Yankesici; bir kimsenin cebinden, çantasından ustalıkla, farkına vardırmadan yavaşça bir şeyler çalan kimsedir. Genellikle miting meydanlarında, toplu etkinliklerin yapıldığı alanlarında, yoğun kalabalıkların olduğu yerlerde işlerini yürütürler. Onları fark etmemiz arada "yankesici var" çığlığı ile olur. Bu çığlıkla katılımcılardan birinin çantasından, cebinden değerli bir eşyasının yankesici tarafından çalındığını/çalınmak istendiği anlaşılır. Çoğu zaman yakalanır gibi görünseler de, genelde yakalanamazlar. Ülkemizi yöneten siyasal iktidarda bir yankesici kıvraklığı ile ürettiğimiz zenginlikleri el koyuyor. Yakınları, yandaşları, milletin a…a koyan işadamları aracılığı ile kamu mallarını, doğal kaynakları ve kıyılarımızı yağmalanırken "yankesici var" diye bağırdığımızda devletin olanca gücü ile üstümüzü saldırıyor.

      Yankesicilerin egemen olduğu ülkelerde siyasal iktidarın sürekliliği kumpas, entrika, tehdit, hukuksuzluk, rüşvet ve yolsuzlukla sağlanır. Bilimsel düşünüş, uygulamalar ötelenir/örselenir. Günlük yaşamımıza doğmalar egemen olur. Yurttaşlar arasında "hortumun" bir ucundan tutma yarışı başlar. Ülkede bereketi azalır, gönenç düzeyi düşer. Ortaya çıkan bu olguların görünen yüzü yolsuzlukların derinleşmesi, kanıksanmasıdır. Yapılan bir Araştırmada yolsuzluğun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) üzerinde ki etkisi incelenmiş; yolsuzluk düzeyindeki yüzde 1'lik artışın büyüme oranına yüzde 0.72 azatlığı saptanmıştır. Yoğsuzluğun arttığı ülkelerde kamu kaynakları eğitim, sağlık, gönenç düzeyine arttırıcı altyapı benzeri sosyal amaçlı yatırımlarda kullanılmıyor. Kaynaklar yolsuzluğa daha uygun başka alanlara kaydırılıyor. Örneğin inşaat sektörünün desteklenerek kentsel yağmanın önünün açılması, kaçak Aksaray benzeri devasa kamu binalarının yapılması, kamuya araç/bina kiralama, değişik hizmet alımı… Diğer yandan yolsuzluk nedeniyle artan maliyetleri karşılamak için ağır koşullarda borçlanmaya gidiliyor ve daha yüksek faizler ödeniyor. Ülkenin risk düzeyi arttığından yerli/yabancı sermaye dolaylı, dolaysız yatırımdan uzaklaşıyor. Yabancı sermayenin ülkeden çıkışı hızlanıyor. Yatırımların azalması ile işsizlik artıyor. Mutsuz, geleceğinden endişeli insanların yaşadığı bir ülke durumuna düşülüyor.

      Siyasal İslamcı iktidarın yankesici anlayışla yönettiği ülkemiz kumpas, entrika, tehdit, hukuksuzluk, rüşvet ve yolsuzluk sarmalında boğulmak üzeredir. Kamu kaynakları ile zengin edilmiş yandaşlar daha fazla "milletin a…a koymaları" için denetlenmiyor. Başta madenler olmak üzere tüm işletmeler, sürdürülebilir işletme olmaktan çıktı. Büyük boyutlu iş kazaları artmış, işçi ölümleri kanıksanır hale geldi. İnsanlarımızın bedensel/ruhsal sağlıkları bozulmuştur.

      Ülkemizin tekrar yaşanabilir konuma gelmesi için yankesici iktidardan kurtulmalıyız. Önümüzdeki genel seçimleri fırsat olarak görerek ülke kaynaklarının nasıl yağmalandığını, insanlarımızın emeklerinin nasıl çalındığını halka anlatmalıyız. Bunu yapmazsak yankesicilikten hırsızlığa yükselen siyasal İslamcı iktidar başımıza çok dert açacaktır.