'nde bulunan 46 emekli ve muvazzaf asker tahliye edildi.
Ankara Mamak'ta bulunan Askeri Cezaevinde, Balyoz Davası'ndan cezaevinde bulunan muvazzaf ve emekli askerler tahliye edildi. Tahliye kararını öğrenen asker yakınları, cezaevinin önünde bekledi. Bekleyişin ardından cezaevi komutanları tarafından içeri alınan aileler, tutuklu bulunan akrabalarını alarak dışarı çıktı. Konvoy halinde çıkan emekli ve muvazzaf asker yakınları kornalarla ve sevinç gözyaşları ile cezaevinden çıkış yaptı.

Mamak Askeri Cezaevinde bulunan 46 kişiden ilk çıkış yapan emekli Albay Sinan Topuz yaptığı açıklamada; "Devletten beklediğimiz, bu iftiracıları, hainleri, çeteyi bulması ve adalete teslim etmesidir. Başka türlü adalet gerçekleşmez. Bizim çıkmamız adalet değil, bunu bize yapanların bulunup adalete teslim edilmesi lazım" dedi. Tahliyeler sürerken başlayan yağmura aldırmadan bekleyenler, cezaevinde bulunan yakınlarını alarak kornalar eşliğinde oradan ayrıldı. Mamak Cezaevi'nde Balyoz Davası dolayısıyla hapis yatan kimse kalmadı.


BALYOZ DAVASI'NIN TEK KADIN HÜKÜMLÜSÜ DE TAHLİYE OLDU

Emekli Albay Berna Dönmez: "Bizlere bu haksızlıkları, hukuksuzları yapanların da adalet önünde bizlere yaptıkları gibi değil, adil bir şekilde yargılanmalarını istiyorum"

İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Balyoz Davası'ndan tutuklanan tüm sanıklar için tahliye kararı vermesinin ardından, davanın tek kadın hükümlüsü emekli Albay Berna Dönmez de, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nden çıktı.

Yaklaşık 21 aydır hapis yatan Berna Dönmez'i cezaevi önünde eşi Zeki Dönmez ile yakınları ve dostları karşıladı. Cezaevinden çıkan Dönmez, kendisini bekleyen yakınlarıyla tek tek kucaklaştı. Berna Dönmez, yakınlarının ısrarı üzerine eşiyle tekrar kucaklaşırken, çevrede bulunanlar tarafından alkışlandı.

"ÇOK ZOR BİR SÜREÇ YAŞADIM"
Dönmez, cezaevi kapısı önünde yaptığı açıklamada, çok zor bir süreç yaşadığını belirterek, "Bunun biteceğini biliyordum. Adeletin bir gün tecelli edeceğini biliyordum. Nitekim Anayasa Mahkemesi, kararıyla bunu bize gösterdi. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Başta Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olmak üzere, bütün mahkeme üyelerine teşekkürlerimi, saygılarımı sunuyorum. Bizim karşılaştığımız haksızlıklarla, hukuksuzluklarla hiçkimsenin karşılaşmasını istemiyorum. Ama bizlere bu haksızlıkları, hukuksuzları yapanların da adalet önünde bizlere yaptıkları gibi değil, adil bir şekilde yargılanmalarını istiyorum" dedi.

Berna Dönmez, açıklamanın ardından eşiyle birlikte cezaevinin önünden ayrıldı.

ŞİRİNYER ASKERİ CEZAEVİ ÖNÜNDE TAHLİYE SEVİNCİ

ZEYBEKÇİ PAŞA SERBEST KALDI

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz davası ile ilgili 'hak ihlali yapıldığı' yönünde karar açıklamasının ardından Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tüm sanıklara tahliye kararı vermesi, İzmir'de de coşkuyla karşılandı. Şirinyer Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan 10 muvazzaf askerden önce, kamuoyunun "Zeybekçi Paşa" diye tanıdığı emekli Temgeneral Atilla Özler F Tipi Cizaevinden tahliye oldu. Özler, arkadaşları içen Şirinyer Cezaevi önüne gelirken burada zeybek oynadı.

İzmir'de Balyoz sanıklarından ilk olarak 30 Ağustos'da temekli olan emekli Hava Tümgeneral Atilla Özler Kırıklar F Tipi Cezaevi'nden tahlile oldu. Kamuoyunda "Zeybekçi paşa" olarak tanınan Özler, evine gitmek yerine 10 tahliyenin beklendiği Şirinyer Askeri Cezavi'ne geldi. Özler burada yaptığı açıklamada "Bu kumpası bize kurdular. Bundan sonra hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu. Hayatını kayseden arkadaylarımız için bu kumpası kuranların cezamandırılması için, ortaya çıkartılması için çalışmalıyız" dedi. Görevde olduğu sırada yabancı subayların da bulunduğu bir baloda oynağı zeybekle tanınan ve kamuoyunun "Zeybekçi paşa" diye bildiği Atila Özler Askeri cezaevi önünde tohplananların isteği üzerine davul zurna eşliğinde zeybek oynadı Özler daha sonra "Arkadaşlamı teslim alacağım" diyerek cezaevi bahçesine girdi.

Sevinçle karşılanan kararla birlikte Şirinyer Askeri Cezaevi'nde aynı davadan tutuklu bulunan Deniz Kurmay Albay Mesut Zafer Sarı, Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, Deniz Albay Mete Demirgil, Deniz Albay Akın Üredi, Deniz Kurmay Albay Alpay Çakarcan, Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar, Hava Kurmay Yarbay Cenk Hasımoğlu, Hava Kurmay Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu, Jandarma Kurmay Yarbay Oğuz Türksoyu ve Jandarma Kurmay Albay Murat Özçelik'in tahliyesi bekleniyor. Bu tutuklulardan sadece Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar, İstanbul'da görülen askeri casusluk davasından tutuklu bulunmasından dolayı tahliye olamadı.

Mahkeme kararını öğrenen tutukluların yakınlarının yanı sıra hem vatandaşlar hem de İşçi Partisi üyeleri de cezaevinin de içerisinde yer aldığı Şirinyer'deki Merkez Komutanlığı'na gitti. Tutuklu yakınlarının içeriye alınmasının ardından vatandaşlarda ellerindeki Türk bayraklarını sallayıp Harbiye Marşı'nı okudu. Cezaevi önünde tahliye için bekleyiş ise devam ediyor.

BALYOZDAKİ TAHLİYE KARARI İZMİR'DE DE COŞKUYLA KARŞILANDI

ANAYASA Mahkemesi'nin Balyoz davası ile ilgili 'hak ihlali yapıldığı' yönünde karar açıklamasının ardından Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tüm sanıklara tahliye kararı vermesi, İzmir'de de coşkuyla karşılandı. Şirinyer Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan 10 muvazzaf askerden ilk olarak kamuoyunun 'Zeybekçi Paşa' diye tanıdığı emekli Temgeneral Atilla Özler F Tipi Cizaevinden tahliye oldu. Özler, arkadaşları için Şirinyer Cezaevi önüne gelirken burada zeybek oynadı.

İzmir'de Balyoz sanıklarından ilk olarak 30 Ağustos'da emekli olan emekli Hava Tümgeneral Atilla Özler Kırıklar F Tipi Cezaevi'nden tahlile oldu. Kamuoyunda 'Zeybekçi Paşa' olarak tanınan Özler, evine gitmek yerine 10 tahliyenin beklendiği Şirinyer Askeri Cezavi'ne geldi. Özler burada yaptığı açıklamada "Bu kumpası bize kurdular. Bundan sonra hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu. Hayatını kaybeden arkadaşlarımız için bu kumpası kuranların cezalandırılması için, ortaya çıkartılması için çalışmalıyız" dedi.

Görevde olduğu sırada yabancı subayların da bulunduğu bir baloda oynağı zeybekle tanınan Atila Özler, Askeri Cezaevi önünde tohplananların isteği üzerine davul zurna eşliğinde zeybek oynadı Özler daha sonra "Arkadaşlamı teslim alacağım" diyerek cezaevi bahçesine girdi.

Sevinçle karşılanan kararla birlikte Şirinyer Askeri Cezaevi'nde aynı davadan tutuklu bulunan Deniz Kurmay Albay Mesut Zafer Sarı, Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, Deniz Albay Mete Demirgil, Deniz Albay Akın Üredi, Deniz Kurmay Albay Alpay Çakarcan, Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar, Hava Kurmay Yarbay Cenk Hasımoğlu, Hava Kurmay Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu, Jandarma Kurmay Yarbay Oğuz Türksoyu ve Jandarma Kurmay Albay Murat Özçelik'in tahliyesi bekleniyor. Bu tutuklulardan sadece Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar, İstanbul'da görülen askeri casusluk davasından tutuklu bulunmasından dolayı tahliye olamadı.

Mahkeme kararını öğrenen tutukluların yakınlarının yanı sıra hem vatandaşlar hem de İşçi Partisi üyeleri de cezaevinin de içerisinde yer aldığı Şirinyer'deki Merkez Komutanlığı'na gitti. Tutuklu yakınlarının içeriye alınmasının ardından vatandaşlar da ellerindeki Türk bayraklarını sallayıp Harbiye Marşı'nı okudu. Cezaevi önünde tahliye için bekleyiş ise devam ediyor.

HUKUK VARMIŞ


Şirinyer Askeri Cezaevi'nde kalanlardan ilk olarak Deniz Albay Aşkın Üredi tahliye edildi. Yakınlarıyla ayrılırken aracından inerek 14 yaşındaki kızı İrem'i yanına alan ve vatandaşları selamlayan Aşkın Üredi, "Bu ülkede hala hukuk varmış demek ki. Anayasa Mahkemesi'ne 'hukuk var' dediği için teşekkür ederim" dedi.

KORAMİRAL KADİR SAĞDIÇ TAHLİYE OLDU

Tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi'nden ayrılan emekli Koramiral Kadir Sağdıç, cezaevi önünde kısa bir açıklama yaptı. Sağdıç, "En az görev yapan arkadaşımızın 25 yıl hizmeti var. Benim 40 yıl hizmetim var. Maalesef yargıyı daha önceki aşamalarda yakalansın, Türkiye'ye huzur gelsin isterdik. Yargılama aşamasında özellikle yerel mahkemede büyük sıkıntılar yaşadığımızı biliyorsunuz. Ama maalesef Yargıtay aşamasında da bu sıkıntılar devam etti. Sadece bize değil bütün Türkiye'ye yargı anlamında büyük bir sorun oluşturdu bu" dedi.

"TÜRKİYE'NİN AYIBIDIR"

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ise cezaevinden ayrılırken, "Benim bedenim hapsedildi ama kimse beynimi düşüncelerimi hapsetme gücüne sahip olmadı. 3.5 yıla yakın süre yattım, dimdik ayaktayım ve kendimi çok daha güçlü hissediyorum. Çünkü bu toplumun yaşadığı bütün acıları içselleştirme imkanını buldum burada. Bu surete ilk defa yargıçlarla karşı karşıya kaldık, ilk defa yargıçları tanıma imkanı bulduk. Türk adaleti adına 3.5-4 yıldırı yaşadıklarımızdan büyük üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin ayıbıdır. 200 yıldır hukuk mücadelesi veren bir toplum, bunu 200 sene sonra yaşamamalıydı" diye konuştu.


MEHMET ALİ ÇELEBİ HASDAL'DA KONUŞTU

Hasdal Askeri Cezaevi'nden tahliye olanları karşılamaya gelen emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi yaptığı açıklamada "Kutsal nöbeti biten bütün silah arkadaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Tarih bir kez daha ateşle imtihan edilen Türk subaylarının dirayetine, vatanperverliğine şahit olmuştur. Bilinsin ki bizim vazife anlayışımız bu kumpasların bizim hayatımızdan çalacağı özgürlüğe, bizlere kuracakları tertiplerin hayatımızdan çalacağı özgürlüğe güdümlü ve düğümlü değildir. Ailelerinin her şeyden önce hissettiği şey onur ve gurur. Mutlaka seviniyorlar, mutlular ama her şeyden ziyade onurlu ve gururlular. Yeniden yargılamanın daha adil yürütülmesini istiyoruz. Çünkü hakikat vicdanlara, beyinlere intikal etmiş durumda. Bu nedenle adil olmak zorunda." dedi.

ÇANAKKALE'DE DE BALYOZ SEVİNCİ
EMEKLİ TUĞGENERAL MUSTAFA KEMAL TUTKUN DA TAHLİYE EDİLDİ

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz davası ile ilgili 'hak ihlali yapıldığı' yönünde karar açıklamasının ardından Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun da tahliye edildi. Tutkun, "Nihayet adalet yerini buldu. İnşallah bu maçın ikinci devresi de bu şekilde kamuoyunun karşısında olur. Umarım roller değişecek" dedi.
Sevinçle karşılanan kararla birlikte Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Çanakkale 18 Mart eski öğretim görevlisi ve emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun, 6 ay önce Silivri'den nakil edildiği Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi'nden bugün saat 17.40'da salıverildi. Emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun'u eşi Meral Tutkun, oğlu Evren Tutkun, kardeşi Prof. Dr. Salih Zeki Tutkun ve ellerinde Türk bayrakları bulunan 30 kişilik bir grup, dağ başını duman almış marşı ile emekli Tuğgeneral Tutkun'u karşıladı. Eşi Meral Tutkun, eşine sarıldı. Karşılama sırasında "Her şey vatan için" ve "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atıldı.

Çok mutlu olduğunu belirten eşi Meral Tutkun, "Bin 322 gün sonra eşime kavuşacağım için çok mutluyum" dedi. Mustafa Kemal Tutkun'un avukatı Mehmet Altın, "3,5 yıldır sesimizin duyulmasını istiyorduk. Çok şükür ki onu da bir hukuk kurumu, Anayasa Mahkemesi duydu. Acıyı sıkıntıyı komutanımız çekti. Onunla birlikte ailesi çekti. Hayatını kaybeden değerli, arkadaşlarımız var. Bundan sonra böyle bir sürecin bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Bunun için de adalet sisteminin daha iyi yargıçlara ve sisteme kavuşmasını, bağımsız yargının demokratik kurallar içinde yer etmesi için hep birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.

TUTKUN, "UMARIM ROLLER DEĞİŞECEK"
Tahliye olan emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun, "Bu 40 aylık süreç içerisinde benden ziyade esas ailem ve eşim sıkıntı çekti. Bu memleket için, vatan için sıkıntı çekmemiz önemli değil. Yeter ki bunun sonucunda iyi şeyler olsun diye düşündük bugüne kadar. Türk adaletine güvenmekten başka çaremiz yok. Başka adalet yok. Biri Amerika'dan gelip bizi yargılamayarak. Eninde sonunda her kurumda olduğu gibi maalesef o kurumda da bulunmaması gereken kişiler var. Onlar da artık en son durakta. Nihayet adalet yerini buldu. İnşallah bu maçın ikinci devresi de bu şekilde kamuoyunun karşısında olur. Umarım roller değişecek. Biz bir yerlere varmak istiyorsak, bir şeyler yapmak istiyorsak. Birilerini sıkıntı çekmesi gerekiyorsa. O birileri de Mustafa Kemal Tutkun ise bu sıkıntıyı çekmeye bugün de yarın da varım. Tekrar geri dönmeye razıyım. Yeter ki dışarıdaki insanlar biran olsun kendilerini mutlu hissetsin. Bu sıkıntıları aşmamızın tek çaresi olarak Çanakkale ruhunun, insanlarda yeniden canlanması ile gerçekleşeceğine inanıyorum" diye konuştu.

HADIMKÖY'DEN 24 KİŞİ TAHLİYE OLDU

Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Balyoz Davası'nda tüm tutuklu sanıklara tahliye kararı vermesinin ardından Hadımköy Askeri Cezaevi'ndeki 24 kişi tahliye oldu. Tahliye kararının ardından cezaevine akın eden tutuklu aileleri ve yakınları büyük sevinç yaşadı. Bir tutuklu yakını cezaevi önünde bekleyenlere baklava ikram etti.
Tahliye işlemlerinin tamamlanmasının ardından cezaevinden ilk çıkan Koramiral Deniz Cora oldu. Cora, cezaevinin bulunduğu kışladan yakınlarının kullandığı özel araç ile ayrıldı. Cora, ellerinde Türk bayraklarıyla 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' şeklinde slogan atan gruba aracın içinden el salladı.

"KUMPASI KURANLAR YARGILANACAK DİYE DÖRT GÖZLE BEKLEYECEĞİZ"
18 yıl hapis cezası alan Tümgeneral Gürbüz Kaya cezaevi çıkışında gazetecilere açıklama yaptı. Kaya, "Bugün Türk demokrasisi için önemli bir gün. Bizler 4 yıl önce sahte belgelerle bir çete tarafından oyuna getirildiğimizi herkese söyledik. Herkesin aynı düşünceyi paylaşmış olduğunu görmekten büyük mutluluk duyduk. Özellikle Anayasa Mahkemesi'nin göstermiş olduğu hassasiyete teşekkür ediyoruz. Bundan böyle artık kumpası kuranlar yargılanacak diye dört gözle bekleyeceğiz. Biz bu milletin evlatlarıyız. Bu milletin ne bir ferdine ne toprağına ne bir taşına hiçbir zaman zarar gelsin istemeyiz. Bizim zor günlerimizde üzüntülerimizi, kederlerimizi paylaşan başta aile bireylerimiz, değerli avukatlarımız, yakınlarımız ve bizi gönülden destekleyen bir kısım basın mensubuna şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca daima arkamızda büyük bir güç olduğunu hissettiğimiz yüce Türk milletine şükranlarımızı sunuyoruz. Biz bugüne kadar onların hizmetindeydik, bundan sonra da vatan, millet için yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

"İÇERİ GİRDİĞİMDE OĞLUM 40 GÜNLÜKTÜ, ŞİMDİ İKİ YAŞINA GELDİ"
Deniz Kurmay Albay, Şenol Büyükçakır ise cezaevinden eşi Filiz Büyükçakır ve kucağındaki 2 yaşındaki oğlu Çınar Büyükçakır ile birlikte alkışlar ve 'Türkiye sizinle gurur duyuyor' sloganları arasında çıktı. Çocuklarına eşine kavuştuğu için mutluluğun dile getiren Büyükçakır, "Ancak bir taraftan da hüzünlüyüz. Bu dava henüz bitmedi, tamamlanacak. Bize bu kumpası kuranlardan bunların hesabını sormadan bu dava bitmeyecek. Ben buraya girdiğimde oğlum Çınar henüz 40 günlüktü. Şimdi İki yaşına geldi. Bu çocuğun vebali bize bu kumpası kuranların üzerinde ve bu vebalde mahşerde alınmayacak burada alınacak"

"BU KUMPASI KURAN HAİNLERİN ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMESİNİ BEKLİYORUZ"
Cezaevinden yakınlarının kullandığı bir araç ile çıkan emekli Hava Kurmay Albay Hüseyin Dilaver ise araç içinden "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganları atarak çıktı. Ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ifade eden Dilaver, "Ancak bu sevinç buruk bir sevinç. Mücadelemiz yeni başlıyor. Öncelikle adaletin yerini bulup beraatimizin gelmesini bekliyoruz. Daha sonra da bu kumpası kuran hainlerin adalet önünde hesap vermesini bekliyoruz. Ancak o zaman başımızı yastığa rahat koymuş olacağız" diye konuştu.

"ASLAN GİBİYİM"
16 yıl hapis cezası alan Deniz Kurmay Kıdemli Albay Kadri Sonay Akpolat, eşi Nurcan Akpolat'ın kullandığı araç ile cezaevinden çıkış yaptı. Araç içinden gazetecilere açıklama yapan Akpolat, "Vatan hainleri bizden korksun. Kendini saklayanlar, yalancı maymun olanlar bizden korkun. Bakın aslan gibiyim" dedi.
Hadımköy Askeri Cezaevi'nden ayrılanlar konvoy eşliğinde Silivri Cezaevi'nden tahliye olanlarla birlikte buluşmak üzere Silivri'ye hareket ettiler.



Cumhuriyet

Çetin Doğan: 'Ben Atatürk'ün askeriyim'

Posted: 19 Jun 2014 02:51 PM PDT


Emekli Orgeneral Çetin Doğan Silivri Cezaevi'nden serbest bırakıldı.

Orgeneral Çetin Doğan Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi. Tahliye edilen Doğan cezaevinin kapısında gözetecilere açıklamalarda bulundu.

Orgeneral Çetin Doğan'ın konuşmasından ayrıntılar;

"Bu dava bitmeyecek. Ben darbeci değilim ben Mustafa Kemal'in askeriyim demiştim. Ben devrimciyim. Biraz sonra genç bir arkadaşmız gelecek ve hepimiz adına bir açıklama yapacak. Beş yaş günümü parmaklıklar ardından geçirdim. Adalet yerini buldu deyip neşe içerisinde mutlu olduğumu söylemem zor. Burada şehitler verdik. Bunların hüznü içimize işledi. Bir süre önce Dışişleri Bakanlığı'nda geyik muhabbetiyle bir takım görüşmeler yayınlandı. Esas vatan hainleri bu davaları öne sürerek gerçek tehlikeleri komşularımızın eline verdiler. Biz planları irdelemiştik. O yüzden onulmaz yaralar aldı milli güvenliğimiz.

Bundan sonra yaptığımız suç duyuruları işleme sokulur. TEM Şubesi terör üretme şubesi olmuştur dedim beni mahkemeye verdiler. Belgeleri gösterdim ama gelmediler. Ama vicdanlı bir hakim beraat verdi.

Yolumuz açık olacak. Burada Silivri'de yatan bizlere en büyük desteği Hıdır Oktay'ı anmak istiyorum. Onların seslerini, türkülerini rüzgarın desteğiyle dinledik.

Evet, Türkiye'de bağımsız hakimler ve savcılar var. Kendilerine teşekkür ediyorum. Türk milletinin gözbebeği oldular. Paçavraları ortaya serdiler diye konuştu.

Cumhuriyet

Ekmeleddin İhsanoğlu'ndan Başbakan'a yanıt

Posted: 19 Jun 2014 02:46 PM PDT


CHP ve MHP'nin Cumhurbaşkanlığı sicimi için çatı aday olarak gösterdiği Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Erdoğan'ın kendisiyle ilgili sözleri için "Sayın Başbakan'ın çok güzel sözü var: Her şey sandıklarda belli olacaktır, halk oyunu verecektir" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı için "çatı adayı" olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'ye ilettiği Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, bir nikaha katılmak üzere evinden çıktı. İhsanoğlu, soru sormak isteyen gazetecilere, "İstiyorsanız beraber gidelim" dedi. Bunun üzerine gazeteciler İhsanoğlu'nu takip etti. Sarıyer Belediyesi Evlendirme Salonu'na gelen İhsanoğlu, kapıcısı İrfan Kara ile Hanife Coşkun'un nikahı için bir süre bekledi. İhsanoğlu, bu sırada kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin isteklerini kırmadı. İhsanoğlu, fotoğraf çektiren küçük bir kızı da sarılarak öptü. Çiftin nikah şahitliğini de yapan İhsanoğlu, evlilik cüzdanını geline verdi.

İhsanoğlu daha sonra gazetecilerin ısrarları üzerine soruları yanıtladı.

'OFİS HAZIRLIĞI DEVAM EDİYOR'

Çalışmaları hakkında bilgi veren İhsanoğlu, "Şimdi bir hazırlık var. Ofis kuruluyor. İstanbul'da, Ankara'da birer ofis kuruluyor. Bir ekip hazırlanıyor. Basınla, halkla ilişkiler, değişik faaliyetler için görevli arkadaşlar toparlıyoruz. Hafta sonunda bir kısmını toparlayacağız. Hafta başından itibaren ofisimiz olacak ve sizleri orada bekleyeceğiz. Basın danışmanımız olacak. Meslektaşlarınızı tespit edeceğiz. Çok müracaat var. Sizi de çok yormayacak, sokaklarda bekletmeyecek çalışma uslubu belirleyeceğiz" diye konuştu.

'POLEMİĞE GİRMİYORUM'

İhsanoğlu, Başbakan Erdoğan'ın "temelsiz çatı" ifadelerinin hatırlatılması üzerine, "Ben polemiğe girmiyorum. Sayın Başbakan'ın çok güzel sözü var: 'Her şey sandıklarda belli olacaktır, halk oyunu verecektir.' Çok saygın bir yaklaşımdır. Bu sürecin bu şekilde başlamış olması, bu şekilde devam etmesi lazım. Bunu saygıyla karşılıyorum. Ben polemik yapmam ve beyanat vermeyeceğim. Bugün açıklama yaptım. O açıklama ile bu resmi ortaya koyduğunuzda, size bol bol haber " şeklinde yanıt verdi.

'HERKES BANA EKMEL DER'

İhsanoğlu, isminin anlamının sorulması üzerine, "Adım 14. yüzyılda iki Türk büyük bilimadamının adıdır. Bayburtlu Ekmeleddin bir İslam alimi. Biri de Mevlana zamanında yaşamış ünlü bir hekimdir. Anadolu'da o dönemde 13-14. yy'da çok kullanılan Nurettin gibi, Şehabettin gibi, Necmettin gibi, ama yadırganacak bir şey yok. Herkes bana Ekmel der" yanıtını verdi.

DHA

Türkiye'deki Suriyeli sayısı 1 milyonu aştı

Posted: 19 Jun 2014 02:40 PM PDT


Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınanların sayısı 1 milyonu geçti

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan kişi sayısını açıkladı. Atalay, "Türkiye'ye sığınan Suriyeliler'in sayısı 1 milyonu aştı" dedi.

Dünya Bülteni

IŞİD: İnşallah İstanbul'u da alacağız

Posted: 19 Jun 2014 02:38 PM PDT


IŞİD'in Suriye ve Irak gibi, Türkiye'yi de 'cihat alanı' ilan ettiği ortaya çıktı.

Türkiye'nin Musul'daki konsolosluğunda bulunan personeli rehin alan Irak Şam İslam Devleti (İŞİD) örgütünün, Suriye ve Irak gibi Türkiye'yi de cihat alanı ilan ettiği ortaya çıktı. Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre, IŞİD'in Türkiye yöneticilerinin Suriye'deki iç savaşın sona ermesinin ardından İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de büyük eylemlere imza atmaya hazırlandıkları belirlendi. Hatta bazı IŞİD yöneticilerinin, "İnşallah İstanbul'u da alacağız" sözleri teknik takibe takıldı.

Türkiye'de yaklaşık iki yıldır cihat için militan toplayan IŞİD'in, Türkiye'ye ilişkin eylem planları da yaptığı ortaya çıktı. Bu konudaki bilgi ve belgeler Ocak ayı içinde örgütün Türkiye ayağına ilişkin yapılan operasyonda elde edildi. Van merkezli olarak düzenlenen ve İstanbul, Adana, Gaziantep, Kilis, Kayseri'ye de sıçrayan operasyonda onlarca IŞİD üyesi gözaltına alınmıştı. Operasyonda Türkiye'nin en büyük IŞİD hücrelerinin liderliğini yapan Halis Bayancuk da yer aldı.

KAMPTA ÇEKİLMİŞ GÖRÜNTÜLER ÇIKTI

Operasyonda, Bayancuk'un, Suriye'deki kamplarda çekilmiş bazı görüntüleri de ele geçirildi. Görüntülerin, Türkiye'den örgüte katılan üyelere verilen dersleri içerdiği görüldü. Örgüt üyelerine yönelik yapılan konuşmaların kayıt altına alındığı belirlendi. Kayıtların incelenmesinin ardından ise Bayancuk'un, Türkiye'nin de Suriye gibi cihat alanı ilan edildiğine yönelik sözlerinin bulunduğu belirlendi. CD'lerde Bayancuk'un, "Suriye'nin fethedilmesinin ardından sıra Türkiye'ye gelecek. İstanbul'da alacağı inşallah" demesi dikkat çekti.

Yine operasyonda ele geçin bilgi ve belgelerden örgütün, çatışma yöntemleri hakkında da bazı ipuçları elde edildi. Buna göre, örgüt öncelikle yönetim boşluğu bulunan ülkeleri belirliyor. Ve bu ülkelerle ilgili olarak, cihat kararı alınıyor. Cihat kararı alınan ülkelere ise silahlı birlikler gönderiliyor.

Örgüt üyeleri, belirli isimler altında faaliyet gösteren hücrelerde ikamet ediyor. Ve evlerden, günlük veya haftalık olarak eyleme çıkılıyor. Eylemler sırasında ölenler ise "şehit" kabul ediliyor. Ve ölüm, tüm örgüt üyelerinin ulaşmak istediği son nokta olarak görülüyor. Kayıtlarda, örgütün bugüne kadar Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Somali, Yemen ve Sudan'ı cihat bölgesi ilan ettiği tespit edildi.


Cumhuriyet

Erdoğan'dan İhsanoğlu yorumu

Posted: 19 Jun 2014 02:37 PM PDT


Başbakan Erdoğan muhalefetin Köşk adayı Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında ilk kez konuştu. Erdoğan, " Bu konuda benim söyleyecek hiçbir şeyim yok. Bu konuda en güzel yanıtı 10 Ağustos'ta millet verecektir. Onlar kendilerine göre temeli olmayan bir çatı kurmuşlar, bu çatıları hayırlı olsun" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) 10. Kuruluş Yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere Esenboğa Havalimanı'ndan Avusturya'ya hareket etmeden önce açıklamalarda bulundu. Programı kapsamında, Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ile görüşeceğini belirten Erdoğan, "İkili görüşmeler yapacağız, Avusturya-Türkiye arasındaki münasebetlerimizi değerlendireceğiz. Bunun yanında son haftalarda komşularımızda meydana gelen gelişmeleri ele alma fırsatımız olacak. Tabi Avusturya'da yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını orada değerlendirme fırsatı olacak" dedi. Fransa ziyareti hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile bir araya geleceğiz. Türkiye, Fransa ilişkilerin tarihi geçmişini de de göz önünde bulundurarak ikili ticari, siyasi, askeri ilişikleri değerlendirme fırsatımız olacak. Bunun yanında da Paris'ten Lyon'a geçeceğim. Lyon'da Türk vatandaşları yoğun şekilde yaşıyor. Fransa'da bugün 600 bine aşkın Türk var. Bizdeki kayıtlara göre bunun 300 bini çifte vatandaştır. Son dönemde de ciddi manada Fransa'nın yerel siyasetinde vatandaşlarımız aktif olmaya başladı. 170'e yakın belediye meclislerinde şuanda görev alan vatandaşlarımız var. Temennim odur ki Fransa'nın federal yapısı içerisinde de vatandaşlarımız Almanya'da yer aldığı gibi almaya başlar" diye konuştu.

"BİZ İLKELER PARTİSİYİZ"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, "Gelinen noktada hem sizin siyasi geleceğinizle ilgili hem de partinizin geleceğiyle ilgili düşünceleriniz biraz daha netleşti mi? Ailenizin Köşk adaylığına sıcak bakmadığı doğru mu?" sorusu üzerine, "Ak Parti olarak, bizim bir ilkeler partisi olduğunu biliyorsunuz ve ilkeler partisi olarak rüzgar karşısında savrulan yaprak gibi olmayı hiçbir zaman düşünmedik, düşünmeyiz" dedi.

"TBMM BAŞKANININ DA DÜŞÜNCELERİNİ ALDIM"

AK Parti'nin istişarelere bağlı olarak, kendi içindeki bütün mekanizmalarını çalıştırarak çalışmalarını yürüttüğünü vurgulayan Erdoğan, büyük kongre delegelerinin, milletvekillerinin tamamıyla ve partinin kurucularıyla bu istişareyi yaptıklarını belirtti. Yazılı olarak beyanların da alındığını ifade eden Erdoğan, "Bu beyanlar karşından talep nedir, teklif nedir bunları şu anda görmüş durumdayız. Bunun dışında, TBMM Başkanımızla da, tabi her ne kadar şu anda bulunduğu konum, onula ilgili olarak bir tarafsızlığı gerektiriyorsa da, partimin bir üyesi olması nedeniyle görüşünü almayı prensip olarak doğru buldum ve kendisini de ziyaret ederek bu konuda düşüncelerini aldım" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'yle de (TOBB) bir araya geldiklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, Pazartesi Günü TESK'le bir toplantı gerçekleştireceği, parlamentoda dışındaki partilerden bazılarını da ziyaret ettikten sonra, ay sonu itibariyle nihai kararı milletle paylaşacaklarını söyledi.

"ÇATILARI HAYIRLI OLSUN"

Erdoğan, "çatı aday" Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun sorulması üzerine ise, "Bu konuda benim söyleyecek hiçbir şeyim yok. Bu konuda en güzel açıklamayı inşallah 10 Ağustos'ta milletim yapacaktır. Milletim burada nihai kararını verecektir. Dolayısıyla ben, 'öyledir, böyledir' falan bunları söylememe gerek yok. Onları zaten Sayın Kılıçdaroğlu söylüyor, Sayın Bahçeli de söylüyor, onlar kendilerine göre temeli olmayan bir çatı kurmuşlar, bu çatıları hayırlı olsun" dedi.

"BU ONLARIN İÇ SORUNU"

Başbakan Erdoğan, İhsanoğlu konusunda CHP içindeki tartışmaların anımsatılması üzerine ise, şunları dedi:
"Ben CHP'nin temsilcisi değilim beni ilgilendirmiyor, bu beni ilgilendirmiyor. Bu onların iç sorunudur. AK Parti ilkelerin partisidir. Biz bin düşünürüz bir konuşuruz. Bizim düşünce sürecimiz devam etmektedir, ay sonu itibariyle de kararımızı açıklayacağız ama CHP'nin içinde bu olmuş, MHP'nin içinde bu olmuş, bunlar bizi ilgilendirmiyor. Biz sadece kendi işimize bakarız. Biz seçilecek cumhurbaşkanının neler yapmasın gerektiğini bilen bir partiyiz. AK Parti siyaseti bilen, siyaseti dünyada çok farklı bir konuma taşımış bir partidir. Özellikle de merkez siyaseti bu ülkede başlatmış bir siyasi partidir. Dünyada üzerine hamdolsun tezlerin, makalelerin yazıldığı bir siyasi partidir. Onun için bu ilkelerimizden taviz vermeden adımımızı atarak, inşallah milletin bize çizmiş olduğu rol bugüne kadar neyse, biz ona nasıl uyduysak, o güzergahta yolumuza devam edeceğiz."

TEKRAR YARGILANMALARI SÖZ KONUSU TEMENNİ EDERİZ Kİ BURADA DA ADALET YERİNİ BULMUŞ OLUR

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Planı Davası'nda adil yargılanmaya ilişkin hak ihlal kararı verdiğinin anımsatılması üzerine Başbakan Erdoğan, bireysel başvuru yolunu açan iktidarın kendileri olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Bunu ne CHP ne açmıştır. ne MHP açmıştır, ne de HDP açmıştır. Son referandumla bireysel başvuru hakkını getiren parti Ak Parti olmuştur. AK Parti olarak biz bireysel başvuru hakkının Türkiye'de başlaması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi'ne bu noktada böyle bir yetkinin verilmesini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de gitmeyi ciddi manada azaltmanın adımını attık" dedi. Vatandaşların Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolu ile başvurma sürecinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidişi de azalttığını belirten Erdoğan, bireysel başvuru yolu ile bir çok sorunun Türkiye'de çözümünün önünün açıldığını kaydetti. Kendisinin yeniden yargılanmayla ilgili sözlerinin bazı kesimler tarafından hafife alındığının altını çizen Başbakan Erdoğan, "Buyurun şimdi, işte kaç tane şu ana kadar sanık, hatta bazıları mahkum konumuna gelmişti veya yargılama sürecinde nihai nokta konulmamıştı, şimdi onlarla ilgili yeniden yargılamanın önü açılmış oldu. Şu anda da burada 230. Artık bu durumları itibarıyla onlara da sanık konumunda böyle bir imkan doğmuş oldu ve müracaatlar başladı. Tekrar yargılanmaları söz konusu, temenni ederiz ki burada da adalet yerini bulmuş olur" dedi.

NİHAİ NOKTA KONULMADI

12 Eylül 1980 darbesine ilişkin davada yerel mahkemenin kararanın verdiğinin anımsatılması üzerine ise Erdoğan, söz konusu davayla ilgili olarak nihai noktanın konulmadığını ifade etti. Davanın yargılama sürecinin devam ettiğini belirten Erdoğan, kararın ilk derece mahkemesinin verdiği bir karar olduğunu, temyiz sürecinin devam ettiğini anlattı. Erdoğan, "Avukatlarının yapacağı farklı itirazlar söz konusudur. Bunları görmeden, bu kararları şu anda bilmeden, bir açıklama yapmanın çok aceleci bir tavır olacağını düşünüyorum. O kararlar da verildikten sonra bir kanaat belirtmenin çok daha isabetli olacağı düşüncesindeyim" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD tarafından kaçırılan Musul Başkonsolosluğu çalışanları ile tır şoförlerinin durumunu yakından takip ettiklerini söyledi. ABD'nin Irak'ta yaşananlara sıcak bakmadığını belirten Başbakan Erdoğan, IŞİD unsurlarının halk ile iç içe olduğunu ve orada yaşayan sivil vatandaşların, olası bir harekatta, ciddi manada ölümüne yol açabileceğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan Avusturya ziyareti öncesi Irak'taki gelişmelere ilişkin de basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"FEVRİ DAVRANARAK ATACAĞIMIZ BİR ADIM CİDDİ SIKINTILARI DOĞURABİLİR"

Musul'da kaçırılan Türklerin durumunu yakından takip ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Dün bir heyetim Kuzey Iraktaydı. Heyetim dün temaslarını yaptılar gece de tekrar Türkiye'ye döndüler, onlardan da düşüncelerini aldım. Çok farklı kanallarla burada hassa bir süreci işletiyoruz. Burada felaket tellallığı yaparak veya fevri davranarak atacağımız bir adım veya alacağımız bir karar, oradaki 49 başkonsolosluk çalışanının ve 31 tır şoförümüzün akıbeti için daha ciddi sıkıntılar doğurabilir. Onun biz kalkıp ta gerek onların yakınlarına gerekse milletimize izah edemeyiz. Bizim için şuanda en önemlisin bu 80 vatandaşımızı sağ salim ülkemizi dönmelerini sağlamaktır. Bunun dışında Basra Başkonsolosluğumuzu boşaltmış bulunuyoruz. Bunda sonra ki süreçte yine buralarda çalışan vatandaşlarımıza yönelik açıklamalar var. Irak'taki gelişmelere göre oradaki tabloya göre nerede bir tehdit bizim için hassasiyet keşfediyorsa oradaki vatandaşlarımızın tahliyesine yönelik adımlar atıyoruz" dedi.

"IRAK'TA YAŞANANLAR İÇ SAVAŞ OLMAKTAN ÇIKTI"

Bir gazetecinin "ABD'nin olası bir operasyonunu söz konusu olabilir mi?" yönündeki soruya Başbakan Erdoğan, "Amerika şuandaki duruşu itibari ve yaptığı açıklamalar ile bu tür saldırıya sıcak bakmıyor. Çünkü Burada IŞİD unsurlarının halk ile iç-içe olmuş olması orada yaşayan sivil vatandaşların böyle bir harekâtta ciddi manada ölümüne yol açabilir. Böyle bir hassas yanı var. Burada özellikle Irak Ordularının mevzilerini terk etmek suretiyle, kaçmak ve oraları tamimiyle onlara bırakması çok manidardı. Olay artık IŞİD unsurları ile Irak arasında bir mücadele ve iç savaş olmaktan çıkmış adeta bir mezhepsel savaşa dönüşmüştür. Buda Şii- Sünni savaşı konumundadır. Biz bunu asla tasvip etmiyoruz. Bizim değer yargılarımızda, bizim ölçülerimizde mezhebi bir taassubun olması mümkün değildir. O da ben Müslümanım diyor, o da ben Müslümanım diyor. Bir Müslüman bir Müslümanı Allahu Eber diyerek öldüremez. Vuramaz. Böyle bir şey olmaz. Bırakın bunları bir savunmasız insanı, yaşlıyı, kadını aynı şekilde öldüremezsiniz. Şu yapılanları bizim Türkiye Cumhuriyet olarak tasvibimi asla mümkün değildir. Bizim birinci önceliğimiz orada bulunan 80 vatandaşımızı ülkemize döndürmektir" Cevabını verdi.

"20 BİN ÇADIR GÖNDERİLDİ"

IŞİD güçlerinin son olarak Türkmen nüfusun yaşadığı Telafer'e girmesinin ardından yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Telafer'de ciddi manada Türkmen kardeşlerimizle ilgili bir oraya yönelik saldırı oldu. Saldırlar neticesinde Erbil istikametinde oradan ciddi manada bir göç söz konusu oldu. Biz bu göçe yönelik AFAD olarak aldığımız tedbirler var. Bugün itibari ile yaklaşık 20 bin çadırı bölgeye transfer etmiş olacağız. Bu çadırları orada kurmak suretiyle onların bütün gıda ihtiyaçları, ilaç vesaire karşılamak noktasında yaptığımız çalışmalar var. Bu çadırların sayısı yüz bine kadar çıkabilir" dedi.


Cumhuriyet

Berkin ve Ali İsmail'i andı birinciliği alındı

Posted: 19 Jun 2014 02:32 PM PDT


Okul birinciliği elinden alınan Işıtan Önder: Beni yıldıramayacaklar

Okul birinciliği konuşması sırasında Berkin Elvan ve Ali İsmail Korkmaz'ı andığı için okul birinciliği elinden alınan Işıtan Önder, CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in hazırlayıp sunduğu 5N1K programına katıldı.

CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in hazırlayıp sunduğu 5N1K programına katılan Işıtan Önder, yaptığından pişman olmadığını, baskıya rağmen istediği üniversiteyi kazanacağını söyledi.

"Bana, okul birincisi olduğum bir kaç gün önce söylendi. Konuşma hazırlamam gerektiği söylendi. Teşekkür dolu sade bir konuşma olsun istemedim." diyen Işıtan, "Bazı yanlışlara değinmek istemiştim. Bu yanlışların okul birinciliğimi elimden almış olması beni hiç etkilemiyor. O konuşmayı yaparak kendimi daha da mutlu ettim okul birinciliğinden." dedi.

"Ben o cümlelerde Berkin Elvan'ın, Ali İsmail Korkmaz'ın eğitim ve yaşama haklarını elinden alındığına değindim. 15 yaşında bir çocuğun insanlığa ne gibi bir zararı olur diye tüm salona sordum." dedi.

Salonda yüksek bir alkış olduğunu, arada bir kaç kişinin protesto ettiğini ifade eden Işıtan, alkışların bunları bastırdığını söyledi.

'ÖĞRETMENLERİM BENİ TEHDİT ETTİ'

Cüneyt Özdemir, "Öğretmenlerinden nasıl tepki gördün?" sorusu üzerine, "Öğretmenlerimden büyük çoğunluğu yaptığımı destekledi. Fakat bir kısmı siyasi bir konuşma yaptığım için beni tehdit etti" dedi.

'PİŞMAN DEĞİLİM'

Ailesinin konuşmayı hazırladığı andan itibaren tedirgin olduğunu ancak tepkileri görünce arkasında durduklarını ifade eden Işıtan, Cüneyt Özdemir'in, "Birinciliğin elinden alındı, pişman mısın?" sorusuna, "Kesinlikle pişman değilim. Zaten amaçları beni pişman etmek ve beni bastırmak. Okul birinciliğimi elimden almaları hiçbir şeyi değiştirmiyor. Ben istediğim üniversiteye gidecek kadar başarılı bir öğrenciyim. Arkadaşlarımdan ve çevreden büyük destek görüyorum. Tebrik telefonları alıyorum" dedi.

CNNTürk

Obama'dan 'Irak'a müdahale hazırız' açıklaması

Posted: 19 Jun 2014 02:27 PM PDT


ABD Başkanı Obama yaptığı açıklamada 'Irak'ta hedefi belli ve etkili bir müdahaleye hazırız' diye konuştu.

ABD Başkanı Obama Irak'la ilgili açıklamalar yaptı:

"Irak'ta hedefi belli ve etkili bir müdahaleye hazırız ancak askerlerimiz oraya savaşmaya gitmeyecek. Bağdat ve çevresinin radikal grupların eline geçmemesi bizim çıkarlarımız açısından çok önemli."

Cumhuriyet

İşte canilerin olay fotoğrafı

Posted: 19 Jun 2014 02:26 PM PDT


Irak'ta IŞİD terör örgütünün yaptığı katliamlar tüm hızıyla devam ederken internette hızla yayılan bu fotoğraf büyük infial yarattı.

Irak'taki geçtiğimiz hafta Musul'u ele geçirdikten sonra Türk konsolosluğuna saldıran ve 49 görevliyi rehin alan terör örgütü IŞİD,katliamlarına devam ediyor.

Başbakan Erdoğan'ın Terör örgütü diyemediği IŞİD üyesi caniler, suçsuz, sivil, masum insanları sadece Sünni değil diye kurşuna diziyor, kafalarını kesiyor ve bu görüntüleri videoya çekip yayınlıyor. Dünyada büyük tepki toplayan bu insanlık dışı vahşet görüntülerine, insanın kanını donduran bir yenisi eklendi.

Caniler, Dünya Kupası'na alternatif olarak gösterdikleri bir fotoğrafı Twitter üzerinden paylaştı. IŞİD'li katiller, bir rehinenin başını gövdesinden ayırdıktan sonra kesik başla oynadıkları futbol görüntülerini Twitter'dan paylaştı. ISIS Worldcup (ISIS Dünya kupası) başlığıyla Kendilerini,Ronaldo, Messi, İniesta, Teknik Direktör Maurinho olarak adlandıran katillerin, gülerek poz verdikleri görüntü büyük tepki topladı.

IŞİD'İN GEÇMİŞİ

Irak ve Şam İslam Devleti, kısaca IŞİD, ya da Irak ve Levant İslam Devleti Irak ve Suriye'de aktif isyancı bir grup. Irak Savaşı'nın ilk yıllarında kurulan ve 2004 yılında El Kaide'ye bağlılığını ilan eden grup bir süre sonra Irak El-Kaide'si adını aldı.

EL KAİDE BİLE BAĞLARINI KESTİ

Grup genelde Sünni topluluklar olmak üzere Mücahidin Şûra Konseyi, el-Kaide, Jaysh el-Fatiheen, Jund el-Sahaba, Katbiyan Ansar el-Tevhid vel Sunnah, Jeish el-Taiifa el-Mansoura gibi farklı isyancı gruplardan oluşur ve onların desteğini alır. Irak ve Levant'te Sünni nüfusun yoğun olduğu bölgelerde halifeliği kurma hedefi vardır. Şubat 2014'te, sekiz aylık uzun bir güç mücadelesinden sonra, el-Kaide IŞİD ile bütün bağlarını kestiğini duyurdu.

Irak Savaşı'nın yoğun olarak yaşandığı dönemlerde Irak'ın Anbar, Nineve, Diyala, Babil, Kerkük ve Selahaddin illerinde çok büyük etkinlik gösterdi. Bakuba'yı başkent ilan etti. Halen devam eden Suriye İç Savaşı'nda Suriye'nin İdlip, Rakka ve Halep bölgelerinde varlık göstermektedir.

Cumhuriyet

Gülen okullarına kapatma kararı

Posted: 19 Jun 2014 02:23 PM PDT


Azerbaycan'da, Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu belirtilen eğitim kurumları kapatıldı.

Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi'nden (SOCAR) yapılan açıklamada, Azerbaycan Uluslararası Eğitim Merkezi (UEM) kurucularının bugünkü toplantısında, Merkezin bünyesindeki "Araz Kursları ile ona bağlı eğitim kurumlarının kapatılmasına karar verildiği bildirildi.

Açıklamada, UEM bünyesinde faaliyet gösteren "Araz Kursları" ile onun kurucusu olduğu diğer eğitim kurumlarının getirdiği ek mali yük ve projenin yönetim zorlukları dikkate alınarak, söz konusu kurumların feshedildiği vurgulandı.

Araz Kursları'nın faaliyetini, yükseköğretim kurumları kabul sınavları bitinceye kadar sürdüreceği, kapatılan eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve çalışanların yasal haklarının temin edileceği kaydedildi.

Söz konusu eğitim kurumlarındaki öğrencilerin ve öğretmenlerin, yeni ders yılına kadar başka yerlere yerleştirilmesi için gerekli işlemlerin yapılacağı aktarıldı.

SOCAR, geçtiğimiz yıl Gülen cemaatine ait Çağ Öğretim İşletmelerini bünyesine almış ve Uluslararası Eğitim Merkezi isimli yeni kurum oluşturmuştu. Böylece, Çağ Öğretim İşletmelerine bağlı 13 şubesi bulunan Araz Kursları, 10 lise, 1 gimnazyum ve Kafkas Üniversitesi, Uluslararası Eğitim Merkezi çatısı altında faaliyet göstermeye başlamıştı.

AA

Askerlerin eş ve kızları militanlara helaldir

Posted: 19 Jun 2014 02:21 PM PDT


Kürdistan Yurtseverler Birliği Musul Sorumlusu Penciwini, İŞİD'in "Maliki askerlerinin eş ve kızları militanlara helaldir" fetvasına dikkat çekti

Celal Talabani'nin lideri olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni (KYB) Musul Sorumlusu Halo Penciwini, peşmergenin ele geçirdiği bölgelerden hiçbir şekilde çıkmayacağını bildirdi.

Penciwini, Irak ordusunun bıraktığı boşluğu peşmergenin doldurmaya devam edeceğini ifade ederek,"Peşmerge girdiği bölgelerden hiçbir şekilde çıkmayacaktır. Bu bölgeler, Irak askerlerinin kontrolündeyken güvenlik durumu çok iyi değildi. Neredeyse her gün bombalı saldırılar düzenleniyordu. Irak güçlerinin sağlayamadığı güvenliği peşmerge sağlayacak" dedi.

MALİKİ ORDUSU GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMAZ

Irak Başbakanı Nuri Maliki'nin, sadece Şiilerden kuracağı ordunun, ülkenin güvenliğini sağlamayacağını ileri süren Penciwini, "Irak ordusu, IŞİD saldırılarında ağır darbe aldı. Ordunun toparlanması kolay olmayacak. Başbakan Maliki, yeni bir ordu kurma girişiminde bulundu. Ancak bu güç, sadece Şiilerden oluşuyor. İçerisinde Sünniler ve Kürtler yok. Yalnızca Şiilerden oluşan bir ordu, ülkede güvenliği sağlayamaz" diye konuştu.

Penciwini, ellerine gelen istihbarat bilgilerine göre Musul'da IŞİD'in sürekli toplu katliamlar yaptığını iddia etti.

MALİKİ ASKERLERİNİN EŞ VE KIZLARI MİLİTANLARA HELALDİR

IŞİD müftüsünün Musul'da yeni bir fetva yayınladığını ileri süren Penciwini, şöyle devam etti:

"Bu fetvaya göre Maliki için çalışan tüm asker ve polislerin eş ve kızları militanlar için helaldir. Bu fetva nedeniyle binlerce kadın ve genç kız zarar görecek. Bu fetvayı onaylamayan birçok Sünni imamın kurşuna dizilerek idam edildiği bilgisi geldi bize."


AA

Ramazan pidesinin fiyatı belli oldu

Posted: 19 Jun 2014 01:55 PM PDT


Türkiye Fırıncılar Federasyonu, Ramazan pidesinin kilo fiyatının ortalama 5 liranın üzerinde olamayağını açıkladı.

Buna göre İstanbul'da 300 gramlık ramazan pidesinin satış fiyatı 1.5 lira olacak. Ankara'da 300 gram pidenin fiyatı 1.5 lira, Bolu, Sakarya, İzmit'te 400 gram pidenin fiyatı 2 lira olacak.

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, pide fiyatlarının daha doğu illerde "kilosunun" 4.5 ile 5 lira arasında olacağını belirtti.

Balcı, ayrıca, illerin maliyet hesaplamasına göre pide fiyatları yer yer değişiklik gösterebileceğini belirterek, "İstanbul'da pide fiyatları ilçelere göre ayarlanacak; 450 gram olması gereken pidenin fiyatı 2 ya da 2.5 liraya göre ayarlanacak. Ya da, gramaj düşürülerek, fiyat da aşağıya çekilecek. Dolayısıyla, İstanbul'da ilçelerde pide fiyatları farklılıklar gösterebilir. Sarıyer'de, Beşiktaş'ta üretim maliyetleri fazla, talep az; Gaziosmanpaşa'da ise maliyetler düşük ama talep fazla" dedi.

Cumhuriyet

IŞİD'ten Türkiye'ye ekonomik darbe

Posted: 19 Jun 2014 01:52 PM PDT


Irak'ta yükselen IŞİD terörü Türkiye ihracat pazarını vurdu. Ticaret yolları kapandı.

Türkiye'nin ikinci büyük ihracat pazarı Irak'ın güneyine yollar kapandı. Birçok firma planlarını askıya aldı.

Bu yıl ihracat odaklı büyüme hedefleyen Türkiye için Irak'taki sorunlar cari açık, enflasyon ve büyümeyi olumsuz etkileyebilir.

"Güneye giden yollar kapandı, mallar Zaho'dan öteye gidemiyor, bekliyoruz."

Türk-Irak Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Nevaf Kılıç, IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi sonrası Irak'ta kendileri için değişenleri bu sözlerle anlattı. Irak, Almanya'dan sonra Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı. Bu yıl Irak'ın birincilik koltuğuna oturması bekleniyordu. Ancak IŞİD terörü tüm plan planları bozdu.

Al Jazeera'ya konuşan Nevaf Kılıç, şimdiden birçok firmanın ihracatı askıya aldığını ifade etti:

"Irak'ın güneyine mallar Zaho ve Duhok'tan aktarılıyor. İhracatın da yarıdan fazlası güneye gidiyor. Olaylardan sonra yollar kapalı. Güneye mal gönderemiyoruz. Malları depoya indiriyoruz. Depolarda bekliyor. Oradaki depo kapasitesi de sınırlı. Irak'ta çok büyük bir pasta vardı. Kaybetmeyi hiçbir zaman düşünmüyoruz. Bir an önce düzelmesi temennimiz."

EN ÇOK TAŞIMACILIK IRAK'A

2013'te Türkiye'den en çok taşımacılık yapılan ülke Irak oldu. Türkiye'nin 2013 yılı içindeki toplam taşımalarının yüzde 40'ı Irak'a yapılıyor. 2013 yılında Türkiye'den toplamda 1 milyon 542 bin 520 taşıma yapılırken bu taşımaların 626 bin 553'ü Irak pazarına yönelikti.

Kılıç, Irak'la ithalatın az, ihracatın yüksek olmasının Türkiye için sıcak para anlamına geldiğini belirtirken Irak'ın neredeyse Türkiye'nin bir bölgesi gibi olmaya başladığını anlatıyor, "Irak pazarında çok avantajlıydık. Irak müteahhitlikte Türkmenistan'dan sonra ikinci. Kuzey Irak'a giden malların yüzde 90'ı Türk malıdır" diyor.

Batu Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara da Irak'ta yaşanan olayların lojistik sektörünü yürüyemez hale getirebileceğini söylüyor:

"Taşımalar Suriye'deki iç savaş sebebiyle Irak'a yoğunlaşmıştı. Bölge uzun süredir güvenliydi ve Suriye nedeniyle kaybolan iş alanı yavaş yavaş Irak'ta açılmaya başlamıştı. Ancak şimdi hem Suriye hem de Irak ile yapılan taşımaların durma aşamasına gelmesi bu bölge üzerinde uzmanlaşan lojistik firmalarını çok zor durumda bırakabilir."

TÜRKİYE HER ALANDA ETKİLENİR

Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy'a göre IŞİD ile Irak'ta fokurdayan tencerenin kapağı düştü. Şu anda herkesin beklemede olduğunu anlatan Aksoy, Irak'taki gelişmelerden Türkiye'nin her alanda etkileneceğini söylüyor:

"Irak, KOBİ'ler için bir cennet. Kuzey Irak'ta bütün atölyeler Türk malı. Bağdat'ta PVC'den, oksijen çadırına her şey Türk'tür. Türk malının bir imajı vardır. Basra, Kerbela, Necef'te işadamları hep Türk'tür."

Irak özellikle inşaat sektörü için önemli, Türk müteahhitlerin dünyaya açıldığı pazarlarda Libya'dan sonra ikinci sırada. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin verilerine göre bugüne kadar Türk müteahhitler tarafından bölgede 20 milyar dolarlık proje gerçekleştirildi.

2011 yılında Irak'la gerçekleştirilen ihracat 8.3 milyar dolarken, 2012 yılına gelindiğinde yüzde 30.2 arttı, 10.8 milyar dolara ulaştı.2013 yılında ise ihracat yüzde 10 artışla 11,9 milyar dolar oldu. İlk beş ayda da ihracat artışı yüzde 21.

MÜTEAHHİTLER AYRILDI MI?

Irak'a en çok demir-çelik ve makine sektöründe ihracat yapılıyor. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, Irak'ın yüzde 14 ile demir çelik pazarında en yüksek paya sahip ülke olduğunu söylüyor. Irak'ın açık ara birinci olduğunu belirten Yayan, Irak'taki istikrarsızlığın etkilerini şimdiden görmeye başladıklarını söylüyor:

"İstikrarsızlık olumsuz etkiledi, kendi sektörümüzde ihracatta yüzde 8 zayıflama gördük yılın başlarında. Bu kaldırılabilir bir zayıflama, ancak yaşanan olayların ortamı daha da yavaşlatmasından endişe duyuyoruz. Yeni siparişlerde zayıflama var. Güneydeki bazı müteahhitlerin bırakıp ayrıldıklarını duyuyorum."

ELEKTRİKTE SORUN YOK

Irak'a elektrik gönderen şirketler açısından ise şimdilik sorun yok. Karadeniz Holding, Silopi'den Irak'a 120 MW, Basra'daki üç yüzer gemisiyle de 360 MW elektrik ihraç ediyor. Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karadeniz, "Irak'ın enerji ihtiyacının yüzde 10'unu karşılıyoruz, henüz bize dokunan bir şey yok, psikolojik gerginlik var" diyor.

CARİ AÇIK, ENFLASYON VE BÜYÜMEYİ ETKİLER

Peki tüm bu gelişmeler Türkiye ekonomisi için ne ifade ediyor?

Irak'taki istikrarsızlığın sürmesi petrol fiyatlarını artırıyor, ihracatı azaltıyor. İlk çeyrekte ihracat etkisiyle Türkiye'de büyüme yüzde 4.3 ile beklentileri aşmıştı. Ama Irak'taki gelişmelerle büyümede düşüş olabilir. Yine yüksek enflasyon ve cari açık riski de doğabilir.

Ekonomist Arda Tunca'ya göre Irak'ta yaşananlar büyük bir riskin gerçekleşme olasılığını artırıyor:

"IŞİD'in Bağdat'ı kırması ve Basra'ya uzanması petrol fiyatlarını patlatır, bu da Türkiye ekonomisi için olumlu olmaz. Petrol fiyatlarında yüksek fiyatlar kalıcı hale gelirse bizim de büyümemiz açısından sorun olur. 2014'te Türkiye ihracata dayalı büyüme hedefliyor. Hem enflasyon, hem cari açık yüksek petrol fiyatlarıyla darbe alacak. En kötü senaryo IŞİD'in Basra'daki petrol yataklarını ele geçirmesi. Bu, askeri müdahale geliyor demek. Bu da ciddi bir belirsizlik yaratır."

Cumhuriyet

Telefonla koku gönder

Posted: 19 Jun 2014 01:48 PM PDT


Harvard Üniversitesinde bilim adamları akıllı telefonlardan koku göndermeyi mümkün kılan bir cihaz geliştirdi. Vapor Communications tarafından tasarlanan cihaz, akıllı telefonlar üzerinden koku göndermeyi mümkün kılacak.

Harvardlı Profesör David Edwards ve öğrencileri Rachel Field ve Amy Yin'in çalışmaları sonucunda akıllı telefonlarda devrim yaratacak yeni bir özellik kullanıma sunuluyor.

Vapor Communicationun Group açıklamasında, kullanıcıların nerede olurlarsa olsunlar kendini ifade edebilmeleri ve eğlence, gezi ve pazarlama amaçlı olarak birbirlerine online olarak koku gönderebileceklerini belirtti. Bir başka deyişle, Prof. Edwards ve öğrencilerinin geliştirdiği cihaz ile dünyanın bir ucundan başka bir noktasına deniz aşırı olsa dahi, istediğiniz kişiye yediğiniz yemeğin, ya da kendi kokunuzu göndermek mümkün.

Ophone adı verilen cihaz ile 'osnap' adlı uygulama yardımıyla akıllı telefonlarda kullanılabilecek. Ophone, içinde dairesel olarak yer alan 8 tane 'ochip' adı verilen filitrelerin her birine 4'er tane olmak üzere toplum 32 temel koku yerleştirilmiş durumda.

Cihaz, bu 32 temel kokuyu, gerekli oranlarda birleştirerek toplam 300,000 dolayında farklı aroma içerikli koku yaratabiliyor. Şirket, OPhone adlı cihazı 2015 Nisan ayından itibaren 199 dolardan satışa sunmayı planlıyor.

DHA

İnsan bedeni pile dönüşecek

Posted: 19 Jun 2014 01:45 PM PDT


ABD'li bilim insanları basit geliştirmelerle insan bedeninin pil olarak kullanılabileceğini söyledi.

Fayetteville Üniversite'sinden Prof. Daryush Ila, verdiği Termoelektrik seminerinde termo uygulamalar sayesinde insan beden ısısını telefon piline aktarılabileceğini belirtti. İki yüzey arasındaki ısı farkından yararlanılarak 1 nanometreyi geçmeyen altın ve silikon levhaların temiz enerji kaynağına dönüştüğünü belirten Prof. Ila, bu enerjinin tüketimi fazla olmayan cihazlarla kullanılabileceğini söyledi. Benzer şekilde ısı yayan araba, güneş panelinin ek elektrik üretimi yapabileceğini sözlerine ekleyen Prof. Ila, bu yolla kalp pilinin de sınırsız çalışabileceğini kaydetti.

Cumhuriyet

Hiç yorum yok: