GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 3 Mayıs 2015 Pazar 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


Türkiye'de böyle olacağını bilseydik Suriye'den gelmezdik

Posted: 02 May 2015 07:00 PM PDT



Suriye'deki iç savaştan kaçan sığınmacıların barındırıldığı Mardin'in Derik İlçesi'ndeki kampta, bazı sığınmacılar verilen yemeklerden zehirlendiklerini ve kendileriyle ilgilenilmediği gerekçesiyle güvenlik önlemi alan jandarma ekipleri ile özel güvenlik görevlilerini saldırdı.

Taş ve sopaların kullanıldığı saldırıda 3 jandarma ile 1 özel güvenlikçi hafif yaralandı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından Mardin'in Derik İlçesi'nde 4 ay önce ilçeye 3 kilometre mesafedeki 20 bin dönüm arazi üzerinde sığınmacılar için kurulan çadır kentte olaylar çıktı. İddiaya göre, dün öğlen yemeğinden sonra bazı sığınmacıların zehirlendiği ve yeterince ilgi görmediklerini gerekçe göstererek, çadırkentte görevli jandarma ekipleri ile özel güvenlik görevlilerine saldırdı. Taş ve sopaların kullanıldığı kısa süreli kavga sonunda 3 jandarma ile 1 özel güvenlik görevlisi hafif şekilde yaralandı. Gazetecilerin alınmadığı çadırkentte çıkan olay için çok sayıda ambulans ve sağlık görevlisi sevkedildi. Çadırkent Mahalle Muhtarı Mahir Hatip, Arapça yaptığı konuşmada; çadırkentte zor günler yaşadıklarını belirterek, "Biz burada zor durumdayız. Temiz su yok, temiz yemek yok. Türkiye'de öyle olacağını bilseydik Suriye'den gelmez, o bombalarla baş başa kalırdık" dedi. Muhtar Hatip, jandarma tarafından uzaklaştırılınca, adı öğrenilemeyen babası bu duruma tepki göstererek, Arapça yaptığı konuşmada, "Benim oğlumu jandarma gazetecilerle görüştü diye hapse attı. Onu Suriye ye gönderecekler. Korkuyoruz" diye konuştu.

Cebel el Akrad tepelerini ele geçirirsek Alevi köyleri menzilimize girecek

Posted: 02 May 2015 03:00 PM PDT



Suriye'de geçen hafta sonu İdlib'e bağlı Cisr eş-Şuğur ilçesini ele geçiren radikal dinci Nusra Cephesi örgütü öncülüğündeki gruplar, stratejik öneme sahip liman kenti Lazkiye'ye saldırı başlattı.

Suriye'de El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ve radikal dinci Ahrar'uş Şam'ın da içerisinde yer aldığı bazı muhalif grupların oluşturduğu 'Fetih Ordusu', Lazkiye kırsalında hükümet güçlerine karşı saldırıya geçti.

Sputnik'in haberine göre; Esad ailesinin de memleketi olan ve hükümete büyük destek verildiği bilinen Lazkiye kırsalında bazı bölgelerin Fetih Ordusu'nun kontrolüne geçtiği öne sürüldü ancak devlet televizyonu bu iddiayı yalanladı.

YEREL HALK SİLAHLANARAK ORDUYA DESTEK VERİYOR

Suriye ordusunun Lazkiye çevresinde toplanan gruplara hava operasyonları düzenlediği belirtiliyor. Suriye devlet haber ajansı SANA'ya bilgi veren bir ordu yetkilisi, hava operasyonlarında çok sayıda militanın öldürüldüğünü belirtti.

Beşar Esad karşıtı gruplara yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman, Lazkiye'deki yerel halkın da silahlanarak ordu birliklerine destek verdiğini söyledi.

'ALEVİ KÖYLERİ MENZİLİMİZE GİRECEK'

Çatışmaların yoğunlaştığı belirtilen Cebel el Akrad dağlık bölgesin, Beşar Esad'ın doğduğu yer olan Kardaha'ya ve diğer Alevi köylerine de çok yakın bir noktada bulunuyor.

Reuters haber ajansına konuşan bir Ahrar'uş Şam militanı, "Cebel el Akrad tepelerini ele geçirirsek Alevi köyleri menzilimize girecek" dedi.

Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın

Posted: 02 May 2015 02:00 PM PDT



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "nankör yapmayın" diyerek azarladığı TPIC işçilerinden Akın Atalay, 5 yıldır TPIC'te çalıştığını ve ocak ayından itibaren kadrolarının alınarak asgari ücrete mahkum edildiklerini söyledi.

Atalay, şunları söyledi:

"Bizim girişimlerimiz sonucu Ak Parti İl Başkanı, bölge milletvekilleri, sendika ve birçok kurum girişimlerde bulundu. Ancak şimdiye kadar olumlu bir sonuç elde edilemedi. Biz de buraya gelen sayın Cumhurbaşkanımıza sesimizi duyurmak için 15-20 arkadaşla mitinge gittik. Elimizde herhangi bir pankart yoktu. Elimizde durumumuzu anlatan bir mektup vardı. Bunu da Cumhurbaşkanının korumalarından birine verdik. Alanda sadece, 'Başkan TPIC işçisine sahip çık' sloganı attık. Başka da bir slogan ve protesto hareketinde bulunmadık. Sonra Cumhurbaşkanı bize yönelip o sözleri söyledi. Biz alandan çıkmaya hazırlanırken, korumalar bizi alandan çıkardı. Bizim kesinlikle Cumhurbaşkanımızı protesto etme, provokasyon yapma gibi bir amacımız yoktur. Bunu da yapmadık."

Erdoğan, Batman'da konuşma yaptığı sırada 'Başkan TPIC işçilerine sahip çık' sloganı atarak kadro isteyen 25-30 kişilik petrol işçisine tepki gösterip, "Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın. Bir imkan size tanınmış, oralarda çalışıyorsunuz. Başbakanımız gerekli açıklamaları yaptı. Seçimden sonra bunların adımları atılacak. Provoke etmeyin" dedi.

Dünyanın insan üzerinden işleyen ilk arama motoru

Posted: 02 May 2015 12:21 PM PDT



İzlanda'nın tanıtımına katkı sağlamak için dünyanın insan üzerinden işleyen ilk arama motoru kullanıma geçti.

Ülkede en yaygın kullanılan isimlerinden biri olan 'Guğmundur'a gönderme olarak 'Guğmundur'a sor' (Ask Guğmundur) adıyla açılan sitede sorulan soruları ekranın karşısındaki bir insan cevaplıyor. Şu anda 7 İzlandalı'nın gönüllü olarak çalıştığı sitede, ülkeye gelen turistlere öneriler, gizli adresler ve İzlandik deneyim rotaları veriliyor.

Seksin geleceği noktaya şaşıracaksınız

Posted: 02 May 2015 12:15 PM PDT



Önümüzdeki 10 yılda robotlarla cinsel ilişki yaşayıp bebekleri tanımadığımız kişilerle laboratuvar ortamında üretecek, haz noktalarımızı değiştirebileceğiz.

Chicago'daki Northwestern Üniversitesi'nden jinekoloji profesörü doktor Laura Berman, Wall Street Journal'a seksin geleceği noktayı anlattı. Halihazırda telefonlara yüklenen 'görünmez erkek arkadaş' uygulaması ile düzenli olarak romantik mesajlar alabildiğimizi vurgulayan Dr. Berman önümüzdeki 10-15 yıl içinde insan gibi görünen robotlarla ilişki yaşamaya başlayacağımızın altını çizdi. 'Her' filminde Scarlett Johannson'ın sesiyle hayat verdiği Samantha karakterine gönderme yapan Berman, teknolojinin geldiği noktada 10 yıl sonra bizimle duygusal olarak da iletişim kuran ve insana çok benzeyen robotlarla yatağa gireceğimizi açıkladı.

Aşklar tasarlanacak

İnsanların 'hayatlarının aşkı'nı tasarlayabileceklerini söyleyen Berman'ın öngörüleri sadece bununla bitmedi. Nörobiyolojinin geldiği noktada, beyin uyarılmasıyla insanların fiziksel temas kurmadan seks yapacaklarını iddia eden Berman, bu durumun engelli bireylerin cinsel hayatlarını da değiştireceğine değindi. Böylece uzun mesafe ilişkilerin hiç tanışmadan bile başlayabileceğini belirten uzman, insanların yan yana gelmeden de sağlıklı bir cinsel hayata sahip olabileceklerini açıkladı.

Çok ebeveynli bebek

Üreme teknolojisinde de gelişmeler yaşanacağını belirten Berman ikiden fazla ebeyni olan, halihazırda ölmüş bir ebeynden dünyaya gelen veya birbiriyle hiç tanışmadan genetik malzemelerini laboratuvar ortamında dölleyen anne- babalardan bebeklerin doğacağını açıkladı. Doktor Berman kadınların cinsel hayatlarındaki gelişmeninse devasa boyutta olduğu görüşünde. Seks ve ilişki terapisti de olan doktor, yakın zamanda uygulanmaya başlanacak olan tedavilerle kadınların G noktalarını büyüterek, şu anda mümkün olmayan bir orgazm seviyesinin yaşanacağını açıkladı.

Sevgilisi olmayana sosyal paylaşım icadı

Posted: 02 May 2015 12:02 PM PDT



Şimdi gördüğünüz fotoğrafta genç kızın sevgilisi tarafından fotoğraflandığı görülüyor. Ancak olay yerinden biraz daha uzaklaştığımızda şaşırtıcı gerçek ortaya çıkıyor!



Aslında ortada sevgili falan yok, sadece her yerde gördüğünüz selfie çubuklarının farklılaşmış bir modeli... 

Müzeler ve statlarda yasaklanmasına rağmen popülaritesini bir türlü kaybetmeyen 'selfie'de yalnızlığa bire bir gelecek icat daha ortaya çıktı.




Justin Crowe ve Aric Snee isimli iki kafadar tarafından üretilen insan eli şeklindeki bu protez el, çılgınlığa yeni bir boyut getirdi.


Protez kolu 'selfie çubuğu'na çevirmekteki amaçlarının yalnız insanlara yardım etmek ve onların bu hissini gidermek olduğunu belirten kafadarlar sosyal medyada da günün konusu oldu.


Bazı kullanıcıların eleştirdiği diğerlerinin ise takdirini kazanan ürün, özellikle 'yalnız tatile çıkanlar' için en yaratıcı ürün seçildi.

Dünyanın en iyi teknik adamları

Posted: 02 May 2015 11:53 AM PDT



Bu sezon teknik direktörlerin takımlarının tüm turnuvalarda topladıkları puanlar göz önünde bulundurularak oluşturulan listede Beşiktaş'tan Bilic de yer aldı. Hırvat teknik adam listede 49. sırada kendisine yer buldu. İşte en iyi teknik adamlar:

1-Carlo Ancelotti

2- Luis Enrique

3- Pep Guardiola

4- Unia Emery

5- Diego Simeone

6- Dieter Hecking

7- Arsene Wenger

8- Jose Mourinho

9-Julen Lopetegui

10-Rafa Benitez

49 - Slaven Bilic

Sarı-lacivertli ekip, kupayı 4. kez müzesine götürdü

Posted: 02 May 2015 11:49 AM PDT



Bayanlar Voleybol Birinci Ligi Final Etabı, Fenerbahçe Grundig'in şampiyonluğuyla sona erdi. Sarı-lacivertli ekip, kupayı 4. kez müzesine götürdü.

TVF Başkent Salonu'nda 3 gün süren final etabı 2. devre müsabakaları sonunda Fenerbahçe Grundig, 14 puanla şampiyonluk ipini göğüsledi. VakıfBank 11 puanla 2. sırayı elde ederken, Eczacıbaşı VitrA 8 puanla 3., Galatasaray Daikin ise 3 puanla 4. sırada yer aldı.

Müsabakaların ardından Avrupa kupalarına katılacak takımlar da belli oldu. Buna göre gelecek sezon Fenerbahçe Grundig ile VakıfBank, CEV Şampiyonlar Ligi'nde; Eczacıbaşı VitrA ve Galatasaray Daikin ise CEV Cup'ta mücadele edecek.

30 MAÇIN 27'SİNİ KAZANDI
Normal sezonu 20 galibiyet, 2 yenilgi ve 61.1 puanla 2. sırada tamamlayan Fenerbahçe Grundig, play-off etabında Sarıyer Belediye karşısında her iki maçtan da 3-0 galip ayrılarak final etabına yükseldi. Final etabında çıktığı 6 maçtan 5'ini kazanan sarı-lacivertli takım, böylece lig sezonu boyunca çıktığı 30 maçtan 27'sini kazanmış oldu.

Fenerbahçe Grundig, Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından ilk kez 1984'te düzenlenen ligde, 4. kez şampiyonluğa ulaştı. Sarı-lacivertliler daha önce 2008-2009, 2009-2010 ve 2010-2011 sezonlarında olmak üzere üst üste 3 kez şampiyonluk kupasını müzesine götürmüştü.

Lig tarihinde 16 şampiyonlukla Eczacıbaşı VitrA ilk sırada yer alıyor.

KIM'E 3 ÖDÜL BİRDEN
TVF Başkent Salonu'nda, final etabı maçlarının tamamlanmasıyla düzenlenen törende, sarı-lacivertli ekibe kupasını, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Özkan Mutlugil verdi. Oyuncuların madalyalarını ise TVF Başkan Vekili Akif Üstündağ taktı.

Sezonu 2. sırada tamamlayan VakıfBank'a kupa ve madalyalarını, TVF Başkan Vekili Alper Sedat Aslandaş takdim ederken, 3. sırada yer alan Ezcacıbaşı VitrA ise kupa ve madalyalarını, TVF Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksu'nun elinden aldı.

Törende ayrıca, final final etabında, kategorilerinde "en iyi" seçilen oyunculara da ödülleri verildi. Final etabına, Fenerbahçe Grundig'in 3 ödül birden alan Güney Koreli oyuncusu Yon Kyong Kim damgasını vurdu. Etabın "en değerli oyuncusu" (MVP) seçilen Kim, ayrıca "en skorer" ve "en iyi smaçör" ödüllerinin de sahibi oldu.

FİLENİN 'EN'LERİ
Basın mensuplarının oylarıyla belirlenen "en iyi oyuncular" şöyle:

En iyi servis atan: Floortje Meijners (Galatasaray Daikin)
En iyi servis karşılayan: Gözde Sonsırma (VakıfBank)
En skorer: Yon Kyong Kim (Fenerbahçe Grundig)
En iyi pasör: Naz Aydemir Akyol (VakıfBank)
En iyi blok yapan: Kübra Akman (VakıfBank)
En iyi libero: Gizem Örge (VakıfBank)
En iyi smaçör: Yon Kyong Kim (Fenerbahçe Grundig)
En değerli oyuncu (MVP): Yon Kyong Kim (Fenerbahçe Grundig)

Bayanlar Voleybol Birinci Ligi Final Etabı'nda 2. devre maçlarında alınan sonuçları şöyle:

SONUÇLAR

1. MAÇLAR:
Galatasaray Daikin-Eczacıbaşı VitrA: 2-3
Fenerbahçe Grundig-VakıfBank: 3-2

2. MAÇLAR:
VakıfBank-Eczacıbaşı VitrA: 3-0
Fenerbahçe-Galatasaray Daikin: 3-1

3. MAÇLAR:
Galatasaray Daikin-VakıfBank: 3-2
Eczacıbaşı VitrA-Fenerbahçe Grundig: 3-1

Karşıyaka Stadı çalışmaları başladı

Posted: 02 May 2015 11:47 AM PDT



İnşaatı yılan hikayesine dönen 15 bin kişilik Karşıyaka Stadı'na ilk kazma vuruldu. Geçen yıl 28 Ocak'ta yapılan ihaleyi 54 milyon 88 bin TL bedelle kazanan Ali Acar İnşaat'ın çalışanları, kepçelerle eski İlçe Stadı'ndaki tribünlerin yıkımına başladı.

Yıkım çalışması öncesi tesisin etrafındaki tel örgüler kaldırıldı. Karşıyaka İlçe Stadı'ndaki söküm ve yıkım çalışmaları, kullanılmayan alanlardan devam edecek. Projenin kamulaştırma ve inşaat ruhsatı çalışmaları ise henüz bitmedi. Karşıyaka Stadı'yla aynı tarihlerde ihalesi yapılan Göztepe Gürsel Stadı'nın inşaatıyla ilgili henüz somut adım atılmadı.

KOCAOĞLU ''KÜÇÜK STAT YANLIŞ''

Karşıyaka Yalı'ya 15 bin kişilik stat yapılması projesine başından beri karşı çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, " Örnekköy'de yer varken Yalı'ya küçük stat yapmanın yanlış olduğunu bu kentte yaşayan herkes görecektir" dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Yalı'ya yeni stat yapması için bir engeli olmadığını dile getiren Kocaoğlu, "Stat konusuna niye karşı olduğumuzu defalarca söyledik. Yasal yollardan kentin hakkını aramak için uğraştık. Yine güney aksında da bir yere stat yapılması doğru olacaktır. Şu anda stadı yapmalarında mani yoktur. Yasal olarak sıkıntıları da yok. Biz neyin yanlış, neyin doğru olduğunu söyleriz. Yasal yollara da başvururuz" dedi.

Boko Haram'ın sığınağından 234 kişi kurtarıldı

Posted: 02 May 2015 11:43 AM PDT



Nijerya ordusu, terör örgütü Boko Haram'ın sığınağı Sambisa ormanında çoğu kadın ve çocuk 234 kişiyi kurtardı.

Terör örgütü Boko Haram'ın sığınağı Sambisa ormanında çoğu kadın ve çocuk 234 kişiyi kurtarıldı.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Chris Olukolade, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "çoğu kadın ve çocuk 234 kişinin kurtarıldığını kesin söyleyebilirim" dedi.

ordusundan cuma günü yapılan açıklamada da terör örgütü Boko Haram'ın sığınağı Sambisa ormanından en az 200 kız çocuğu ve 93 kadının kurtarıldığı belirtilmişti.

Geçen yıl 14 Nisan'da ülkenin kuzeydoğusundaki Borno eyaletine bağlı Chibok kentinde bir okula baskın düzenleyen Boko Haram militanları, 276 kız öğrenciyi kaçırmıştı. Örgütün liderlerinden Ebubekir Şekau, olayın sorumluluğunu üstlenmiş ve kız öğrencilerin tutuklu Boko Haram militanlarının serbest bırakılması karşılığında salıverileceğini söylemişti. Kızlardan 57'si militanların elinden kaçmayı başarmıştı.

Dünya'da işçi bayramı coşkuyla kutlandı

Posted: 02 May 2015 11:41 AM PDT



Dünyada 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı, bazı yerlerde gerilim yaşansa da coşkuyla kutlandı. İranlılar 8 yıl sonra meydanlardaydı.

Dünyanın dört yanında milyonlarca emekçi ve çalışan, çalışma koşullarının ve maaşlarının iyileştirilmesi talebiyle dün meydanlardaydı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü pek çok ülkede coşkulu biçimde kutlanırken, bazı ülkelerde polisle gerilim ve çatışmalar da eksik olmadı.

İran'ın başkenti Tahran'da ise 8 yılın ardından ilk kez 1 Mayıs kutlandı. Güvenlik güçlerinin kitlenin önünü alamayınca yolları açtığı, onbinlerce işçinin Çalışma Bakanlığı yakınlarında toplandığı bildirildi. Eylemcilerin başlıca talebi, ülkede işsizlik yüzde 10'u geçerken inşaat ve tarımda 1 milyon Afganın çalıştırılmasının engellenmesiydi.

Suriye'de bayram

Irak'ın başkenti Bağdat'ta Irak Komünist Partisi üyeleri gösteri düzenledi. Yüzlerce Iraklı emekçi gösterilere katıldı. Yine Suriye'nin başkenti Şam, Humus gibi kentlerinde de 1 Mayıs bayramı mitingler ve yürüyüşlerle kutlandı.

Fidel posterleri

Küba'nın başkenti Havana'da binlerce kişi efsane liderleri Fidel Castro'nun posterleriyle kutlamalar yaptı. Devrim Meydanı'nda üniformasıyla halkı selamlayan Küba lideri Raul Castro'ya Venezüella Başkanı Nicolas Maduro eşlik etti.

Rusya'nın başkenti Moskova'da festival havasında geçen kutlamaların adresi tarihi Kızıl Meydan'dı. İşçiler ve öğrenciler ellerinde Rusya bayraklarıyla yürüdü. Yaşlı katılımcılar da gençlik yıllarındaki 1 Mayıs'ları andı.

Yunanistan'da radikal sol ittifak SYRİZA iktidarındaki ilk 1 Mayıs kutlamalarına Başbakan Aleksis Tsipras ile Maliye Bakanı Yanis Varoufakis'in yanı sıra çalışma ve enerji bakanları da katıldı. Hükümet üyeleri yürüyüşlerde yerini aldı. 24 saatlik greve giden işçiler ise başkent Atina ve Selanik sokaklarında kemer sıkma politikalarını protesto etti.

Almanya'da taşlar

Almanya'nın başkenti Berlin'de gece boyu süren kapitalizm karşıtı sokak partilerine binlerce insan katıldı, polise havaifişek ve taş atan eylemcilerden 15'i gözaltına alındı. Alexanderplatz mahallesinde Yeşil Parti üyeleri ABD istihbarat ve askeri belgelerini sızdıran Edward Snowden, Julian Assange ve Chelsea Manning'i buluşturan bir heykelin açılışını yaptı.

'Femen'in Le Pen'i'

Paris'te ise aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, Jeanne d'Arc'a adadığı 1 Mayıs konuşmasına başlayacakken üstsüz Femen aktivistlerinin hedefi oldu. Vücutlarına "Heil Le Pen" ve "Faşizmi Durdur" yazan ve Nazi selamı vererek Le Pen'e doğru yürüyen 3 kadın gözaltına alındı.

Güney Kore'de 3 haftadır hükümetin işten çıkarmaları kolaylaştırma planı için toplu greve hazırlanan işçiler, Seul sokaklarında polisle yer yer çatıştı ama yaralanan olmadı. Tayvan'daki göstericiler başbakanlık yakınlarında onlarca gaz bombası patlattı. Hong Kong'da yüzlerce yerli ve göçmen işçi şarkılar söyleyip dans etti. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da Petronas Kuleleri'ne yürüyen işçiler vergileri protesto etti. Pakistan, Endonezya, Burma ve Filipinler'de kutlamalar vardı.

Özgecan'ın adı ailesinin yaşadığı sokağa verildi

Posted: 02 May 2015 11:38 AM PDT



Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın adı, ailesinin yaşadığı sokağa verildi.

Barış Mahallesi muhtarı Metin İlkyaz ve mahalle sakinlerinin girişimiyle 4508. Sokak adının "Özgecan Aslan Sokağı" olarak değiştirilmesi dolayısıyla düzenlenen törene, Özgecan'ın annesi Songül, babası Mehmet, kardeşleri Beste ve Barış Ali Aslan ile vatandaşlar katıldı.

Mehmet Aslan, yaşadıkları sokağa kızının isminin verilmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.

Aslan, "Güzel kızımın isminin ölümsüzleştirilmesi adına samimi ve tamamen iyi niyetli bulduğum bu girişimi saygıyla karşılıyorum" dedi.

Geçen süreçte acılarını ailece yaşayamadıklarını ifade eden Mehmet Aslan, "Yavrumuzun yokluğunu, acısını her geçen gün yoğun bir şekilde hissediyoruz. Acımızı yeni yaşamaya başladık" dedi.

Kani Beko: 1 Mayıs'la ilgili suç duyurusunda bulunacağız

Posted: 02 May 2015 11:37 AM PDT



Kani Beko " Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele gününü, tabii ki 1 Mayıs'a yakışan bir şekilde İstanbul'da da kutlamak istiyorduk. Ancak Şişli ve Beşiktaş'ta bir araya gelen arkadaşlarımıza karşı yapılan faşist saldırılar sonrasında birçok arkadaşımız yaralandı. 300'e yakın işçi arkadaşımız gözaltına alındı. 1 Mayıs ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız dedi.

1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından Şişli'deki DİSK Genel Merkezi'de saat 11.30'da yapılan basın açıklamasında Kani Beko, " Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele gününü, tabii ki 1 Mayıs'a yakışan bir şekilde İstanbul'da da kutlamak istiyorduk.

Ancak Şişli ve Beşiktaş'ta bir araya gelen arkadaşlarımıza karşı yapılan faşist saldırılar sonrasında birçok arkadaşımız yaralandı. 300'e yakın işçi arkadaşımız gözaltına alındı. 1 Mayıs ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

"İstanbul'da yaşayan 15 milyona yakın insana işkence yapan, yani tabiri caizse kendi halkına işkence yapan bir hükümet ile karşı karşıyayız. Dün biz türkülerle, şarkılarla, yan yana omuz omuza demokratik, siyasi sosyal taleplerimizi, demokratik bir şekilde hakkımız olan, işçilerin anasının ak sütü gibi hakkı olan Taksim alanında 1 Mayıs kutlaması yapmak istiyorduk. Ama faşizan bir tutumla karşı karşıya kaldık" diyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko sözlerini şöyle sürdürdü:

"DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK SARAYIN SOYTARILARINA DA LAZIM OLACAK"

Beko, "Ama benim buradan saray soytarılarına bir hatırlatmam olacak. Bir gün mutlaka demokrasi, adalet, özgürlük sarayın soytarılarına da mutlaka lazım olacak. 30 Nisan günü bu ülkenin Başbakanı Taksim'in karanfillerle gelenlere açık olduğunu söylemişti. O Başbakan'ın polislerinin, yüzlerce karanfilden oluşan 1 Mayıs çelengini postallarıyla nasıl çiğnediğini ise tüm dünya izledi. Yerde yatan insanlar bile coplandı, tekmelendi.

Polis şiddetine maruz kalan bir insana şefkatle yaklaşan bir sokak köpeği dahi o tekmelerden nasibini aldı. Biz biliyoruz ki, Taksim yasaklandıkça Türkiye özgür olamaz. Taksim işçilere kapalı oldukça Türkiye demokratik olamaz. Bu nedenle Taksim 1 Mayıs alanından vazgeçmemizi bekleyenler boşuna beklemesinler. Çünkü biz özgürlükten de demokrasiden de vazgeçmeyiz. AKP hükümetinin ve tüm sorumlu yöneticilerin tüm bu yasadışı engelleme ve uygulamalarıyla ilgili hukuksal mücadelemiz de sürecektir. İşçi sınıfına, emekçilere ve halkımıza 1 Mayıs'ta uyguladıkları baskı ve şiddet yanlarına kalmayacaktır" dedi

1 MAYIS'TA ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARI VE PLASTİK MERMİLERİ GÖSTERDİ

Beko "Öncelikle sayın Başbakan televizyondan bir çağrı yaptı. Dedi ki, '1 Mayıs günü Taksim'e ellerinde karanfilleriyle olan işçiler Taksim'de 1 Mayıslarını kutlayabilirler' dedi. Biz de tabii ki, Başbakan, sözünün eridir diye karanfillerimizi aldık. Gelsinler, karanfillerini koysunlar dedi. Bu konuşmayı 30 Nisan günü yapmıştı. Ve karanfilleriyle yola çıkan arkadaşlarımızın sonu böyle", diyerek 1 Mayıs günü çekilen fotoğrafları gösterdi.

DiSK Genel Başkanı Kani Beko "Bakın size kısa bir hatırlatmada bulunayım. O gün polisin bize karşı kullanmış olduğu bu silahların içinde, bu görmüş olduğunuz bu kimyasal bir madde var. Bunlar iler ki günlerde eli değen, soluyan insanlarda kanser olma ihtimali var. Bunlar bu ülkenin işçilerine, kamu çalışanlarına, mühendislerine, hekimlerine, öğrencilerine ve emeklilerine dolayısıyla sizlere atıldı. Düşünebiliyor musunuz? Bu kadar acımasız bir siyasi iktidar. Yani Taksim'in kapılarını açtınız, türküleri söyledik.

Anmamızı yaptık. Şarkıları söyledik. Peki ne olacak. Ben de soruyorum şimdi. Sayın Başbakan'a; Sözünün eri ol. Yani çıkıp orada yıllarca taşeron olarak çalışan, yıllarca asgari ücretle çalışan bu insanların yıllarca vermiş oldukları bir hukuksal mücadele var. Kazanılmış hakları var" dedi.

"BİZ POLİS VE JANDARMA İLE ÇATIŞMAK İSTEMİYORUZ"

TKP'yi Taksim Meydanı'na makul sayı ile çıktığı için kutladığını söyleyen Kani Beko, "Sonucunu gördünüz. Beşiktaş'ta müdahale olmadan önce Vali beyle görüştük. Görüşme aynen şöyle. Sabahın erken saatlerinde hem Şişli, hem Beşiktaş'ın meydanlara çıkan tüm yollarını kapatmışsınız. Onlarca telefon aldım. İşçiler buralara gelemediler. Önce biz emniyetten Beşiktaş'ta etrafa sarılan barikatların kaldırılmasını talep etti. Onlar da kabul ettiler. Barikatlar açıldı. Daha sonra üç bine yakın kişi geldi. Gelen arkadaşlarımızla bir değerlendirme yaptık. Biz oraya gelen arkadaşlarımızın polis veya jandarma ile çatışmasını istemiyoruz. Son bir kez Vali beyle de görüştük. Ben bunları kendisine anlattım. Burada en fazla üç bine yakın arkadaşımız var. Barikatları açın da arkadaşlarımızla beraber, türkülerle, şarkılarla, karanfillerimizle 1 Mayıs alanına gidelim dedim. Anladığım kadarı ile elbette kendisi de istiyordu bana göre öyle" diye konuştu.

"SON TALİMATI SAYIN CUMHURBAŞKANI VERİYOR"

Kani Beko, "Ama her zaman söylediğim gibi, direk konuşmakta fayda var. Bu kararların son talimatını veren sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

ANONS YAPILMADI

Müdahale öncesi uyarı anonsu yapılmadığına dikkat çeken Kani Beko, "Üç bin kişi de olsa, Taksim'e çıkış yok talimatı alındı ki, biz oradan ayrıldığımız da kurum temsilcileri ile bir değerlendirme yapacaktık ki, anons yapılmadan, ikaz edilmeden biber gazı, polis saldırısı. Kolumuzu. Kanatlarımızı kırdılar. Çiçekleri parçaladılar" dedi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR

"1 Mayısla ilgili suç duyurusunda bulunacak mısınız?" sorusu üzerine, Kani Beko, "Biz bu basın toplantısında sonra kurum temsilcileri ile biraraya geleceğiz. Elimizdeki verileri topladıktan sonra bu yıl da dava açmayı düşünüyoruz. Türkiye'deki mahkemelerde hukuk tükenirse AİHM'ye kadar başvuracağız" diye konuştu.

"AKP DÖNEMİNDE ÖLEN 15 BİN İŞÇİNİN HESABINI SORACAĞIZ"

Kani Beko, "13 Mayıs'ta Soma katliamının yıldönümünde Türkiye'nin dört bir yanında meydanlara çıkacağız. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alınmadığı için AKP iktidarı döneminde ölen 15 bin işçinin hesabını soracağız. İş cinayetlerinin sona ermesi için taleplerimizi ifade edecek, bu cinayetlerin gerçek sorumlularını karşı ayağa kalkacağız. 16 Mayıs'ta Soma'da düzenleyeceğiz mitingde buluşacağız. İkinci görevimiz seçimlere dairdir. Hergün ama hergün bulunduğumuz her yerde milyonlarca işçiyi, kamu çalışanını, mühendisi, hekimi, emekliyi, işsizi, emekten, eşitlikten barıştan, özgürlükten demokrasiden yana partilere oy vermeye çağıracağız" dedi.

Burhan Kuzu 'Örgütle çalışmışız' dedi

Posted: 02 May 2015 11:34 AM PDT



Cemaatin Abant Platformu toplantılarını hatırlatan AKP'li Burhan Kuzu 'Örgütle çalışmışız' dedi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, cemaate yakınlığıyla bilinen Abant Platformu toplantılarına katıldığı dönemleri hatırlattı.

Abant'ta Vuslat Platformu'nun sempozyumuna katılan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, cemaate yakınlığıyla bilinen Abant Platformu toplantılarına katıldığı dönemleri hatırlatarak, "Yan salonlarda biz yıllarca Abant Platformu yaptık. Biz iyi niyetle yaptık. Günahıyla sevabıyla biz buradayız. Biz maalesef örgütle çalışmışız. Bugün aklımızı donduran, beynimizi alabora eden bir faaliyetle iç içeler. Bu bizi derinden üzüyor" dedi.

BURHAN KUZU: "ÖRGÜTLE ÇALIŞMIŞIZ"

Uluslararası Vuslat Derneği tarafından Abant Tabiat Parkı'nda bulunan Abant Palace Otel'de düzenlenen Vuslat Platformu 'Ufuktaki Yeni Türkiye' başlığıyla toplandı. Üç gün sürecek sempozyumun açılışına Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AKP Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa ile Uluslararası Vuslat Derneği Başkanı Hamza Cebeci'nin yanı sıra yazarlar ve akademisyenler katıldı. İstanbul Üniversitesi'nin yeni rektörü Prof.Dr. Mahmut Ak'da sempozyuma katılarak protokol sıralarında Burhan Kuzu'nun yanında oturdu. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı sempozyum Dünya Güzel Kuran-ı Kerim Okuma Şampiyonu Selman Okumuş'un Kuran tilaveti ile başladı.

Sempozyuma katılanlara teşekkür eden Başkan Hamza Cebeci, "Bu salonda biliyorum ki ve inanıyorum ki Türkiye'nin son elli yılını canlı olarak dinleyen insanlar var. Bende acizane bunlardan biriyim. Türkiye'nin 50 yılına şahidim. 50 yılına da cephelerde savaşmış büyüklerimizden bizatihi ben dinledim. Daha öncesiyle ilgili bizi kandırabilirler ama son yüzyıla içinde bulunduğumuz şu hali ve ahvali görünce biz bu noktalara nasıl gelmişiz diyoruz" dedi.

İÜ REKTÖRÜ MAHMUT AK'DAN ERDOĞAN'A ÖVGÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan övgüyle bahseden İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak şunları söyledi: "Yeni Türkiye ve Yeni Türkiye'nin inşası denilince hiç şüphesiz bize bu ufku açan değerli cumhurbaşkanımız. Cumhurbaşkanımızın bizlere gösterdiği yol 2023 hedefi ve 2071 hedefleri. Bu hedefler hiç şüphesiz ki ekonomik başarılarla yol kat edilecek. İstanbul Üniversitesi Türkiye'nin bir değeri. Üniversitemiz 177 bin öğrencisi, 17 bin personeli, 5 hastanesi 500 diploma programıyla Türkiye'nin ilk büyük üniversitesi. Ve üniversitemiz Cumhurbaşkanımızın hedefleriyle gitmeye kararlı ve heyecanlı."

KUZU'DAN ABANT PLATFORMU ELEŞTİRİSİ

Sempozyumda katılımcılara seslenen Burhan Kuzu, cemaate yakınlığıyla bilinen Abant Platformu toplantılarını hatırlatarak, "Vuslat Derneğimizin bu faaliyetini çok önemsiyorum. Tabi bu Abant'ta olunca bana başka şeyler çağrıştırdı. Yan salonlarda biz yıllarca Abant Platformu yaptık. Biz iyi niyetle yaptık. Günahıyla sevabıyla biz buradayız. Biz maalesef örgütle çalışmışız. Bugün aklımızı donduran beynimizi alabora eden bir faaliyetle iç içeler. Bu bizi derinden uzüyor. Sene 1997, Çevik Bir söz sahibi. Hükümüte dayatılmış malum maddeler.

Her tarafta bir yasak. 10 milyon insanı öldürsek ne olur diyen bi tablo Türkiye'de. Biz o şartlarda buralarda toplandık. Biz Çevik Bir buraya kelepçelerle geliyor diye şakalaşıyorduk. Kıyamet kopuyordu burada. O platformdan o günün şartlarında çok güzel şeylerde çıktı. Laiklik, din devlet ilişkisi gibi hakikaten en zor konuları burada konuya aldık. Buralarda kimlerle uğraştık.

Dolayisiyla o günlerden bu günlere geldik. Ama inşallah o ekip içerisinde iyi niyetli arkadaşlarımızı bir kez daha uyarıyorum; Yanlış yol, Saidi Nursi hazretleri gibi büyük bir zat'ın adını kirletmeyin. Yol yakınken o gidişin doğru olmadığını görün. Ortada hakikaten bir örgüt var. Başı nerde öteki tarafı nerede çok bilemem. Bu devletin arşivlerinde bunlar mutlaka olacaktır. Çok yazık. 28 Şubat sürecinde böylesine sıkıntı çekmişiz, hepimiz çektik. Benim 12 sene profesörlüğüm verilmedi, 10 sene derse sokulmadım. Neydi suçumuz Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan zulme karşı çık, televizyonlarda başörtüsü yasağına karşı çık. Suçumuz bu" diye konuştu.

‘Cemevleri ibadethanedir’ kararını Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı

Posted: 02 May 2015 11:31 AM PDT



Kaymakam Necip Çakmak, Maltepe Belediyesi'nin 'Cemevleri ibadethanedir' kararını Bölge İdare Mahkemesi'ne taşıdı. Çakmak, dava dilekçesinde kararın laiklik ilkesine aykırı olduğunu, toplumda sıkıntı yaratacağını öne sürdü.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Cemevleri ibadethanedir" kararına rağmen İstanbul'da Maltepe İlçe Kaymakamı Necip Çakmak, cemevlerini ibadethane sayan Maltepe Belediye Meclis kararının iptali için Bölge İdaresi Mahkemesi'ne dava açtı.

Maltepe Belediyesi 3 Aralık 2014 günkü toplantısında CHP'li meclis üyeleri muharrem ve noel haftalarında belediye çalışanlarının mazeret izni kullanabilmelerinin yanında Maltepe'de bulunan cemevlerinin dini ibadethane olarak kabul edilmesi ile karar almıştı. Türkiye'de ilk kez Maltepe Belediyesi tarafından alınan cemevlerinin ibadethane sayılması yönündeki karar diğer CHP'li belediyeler tarafından da ilke kararı olarak kabul görmüş ve bütün CHP'li belediler aynı yönde belediye meclislerinde karar almışlardı.

Laikliğe aykırıymış

Cemevlerinin ilçede ibadethane sayılması yönündeki Belediye Meclisi Kararını beğenmeyen Maltepe Kaymakamı Necip Çakmak, kararın iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açarken hazırladığı dava dilekçesinde ilginç gerekçeler sıraladı. Cemevlerinin ibadethane sayılmasını laiklik ilkesinin gereği olarak din duygularının devlet işlerine ve politikaya karıştırılması olarak değerlendiren Kaymakam Necip Çakmak, alınan kararın toplumda ciddi sıkıntılara yol açacağı, gelecekte sosyal hayatta telafisi mümkün olmayacak problemlere ve yarışmalara neden olacağı, huzur ve sükunet içerisinde yaşayan ilçe sakinleri arasında birlik ve beraberliği ortadan kaldıracağını öne sürdü.

Belediye yetkisiz

Kaymakam Necip Çakmak, cemevlerinin ibadethane sayılması ile ilgili Maltepe Belediye Meclisi'nin karar alma yetkisi bulunmadığını, bu konuda yetkinin TBMM'de olduğunu savundu. Çakmak ayrıca, konuyla ilgisi olmamasına rağmen Anayasanın 2.maddesine atıfta bulunarak Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olduğunu anımsattı. Bu atıfla cemevlerini toplumda huzuru bozan, milli dayanışmayı ve adalet anlayışını zedeleyen bir kurum olarak gördüğünü beyan etmiş oldu.

Necip Çakmak

Maltepe Kaymakamı Necip Çakmak görev yaptığı yerlerde vatandaşlarla olan kavgaları ile ünlü bir yönetici. Kadirli Kaymakamlığı sırasında Çangaza Köylüleri ile tartışması nedeniyle köylüler tarafından savcılığa hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Çakmak, Maltepe'de gittiği bir okul ziyaretinde kravat takmayan öğretmen Mehmet Sarı'ya "berduş" diyerek hakaret etmiş, korumalarının öğretmeni tartaklamasına seyirci kalmış ve öğretmenin kendisine hakaret ettiği savıyla karakola şikâyette bulunarak öğretmen Sarı'yı dersten çıkartıp karakola çektirmişti. Kadirli'de köylerine tarımsal atıklardan enerji üreten fabrikanın kurulmasına karşı imza toplayan Çangaza köylüleri, imza dilekçesini vermek üzere gittiklerinde Çakmak'ın, dilekçeleri alıp yere atttığı, küfür ettiği basında yer almıştı. Bu olaydan sonra köylüler de kaymakam hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.

Bu benim ve bakanlığımın mahcubiyetidir

Posted: 02 May 2015 11:24 AM PDT



Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini belirterek, AK Parti'nin oylarının yüzde 2-3 oranında arttığını; HDP'nin de barajı aşamayacağını, yüzde 8-8,5 oranın oy alacağını iddia etti. Yıldız, "AK Parti yüzde 48 bandını aşar ve yine tek başına iktidar olur'' diye konuştu. Yıldız, bakanlığı döneminde en başarısız olduğu konunun ise Soma ve Ermenek'teki maden kazaları olduğunu ifade ederek, "Bu benim ve bakanlığımın mahçubiyetidir" diye konuştu.

Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin Erciyes Dağı'ndaki bir otelde düzenlediği etkinlikte gazetecilerle bir araya gelen Bakan Taner Yıldız, Türkmenistan ziyaretiyle ilgili bilgiler verdi. Yıldız, "Türkmenistan doğalgazının Türkiye üzerinden aktarılması konusunda görüşmeler oldu. Hazar geçişli, gerek TANAP'a katılarak, gerekse ikinci bir güzergahla önemli bir miktarı yani 30 milyar metreküplük doğalgazı Türkiye üzerinden taşıma stratejisi üzerinde duruldu ve inşallah bu stratejiyi hayata geçireceğiz. Doğalgaz ve enerji kaynakları konusunda Türkiye için tedarikçi ülke sayısını artırmak istiyoruz" dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART

Bakan Yıldız, başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine, "Türkiye'nin eninde sonunda başkanlık sistemine geçmesi gerektiğine inanıyorum. Yerinizde kalacaksanız, mevcut statükoyu koruyacaksanız, mevcut sistemde gidebilirsiniz. Ancak önünüze ekonomide ilk 10 gibi bir hedef koymuşsanız, bu sistemde de değişiklik yapmanız gerekir. Özellikle halkımızın oylarıyla gelen sayın cumhurbaşkanımızın bu tespiti son derece yerinde" diye konuştu.

AK PARTİ'NİN OYLARI 2-3 PUAN ARTTI

7 Haziran seçimleriyle alakalı yapılan anketleri de değerlendiren Yıldız, bu konuda çalışmaları yakından takip ettiğini, koalisyonla ilgili bir sonuç görmediğini söyledi. Yıldız, "Son anketlerde AK Parti'nin oylarında 2-3 puanlık artış gözleniyor. HDP'nin yaptığı şirinlik, oylarını artırmayacak. PKK'nın son 30 yılda yaptıklarını vatandaşımız hiçbir zaman unutmadı. AK Parti tek başına iktidara gelerek hedeflerine ilerleyecektir. AK Parti, son derece rahat bir şekilde yüzde 48 bandını aşacaktır'' ifadelerini kullandı.

DEMİRTAŞ: SİVİL İTAATSİZLİĞİ AÇIKLASIN

Yıldız, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Barajı aşamazsak, sivil itaatsizlik yolunu seçeriz'' açıklamalarına da değinerek, "HDP'nin barajı aşabileceğini düşünmüyorum. Bir kısım yakın görünmelerle, Türkiye'nin tamamını kucaklayamadığını göreceğiz. Bunu vatandaşımız yakından biliyor. HDP'nin yüzde 8-8,5 bandını aşamayacağını düşünüyorum. Sayın Demirtaş sivil itaatsizlikten bahsediyor. Böyle bir diplomatik cümlenin arkasına sığınmak kendisine yakışmıyor. Açıkça söyleyin, ben isyan çıkarmak istiyorum, desin. Sivil itaatsizlik ne demektir? Bunu açıklasınlar'' dedi.

KILIÇDAROĞLU YANLIŞ BİLİYOR

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mazot fiyatlarını 1,5 TL'ye çekeceklerini söylemesiyle ilgili olarak da bakan Yıldız, "Sayın Kılıçdaroğlu, mazot fiyatlarını yanlış biliyor. Mazotun Tüpraş'tan çıkış fiyatı 1.41 TL'dir ve 42 kuruşluk bayilik ve dağıtım hizmetleri var. Bayilerden vaz mı geçeceksiniz?'' diye konuştu.

MADEN KAZALARI, MAHÇUBİYETTİR

Bakanlık süresinin 6 yılını doldurduğunun hatırlatılması üzerine Taner Yıldız, bir medya mensubunun en başarılı ve en başarısız oldukları konuların ne olduğu sorusuna, "6 yıllık bakanlığım dönemimde, en başarısız ve en eksi olduğumuz tarafımız, Soma ve Ermenek'teki maden kazaları oldu. Bu benim ve bakanlığımın mahçubiyetidir. Şu veya bu nedenle davalar devam ettiği için fazlaca bir şey söyleyemem ama bunlar tabii afetlerden değil, kusurlardan oldu. En kötü işlerimiz bunlar oldu. Ancak 2 nükleer santralin AK Parti döneminde ülkemize kazandırılması ve TANAP projesinin kazandırılmasıdır. Irak'taki çalışmalarımız da böyledir'' yanıtını verdi.

Bakan Yıldız, partide 3 dönem kuralını savunduğunu da hatırlatarak, "Benim aday olmamam, partimin oylarını etkilemez. Benden daha iyi arkadaşlar var" dedi.

ELEKTRİK KESİNTİSİ YÜZÜNDEN SAYILMAYAN OY OLMADI

Elektrik kesintilerinin Beyaz Saray'da bile olduğunu belirten Bakan Yıldız, Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, Amerika ve Rusya'da da elektriklerin kesildiğini ve medyada bu kadar uzun süreli yayın yapılmadığını söyledi. Yıldız, ''Bunlar olabilir ama seçim güvenliğiyle ilgili 35 bin sandıkta hiçbirinde, ben oyumu elektrik kesildiği için sayamadım diye tutanak tutulmadı. Hiç kimse başka bir şeyin arkasına sığınmayacak'' diye konuştu.

Ülke genelinde 339 kişi gözaltına alındı

Posted: 02 May 2015 11:22 AM PDT



Emniyet Genel Müdürlüğü, 1 Mayıs 2015 günü yapılan kutlamalar sırasında ülke genelinde 339 kişi gözaltına alındığını, gözaltına alınan bazı kişilerin üzerinde; 1 molotof kokteyli, 200 demir bilye, 14 örgütsel simge ve 4 örgütsel pankart ile çok sayıda suç sayılan malzeme ele geçirildiğini ve olaylarda 25 polis ve 25 vatandaş olmak üzere 50 kişinin yaralandığını açıkladı.

Gözaltına alınan kişiler hakkında kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" olarak bilinen ve 04/04/2015 tarihinde yürürlüğe giren 6638 sayılı "Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" hükümleri kapsamında işlem yapıldığın belirtildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle; "Emek ve Dayanışma Günü' olan 1 Mayıs 2015 gününün, Ülke genelinde huzur ve güven ortamı içerisinde kutlanabilmesi için Polis Teşkilatı tarafından kendi sorumluluk bölgesi ile sınırlı olmak üzere, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gereken güvenlik tedbirleri alınmıştır. Vatandaşlarımızın toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını sabote etmeye çalışan kişilerin hukuk dışına çıkma girişimleri, güvenlik güçlerimizin olağanüstü çalışmaları sonucunda etkisiz hale getirilmiştir. Bu kapsamda, 1 Mayıs 2015 günü yapılan kutlamalar sırasında Ülke genelinde 339 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan bazı kişiler üzerinde; 1 molotof kokteyli, 200 demir bilye, 14 örgütsel simge ve 4 örgütsel pankart ile çok sayıda suç sayılan malzeme ele geçirilmiştir. Olaylarda; 25 polis ve 25 vatandaş olmak üzere 50 kişi yaralanmıştır."

"Gözaltına alınan kişiler hakkında kamuoyunda 'İç Güvenlik Paketi' olarak bilinen ve 04/04/2015 tarihinde yürürlüğe giren 6638 sayılı 'Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunö hükümleri kapsamında işlem yapılmaktadır. Bu Kanunla, toplumsal olaylarda kamu düzenini bozucu eylemlere karşı etkin güvenlik tedbirlerinin alınması amacıyla, kanunla suç sayılan eylemlerin cezaları artırılmıştır. Bu kapsamda: Havai fişek, molotof ve benzeri el yapımı patlayıcılar ile demir bilye, sapan, taş, zincir ve benzeri malzemeleri bulunduranlara iki yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Yasa dışı örgütlere ait amblem ve işaret taşıyan, üniformayı andırır giysiler giyen, suç sayılan afiş taşıyan ve bu nitelikte slogan atanlara altı aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Kimliklerini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya kısmen bez ve sair unsurlarla örtenlere iki yıl altı aydan dört yıla kadar, bu eylemin terör örgütünün propagandasına dönüştürülmesi halinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya teşebbüs edenlere karşı saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde güvenlik kuvvetleri silah kullanmaya yetkili kılınmıştır.

Mülki idare amirleri tarafından yetkilendirilen kolluk amirinin emri ile bu suçları işleyenlerin gözaltına alınacakları hüküm altına alınmıştır. Ayrıca yukarıda yer alan suçlar, 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinde tutuklama nedeni olarak öngörülmüştür. Gözaltına alınan şahıslarla ilgili olarak, yukarıdaki mevzuat hükümleri gereğince haklarında işlem yapılmak üzere adli mercilere sevk edilme çalışmaları yürütülmektedir."

Gözde Baykara, ‘’Göz Göze’’ ismini vermiş olduğu resim sergisi

Posted: 02 May 2015 11:12 AM PDT


Gözde Baykara, ''Göz Göze'' ismini vermiş olduğu resim sergisi ile 7 - 30 Mayıs 2015 tarihleri arasında Derinlikler Sanat Merkezi'nde sanatseverlerin karşısına çıkıyor.

Başlangıçta göze çarpan, her ne kadar, 'renkli' bir yüzeye iliştirilmiş figürler olsa da, biraz yaklaşınca, ortak olduğunuz yalnızlığa kabul edilmek sevdasına düşüyorsunuz. Neden mi? Çünkü Baykara'nın resimleri; göründüğünden daha büyük bir çelişkiyi barındırıyor içinde. Son derece kadınsı bir çizgi ile resmedilmiş, uysal, neredeyse iki boyutlu zeminin keskin renkleri içinde her zaman dik duran bir figür; cazibesi ve öz güveni ile çekiyor izleyeni…

Üstelik Çıplak; bildiğiniz anlamda ya da göremediğiniz kadar çıplak. 'O' izin verdiğince izleyebileceğiniz figür, yaşamın tüm çelişkilerinden güçlü çıkmış bir yalnızlığı temsil ediyor. Bu çıplaklık, o yalnızlığa ait. O yüzden seyirlik değil…

Figürlerin iri gözlerindeki hüzün, bedendeki fotografik yaklaşım ile çelişkili. Bedeni ile alıkoyduğu 'seni', gözleri ile ağlatmaya hazır.

Figürlere eşlik eden semboller, figürlerle uyum içinde. Görsel bir uyumdan bahsetmiyorum. Onlar birlikte doğmuşlar. Öylesine aitler aynı dünya'ya…

Baykara'nın resimleri; günümüz Türkiye'sinde bir sanatçının cesaret simgelerindendir.

Keza, görsel üretim çöplüğünde sayfalar karıştırdığımız internet ortamında dahi, öznel işlerle karşılaşma olasılığımız azalmaktadır.

Hele işçiliğin her anlamda kaybolduğu günümüz sanat yaklaşımları içinde 'pentürle' dikkat çekebilmek, tek başına bir güç göstergesidir.

Baykara'nın işleri, sadece içerik olarak değil, nesnel gerçeklik olarak da bu gücü hissettirmektedir.





Soma’nın Hesabı Sorulacak…

Posted: 02 May 2015 11:07 AM PDT

Tertip Komitesinde Türk İş, Disk, Birleşik Kamu İş ve Kesk'in yer aldığı 1Mayıs Emek Bayramı, İzmir'de Gündoğdu meydanı'nda geniş bir katılımla gerçekleşti.

Türk İş Alsancak Limanı yanında, Disk Basmane'deki binası önünde, Birleşik Kamu İş Basmane Meydanı'nda Kesk Konak'taki Eski Sümerbank Binası önünde toplanarak Gündoğdu Meydanı'na yürüdü.
Yürüyüşe, pek çok demokratik kitle örgütü, oda, siyasi parti ve dergi çevresi destek verdi. Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi yöneticileri, DİSK kortejiyle yürüdü.

Yürüyüş boyunca, ''İşte 1Mayıs Alanlardayız, Soma'nın Hesabı Sorulacak, Soma'yı Unutmadık Unutturmayacağız, Hırsız Katil AKP, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek, 301 Burada'' sloganları atıldı.

Tüm guruplar saat 13.00 civarında alana girdi. On binlerin oluşturduğu kalabalık nedeniyle, alana girmede sıkıntılar yaşandı.

Miting, Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk, şehit ve gazilerimiz, emek mücadelesinde, çalışırken şehit düşen emekçilerimiz ve emek mücadelesine yaşamını vermiş önderler için yapılan saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'mızın söylenmesiyle başladı.

Açış konuşmasını Türk İş Ege Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç yaptı. Karakoç, 1 Mayıs 1977'de İstanbul Taksim'de katledilen işçileri anarak, konuşmasına başladı. İzmir'deki emekçilerin selamını Taksim'e gönderdi. Soma'yı unutmadıklarını, unutturmayacaklarını açıkladı. İşçilerin bayramlarını hiçbir yasak ve zorlama olmadan, istedikleri yerde istedikleri şekilde kutlayacakları günlerin geleceğini vurguladı.
Soma maden faciasında şehit düşenlerin ailelerinin de katıldığı yürüyüş ve mitingde; Şehit Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak'a söz verildi.

Çolak, katliamın sorumlularının suçu birbirleri üzerine atarak olaydan paçalarını kurtarmaya çalıştıklarını, bazı devlet yetkililerinin cinayet sonrası şehit ailelerine ''Ev vereceğiz. Maaş Bağlayacağız'' diyerek tepkileri yumuşattığını, sözlerin yerine getirilmeyerek, olayın unutturulmaya çalışıldığını, mahkemelerin takipçisi olacaklarını, mahkeme salonlarında olayın sorumlularının gözlerinin içine bakmaya devam edeceklerini belirterek, ''Soma'yı unutmadık, unutturmayacağız. 16 Mayıs'ta Soma'da bir miting düzenliyoruz. Burada bulunan her örgütü ve bireyi yapacağımız eyleme destek vermeye davet ediyoruz'' diyerek konuşmasını tamamladı.

Sahne Suavi'ye bırakıldı. Suavi, seslendirdiği eserlerle coşkuyu zirveye çıkardı.



Haber ve fotoğraf : Osman Gazi OKTAY

Hiç yorum yok: