GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 29 Haziran 2014 Pazar 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


Sony, PlayStation TV'yi görücüye çıkardı

Posted: 28 Jun 2014 06:30 PM PDT



Sony'nin E3 Fuarı'nda görücüye çıkardığı PlayStation TV sistemi, ince boyutları ile bir televizyona bağlanabilen tüm PlayStation platformlarının en küçüğü olma özelliğini taşıyor. PS TV ile kullanıcılar çeşitli oyunlara ve geniş PlayStation içerik yelpazesine erişebilecek.

Sony Computer Entertainment Inc., kullanıcıların çeşitli oyun içeriklerinin ve PlayStation 4 (PS4TM) Remote Play'in tadını evlerindeki televizyonlar üzerinde kolaylıkla çıkarmasını sağlayacak olan PlayStation TV'yi (PS TV), Kuzey Amerika'nın en büyük video oyun fuarı olan E3 Fuarı'nda görücüye çıkardı. Siyah renge sahip olacak olan PS TV, sonbaharda, Kuzey Amerika, Avrupa ve Pal bölgesinde, bağımsız sistem olarak piyasaya sürülecek.

Ürün, Kasım 2013'te, PlayStation Vita TV (PS Vita TV) adı altında Japonya ve diğer Asya bölgelerinde piyasaya sürülmüş ve rahat, kullanılması kolay bir oyun sistemi arayan tüketiciler arasında rağbet görmüştü. PS TV, ilk piyasaya sürüldüğü tarihten bu yana, sistem yazılım güncellemeleri ve içerik iyileştirilmeleri ile sürekli olarak geliştirildi. PlayStation Vita (PS Vita) taşınabilir eğlence sistemi ile aynı çip seti ve sistem yazılımının kullanıldığı PS TV, ince boyutları (6,5cm × 10,5cm) ile bir televizyona bağlanabilen tüm PlayStation platformlarının en küçüğü olma özelliğini taşıyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve PAL bölgesindeki kullanıcılardan gelen talepleri karşılamak üzere, sistemi yeni bir isim ve renkte piyasaya sürecek olan Sony, sadece PS TV üzerinde mümkün olan eğlence deneyimleri sunacak.

PS TV sisteminin ana özellikleri şöyle;

PlayStation 4 (PS4) Remote Play
PS Vita'da olduğu gibi, PS TV de PS4 Remote Play ve Kablosuz Kumanda'yı (DUALSHOCK 3 veya DUALSHOCK 4) destekliyor. Böylece, oturma odasındaki PS4 kullanıcılarına, oyunlarını yatak odasındaki PS TV sistemi üzerinde oynamaya devam etme imkânı sağlanıyor. PS4 kullanıcıları aynı zamanda PS4 oyunlarının büyük bölümünü tadını adeta kendi PS4 sistemleri üzerinde oynuyorlarmış gibi PS TV üzerinde de çıkarabiliyor.

PlayStationNow üzerinden PlayStation 3
PS TV kullanıcıları, bu yılın sonunda Kuzey Amerika'da, daha sonraki bir tarihte de Avrupa ve PAL bölgesinde piyasaya sürülecek olan PlayStation Now açık beta hizmetine de erişilebilecekler. PS TV kullanıcıları, Kablosuz Kumanda'yı (DUALSHOCK 3 veya DUALSHOCK 4) kullanarak gerçek zamanlı veri akışı ile PS3 oyunlarının tadını da rahatlıkla çıkartabilecekler.

Aralarında Disney Infinity: Marvel Super Heroes (Disney Interactive), Minecraft (Mojang/4J Studios), God of War: Collection (SCE WWS), and Killzone Mercenary (SCE WWS) oyunlarının da bulunduğu seçkin PS Vita oyunları, PSP (PlayStation Portable) oyunları ve PS One classics oyunlarını içeren 1.000'i aşkın yazılımdan oluşan muazzam bir yelpaze sunuyor. Kullanıcılar, Kablosuz Kumanda'yı (DUALSHOCK 3 veya DUALSHOCK 4) kullanarak bu yazılımların tümünün keyfini sürebilecekler. Kullanıcılar PlayStation Store üzerinden oyunları doğrudan sisteme indirebilecekleri gibi cihaza PS Vita oyun kartı da takabiliyorlar.

PS TV'nin özellikleri
PS TV kullanıcıları, yerel kablosuz Ad Hoc mod yoluyla PS Vita kullanıcıları ile birlikte oyun oynayabiliyorlar.

En fazla 2 DUALSHOCK 3 veya DUALSHOCK 4 kablosuz kumanda PS TV'ye bağlanarak, kullanıcıların PS One classics yazılımları arasından çok oyunlu oyunların tadını çıkartmasına izin veriyor.

PS TV kullanıcıların PlayStation Store üzerinde bulunan film ve TV dizilerine erişmesine imkan verecek.

PS TV kullanıcıları,PlayStation Plus gibi PS Vita sistemleri üzerinde kullanabildikleri hizmetlerin tamamına erişebiliyor.

Bellek Kartı üzerinde saklanan video veya fotoğraflar ya da PS Vita sisteminin "Tarayıcı"sı üzerinde oynatılan videolar, büyük televizyon ekranı üzerinde gösterilmek üzere PS TV'ye kolaylıkla aktarılabiliyor. Transfer sırasında, video oynatıcı uygulaması sayesinde PS Vita bir uzaktan kumanda da olarak kullanılabiliyor.


Hürriyet

Türkler kiliseye sahip çıkıyor İtalyan Başkan yasaklıyor

Posted: 28 Jun 2014 04:30 PM PDT


Türkler kilise restore ettirirken, İtalyan Başkan'dan Müslümanlara yasak

İtalya'nın Padova kenti Belediye Başkanı Massimo Bitonci'nin, bölgede yaşayan Müslümanların ramazan ayı boyunca spor salonlarını ibadet için kullanmasını yasaklamasına ilişkin tartışmalar sürüyor. İtalyan basını ise bir Türk şirketinin Venedik'te kilise restore ettirirken, İtalyan Başkan'ın tutumuna dikkat çekti.

Corriere della Sera gazetesi, Venedik'te ada satın alan Türk şirketi Permak'ın, oradaki tarihi kiliseyi restore ederken, İtalyan başkanın dini özgürlüklere saygı göstermemesini yazdı.

Venedik Lagünü'ndeki en değerli gayrimenkullerden olan San Clemente Adası'nı, üzerindeki resort otel ve 1131 yılında inşa edilen tarihi kilise gibi yapılarla birlikte eylül ayında 150 milyon euroluk yatırımla satın alan Permak Grubu, İtalya'nın gündeminden düşmüyor.

Permak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Selim Uyar, kadınlara özel bir akıl hastanesiyken manastır, ardından da otele dönüştürülen bina ile kiliseyi aslına uygun olarak restore edilmesi nedeniyle aylardır çalışmaların başında duruyor. Kısa süre önce Doğan Haber Ajansı'na verdiği röportajda, tarihten yola çıkarak Venediklilerin Türklere karşı önyargıyla yaklaştıklarını anlatan Uyar, "Venedikliler, adadaki mülkü bize ait olan kiliseyi camiye çevireceğimiz endişesi taşıyorlardı. Ancak biz onu restore edince bizi sevmeye başladılar" demişti.

TÜRKLER, HAÇLILARIN KİLİSESİNİ RESTORE EDİYOR
Söz konusu kilisenin Türkler tarafından restore edilmesi, İtalya'daki ramazan tartışmalarına da yansıdı.
Ülkenin kuzeyindeki Padova kentinin aşırı sağcı, ayrılıkçı Kuzey Ligi partisine mensup Belediye Başkanı Massimo Bitonci, kamu binalarında haç asma zorunluluğu getirmiş ve kentteki bazı spor salonları ile okullarda Ramazan ayı boyunca Müslümanların ibadet ve etkinlikleri için tahsis edilmesini yasaklamıştı. Bitoncini, anayasanın da garanti altına aldığı, bireylerin inanç özgürlüğünü baltalamakla suçlanmıştı.

Ülkenin ana akım gazetelerinden Corriere della Sera, internet sitesinde yer verdiği bir haberde, "Türkler Venedik'te Haçlıların antik kilisesini restore ediyor" diye başlık attı.

Venedik'in ve söz konusu adanın da, Müslümanlara karşı gerçekleştirilen Haçlı Seferleri öncesi askerlerin, rahipler tarafından kutsandığı yerlerden olduğu da vurgulandı.

DHA

Dünyanın 5 katı büyüklüğünde gezegen keşfedildi

Posted: 28 Jun 2014 03:30 PM PDT


Yeni dünya keşfedildi: Gliese 832c!

Keşfedilen yeni gezegen dünyanın tam 5 katı büyüklüğünde

DÜNYA'dan 16 ışık senesi uzakta yeni bir "Süper Dünya" keşfedildi. Atmosfer özellikleriyle son ikiz Gliese 581'i geride bırakan Gliese 832c'nin sıcaklık ve enerji özellikleriyle "Yaşanabilir Meydan" olduğunu açıklayan uzmanlar, gezegenin karasal atmosfere sahip olduğunu belirtiyor.

Dünyamızın 5 katı büyüklüğündeki "Süper Dünya" Gliese 832c, yıldızının etrafındaki bir turu 36 günde tamamlıyor. Gliese 832c, Dünya'ya benzerliğiyle en fazla öne çıkan üç gezegenden biri.

Cumhuriyet

Ramazan ile ilgili bilmeniz gereken her şey

Posted: 28 Jun 2014 03:16 PM PDT


11 ayın sultanı Ramazan ayı 28 Haziran 2014 tarihinde başladı...

Ramazan ayının zamanı Hicri Takvim'e göre düzenlenir. Hicri takvim, Halife Ömer'in zamanında düzenlenmiştir.

Hicri Takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar, miladi takvimden 11 - 12 gün kısadır. Bunun sonucu olarak Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kayar.

Yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayı aynı tarihlere denk gelir.

Bakara Suresi'ne göre Kur'an'ın İslam peygamberi Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:

O Ramazan ayı ki irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin...

Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!

Kur'an'ın ilk ayetlerinin vahyedildiği Kadir Gecesi bu ayın içindedir.

Hangi gün olduğu bilinmemekle birlikte Ramazan ayının 27. gecesi Kadir Gecesi olarak kabul edilir.

23 Temmuz'u 24 Temmuz'a bağlayan gece Kadir Gecesi olarak idrak edilecektir

Ramazan Bayramı Arifesi 27 Temmuz-2014 Pazar günü...

Ramazan Bayramı : (1.Gün) 28 Temmuz-2014 Pazartesi

Ramazan Bayramı : (2.Gün) 29 Temmuz-2014 Salı

Ramazan Bayramı : (3.Gün) 30 Temmuz-2014 Çarşamba

İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ISTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, geçen yılki fiyatların değişmediğini söyledi. Buna göre 300 gr. Ramazan pidesi 1.5 lira olarak satılacak.

Buna göre 300 gr. Ramazan pidesi 1.5 lira olarak satılacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Kurulu, halk arasında 'fitre' olarak bilinen fıtır sadakası için asgari tutarı belirledi.

Buna göre bu yıl fıtır sadakası en az 10 lira olacak.

Son yıllarda Razaman ayının yaz mevsimine gelmesiyle oruç tutma süresi uzadı.

Bu yıl ise süre 17 saati bulacak.

Ramazan kumanyalarının fiyatları...

47,50 TL'den başlayıp 98,00 TL'ye kadar çıkıyor...

Sahurda sıkı kahvaltı yapın!

Sahurda yenilen yemeğin de fazla ağır olmaması gerekiyor...

Uzmanlar sahuru erken kahvaltı gibi düşünerek gün boyunca tok tutacak, kan şekerinizin düzenli seyretmesini sağlayacak protein içeriği yüksek besinlerden oluşan bir kahvaltı hazırlanmanız tavsiyesinde bulunuyor.

Uzmanlar sahurun kahvaltı öğünü gibi düşünülüp kahvaltıda yenilen tarzda yiyeceklerin tercih edilmesini ve bol miktarda sıvı tüketilmesini öneriyor.

Sahurda çay içenler dikkat!

Erciyes üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan yaptığı açıklamada, ramazan ayında iftar sonrası istenildiği kadar çay içilebileceğini ancak, sahurda bunu sınırlamak gerektiğini belirtti.

İftar ve sahur arasında da bol sıvı tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuzhan, yağ içeriği az olan ayran, su, kalp ve tansiyon rahatsızlığı yoksa maden suyu, az şekerli komposto, hoşaf tüketilebileceğini, hazır meyve suları yerine de taze sıkılmış meyve sularının tercih edilmesi ifade etti.

Arapça kökenli bir sözcük olan Ramazan, "Ramaza" (çok sıcak olma) kökünden gelir.

Bunun nedeni muhtemelen Ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül ediyor olmasıdır.

Birçok ailede yaygın olarak iftarda ve sahurda yemekle birlikte çay tüketildiğini ifade eden Oğuzhan, şunları anlattı:

1 bardak süt içmek 5 saat boyunca tok tutuyor!

Süt hem protein içeriği yüksek olan bir besin olması nedeniyle tokluk hissedilmesine yardımcı olur, hem de sıvı ihtiyacının karşılanmasına destek sağlar.

ABD'li bilim adamları, insan bünyesinin açlığa olan ihtiyacını azaltan besinler arasında ilk sırada sütü gösteriyor.

1 bardak sütün mide boşluğunu hissettirmeden insanı 5 saat boyunca tok tuttuğu belirtiliyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Nilüfer Hakarayan, bu durumu şu şekilde açıklıyor:

"Sütte bulunan şeker laktozdur. Laktoz açlıkta kullanılan glikojen depolarına destek olarak vücudun enerji ihtiyacının karşılanmasına da yardımcı olur."

"Sütün bileşimindeki yağ da mideden uzun sürede uzaklaşması nedeniyle tokluk duygusunun uzun sürmesinde etkili olur, kalsiyum başta olmak üzere Ramazanda da mineral ve vitamin gereksinimini karşılar."

Ramazan Bayramı İslam aleminde, oruç tutma ayı olan Ramazan'ın ardından üç gün boyunca kutlanan dini bir bayram...

Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arifedir..

Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır.

Ramazan Bayramı, Hicret'in ikinci yılından sonra kutlanmaya başlandı.

Bu bayramda yapılması gereken tüm törenler ve ibadetler Muhammed sav. tarafından düzenlendi.

İlk ramazan bayramıyla ilgili işlemler de onun tarafından yapıldı.

Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder.

Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır.

Ramazan Bayramı'nın ilk günü aynı zamanda Şevval ayının birinci günüdür ve bu günde oruç tutulmaz.

Bayram namazını yalnız erkekler kılar

Bayram namazından sonra ise hutbe okunur.

Bayram boyunca müslümanlar eş, dost, akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar.

Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.

Diğer ülkelerde farklı uygulamalar olmakla birlikte Batı'daki bazı büyük firma ve devlet kurumları Müslüman çalışanlarına bayram izni verir.

İslam ülkelerinde arife günü ve Ramazan Bayramı'nı kapsayan günler resmi tatil ilan edilirler.

Sözcü
















Uzayın derinliklerinde garip sinyaller

Posted: 28 Jun 2014 02:30 PM PDT


Uzayın derinliklerinde garip sinyaller

NASA 'ya bağlı Chandra X-ray Gözlemevi ve Avrupa Uzay Ajansı'nın XMM_Newton uydusu alışılmışın dışında x-ray sinyalleri algıladı. Bu sinyaller 240 milyon ışık yılı uzaktaki Perseus galaksi kümesinden geliyor.

Radikal'in haberine göre; tespit edilen x-ray dalga boyunun daha önce görülmemiş bir yoğunlukta olduğu söyleniyor. Sinyalin kaynağı bilinmemekle beraber, bilim adamlarının durumlar ilgili çeşitli açıklamaları var. Bazıları bunun parçalanmış nötrinolardan kaynaklanıyor olabileceğini söylerken, yapılan diğer bir açıklama ise sinyallerin karanlık maddeyle ilişkili olduğuydu.

'Karanlık Madde'nin sırrı aydınlanıyor!

Evrenin %85'inin karanlık maddeden oluştuğuna inanılıyor. Fakat ışığı emip yansıtamadığından görülemiyor ve varlığı kanıtlanamıyor.
NASA'nın yaptığı açıklamaya göre sinyallerin kaynağının ve varlığının açıklanması için daha çok araştırma yapılması gerekiyor.


Cumhuriyet

"Oyun 2048" oynadınız mı?

Posted: 28 Jun 2014 02:00 PM PDT


Yeni fenomen: 2048 oyunu

Son günlerde akıllı telefon kullanıcılarının bağımlısı olduğu "2048" isimli mobil oyun App Store ve Google Play Store'da rekorlar kırıyor.

2048 sayılı kareyi elde etmek için 16 ufak kareden oluşan tablodaki aynı rakamları birleştirerek daha yüksek değere sahip kareler üretmeye çalışıyorsunuz.

2048 MULTIPLAYER

Popüler oyun 2048'e son güncellemeyle birlikte çoklu oynama özelliği de geldi. 2 veya 4 kişinin aynı anda oynamasına olanak tanıyan yeni özellikte her yapılan hamlede oyuncular puan kazanıyor.

Cumhuriyet

İhsanoğlu yarın resmen Cumhurbaşkanı adayı

Posted: 28 Jun 2014 01:08 PM PDT


Ekmeleddin İhsanoğlu yarın resmen cumhurbaşkanı adayı olacak.

MHP tüm imzaları topladı, yarın saat 13:00'te Meclis Başkanlığı'na sunacak. MHP Grup başkanvekili Oktay Vural yaptığı açıklamada İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için tüm MHP grubunun imza koyduğunu söyledi. Vural "Bir tek Tuğrul Türkeş, o da yurtdışında olduğundan imzalayamadı. Dönüşte yetişebilirse o da imzasını atacak." dedi.

MHP grubunda İhsanoğlu'nun adaylığı imzaya açıldığında ilk imzayı Genel Başkan Devlet Bahçeli atmıştı.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 20 vekilin imzası yeterli oluyor.



Hürriyet

Önce Gül, sonra TSK şimdi de Başbakanlık'tan açıklama

Posted: 28 Jun 2014 01:04 PM PDT


Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın ardından 'Karargahta 40 paralel paşa' haberiyle ilgili Başbakanlıktan da bir açıklama yapıldı. Başbakanlık açıklamasında "iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.

BAŞBAKANLIK: İDDİA GERÇEK DEĞİL
Başbakanlıktan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızma girişimleriyle alakalı olarak dün bir günlük gazetede yayımlanan haber çerçevesinde, söz konusu girişimi araştırmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla özel bir ekip oluşturulduğu biçimindeki iddianın gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Başbakanlık Basın Merkezinden, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma girişimleriyle alakalı haberler üzerine yapılan açıklama şöyle:

"Türk Silahlı Kuvvetlerine sızma girişimleriyle alakalı olarak dün bir günlük gazetede yayımlanan haber çerçevesinde, söz konusu girişimi araştırmak üzere Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla özel bir ekip oluşturulduğu biçimindeki iddia gerçeği yansıtmamaktadır.

Demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde, TSK da dahil olmak üzere resmi kurumlara yönelik her türlü gizli yapılanma girişimleri karşısında neler yapılacağı yasalarla belirlenmiş durumdadır. Devlet kurumlarının bu tür girişimlere karşı hukuk sınırları çerçevesinde gerekli hassasiyeti göstermekte olduğunun dikkate alınması, herhangi bir kuruma ilişkin yanlış algıya yol açılmaması hususunda medya organlarının da daha titiz davranmalarında yarar görülmektedir."

GENELKURMAY: HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULDU
1. Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında yayımlanan yazılarda ve programlarda; TSK'ya mensup bazı personelin gündemde olan bir yapılanma ile ilişkili olduğu iddia edilerek TSK'yı hedef alan haber ve yorumlara yer verilmektedir.
2. Anılan haber ve yorumlarla, TSK içinde hiyerarşi ve disiplin dışı oluşumların teşkilatlanabildiği imajının yaratılmak istendiği üzüntü ile izlenmektedir.
3. Kamuoyu nezdinde TSK'nın kurumsal kimliği ile mensupları hakkında olumsuz algı yaratma çabasını içeren iddia ve yorumların, hiçbir hukuki, insani ve vicdani dayanağı bulunmamaktadır.
4. İleri sürülen iddiaları araştırmak ve gerekli idari/adli işlemleri yapabilmek için bugüne kadar resmi istihbarat makamlarından somut hukuki hiçbir bilgi ve belge TSK'ya ulaşmamıştır.
5. Diğer taraftan, TSK'nın, Anayasal ilkelere bağlı, yüce Türk milletinin ve devletinin hizmetinde, sadece yasalarla ve Hükümet direktifleriyle kendisine verilen görevleri yapan anayasal bir kurum olduğu bilgisi birçok defa kamuoyu ile paylaşılmıştır.
6. Her türlü yıkıcı, bölücü ve yasa dışı kişi ve oluşumlardan TSK'nın temizlenmesinin yasal bir görev ve sorumluluk olduğuna inanılmaktadır. TSK bu konu üzerinde önemle ve hassasiyetle durmuştur ve durmaya devam etmektedir. Ancak somut bilgi ve belgeye dayanmayan dedikodu mahiyetindeki maksatlı haber ve yorumlar ile TSK'nın ve mensuplarının yıpratılmaması ve ayrışmalara neden olunmaması için ülkesini ve milletini seven, ülkemizin birlik ve beraberliğine sözde değil özde önem veren her vatandaşımız tarafından azami hassasiyet gösterilmesi gerekliliğine inanılmaktadır.
7. TSK'nın kurumsal kimliğini ve personelini ilgilendiren her türlü iddia, titizlikle araştırılmakla birlikte somut bilgi ve belgeye dayanmayan kişileri karalamaya matuf haber ve yorum yapan ve bunu kasıtlı olarak medyaya sızdıran kişiler hakkında da hukuki yollara başvurulmuştur ve başvurulmaya devam edilecektir.

CUMHURBAŞKANLIĞI: TİTİZLİK GÖSTERİLEMESİ GEREKİYOR
Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın ardından 'Karargahta 40 paralel paşa' haberiyle ilgili Başbakanlıktan da bir açıklama yapıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden, bir gazetedeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) haberiyle ilgili yapılan açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız, bölgemizde olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, milli menfaatlerimizin teminatı olan TSK ile ilgili yayınlarda her zamankinden daha fazla titizlik gösterilmesi gerektiğini hatırlatmıştır" ifadesi kullanıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden bir gazetedeki "Karargahta 40 paralel paşa" başlıklı haberle ilgili yazılı açıklama yapıldı.

"TSK'nın komuta kademesi ve üst rütbeli subaylarıyla ilgili yapılan yayını Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir sorumsuzluk örneği olarak görmüş ve bundan derin üzüntü duymuştur" ifadesine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız, bölgemizde olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, milli menfaatlerimizin teminatı olan TSK ile ilgili yayınlarda her zamankinden daha fazla titizlik gösterilmesi gerektiğini hatırlatmıştır


Hürriyet

Alışverişte yeni dönem başladı

Posted: 28 Jun 2014 11:30 AM PDT


Fiyat Etiketleri Yönetmeliğine göre malın satış fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark bulunması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanacak.

Malın satış fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark bulunması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanacak.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, perakende olarak satışa sunulan mal ve hizmetlerin etiket, tarife ve fiyat listelerinin şekli, içeriği, kullanılması ile indirimli satışlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen Fiyat Etiketleri Yönetmeliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, perakende satışa sunulan malların veya ambalajlarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dahil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması zorunlu olacak. Etiket konulması mümkün olmayan hallerde ise aynı bilgileri kapsayan listeler kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde uygun yerlere asılacak. Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de aynı şekilde görülebilir alanlarda yer alacak.

İthal edilmiş mallara ait etiketlerde malın üretildiği ülke ismi Türkçe yazılacak.

Cam, naylon, karton, kağıt ve bunlara benzer maddelerden oluşan kutu, kova, şişe, kavanoz, poşet, torba ve benzeri ambalajlar içinde tüketiciye satılan malların etiketlerinde satış fiyatları ile birim fiyatlarının aynı boyut ve renkte kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde yazılması zorunlu olacak. Açık halde satılan mallara ilişkin etiketlerde satış fiyatı yerine sadece birim fiyatı yer alabilecek.

Etiket zorunluluğu olmayan mallar

Üzerinde veya ambalajında, etikette aranılan hususlar basılı olarak açıkça yazılı bulunan mallarla, kitap, dergi ve gazete gibi üzerinde fiyatı belirtilmiş mallarda ve özel kanunlara göre satışı yapılan mallarda etiket bulunmayabilecek.

Tarife ve fiyat listesinde gösterilen fiyatların dışında servis ücreti veya herhangi bir isim altında başka bir ücret alınması halinde, bu, tarife ve fiyat listesinde gösterilecek.

Etiketlerin üzerindeki rakam ve harflerin; okunabilir, düzgün, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde olacak.

Malın veya hizmetin satış fiyatı

Malın satış fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanacak. Bir malın veya hizmetin miktar, sayı, ebat ve benzeri farklı birimlerden satışı yapıldığı takdirde, her birime uygulanan fiyatlar, etiketlerde, tarife ve fiyat listelerinde ayrı ayrı gösterilecek.

İndirimli satılan mal veya hizmetin indirimli satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı, tarife ve fiyat listeleri ile etiketlerinde gösterilecek. İndirimli satılan mal veya hizmetin indirimden önceki fiyattan daha düşük fiyatla satışa sunulduğunun ispatı satıcı veya sağlayıcıya ait olacak.

Bir işletmenin, açılması, devredilmesi, iş yeri adresi veya faaliyet konusu değişikliği nedeniyle yapacağı indirimli satışların süresi 3 ayı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye durumunda ise 6 ayı geçemeyecek.

Yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle Bakanlık, belediyeler ve ilgili odalar görevli olacak.


AA

Paris'te "Gay Pride" yürüyüşü

Posted: 28 Jun 2014 12:50 PM PDT

Fransa'nın başkenti başkenti Paris'te, "Gay Pride" adı altında lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüellerin (LGBT) katıldığı yürüyüş yapıldı.

Paris'in Edmond Rostand meydanında başlayan ve Republique meydanında sona eren yürüyüş birbirinden renkli sahnelere sahne oldu.

Yaklaşık 90 dernek ve sivil toplum kuruluşunun destek verdiği yürüyüşün ardından Republique meydanında konser düzenlendi.

Paris'in yeni Sosyalist Belediye Başkanı Anne Hidalgo, yürüyüşüne katılan siyasetçiler arasındaydı.

Başkentte gün boyu etkili olan aşırı sağanak yağmurun, gösteri yürüyüşüne katılanların sayısını olumsuz etkilediği bildirildi.

Yürüyüşe katılanlar, taşıdıkları pankartlarla, eşcinsellerin haklarının daha fazla iyileştirilmesini isterken, kendilerine yönelik saldırıları protesto etti.

Son düzenlenen anketler, Fransa'da eşcinsellere yönelik saldırıların 2013 yılında bir önceki yıla oranla iki misli arttığını ortaya koyuyor.

Fransa parlamentosunun, eşcinsellere evlenme ve evlat edinme hakkı veren yasayı onaylamasının ardından, bu gruba yönelik saldırıların da arttığı belirtiliyor.










AA

Af Sarraf'a var, KOBİ'ye yok

Posted: 28 Jun 2014 11:20 AM PDT


AKP yönetimindeki Maliye'nin çifte standart taşıyan uygulamalarının son kurbanı, Anadolu Kaplan'ı denilen KOBİ'ler oldu. Meclis'e gelen yeni af yasası, Rıza Sarraf'ıı bile kapsarken KOBİ'leri af dışında bırakıyor.

Halen TBMM gündeminde bulunan vergi affı düzenlemesi ile ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Düzenlemede, 30 Nisan itibariyle kesinleşmiş vergi alacaklarına, ödeme kolaylığı getirilmesi öngörüldü.

Maliye Bakanlığı, Gezi Parkı Eylemleri'nin ardından başta Koç Grubu olmak üzere birçok şirket hakkında vergi incelemesi başlattı. Yine bakanlık, 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından ise, cemaate yakın şirketlere mercek altına aldı. Taraf gazetesinin haberine göre, söz konusu şirketlerle ilgili incelemeler halen devam ediyor.

İncelemelerin raporları, Köşk seçimlerinin ardından tamamlanacak. Düzenleme bu haliyle yasalaşırsa, "başvurması halinde" Rıza Sarraf'ın bile yararlanabileceği vergi affından, Anadolu'daki birçok KOBİ yararlanamayacak.

Cumhuriyet

İkinci el otomobil almadan önce okuyun

Posted: 28 Jun 2014 11:18 AM PDT


İkinci el otomobil almak isteyenler dikkat

ÖTV ve döviz kurlarındaki artışlar doğrultusunda 2014 model otomobillerin zamlanmasına paralel yükselişe geçen ikinci el otomobil fiyatlarının, internet ortamında çok abartılı tırmandırıldığı, bunun gerçek piyasayı yansıtmadığı bildirildi.

ÖTV ve döviz kurlarındaki artışların 2014 model otomobillere yansımasının ardından yükselişe geçen ikinci el otomobil fiyatlarının, internet ortamında çok abartılı tırmandırıldığı, bunun gerçek piyasayı yansıtmadığı bildirildi.

Bazı internet sitelerinde 10 ile 50 bin lira aralığındaki araçların 6 bin liraya kadar zamlı fiyatlarla satıldığına işaret eden oto galericileri, bu fiyat aralığındaki araçların aslında 1-3 bin lira zam gördüğünü belirtti.

Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, AA muhabirine ÖTV ve döviz kurlarındaki artışın etkisiyle 2014 model araçların ciddi oranlarda zamlandığını, bu yüzden talebin sıfır araçlardan ikinci el otomobillere kaydığını hatırlattı.

Yanık, özellikle bahar aylarında piyasanın çok hareketli olduğunu, bu talep artışının zaman içinde fiyatlara da yansıdığını ifade ederek, kullanılmış otomobillerin de bir miktar zamlandığını anlattı.

Piyasanın, arz ve talep dengesiyle fiyatları belirlediğine dikkati çeken Yanık, "Modeline ve fiyat aralığına göre ikinci el otomobiller, birkaç bin lira zamlandı ancak bazı internet sitelerinde çok abartılı fiyatlar var. Sanal ortamdaki sanal yükselme, gerçek piyasayı yansıtmıyor, bağlamıyor. 10-50 bin liralık araçlar için 6 bin liraya kadar zamlı fiyatlar veriliyor. Oysa, bu fiyat aralığındaki araçlar en fazla 3 bin lira zam gördü. Yapılan zam, daha çok 1-2 bin liradır. İnternetteki zam miktarları ancak 100 bin liralık araç için geçerli olabilir" diye konuştu.

Yanık, piyasada temiz araba bulma konusunda büyük sıkıntı yaşadıklarına değinerek, vatandaşların almayı planladıkları otomobili Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi (Tramer) ve sigortacıları aracılığıyla motor şasi numarası üzerinden kontrol ettirmelerini istedi.

"Zamlı alıp zamlı satıyoruz"

Bursa Oto Galericileri Sitesi (Oto-Koop) Başkanı Rasim Hazar da ikinci el otomobil fiyatlarındaki artışın oto galericilerinden değil, talep yoğunluğundan kaynaklandığını söyledi.

Hazar, sıfır otomobillerdeki fiyat artışlarını takip eden araç sahiplerinin de kullanılmış otomobillerini zamlı elden çıkardıklarını belirterek, "Dolayısıyla biz de zamlı alıp zamlı satıyoruz. Müşteriye aslında maliyetin yansıması. Araç üzerinden kazancımız, yine aynı oranlarda. Piyasada temiz otomobil temin etme konusunda ise had safhada sıkıntı var" görüşünü paylaştı.


AA

Erdoğan'ı zafere Kürtler taşıyacak!

Posted: 28 Jun 2014 11:15 AM PDT


Financial Times gazetesi, hükümetin çözüm süreciyle ilgili yasa tasarısını cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Meclis'e getirdiğine dikkat çekerek, "Ülkenin Kürt azınlığının seçimlerde oynayacağı rol sonucu etkileyebilir" diye yazdı.

Financial Times'ın Türkiye muhabiri Daniel Dombey imzalı haberde, Ankara'nın yasa tasarısını Meclis'e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğunu açıklayacağı önümüzdeki haftadan sadece birkaç gün önce getirmiş olduğu vurgulandı.

Haberde, birçok yorumcunun Türkiye Kürtlerinin Mart yerel seçimlerinde yüzde 44 oy alan Erdoğan'a zafer kazandırabileceklerini ileri sürdükleri belirtildi. Gazeteye göre, yasa tasarısının Meclis'e gelmesi, Abdullah Öcalan ile yapılan yoğun temaslar sonucunda gerçekleşti.


'TERÖRİST DENİLEN KİŞİ ŞİMDİ MUHATAP ALINIYOR'

Financial Times, HDP üyesi Meral Danış Beştaş'ın, "Kürtler ilk kez hükümet tarafından ciddiye alınıyor. Daha önce terörist denilen kişi şimdi muhatap alınıyor" şeklindeki sözlerine yer verdi.

Beştaş, Türkiye Kürtlerinin Suriye ve Irak'taki "kardeşleri"nin daha fazla özerklik yolunda attıkları adımlardan da cesaret aldıklarını kaydetti.



'AK PARTİ ÇOK ÇABUK VE PRAGMATİK ADIMLAR ATIYOR'

Gazete Beştaş'ın, "AK Parti çok çabuk bir şekilde pragmatik adımlar atıyor ve tabuların yıkılması konusunda diğer siyasi partilerden daha cesur" şeklindeki sözlerine yer verdi.


Cumhuriyet

Eğer kaçarsanız kafanızı keseriz

Posted: 28 Jun 2014 11:14 AM PDT


IŞİD'in Suriye'nin kuzeyindeki Menbic'te kaçırıp rehin aldıkları onlarca Kürt çocuk şeriat eğitiminden geçiriliyor, idam ve intihar operasyonlarının videosunu zorla izlettirerek beyinleri yıkanıyor.

Irak'ta ilerleyişlerine devam eden Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) geçen ay Suriye'nin kuzeyindeki Menbic'te kaçırıp rehin aldıkları onlarca Kürt çocuğu intihar bombacısı yapmalarından endişe ediliyor.

29 Mayıs günü 14-16 yaşındaki 140 çocuk, devletin organize ettiği ortaokul bitirme sınavları için Halep'e otobüslerle Ayn el-Arap (Kobani) bölgesindeki evlerine dönerken Menbic yakınlarında silahlı IŞİD militanları tarafından kaçırılmıştı. 140 çocuk, hâlâ IŞİD'in elinde ve şeriat eğitiminden geçiriliyor. Rehin alındıktan sonra ölümü göze alıp kaçmayı başaran 15 yaşındaki Muhammed isimli bir çocuk, Amerikan CNN kanalından Salma Abdelaziz ile önceki gün telefonla yaptığı görüşmede korkunç günleri anlattı:

İNFAZ VİDEOLARIYLA EĞİTİM
"Hepimiz çok korkmuştuk. Dönüş yolunda sınavların bitişini kutluyorduk. Eve gidip ailelerimizi göreceğimiz için heyecanlıydık. Onların bizi niçin kaçırdığını bilmiyorduk" diyen Muhammed ve arkadaşları ilk günden itibaren götürüldükleri camiide şeriat eğitiminden geçirildi. 17'lik gruplar halinde odalarda kalan çocuklar, gün ağarmadan şeyhler tarafından uyandırılıp namaz kıldıktan sonra saatlerce şeriat dersi aldı. Gece ise IŞİD militanları beş saat boyunca cihat vaazları verip, çocuklara idamların ve intihar operasyonlarının videosunu zorla izlettirildi. Muhammed, maskeli IŞİD militanlarının kendisine zorla kafası kesilen bir adamın videosunu izlettirdiklerini anlatarak "Bize 'Allah uğruna kafa kestiklerini, eğer kaçmaya çalışırsak bizim kaderimizin de böyle olacağını' söylediler. Allah'ın bunu yapmamızı istediği konusunda kafam karışmıştı" dedi.

ÖLÜMÜNE KAÇIŞ
Korkunç esaretlerinin beşinci gününde Muhammed ve üç arkadaşı, kaldıkları yerin arka kapısından çıkıp çitten atlayarak kaçmayı başardı.

Kaçtıktan sonra dükkan dükkan gezip yardım için yalvardılar, ancak esnafın çoğu IŞİD'in gazabından korktukları için çocuklara yardım etmedi. Bir esnaf ise sınır kasabası Cerablus'a gitmeleri için yol parası verdi. Gençler burada internet kafeden aileleriyle irtibata geçmeyi başardı. Muhammed ailesine kavuşunca çok mutlu olduğunu ancak kaçırılan arkadaşlarının hâlâ şeriat eğitiminden geçtiklerini anlatarak "Onların serbest bırakılmasını aileleriyle de tekrar kavuşturulmalarını istiyorum. IŞİD gitsin istiyorum, çünkü eğer onlar buraya gelirse ben ölürüm. IŞİD'in beni tekrar kaçırıp idam etmelerinden endişe ediyorum" dedi.

'BEYİN YIKIYORLAR'
Çocukları kaçırıp intihar bombacısı yapan ya da cephede savaştıran IŞİD, son olayla ilgili açıklama yapmadı. IŞİD'in Rojava'nın milis gücü Halk Savunma Birliklerinin (YPG) elinde olan militanları çocuklarla takas etmek istediği belirtiliyor. Suriye hükümeti çocukların kaçırılmasıyla ilgili açıklama yapmadı. CNN'e konuşan, kaçırılan çocuklardan birinin babası ise "Çocuklarımızın beyinlerini yıkamaya çalışıyorlar. Onları iyi şekilde yetiştirdik, psikolojilerinin nasıl etkilendiğinden endişe ediyoruz" dedi. Bölgedeki Kürt liderlerinden biri olan başka bir baba ise IŞİD'in 14 yaşındaki oğlunu cezalandırmasından korktuğu için adını açıklamazken "Bu çocukların siyasi krizle hiçbir bağı yok. Sadece sınavlarına girmek istedikler. Hepsi masum" dedi.




Cumhuriyet

Taksim'de iftara müdahale

Posted: 28 Jun 2014 11:10 AM PDT


'Yeryüzü sofraları' iftarına polis müdahalesi

"Yeryüzü sofraları" adı altında Taksim Tünel'de yerlere sofra kurup iftar yapmak isteyen gruba polis izin vermedi.

Tünel meydanında toplanan yaklaşık 50 kişi yere gazete kağıdı sermek istedi. Önce sivil polisler buna engel olmak istedi. Ardından çevik kuvvet ekiplerinin yardımıyla grubu iterek uzaklaştırdılar. Gruptakiler "Polis çekil halk iftar yapsın" şeklinde slogan attı. Polisin Tünel Meydanı'nda önlemi ve grubun bekleyişi sürüyor.


DHA

Antalya'da yangın

Posted: 28 Jun 2014 11:06 AM PDT


Turizm cenneti yanıyor... Alevler otellere sıçradı

Antalya'nın Kumluca İlçesi İnceboyun mevkisinde kızıl çam alanında henüz belirlenemeyen nedenle orman yangını başladı. Orman yangını yerleşim birimleri sıçradı. Bazı otel, pansiyon ve hediyelik eşya satan dükkanlar yanıyor.

Antalya'nın Kumluca İlçesi'ne bağlı tatil bölgesi Adrasan'daki İnceboyun mevkisinde saat 14.30 sıralarında Kızılçam ağaçlarının bulunduğu alanda başlayan ve hızla büyüyen alevler, 4 saat sonra otel ve pansiyonların bulunduğu alana sıçradı. Can kaybının olmadığı yangında 4 otel, hediyelik eşya mağazası ve restoran yandı. Bölgedeki pansiyonlarda kalan tatilciler, yangınla birlikte tesisleri terk ederken, alevlere karadan ve havadan müdahale edilip, kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

Kumluca İlçesi'ne bağlı tatil bölgesi Adrasan'ın İnceboyun mevkisinde saat 14.30 sıralarında Kızılçam ağaçlarının bulunduğu alanda henüz belirlenemeyen nedenle orman yangını başladı. Rüzgarın etkisiyle hızla büyüyen alevlere ilk etapta Antalya ile Kumluca, Finike ve Kemer ilçelerinden 100 orman işçisi, 15 arazöz ve 5 su tankeriyle karadan müdahale etmeye başladı. Yangının büyüme eğilimi göstermesi üzerine Antalya'dan havalanan 2 helikopter ve 1 yangın söndürme uçağı da söndürme çalışmalarına katıldı. Muğla'nın Marmaris ve Fethiye ilçelerinden gelen hava ekipleriyle birlikte söndürme çalışmalarında 7 helikopter ve 2 uçak görev almaya başladı. Milli park alanı olan yangın bölgesinin sarp olması, yangına müdahaleyi güçleştirirken, bölgede etkili olan rüzgar alevleri büyüttü.

Saat 17.00 sıralarında Antalya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Hava Tahmin Merkezi, güneybatıdan esen rüzgarın akşam saatlerinde yön değiştirmesinin beklendiğini, rüzgarın kuzeybatıdan esmeye başlamasıyla birlikte yangınla mücadelenin zorlaşacağını bildirdi. Bölgedeki turistik tesislere yaklaşık 2 kilometre mesafede zirveye doğru etkili olan alevler, saat 17.15 sıralarında rüzgarın kuzeybatıdan esmeye başlamasıyla birlikte yön değiştirdi ve sahile yöneldi. Saat 17.30 sıralarında bölgedeki otel ve pansiyonlar boşaltılmaya başlandı.



ALEVLERİN ORTASINDA KALDI

Kumluca İlçesi Adrasan Mahallesi'ndeki orman yangını, saat 17.45 sıralarında deniz kenarındaki pansiyon, otel ve restoranların olduğu tesislere ulaştı. Alevler, Mitah Otel, Cici Baba Otel, Erenler Otel, Ön otel ile bir hediyelik eşya mağazası ve restoranı sardı. Tesislerde bulunan yerli ve yabancı turistler çığlık atarak kaçtı. Bölgeyi kaplayan yoğun duman nedeniyle nefes almakta güçlük çekilirken, bir pansiyon sahibinin, '2 İngiliz turist odada kaldı, çıkamadı' haykırışları paniğe neden oldu.

Diğer tesislerde kalan tatilciler, pansiyondaki odalarında bulunan İngiliz turistleri dışarıya çıkardı. 4 otel ile birlikte hediyelik eşya dükkanı ve restoran da alevler arasında kaldı. Restoranda bulunan tüplerin bir kısmı, çalışanlar tarafından çıkartılırken, içeride kalan diğer tüpler peşpeşe patladı. Can kaybının olmadığı patlama, yangın bölgesinde korkuya neden oldu.



OTOMOBİL SON ANDA KURTARILDI

Bu sırada bir pansiyonun önünde park halinde bulunan 07 EYV 90 plakalı otomobilin çevresini alevler sardı. Araç sahibi bulunamazken, kilitli olan otomobilin alev almaması için yoğun çaba sarf edildi. Su ve köpük sıkan itfaiye ekipleri, alevleri otomobile yaklaştırmamaya çalışırken, bir arazöz park halindeki aracı ittirerek alevlerin yanından uzaklaştırdı.



BÖLGEDE GÖZ GÖZÜ GÖRMÜYOR

Antalya Orman Bölge Müdürü Mustafa Türk, yangın söndürme çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini söyledi. Bölgede 250 orman işçisinin 40 arazöz ve 10 su tankeriyle yangına karadan, 7 helikopter ve 2 uçakla havadan müdahale ettiğini kaydeden Türk, "Yangın çok geniş bir alanda etkili oluyor. Bölgenin sarp olması ve kuvvetli rüzgar müdahale etmemizi engelliyor. Aşırı duman nedeniyle ekipler önünü göremeyecek durumda. Buna rağmen canla başla bir mücadele veriyoruz" dedi.

Şu ana kadar tek sevindirici tarafın can kaybı yaşanmaması olduğunu vurgulayan Türk, bazı turisttik tesislerin yandığını söyledi.



KAYMAKAM: CAN KAYBI YOK

Yangın söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Kumluca Kaymakamı Canan Hançer Baştürk, yangınla ilgili şunları söyledi: "Yangının bu kadar uzun süreyle devam etmesinin nedeni, kuvvetli rüzgar ve bölgenin sarp olmasıdır. Bölgenin çok sarp olması ve kuvvetli rüzgar nedeniyle söndürme çalışmaları güçlükle yürütülüyor. Rüzgarın yönü değiştiği için yerleşim yerlerini alevler tehdit ediyor. Olası tehlike nedeniyle kıyıdaki tesisleri tahliye ettik. Şu ana kadar can kaybı yok. Geceleyin rüzgarın kesilmesini bekliyoruz. Ümit ediyoruz ki geceleyin yangın da söndürelecektir."



BAŞKAN ÇETİNKAYA: DUA EDİYORUZ

Söndürme çalışmalarını izleyen Kumluca Belediye Başkanı AKP'li Hüsamettin Çetinkaya, "Havadan ve karadan söndürme çalışmaları sürüyor. Bölge çok sarp olduğu için kara ekipleri çok fazla etkili olamıyor. Cennet koyda yangın çıkması büyük şanssızlık. Rüzgarın yön değiştirmemesi ve yangının bir an önce söndürülmesi için dua ediyoruz" diye konuştu.

Antalya Valiliği, bir vali yardımcısının başkanlığında yangın söndürme çalışmalarını koordine etmek üzere kriz masası oluşturdu. Kriz masasının verdiği bilgiye göre saat 19.30 itibariyle alevlerin 50 hektarlık alanda etkili olduğu belirtildi. Alevleri kontrol altına almak için ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi devam ediyor.

DHA

Hatip Dicle tahliye oldu

Posted: 28 Jun 2014 11:03 AM PDT


KCK ana davası kapsamında tutuklu bulunan Hatip Dicle ve Hüsamettin Çiçek tahliye oldu

Diyarbakır'da KCK ana davasında 2009 yılında tutuklanan DEP eski Milletvekili Hatip Dicle'nin avukatı Ali Ekrem Atalay, dün müvekkillerinin tahliye edilmesi için Diyarbakır 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Bugün başvuruyu değerlendiren mahkeme Hatip Dicle ile birlikte Hüsamettin Çiçek'in tahliye edilmesine karar verdi.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulanan Dicle ve Çiçek'in tahliye kararlarının cezaevine ulaşmasının ardından serbest bırakılacakları belirtildi. Dicle ve Çiçek'in tahliyesinin ardından KCK ana davasında tutuklu 33 sanık kaldı.



'KÜRT SİYASETÇİLER SİYASİ SOYKIRIMA TABİ TUTULDU'

KCK ana davasında hakkında tahliye kararı verilen DEP eski Milletvekili Hatip Dicle, tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden saat 18.00'de çıktı. Dicle'yi cezaevi önünde BDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, yardımcısı Fırat Anlı, sivil toplum örgütü temsilcileri ve yakınları karşıladı. Kendisini karşılamaya gelenlere teşekkür eden Dicle, şunları söyledi: "Tarihin ne cilvesidir ki 10 yıl önce ilk dönemimde hapis yattıktan sonra yine bir Haziran günü serbest bırakılmıştık. Ulucanlar'dan serbest kaldığımız gün 10 yıl önce umudumuz Kürt sorunun çözülmesi ve artık hiçbir Kürt siyasetçisinin düşüncelerinden dolayı cezaevine girmemesiydi. Ama Türkiye'nin şartlarında 5 yıl önce çok olumsuz bir koşulda ben ve arkadaşlarım karşılaştık. Ve on binlerce insanımız mağdur oldu. On bine yakın insan, siyasetçi, düşünce adamı, gazeteci, her meslekten insan ama hepsi sivil düşünce adamları olarak cezaevlerine dolduruldu. Çok olağanüstü bir dönem geçirdik. Biliyorsunuz Şeyh Said hareketinden beri Kürt aydın ve siyasetçileri hep siyasi soykırımlarla karşılaştılar. İstiklal Mahkemesi'nin o zaman Diyarbakır'daki savcısı Başbakan İnönü'ye bir mektup yazar. Mektupta der ki, 'Kürdistan'da baş olabileceklerin halledilmesi gerekir' yani liderlik yapabileceklerin tümünün halledilmeleri gerektiğidir. O halledilmeyi siz darağaçlarına çekme olarak algılayın. Bu 1925'teydi, 1990 yılları geldi. Kürtler özgürlükleri için mücadele ederken ki o dönemin milletvekilleri olarak yaşayan bir Kürt siyasetçisi olarak bu sefer bizler faili meçhul cinayetlere tabi tutulduk. Binlerce ki sayısı 17 bin olarak tahmin ediliyor. İnsanlar sokak ortalarında öldürüldü, bunların failleri hala meçhul."



ASLINDA ÇOK DOLUYUM

Dicle, anlattıklarının üzerinden yılların geçtiğini belirterek, şöyle dedi: "Aradan zaman geçti 20 yıl kadar bu sefer ileri demokrasi sahasında olan bir hükümet döneminde ne yazık ki bu sefer Kürt siyasetçileri belki kafalarına kurşun sıkılarak değil, ama cezaevlerine doldurarak siyasi soykırıma tabi tutuldu. Ama dileriz ki bu son olsun. Aslında bugün bana şunu sorabilirsiniz sevinmediniz mi? Çok samimi söylüyorum sevinmedim. Onlarca arkadaşımı cezaevinde tutuklu olarak bırakıp çıktım. Onlarda bizim gibi siyaset yapanlardı. Ya da 20 yaşındaki, 20 yıldır cezaevinde olan gençlerimiz var. Saçları ağırmış artık. Hiç birisinin Kürt halkının özgürlüğü doğrultusunda mücadele vermekten öte bir suçları yok. Aslında çok doluyum ama gerek Ramazanın hatırına, Ramazan barış ayıdır. Gerekse hükümetin son günlerde, olumlu olmasını umduğumuz tarihsel bir adım olarak olmasını umduğumuz adımlarını da dikkate alarak. Sorumluluğumuzun bilincinde olan bir siyasetçi olarak atmosferi yumuşatma babında çok daha fazla bir şey söyle gereksimi duymuyorum. Ama sanıyorum bu kısa özetten bile sanırım bizi izleyen dinleyenler bizim bu hassasiyetimize doğru anlam verirler. Muhataplarımızda başta hükümet olmak üzere demokratik siyasetin önünü açarak, başta bütün cezaevindeki tutsaklar İmralı'da barışın mimarlığını yapan sayın Öcalan olmak üzere hereksin özgürlüğüne kavuşmasını ve dağlardaki çocuklarımızın tümünün bir an önce ailelerine ve topluma kavuşması için gereken neyse yapmaları konusunda kendilerini de sorumluluğa davet ediyorum. Biz bu güne kadar halkımızın, demokrasimizin hizmetinde, Türkiye toplumunun aydınlık günlerinin hizmetinde olduksa bundan sonrada böyle davranacağımızdan hiç kimsenin bir şüphesi olmamalı,"



ÖDÜL VERİLDİ

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Vekili Fırat Anlı, daha sonra Hatip Dicle'ye, Diyarbakır Tabipler Odası'nın 2014 Barış, Dostluk ve Demokrasi ödülünü cezaevi önünde verdi. Dicle ve beraberindekiler daha sonra cezaevi önünden ayrıldı.


Cumhuriyet

Bu sefer bayrağı indirmeyi başaramadılar

Posted: 28 Jun 2014 11:01 AM PDT


İstanbul Gaziosmanpaşa'da Türk bayrağını indiren kişiyi polis bacağından vurdu.

Olay saat 12:00 sıralarında meydana geldi. 28 yaşındaki Ali O. ilk önce özel bir hastanenin önüne geldi. Burada direkte asılı bulunan Türk Bayrağı'nı indirdi. Daha sonra hastanenin yaklaşık 50 metre uzağında bulunan Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün önüne gelen Ali O. emniyet müdürlüğü önündeki direkte asılı Türk Bayrağı'nı indirdi. Ardından emniyetin yan tarafında bulunan ikinci bayrağı indirmeye çalışan Ali O., polis tarafından engellendi. Bunun üzerine saldırgan polisi bıçakla tehdit etti. Polis ise, Ali O.'yu silahla bacağından vurarak etkisiz hale getirdi. Yaralanan Ali O. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

KAYMAKAM VEKİLİNDEN AÇIKLAMA

Gaziosmanpaşa Kaymakam Vekili Ali Uslanmaz, "Saat 12.00 sıralarında Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğünün yanında bulunan bir özel hastanenin bayrak direğinde bölücü sloganlar atan şahıs, Türk bayrağını indiriyor. Daha sonra da İlçe Emniyet Müdürlüğüne geliyor, sloganlara devam ediyor. Görevliler ikaz ediyorlar. Elindeki bıçakla bir bayrağı indiriyor ancak diğerine müdahale edince arkadaşlar, güvenlik görevlileri etkisiz hale getiriyorlar. Kişi yaralı, şu anda hastanede" diye konuştu.

BAYRAK VİNÇLE TEKRAR ASILDI

Öte yandan, polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı. Emniyet Müdürlüğü güvenlik şeridiyle kapatıldı. Ardından emniyetin önünde indirilen Türk Bayrağı vinç yardımıyla tekrar asıldı.

Vali: Polislerimizi kutluyorum

Twitter hesabından açıklama yapan Mutlu, "Özel bir hastanenin bayrağını indirip sonra Gaziosmanpaşa Emniyet Müdürlüğü'nün bayrağını indirmek isteyen kişi ayağından vurulup yakalandı. Mübarek günde hala provokasyon peşinde koşan ve şanlı bayrağımıza uzanan kirli eli şiddetle kınıyor, görevli personelimizi kutluyorum" dedi.


DHA

Karısını fuhuşa zorlayan kocaya iki buçuk yıl hapis

Posted: 28 Jun 2014 10:56 AM PDT


Erzurum'un merkez Palandöken İlçesi'nde 2 çocuk annesi olan eşi 33 yaşındaki R.B.'yi para karşılığı fuhuşa zorlayıp izleyediği öne sürülen tutuksuz sanık Ş.A.'ya 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2.5 yıl hapis cezası verildi.

Olay, geçen yılın Ağustos ayında merkez Palandöken İlçesi'nde meydana geldi. 15 yılık evli R.B., polise giderek eşinin kendisini başkalarıyla para karşılığı ilişkiye zorladığını ve tehdit ettiğini iddia etti. Eşinin 1.5 yıldan bu yana değişik tarihlerde erkek getirdiğini öne süren R.B., şöyle dedi:

"Kocam para karşılığı başkalarıyla birlikte olmam için zorluyor. Başka erkeklerle ilişkiye girmemden zevk aldığını söyledi. İlişkiye girmediğim zaman 'Evden çıkmama cezası' veriyor. Telefonla da görüntülü olarak arayıp evde olup olmadığımı kontrol ediyor. Getirdiği kişilerle ilişkiye girerken kendisi de pencereden izliyor. Ş.A. ile girdiğim ilişkilerden 150-200 lira aldığını, H.Y.'den de cep telefonu aldığını gördüm. Kocama, 'Namusumla çalışmak istiyorum' deyince, 'Çok çalışmak istiyorsan gel seni geneleve götüreyim' diyor. Polisi arayıp beni kurtarmalarını söyledim. Kocamdan şikayetçiyim."

Şikayet üzerine gözaltına alınan şoför N.B., tutuklanarak cezaevine gönderildi. 'Tehdit kullanarak eşini fuhuşa teşvik, fuhuş yaptırmak ve aracılık etmek' suçundan Erzurum 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesinde 6- 12 yıl hapis cezası istemi ile yargılanan N.B., suçlamaları kabul etmedi. N.B., yargılandığı davada şu iddialarda bulundu:

"Filiz isimli bir kadınla eşime yakalandım. Eşim bir gün beni arayarak iş arkadaşım Ş.A.'yı aradığını akşam grup seks yapacağımızı söyledi. Eşimin tatmin olması için bu teklifi kabul ettim. Eşimden seksi iç çamaşırları giymesini istedim. Fakat ben bu ilişkiyi sonradan kabul etmedim ve görüşme olmadı. İddia edildiği gibi evimde başkalarıyla ilişkisini izlemedim. Eşim sürekli benden boşanmak istediğini söylüyordu. Bu yüzden iftira attı. Karım lüks yaşamayı seven biri."

Yaklaşık 40 gün cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan N.B.'ye, 'Bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak, aracılık etmek' suçundan 2.5 yıl hapis 100 TL adli para cezası verildi. Gerekçeli kararda, sanığın işi gereği sık şehir dışına çıktığı, bazı günler eve dönmediği, eşine fuhuş yapması için cebir veya tehdit kullanmasının mümkün olmadığı belirtildi.


Cumhuriyet

Fethullah Gülen LYS'de üçüncü oldu

Posted: 28 Jun 2014 10:53 AM PDT


Milyonlarca öğrencinin merakla beklediği LYS sonuçları açıklandı. Dereceye giren öğrenciler arasında bir isim dikkat çekti.

Halen Amerika'da Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gülen'in, babasının amcası olduğunu söyleyen öğrenci Fethullah Gülen, "Onun için de çalıştım. Çünkü son zamanlarda onu kötü göstermeye çalışıyorlardı. Ben de onlara kendimce bir cevap vermek istedim" dedi. Fethullan Gülen, bu başarısını twitter hesabından da paylaştı.

Türkiye'de milyonlarca öğrenci ve aileleri tarafından sonuçları merakla beklenen LYS sonuçları açıklandı. Sonuçların en dikkat çeken ismi ise, İzmir Yamanlar Koleji öğrencisi Fethullah Gülen oldu. Amerika'da yaşayan Fethullah Gülen'le aynı adı taşıyan ve aynı zamanda da yeğeni olan Fethullah Gülen, LYS sınavında TM 1 ve TM 2 dallarında Türkiye 3'üncüsü oldu. TM 3 dalında da Türkiye 4'üncüsü oldu.

Başarısını öğrendikten sonra ilk olarak Twitter hesabından "LYS'de üçüncü oldum, Allah'a şükürler olsun. Aileme, hocalarıma, arkadaşlarıma ve dua edip bu sevinci benimle paylaşan herkese teşekkür ederim" sözleriyle paylaştı. Ardından da eğitim gördüğü okula gelen Fethullah Gülen, mutluluğunu burada da arkadaşlarıyla paylaştı. Aralarında Hakan Şükür'ün de bulunduğu çok sayıda kişi de, Fethullah Gülen'in bu başarısını kutladı.


"ONA KÖTÜLÜK YAPIYORLARDI"

Arkadaşlarıyla zafer pozu veren Fethullah Gülen, sınav öncesinde başarılı olmak için amcası Fethullah Gülen için de çalıştığını dile getirip, "Çok çalıştım, çabaladım. Başarılı bir sonuç bekliyordum. Hocam için de çok çalıştım. Ona son zamanlarda kötü şeyler söylüyorlardı. Böylece onlara da en iyi cevabı vermek istedim. Şimdi de bunu verdim. Hocamın adını bir kez daha duyurdum" dedi.

Henüz görüşemediği Fethullah Gülen'in babasının amcası olduğunu da söyleyen Fethullah Gülen, hukuku eğitimi almak istediğini ifade etti.

Bu arada Yamanlar Eğitim Kurumları Genel Müdürü Sabahattin Kasap ise, böyle bir sınavda ilk yüz içerisinde 11 öğrencilerinin olduğunu, bununla gurur duyduklarını, Fethullah Gülen'in ise kendilerini ayrıca mutlu ettiğini söyledi.




DHA

Gelibolu'da alkol yasağı resmen başladı

Posted: 28 Jun 2014 10:50 AM PDT


Her yıl binlerce yerli turistin yanında özellikle binlerce Anzak'ı da ağırlayan Gelibolu'da 'belirlenen yerler dışında' alkol yasaklandı.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun'u Resmi Gazetede Yayımlandı. Buna göre, Çanakkale deniz ve kara savaşlarının meydana geldiği Çanakkale Savaşları Gelibolu tarihi alanının tarihi, kültürel ve manevi değerleri ile doğal dokusunun korunması, yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması, gelecek kuşaklara aktarılması ve yönetimini sağlamak üzere Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı kurulacak.

ALKOL BELİRLENEN YERLER DIŞINDA YASAK

Tarihi alan sınırları içinde; belirlenen yerlerden başka yerde gecelemek, mevzuat gereği izin verilen yerler haricinde alkollü içki tüketmek, belirlenen yerler dışında ateş yakmak veya izin verilen yerlerde yakılan ateşi söndürmeden mahallini terk etmek, sönmemiş sigara veya her türlü yakıcı madde atmak, tarihi alan sınırları içinde ve bu sınırlara beş kilometre mesafede anız veya benzeri bitki örtüsünü yakmak, yasak olacak.

KASTEN ORMAN YAKANLAR ON İKİ YILDAN AZ OLMAMAK ÜZERE HAPİS CEZASINA MAHKÛM EDİLECEK

Tarihi alan sınırları içinde tedbirsizlik ve dikkatsizlik ile orman yangınına sebebiyet verenler beş yıldan on yıla kadar hapis ve yüz günden iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Kasten orman yakanlar ise on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve iki yüz günden beş bin güne kadar adli para cezasına mahkum edilecek.
Tarihi alan sınırları içinde bir örgüte mensup olsun olmasın terör amacı ile ormanları yakanlar yirmi dört yıldan otuz yıla kadar hapis, beş yüz bin Türk Lirasından bir milyon Türk Lirasına kadar para cezasına mahkum edilecek. Yanan orman alanı bir hektardan fazla olduğu takdirde ceza yarı oranında arttırılacak.

Bu Kanunla kurulan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı teşkilatlanıncaya kadar, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Müdürlüğü ilgili mevzuatına göre faaliyetlerine devam edecek.

Cumhuriyet

Batı’dan Ankara’ya tepki artıyor

Posted: 28 Jun 2014 10:49 AM PDT


Irak'ta IŞİD'in ilerleyişi devam ederken Batı'dan Türkiye'nin Sünni cihatçıları destekleyen politikalar izlediğine yönelik suçlamalar da sürüyor.

Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle (DW) de yer alan haberde IŞİD'in katliamlarına işaret edilirken "Sünni olmayan herkes, radikal IŞİD için birer hedef konumunda" denildi. Sol partili Alman siyasetçilerin "Türkiye'yi IŞİD'e dolaylı destek vermekle suçladıkları" kaydedilerek cihatçıların Katar ve Suudi Arabistan gibi bazı Körfez ülkelerince desteklendiği iddialarına da yer verildi. Almanya Sol Parti Dış Politika Sözcüsü Jan van Aken, hükümetin Körfez ülkelerine yönelik dış politikasını yeniden değerlendirme zamanının geldiğini söyledi. Van Aken, Suudi Arabistan yönetiminin hem Berlin'in iyi dostlarından olup hem de aynı zamanda Irak ve Suriye'deki terörü desteklemesinin mümkün olamayacağını belirtti. Türkiye'nin, IŞİD üyelerinin silahlarını Suriye sınırından geçirmelerini kolaylaştırdığı iddialarına ilişkin Van Aken, ocak ayında Suriye'de öldürülmüş İslamcılara ait pasaportlar gördüklerini ve bunlarda Türkiye giriş damgası olduğunu ancak çıkış damgası olmadığını belirterek "Türkiye'nin sağladığı dolaylı destekle IŞİD'i güçlendirdiği" iddiasında bulundu.

Yeşiller Partisi Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour, federal hükümetin net bir şekilde Suudi Arabistan ya da Türkiye ile arasına mesafe çekmesi ve Irak Başbakanı El Maliki'yi istifaya ikna etmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.

Sosyal Demokrat Parti Dış Politika Sözcüsü Niels Annen, IŞİD'in destekçilerinin arkasında sadece devletler değil, aynı zamanda varlıklı örgüt ve şahısların da olduğunu söylerken, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi devletlerin bu şekilde yardım sağlayanları engellememesinin de destek sağlamak olduğunu kaydetti.

IŞİD ile Körfez ülkeleri arasında bir bağlantı olduğuna dair somut kanıtların henüz bulunmadığı ifade edilen haberde ancak Suudi Arabistan gibi ülkelerin çatışmada şaibeli bir rol oynadığı vurgulandı. Almanya Dışişleri Bakanı'nın henüz birkaç hafta önce Doha'da, Katar'ı bölgenin önemli aktörlerinden olması nedeniyle övdüğü belirtilen yazıda "Almanya'daki muhalefet ise isyan ediyor" denildi.

Amerikan Wall Street Journal'da önceki gün "Yardımcı olmayan müttefik" başlıklı makalede de Türkiye'ye sert eleştiriler getirildi. "Neoconcu" olarak nitelenen Demokrasiyi Savunma Vakfı adlı ABD'li düşünce kuruluşunun Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer imzalı makalede "IŞİD ve şiddete başvuran diğer gruplar, Türkiye'nin gevşek sınır politikalarından yararlandı" denildi. Ortadoğu'daki krize işaret edilerek IŞİD'in Suriye'den Irak'a ilerleyişinin Washington ve Brüksel'i sarstığı belirtildi. Yazıda şu ifadeler yer alıyor: "Filistinli-İsrailli ihtilafı ısınıyor. Ve dünya güçleri, nükleer silah programı konusunda İran ile tartışmaya devam ediyor. Bu krizlerin hiçbirinin çözümü kolay değil ve üçü, Avrupa'nın arka bahçesinde, Türkiye'nin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulan politikalarca azdırıldı." Makalede Türkiye'nin bu üç krizin tümünden dolayı bir miktar sorumluğu olduğu savunularak "Avrupa, Ankara'dan hesap sormalı" yorumu yapılıyor.

Schanzer, "Irak'taki IŞİD krizi, Türkiye'de son iyi yılda Erdoğan hükümetinin tehlikeli ve müsamahakâr politikalarına ayrılmaz bir biçimde bağlı" derken Suriye'deki cihatçı gruplar ile ilgili Türkiye'ye yöneltilen suçlamaları anımsatıyor. Türkiye'nin "Hamas için uzaktaki karargâhı" rolünü üstlenmiş olabileceği de savunulan makalede "üst düzey bir İsrailli yetkili" ve Mısır basını kaynak gösterilerek üç İsrailli gencin kaçırılması olayında İsrail medyasında da ismi geçen "üst düzey Hamas yetkilisi Salih Al Aruri'nin Türkiye'den faaliyet gösterdiği" iddiasına yer veriliyor.

Makalede İran konusunda ise altın ticaretine ve 17 Aralık "yolsuzluk soruşturması" kapsamında ortaya atılan iddialara ilişkin ise şu görüş dile getiriliyor: "İddialar doğrudur, İran'ın nükleer geleceğine ilişkin mücadeledeki kritik bir anda Türkiye, mollalara finansal güç kazanmaya yardımcı oldu."

Cumhuriyet

28 Şubat Davası

Posted: 28 Jun 2014 10:47 AM PDT


28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada mahkeme, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dinlenilmesine, beyanda bulunmak isterse beyanının alınmasına karar verdi.

Ayrıca mahkeme, dönemin genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanı sanıkların, Anayasa Mahkemesi'nde yargılanması taleplerini reddetti.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde müştekilerin ifadelerinin alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Levent Savaş'ın mütalaası değerlendirildi.

Verilen aranın ardından ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar, bazı sanıklar ve müdafilerin davanın yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde görülmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiğini hatırlattı.

Şıngar, Anayasanın 145/1 madesinde devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçların adliye mahkemelerinde görüleceğinin hüküm altına alındığını vurguladı.

2010'da yapılan Anayasa değişikliğiyle genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacaklarının öngörüldüğünü anımsatan Şıngar, sanıklara isnat edilen "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçunun anasayal düzene ve bu düzenin işleyişine yönelik bir suç olduğunu belirtti.

Sanıkların üzerine atılı suç ve sevk maddesi nazara alınarak, atılı suçun askeri suç olmadığını kaydeden Şıngar, Anayasa'nın 148. maddesinde belirtilen görevleriyle ilgili bir eylem olmadığı, askeri yargı ya da Yüce Divan'ın görevine girmediği sonucuna vardıklarını açıkladı.

Şıngar, konuyla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Balyoz kararındaki içtihadı da nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebin reddine oy birliğiyle karar verdiklerini bildirdi.

DEMİREL DİNLENECEK

Mahkeme Başkanı Şıngar, tanık sıfatıyla dinlenilmesi konusunda dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Ceza Muhakemesi Kanunun (CMK) 43/4. maddesi gereğince, kendi takdiri ile tanıklıktan çekilebileceği hatırlatılarak bu konuda kendisine bildirimde bulunulmasına karar verildiğini de açıkladı.

CMK'nın 43/4. maddesi, "Cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklık yapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderebilir" hükmünü içeriyor.

Şıngar ayrıca, dönemin Başbakanı mağdur Tansu Çiller için yazılan talimat cevabının beklenilmesine karar vererek duruşmanın 27 Ekim 2014'e ertelendiğini kaydetti.


Cumhuriyet

Türkiye'de gelir eşitsizliği

Posted: 28 Jun 2014 10:44 AM PDT


Uçurumu AKP artırdı

TÜSİAD'ın raporuna göre Türkiye'de gelir eşitsizliğini artıran unsurlardan en dikkat çekeni destekler.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), hazırladığı rapora göre Türkiye'de gelir eşitsizliği 2007'den sonra faiz, gayrimenkul ve transfer gelirlerindeki artışla yükselirken, aynı gelir grubu içinde olanların gelirlerindeki eşitsizlik dikkat çekiyor. İTÜ İşletme Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Raziye Selim, Prof. Dr. Öner Günçavdı ve Dr. Ayşe Aylin Bayar tarafından hazırlanan ve 2002-2011 yıllarını kapsayan "Türkiye'de Bireysel Gelir Dağılımı Eşitsizlikleri: Fonksiyonel Gelir Kaynakları ve Bölgesel Eşitsizlikler" raporunda şunlara işaret edildi:

* Türkiye genel gelir eşitsizliğine en yüksek katkıyı faiz gelirleri yapıyor. Bunu gelir grubunu gayrimenkul, transfer ve müteşebbis gelirleri izliyor.

* En yoksul yüzde 20'lik kesimin gelirden aldığı pay 2007-2011 arasında yüzde 6.1 ile değişmezken zenginlerin payı yüzde 44.8'e çıktı.

* Türkiye'de bireysel gelirler 2002'den sonra artış eğilimine girdi ancak 2007'den sonra düz bir seyir takip etti.

* Gelir dağılımına bölgesel olarak bakıldığında ise İstanbul ve çevresinin ortalama geliri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ortalama gelirinin yaklaşık 2.5 katı.

Desteklerin dağıtımı sorunlu

Gelir dağılımı eşitsizliğinin gelirlerin yaratılma mekanizmasıyla ilgili yapısal bir problem olduğuna işaret eden Prof. Öner Günçavdı, "Doğru dürüst gelir yaratamazsanız bunu doğru dürüst de dağıtamazsınız. Gayrimenkul, faiz ve transfer gelirleri devletin gelir dağılımına katkısını gösteriyor. Hükümet desteklerinden oluşan transfer gelirleri gelir dağılımındaki eşitsizliğini gidermek için kullanılır. Ama Türkiye'de bunun yerine beklenmedik şekilde gelir eşitsizliğini artırıyor. Transfer gelirleri yüzde 20 gibi katkıya sahip. Bu da transfer gelirlerinin tahsis mekanizmalarında bir sorunun işareti" dedi.

Krediye erişim eşit değil

Günçavdı, faizlerin önceki yıllara göre bu kadar düştüğü dönemde faiz gelirlerinin bu kadar yükselmesini ise şöyle açıkladı: "Yüksek gelir grubundakilerin mevduat tasarruf oranı daha yüksek. Mevduatın dağılımında ortaya çıkan bu eşitsizlik, düşük faize rağmen faiz gelirinin yüksek olmasına yol açıyor. Gayrimenkul edinimi tarımsal artığın değerlendirilmesi açısından doğuda bir çekim alanı. Krediye erişim eşit değil. Gelir yaratma mekanizmaları bazıları için iyi işliyor, bazıları için o kadar iyi işlemiyor."

'Aktif politikalar oluşturulmalı'

TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'nin, gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaya devam ettiğine dikkat çekerek, "OECD'nin araştırmasına göre, Türkiye halen, Şili ve Meksika'dan sonra en yüksek gelir eşitsizliğine sahip üçüncü ülke konumunda. Gelir eşitsizliklerinin varlığı, iktisadi karar alıcıların gelir eşitsizliğini azaltmaya yönelik daha aktif politikalar oluşturup uygulamalarını gerekli kılıyor. Gelir eşitsizliklerinin sadece ekonomik büyümenin neticesinde giderileceğini bekleyemeyiz" dedi.

Gelir eşitliğinin sağlanmasının, sürdürülebilir kalkınma ile çok yakından ilgili olduğunu vurgulayan Dinçer, "Büyümenin gelir eşitsizliklerini giderici yönde etki yaratması için, gelir yaratma süreçlerinin iyileştirilmesine ihtiyaç var" diye uyardı.

TÜSİAD Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Komisyonu Başkanı Memduh Boydak da gelir eşitsizliklerin birçok nedeni bulunduğunu belirterek "Ülkenin nüfus yapısı, işsizlik düzeyi, kayıt dışı ekonomi ve enflasyon eşitsizliğe yol açan yapısal unsurlar arasında sayılabilir. Bunun yanında vergi, sosyal güvenlik, tarım, fiyat gibi alanlarda izlenen politikalar da gelir dağılımında bozulmalara neden olabilir" dedi.

Cumhuriyet

Batum'dan Tarhan atağı

Posted: 28 Jun 2014 10:42 AM PDT


CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, kendisinin Cumhurbaşkanı adayının Emine Ülker Tarhan olduğunu belirtti. Batum, hazırladığı dilekçeyi de imzaladı.

CHP'de Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığından hoşnut olmayan milletvekilleri kendi adaylarını çıkarmaya hazırlandığı belirtiliyor.

ONAYINI ALMADIM AMA..

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, dün gece kayıldığı televizyon programında, "Kendisi ile konuşmadım onayını almadım ama benim adayım Emine Ülker Tarhan" diyerek hazırladığı dilekçeyi imzaladı.

"CUMHURBAŞKANI TARHAN OLMALIDIR..."

Batum hazırladığı dilekçeye, "10 Ağustos 2014 günü 1. turu yapılacak olan 12. Cumhurbaşkanlığı için önerdiğim aday Emine Ülker Tarhan olmalıdır" ifadelerini yazdı.

Cumhuriyet

Hiç yorum yok: