Kötü niyetle yapılmış, laf olsun torba dolsun diye söylenmiş sözlerin sahibine armağan ettim bu maydanozları. İçleri temizlensin diye.

Geçen hafta doktor kontrolünden sonra ultrason görüntülerini alıp, kayınvalideye gittik :) Onu da alıp bir güzel cafe kahvaltısı yaptık. Sohbetin bir noktasından sonra anneme Japonca, kayınvalideye Türkçe çevirmeye başladım ama onlar bozmadı beni ya :) canlarım işte :) Bol anneli bir gündü, tadını çıkardık. Yoksa videosunu izlemediniz mi?

Annem yanımızda olunca işte böyle sevdiğim fotoğraflarımız çıkıyor ortaya. Doğal, anlık :) Teşekkürler anne!



Yine　bir mug almış olabilirim :) Ama Olaf'lı mug çook datlu değil mi?


Annemle akşam yürüyüşü öncesi bir poz :)


İnstagramda bu fotoğrafı paylaşınca adamın biri (evet kocaman adam hem de marlboro içen bir adam) bunu paylaşıyorsun günah, benim bunu alacak param yok ve canım çok çekti diye yazmış. Türkiye'de 1 paket sigaraya kaç kilo portakal, elma ve muz alınır bilmediğimi sanıyor sanırım. Üstelik bu fotoğrafı görebilmesi için internet paketi ve internete uyumlu bir cihaza sahip olabilmesi gerektiğini de eklemek isterim.
Böyle ruh emiciler var. Laf olsun, torba dolsuncular. Bir de bunları savunanlar var ki! Ah ah neyi savunduğunu bilmeyen, savunmayı kendine vazife edinmiş olan boşboğazlar! Sizi Allah'a havale ediyorum ve hakkımı asla ama asla helal etmiyorum size.  Yukarıdaki maydanozlar size hediyemdir.


Ve Mart'ın ilk günü 'spring' boyamamı bitirdim. Bu ay güzel bir ay olsun ve olacak inşallah. Önce ablamın doğum gününü kutlayacağız, sonra da bizim kızın gelişini bekleyeceğiz. Bakalım hangi günü seçecek gelmek için. Dualarınızı, enerjilerinizi ve iyi niyetlerinizi bekliyoruz bu tarafa doğru :)