Konya SGK İl Müdürü Murat Mustafa Yavuz, iş yerlerinde kaçak Suriyeli işçi çalıştırmanın cezasının her bir çalışan işçi başına 10 bin lira olduğunu söyledi.

Murat Mustafa Yavuz, Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye'ye çok sayıda Suriyeli'nin sığındığına dikkat çekti. Konya'daki Suriyeli'lerin yaklaşık 40 bin kişi olduklarını belirten Yavuz, işverenlerin ucuza çalıştıkları için Suriyeli'leri tercih ettiğini söyledi. Yavuz,"Yabancı uyruklu bir işçinin kayıt dışı olarak çalıştırılması yasaktır ve tespit edildiği zaman işçi başına kesilen ceza 10 bin lira. Biz işverenlerden bu riski almamalarını rica ediyoruz. Bir iş yerinde örneğin 10 yabancı uyruklu kaçak işçi tespit edildiği zaman bunun cezasının işverene 100 bin lira olarak yansıyor. Bu da birçok küçük ve orta boyutlu işletmemizi sıkıntıya sokacak bir rakam" dedi.

İŞVERENLER BAKANLIKTAN İZİN ALSIN

Yabancı uyruklu işçi çalıştırmak isteyen işverenlerin resmi prosedürü izlemesi gerektiğini belirten Yavuz, şunları söyledi:

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye'de temin edilebilecek nitelikte ve donanımda olan işçilere çalışma iznini vermiyor. Fakat Suriye'ye özel bir durum var. Ülkelerinde iç savaş olduğu için Türkiye'ye geldiler ve ülkemizde yaşamak zorundalar. Çalışma hayatına kazandırabilmek için Suriyeli'lere özel bir durum uygulanıyor ve çalışma iznini hızlı ve rahat bir şekilde işverenlerimiz alabiliyor. Eğer sanayicilerimizin çalıştırmakta olduğu işletmelerde gerçekten Suriyeli personele ihtiyacı varsa, bakanlıktan çalıştırma iznini alarak çalıştırırlarsa sıkıntı yaşamazlar."

AYAKKABI SEKTÖRÜ AĞIRLIKTA

Suriye'de ayakkabıcılık sektörü geliştiği için Suriye'den Konya'ya gelenlerin büyük bir çoğunluğunun ayakkabı sektöründe çalıştığını belirten Yavuz, ayrıca vasıfsız Suriyeli'lerin inşaat ve tarım sektöründe çalıştığını söyledi.


DHA

Çalışma süresi 5 günden 4'e düşürülecek

İngiltere'de haftalık çalışma süresinin beş günden dört güne düşürülmesi yönünde tartışma başladı. Ülkenin önde gelen uzmanlarından, kamu sağlığından sorumlu kurum başkanı Prof. John Ashton, stresten kaynaklanan hastalıklara karşı haftalık çalışma günlerinin azaltılmasını önerdi.

Ashton, insan sağlığına zarar verdiğini söylediği haftalık çalışma günlerinin dörde düşürülmesiyle insanların yakınlarıyla daha fazla zaman geçirebileceğini ve ayrıca işsizliğin de azaltılabileceğini belirtti.

'BAZILARI AŞIRI ÇALIŞIYOR, BAZILARI HİÇ ÇALIŞMIYOR'

"Hayatlarımızı yaşama şeklimize bakınca, insanların stresi, zamanla yarışı, hastalık izinleri, işle bağlantılı ruhsal sorunları büyük bir problem.

Dört günlük çalışma düzenine geçmeliyiz, çünkü nüfusun bir kısmı aşırı fazla çalışırken bir kısmı iş bulamıyor. Dengesiz bir iş dağılımı var. Ayrıca öğle tatilleri de yok oldu. İnsanlar masa başında bir sandviçle idare edip çalışmaya devam ediyor" diyen Ashton'ın önerisi büyük yankı uyandırdı.

İngiliz Sendika Konfederasyonu (TUC), çalışanların dört iş günü uygulamasından memnun olacağını açıkladı.

TUC Genel Sekreteri, "Milyonlarca çalışan, aşırı uzun iş saatleriyle günlük hayatı arasında denge kurmaya çalışırken büyük baskı altında. Ülkede esnek çalışma saatleriyle ilgili yeni kanun işverenler tarafından çok kolay manipüle edilebilir" diye konuştu.

İngiltere'de sadece bakıcılar, stajyerler ve yaşlılar için geçerli olan esnek çalışma saatleri kanununun kapsamı, bu hafta tüm işçiler için genişletilmişti.

Cumhuriyet

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyasında kullanacağı logo ile ilgili sözleri 'Din, siyasete hiç bu kadar alet edilmemişti' dedirtecek cinsten.

AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın tartışma yaratan seçim logosu hakkında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten 'pes' dedirten bir açıklama geldi.

Twitter'da logoyu paylaşan Mehmet Şimşek, seçim kampanyasında kullanılacak logunun ne anlama geldiğini yazdı.

Şimşek, "Cumhurbaşkanı adayımız Sn Erdoğan'ın logosunda Arapça ile 'Muhammed' isminin kullanıldığını Biliyor musunuz?" diye yazdı.


OBAMA'NIN LOGOSUNA DA BENZETİLMİŞTİ

AKP'nin adayı Erdoğan'ın seçimde kullanacağı logo ABD Başkanı Obama'nın 2008 yılındaki seçim kampanyasında kullandığı logoya benzetilmişti.


Cumhuriyet

Üniversite adaylarının sabırsızlıkla beklediği 2014-ÖSYS tercih işlemleri yarın başlıyor. Adaylar 17 Temmuz 2014'e kadar tercihlerini yapabilecek.

ÖSYM'den alınan bilgiye göre, 2014-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, ÖSYM'nin internet yayımlandı. Adaylara kılavuz satışı yapılmayacak.

Adaylar tercihlerini 7-17 Temmuz 2014 tarihleri arasında, kılavuzda yer alan kurallara göre, ÖSYM'nin internet adresinden TC Kimlik Numaraları ve şifrelerini kullanarak kendileri yapacaklar. Başvuru merkezlerinden tercih işlemi yapılmayacak. ÖSYM'ye posta yoluyla gönderilen veya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacak. Sadece elektronik ortamda yapılacak tercihler işleme alınacak. Tercih işlemleri, 17 Temmuz 2014 tarihinde saat 23.59'da sona erecek. Tercih süresi uzatılmayacak. Tercih yapacak adayların, Kılavuzu dikkatle incelemeleri, tercihlerini bu kılavuz bilgilerine göre yapmaları gerekecek.

TERCİH SÜRESİ TAMAMLANDIKTAN SONRA TERCİHLERDE DEĞİŞİKLİK YAPILAMAYACAK

Kılavuza göre, adaylar tercih bildirim işlemini tamamladıktan sonra "Tercih Süresi" içerisinde https://ais.osym.gov.tr İnternet adresinden tercihlerinde değişiklik yapabilecekler. ÖSYM adayların tercihlerini İnternet'le ÖSYM'ye göndermeden önce tüm tercihlerini durumuna uygun olduğundan mutlaka emin olması konusunda uyardı. Tercih süresi bitene kadar, sisteme işlenen tercihlerde değişiklik yapılabilecek. Tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adaylar bu işlemi elektronik ortamda yapacaklar. Tercih iptali yapılmayacak. Tercihlerde değişiklik, tercihlerin kısmen ya da tamamen iptali gibi değişiklik taleplerini içeren dilekçeler Merkezde kesinlikle işleme alınmayacak. Tercih süresi tamamlandıktan sonra tercihlerde değişiklik yapılamayacak.

ADAYLAR YERLEŞTİRMEDE EN YÜKSEK PUANDAN BAŞLAMAK ÜZERE SIRAYA KONACAK

2013-ÖSYS'de, YGS/LYS puanı veya özel yetenek sınavı sonucu ile örgün yükseköğretim programına yerleştirilmiş adayların ortaöğretim başarı puanları ile ilgili katsayıları yarıya düşürülecek. Bu kural açık öğretimin kontenjan sınırlaması olan programları için de uygulanacak. Sınavsız geçiş ile meslek yüksekokulları veya açık öğretimin kontenjan sınırlaması olmayan programlarına 2013-ÖSYS'de yerleştirilen adaylara bu kural uygulanmayacak. Adaylar Yerleştirme puanlarına göre en yüksek puandan başlamak üzere sıraya konacak ve kontenjan sayısı kadar aday sınavı kazanmış olacak.

EK YERLEŞTİRME TERCİH ÜCRETİ 10 TL OLACAK

Yükseköğretim programlarına kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra boş kalan kontenjanlar üniversitelerce ÖSYM'ye bildirilecek. Yükseköğretim programlarının 2014-ÖSYS sonuçlarına göre (sınavsız geçiş dahil) yapılan genel yerleştirme sonunda boş kalan veya kaydolmama nedeniyle dolmayan kontenjanlarına ve varsa yeni açılan yükseköğretim programlarına ÖSYM tarafından merkezi olarak Ek Yerleştirme yapılacak. Sınavsız geçiş dahil merkezi yerleştirmede açık öğretimin kontenjansız programları dışında bir yükseköğretim programına yerleştirilen adaylar, ek yerleştirme için başvuramayacak. (Merkezi Yerleştirmede bir örgün yükseköğretim programına yerleştirilmiş adaylar ile kontenjan sınırlaması olan açık öğretim programlarına yerleştirilmiş olan adaylar, kontenjan sınırlaması olmayan açık öğretim ön lisans programlarına Ek Yerleştirme için başvuru yapabileceklerdir.) Ek yerleştirme tercih ücreti 10 TL olacak.

DOĞUM TARİHİ BÜYÜK (YAŞI KÜÇÜK) OLANA ÖNCELİK VERİLECEK

Yine kılavuzdan edinilen bilgiye göre, Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi (METEM) ortaöğretim mezunları da Sınavsız Geçiş için tercih yapabilecekler. Sınavsız Geçiş yerleştirme işlemleri şu şekilde yapılacak:
-Mezuniyet yılı daha büyük (yeni mezun) adaylara öncelik verilecek.
-Aynı yıl mezun olan adaylar arasında öncelik okul türüne göre 1. sırada Anadolu Teknik Lisesi, 2. sırada Teknik Lise ve Anadolu Meslek Lisesi, 3. sırada Meslek Lisesi ve 4. sırada çok eski yıllarda enstitü adı altında mezun olunan meslek lisesi sırasında verilecek.
-Mezuniyet yılı ve okul türü aynı olan adaylardan aynı METEB içinde olanlara öncelik verilecek.
-Mezuniyet yılı, okul türü ve METEB içi - METEB dışı bilgileri aynı olan adaylardan OBP'si yüksek olan adaylara öncelik verilecek.
-Tüm bilgileri aynı olan adaylardan doğum tarihi büyük (yaşı küçük) olana öncelik verilecek.


ANKA

Eski Playboy tavşanlarından 28 yaşındaki Malezyalı Felixia Yeap, Müslüman olduğunu açıklayarak tesettüre girdi.

Sosyal medyada tesettürlü fotoğrafını paylaşan Malezyalı Felixia Yeap, İslamiyet'i seçerek yeniden doğduğunu söyledi.

Çin'de bir dans kulübünde Playboy kızı ve model olarak çalışan Yeap, Müslüman ismi almak yerine annesinin kendisine verdiği Çince isim Chin Yee'yi kullanacağını açıkladı.

Bu kararından ötürü şov yapmakla da suçlanan eski Playboy güzeli, Facebook'taki takipçilerinden 148 binini bir anda kaybetti.

Yapılan bir araştırmaya göre, aşırı Twitter kullanımı ilişkileri olumsuz etkiliyor. Hatta ayrılık, boşanma ve sadakatsizliğe de yol açabiliyor.

Missouri Üniversitesi'nden araştırmacı Russel Clayton'ın 581 Twiter kullanıcısıyla yaptığı araştırmanın sonuçları "Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking" adlı dergide yayınlandı.

Araştırma aşırı Twitter kullanımı ve partnerle yaşanan stres arasındaki ilişkiyi ele aldı. Araştırmaya göre, Twitter'ı çok fazla kullanmak aşk hayatını tehlikeye atabilir.

Katılımcılar ne sıklıkla Twitter'da aktif olduklarını ve bunun sonucunda partnerleriyle ilişkilerinde ne tür sorunların ortaya çıktıklarını anlattılar. Twitter ne kadar sık kullanılırsa, buna bağlı sorunların da o kadar arttığı görüldü. Bu durumun sadakatsizlik, ayrılık ve boşanmaya dahi yol açabildiği kaydedildi.

Clayton, geçen yıl yaptığı araştırmada da sosyal paylaşım sitesi Facebook kullanımın ilişkiler üzerindeki etkisini incelemişti. Araştırma kapsamında ilişkilerin aşırı kullanımdan zarar gördüğü sonucuna varmıştı.


Cumhuriyet

IBM Security araştırmacılarının Android işletim sisteminde keşfettikleri yeni bir açık büyük endişe yarattı. KitKat öncesindeki Android sürümlerinde, KeyStore fonksiyonunda bulunan açık piyasadaki Android'li cihazların yaklaşık yüzde 90'ını etkiliyor.

Keystore servisi, uygulamaların geliştiricilerine özel anahtarların tanımlanmasını, böylece geliştiricilerin uygulamalara müdahale edebilmesini sağlıyor. Ancak bu servisteki açık, kötü niyetli kişilerin, uygulamalara kötü amaçlı kodlar enjekte edebileceği anlamına geliyor. Böylece, güvenli olduğunu düşündüğümüz pek çok Android uygulaması, aslında kötü niyetli kişilerin amaçlarına hizmet eder hale gelebiliyor.

Yine de Android işletim sisteminin, şifrelerin açığa çıkması haline kötü amaçlı kodların yerleştirilmesini engelleyen önleyici yedek sistemleri bulunuyor ancak bu sistemlerin geçilebilmesi de mümkün.

Google , konu hakkında henüz açıklama yapmadı ancak açığın ciddiyeti göz önüne alındığında, yakında bir yamanın yayınlanması bekleniyor.

Cumhuriyet

Yedi sene evveldi, dediler ki halk seçsin bundan böyle!

Kimi demokrasi şöleni dedi alkış tuttu, kimi eleştirdi ama; kendi sesini bile duyamayacak kadar alçak sesle.
Derken geçti yedi koca sene, koydular önümüze üç seçenek, buyrun dediler; seçin(!) Gelin buradan sonrasını beraber izleyelim "demokrasi şöleni"nin!

2008 yılından bu yana ülkemizde şiddet mağduru olarak yaşamını yitiren kadın sayısı 1078! "Erdoğan"ın "kadın cinayetleri" konusundaki tavrı ortada, zaten başbakanlığı döneminde bu durumun önüne geçememesi; kürtajına, doğuracağı çocuk sayısına, çalışmasına, giydiğine, yediğine, içtiğine karışmasına rağmen sıra kadınların yaşam haklarına gelince ağzını açmaması her şeyi gözler önüne seriyor. "Demirtaş" deseniz bu süre boyunca muhalefet görevinde bulunmasına karşın Erdoğan'ı eleştirmekten öte gitmedi hiçbir çözüm önerisi getiremedi. "İhsanoğlu" da adaylık sürecinin bu anına kadar kadın lafını ağzına almış değil! Ama kadınlarımızı bu üç beyden kimin kurtaracağını seçmek "halka bırakılmış" durumda!

"İş cinayetleri" konusuna gelince "AKP"nin görev başına geldiği 2002 yılından 2013 sonuna dek "13442" işçi iş cinayeti kurbanı olmuştur ki mayıs ayında "Soma" da yaşadığımız iş cinayeti hala akıllarımızda! Aynı dönemde Türkiye iş kazlarında AB'de 1. dünyada ise 3. sırada. İlk seçeneğimiz "Erdoğan" mevcut tablonun baş mimarı olması ve Soma'da yapmış olduğu karşılaştırmalar nedeniyle bu alanda değerlendirmeye bile alınmayacaktır! "Demirtaş"da her konuda olduğu gibi bu konu hakkında da Erdoğan'ı meydanlarda eleştirmiş ama mecliste yine ağzını açmamıştır. "İhsanoğlu"na gelince görünen o ki kendisi böyle bir olayın varlığından bile habersizdir. –aksi takdirde bir ay sonra cumhurbaşkanı adayı olacak birinin çıkıp bir açıklama yapması, en azından başsağlığı dilemesi gerekirdi!-

"İşsizlik" ise 2014 Mart ayı TÜİK verilerine göre %9,7 oranındadır. - ki TÜİK istatistiklerine göre üç aydan daha uzun süredir iş arayanlar işsiz değildir(!) yani gerçek oran %10 un çok üzerindedir- " Sayın Demirtaş" henüz Güney Doğu bölgesinin dışındaki işsizliği görememekteyken, "Erdoğan" ise ekonomiyi "tam istihdam" durumunda sanmaktadır. "İhsanoğlu"nun bu konudaki görüşleri ise her konuda olduğu gibi gizemini korumaktadır(!)

Yoksulluk, sosyal eşitsizlik, eğitim, sağlık, çevre kirliliği gibi problemleri saymıyorum bile!

Bu nedenle canım siyasetçiler, güzel siyasetçiler; gözünüzü seveyim karışmayın siz! Yıllardır halka insanca yaşam hakkını vermediniz; bugünde onları anlayacak, dertlerine derman olacak, adaylar koyamadınız karşılarına; bari "bırakın da celladını halk seçsin!". Bırakın erkek şiddetiyle mi ölecek, madende göçükte mi ölecek, açlıktan mı ölecek halk kendi seçsin!

M.Yavuz