Sözcü Haber |
- Ali İsmail'e saldırı görüntülerini silenler beraat etti
- 2014 yılı Terör Raporu
- Şapkasını asla bırakmadı
- IŞİD terör örgütü Irak ordusundan daha güçlü durumda
- Bırakın Olacaksa Maydanoz Olsun (!)
Ali İsmail'e saldırı görüntülerini silenler beraat etti Posted: 21 Jun 2015 02:05 PM PDT Eskişehir'de, Gezi Parkı olayları sırasında üniversiteli Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü sokağa bakan otele ait güvenlik kamerası görüntülerini sildirmekten 5'er yıl hapis cezasıyla yargılanan polis memuru Hüseyin Engin ile bu talimatı uyarak şalteri kapıp görüntülerin silinmesine yol açtığı ileri sürülen otel sahibi Erdoğan Gözseçen beraat etti. Delillerin yok edildiğine ilişkin ses kaydı TÜBİTAK tarafından ortaya çıkarılmıştı. Ancak, mahkeme dün görülen son duruşmada her 2 tutuksuz sanık için beraat kararı verdi, gerekçe olarak ise delil yetersizliğini gösterdi. Polis Engin, aynı sokakta Doğukan Bilir adlı gencin dövülmesine ilişkin davada da yargılanmış, beraat etmişti. Eskişehir'de Gezi Parkı eylemleri sırasında 19 yaşındaki üniversiteli Ali İsmail Korkmaz, Sanayi Sokak'ta bir grup polis ve sivil tarafından dövüldü. Korkmaz, daha sonra kaldırıldığı hastanede 34 gün sonra hayatını kaybetti. Ardından şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde Korkmaz'ın dövüldüğü sokağa bakan Beşik Otel'e ait güvenlik kamerası kaydında 20 dakikalık 'kayıp görüntü'tespit edildi. Otelin güvenlik kamerası görüntüleri, incelenmek üzere TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK'ın yaptığı incelemede, Engin'in otel sahibi ile konuştuğu ortaya çıktı. Olay gününe ait konuşmalarda, polis Engin'in Gözseçen'e, "Kameraları kapatın, hatta geri dönük de silin, 10 dakika öncesine gelin." dediği belirlendi. Sanıklar hakkında 'suç delillerini yok etme veya değiştirme' iddiasıyla 5 yıla kadar hapis istemiyle Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Sanıklar Edün son kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme, her iki sanığın beraatine karar verdi. Mahkeme beraat kararında, delil yetersizliğini gerekçe gösterdi. |
Posted: 21 Jun 2015 01:59 PM PDT 2014 yılı Terör Raporu'nda, "Türkiye, sınır güvenliğini artırmasına rağmen hala Suriye ve Irak'a giden yabancı teröristler için ana transit yol" denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı 2014 Terörizm Raporu'nda Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki örgütlere kaynak ve transit ülke olmayı sürdürürken Türk hükümetinin yabancı savaşçılara karşı çabalarını artırdığı belirtildi. Raporda Türk hükümetinin Türkiye üzerinden Suriye ve Irak'a ve ters yönde geçiş yapan şüpheli yabancı savaşçıları önleme yönündeki çabalarını yoğunlaştırdığı bildiriliyor. Bu kapsamda Türkiye'nin aldığı bazı önlemler dışında diğer yabancı terörist kaynağı ülkelerle işbirliğini de artırdığı belirtildi. Raporda, "Türkiye IŞİD'le Mücadele Küresel Koalisyonu'nun aktif bir üyesidir" ifadesi de yer aldı. Raporda, Türkiye'deki terörist gruplar arasında PKK'nın öne çıktığı, ancak 2012 sonunda başlayan barış sürecinin devam ettiği belirtildi. 2014'te ülke içindeki terörist saldırıların devam ettiği, DHKP-C'nin hem ABD hem de Türkiye'nin çıkarlarını tehdit ettiği aktarıldı. Raporda Türkiye'deki terör örgütleri arasında Türk Hizbullahı'ndan da bahsedildi. 2014 yılında terör saldırıları ve bu saldırılarda ölenlerin sayısındaki artışa dikkat çekilen rapora göre 2014'te yaklaşık 13 bin 500 terör saldırısı gerçekleştirildi. Bu rakam 2013 yılındaki orandan yüzde 35 daha yüksek. Bu saldırılarda yaklaşık 33 bin kişi öldü. Böylece terör saldırılarında ölenlerin sayısı geçen yıla oranla yüzde 81 oranında artmış oldu. Irak, Afganistan ve Nijerya'daki saldırıların artışına dikkat çekildi. ABD, 2014'te terör saldırılarının 95 ülkede yapıldığını ancak Orta Doğu, Güney Asya ve Batı Afrika'da yoğunlaştığını söyledi. |
Posted: 21 Jun 2015 01:57 PM PDT Türkiye'nin siyasi hayatında 1962 yılından 2000 yılına kadar 38 yıl boyunca 7 yıl Cumhurbaşkanı ve 11 yıl da Başbakan olarak yer alan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, saat 02.05'te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle "altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen" parti lideri, Devlet Su İşleri'nin "barajlar kralı" lakaplı inşaat mühendisi genel müdürü, Türk siyasetinin fötr şapkalı "baba"sı Süleyman Demirel, 91 yaşında hayatını kaybetti. Süleyman Demirel, önceki gece saat 02.05'te solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle, tedavi olduğu Özel Ankara Güven Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Özel Ankara Güven Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Demirel'in vefatına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Değerli Türk Milletine, 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize yatırılmıştır. Takip eden günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16 Haziran 2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17 Haziran 2015 saat 02.05'te hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı dileriz." Şapkasını asla bırakmadı Kimseye kaptırmadığı şapkası ile Demirel, Türk siyasi tarihine unutulmaz bir simgeyle kazındı. Demirel, şapkanın demokraside bir simge haline geldiği değerlendirmesinde bulunmuştu. Türk siyasetinde "Binaenaleyh" denildiğinde akla gelen tek isim Süleyman Demirel oldu. Kimseye kaptırmadığı şapkası ve fotoğraf karelerine de yansıyan "kaptırmama mücadelesi" ile Demirel, Türk siyasi tarihine unutulmaz bir simgeyle kazındı. Demirel şapkanın demokraside bir simge haline geldiğini söyleyerek, "Şapka benim değil milletin şimdi" değerlendirmesini de yaptı. Süleyman Demirel, "Bir takım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar eskimez", "Memlekette benzin vardı da biz mi içtik", "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz", "GAP'ı gaptırmam", "Elektriğin komünisti olur mu", "Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir, binanaleyh Ege bir göl değildir", "Dün dündür, bugün bugündür" sözleriyle de hafızalarda yer etti. Genç yaşta DSİ Genel Müdürlüğü Demirel, Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de "Paşa Dayı" Yahya Bey ile Ümmühan Hanım'ın ikinci çocuğu olarak 1 Kasım 1924 yılında doğdu. İlköğrenimini 1930-35 yıllarında doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Afyon Lisesi'nden 1941 yılında mezun olan Demirel, daha sonraki yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi adını alacak olan Mühendis Mektebi sınavlarını kazandı. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden 1949'da mezun olan Demirel, aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresinde göreve başladı. Sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak üzere ABD'ye gönderilen Demirel, yurda dönmesinin ardından, kendisine "barajlar kralı" unvanını getirecek Devlet Su İşleri'ne atandı. Barajlar Dairesi başkanlığından sonra 1955'te Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne getirilen Demirel, genel müdür olarak, çok sayıda baraj ve sulama projesini hayata geçirdi. Eisenhower Vakfı'nın bursiyerini alarak bir kez daha ABD'ye giden Demirel, askerlik görevi için 1960'ta genel müdürlükten ayrıldı. 27 Mayıs'tan sonra bir süre serbest mühendislik ve müteahhitlik yapan Demirel, ODTÜ'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Boğaz Köprüsü'nün ilk projesini hazırlayan ABD'nin uluslararası mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison Knudsen Inc.'in Türkiye temsilciliğini üstlenen Demirel, bu görevinden dolayı bir dönem "Morrison Süleyman" olarak da anıldı. "Barajlar kralı"siyasete giriyor Siyasete 1962 yılında Adalet Partisi (AP) İdare Kurulu üyesi olarak başlayan Demirel, iki yıl içinde, 28 Kasım 1964'te genel başkanlığa seçildi. Kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan koalisyon hükumetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev alan Demirel, 10 Ekim 1965'te gerçekleştirilen seçimlerde ilk kez milletvekili oldu. 7 kez hükümet kurdu Seçimlerden birinci çıkan partinin lideri, Isparta milletvekili Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Başbakanı olarak hükümeti oluşturdu. Demirel, 1969, 1970, 1975, 1977 ve 1979 yıllarında beş kez daha hükümet kurdu. 12 Mart muhtırasından sonra "şapkasını alıp giden" Demirel, Adalet Partisi 1973 seçimlerinden ikinci parti olarak çıkınca ana muhalefet lideri olarak siyasi hayatına devam etti. Liderlerden açıklamalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in devlet ve siyaset adamı olarak Türk siyasi tarihinin önemli isimleri arasında yer aldığını bildirdi. Erdoğan, "Süleyman Demirel, üstlendiği görevler, gerçekleştirdiği hizmetler ve siyasetteki rolü ile aziz milletimiz tarafından gelecekte de yad edilecektir. Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Sayın Demirel'e rahmet diliyor; ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı temenni ediyorum" dedi. Demirel'in vefatı nedeniyle ulusal yas Başbakan Ahmet Davutoğlu, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in vefatı nedeniyle tüm cumhurbaşkanlarına yapılan devlet protokolü detayları uygulanarak, dünden itibaren ulusal yas ilan edildiğini bildirdi. Benzer bir uygulama 9 Mayıs 2015'te vefat eden 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren için yapılmamıştı. |
IŞİD terör örgütü Irak ordusundan daha güçlü durumda Posted: 21 Jun 2015 01:54 PM PDT St. Petersburg Ekonomik Forumu'nda Ortadoğu'da yaşanan IŞİD terörü konusunda önemli açıklamalarda bulunan Rusya lideri Vladimir Putin, IŞİD terör örgütünün ABD'nin desteği ile Irak ordusundan daha güçlü durumda olduğunu söyledi St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda (SPIEF) konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, birkaç yıl öncesine kadar adı sanı duyulmayan terör örgütlerinin Ortadoğu'da peydahlanmasının altında ABD'nin parmağı olduğunu söyledi. Ortadoğu'da bugün gelinen noktada Batı'nın sorumluluğu olduğunu vurgulayan ve Irak'ta Saddam Hüseyin yönetimdeyken terörist grupların bulunmadığını söyleyen Rus lider, "Saddam devrildikten sonra Irak'ta terörizmin nasıl hortladığını hep birlikte gördük. Bugün ise bölgede Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün oluşturduğu tehdit var. Bugün IŞİD, Irak ordusundan daha fazla silaha ve askeri imkana sahip. IŞİD bu kadar silahı nasıl elde etti? Bugün karşı karşıya olduğumuz terörizm gerçeği, dış müdahaleler ve iktidarların devrilmesi sonucunda oluştu. IŞİD, ABD'nin desteği ile Irak ordusundan daha güçlü durumda" dedi. Esad'a tam destek sürecek Forumdaki konuşmasında Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Rusya lideri Putin, Suriye'de Libya ve Irak senaryolarının tekrarlanmasını istemediklerini söyledi. Birkaç haftadır Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın gücünü kaybettiğini ve bu nedenle Rusya'nın Esad'a olan desteğini çekebileceği yönündeki iddialara da kesin bir dille nokta koyan Rusya lideri Putin, Suriye'de krizin başından bu yana izledikleri politikayı sürdüreceklerinin altını çizdi. Rusya Devlet Başkanı Putin, "Suriye'de sağlıklı reformların hayata geçirilmesi için Beşar Esad ile diyaloğa hazırız. Suriye halkı kendi geleceğine kendi karar vermeli" şeklinde konuştu. Ekonomi zor bir süreçten geçiyor Konuşmasında Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara da değinen Putin, Batı'nın yaptırımlarına özgürlükleri genişleterek ve Rusya'yı dünyaya daha fazla açarak yanıt vereceklerini söyledi. Rusya ekonomisinde derin bir kriz durumunun hakim olmadığını belirten Putin, sadece zor bir süreçten geçtiklerini vurguladı. Bu zor süreçte ekonomiyi desteklemek amacıyla aldıkları önlemlerin olumlu etki gösterdiğini ifade eden Rus lider, "Enflasyon üzerinde kontrol sağladık. Rublede yaşanan devalüasyon nedeniyle enflasyonda bir artış yaşandı ancak bu trend, artık ters yöne döndü. Sistemsel kalkınma sürecine geçebiliriz" dedi. Vladimir Putin, yaptırımlar nedeniyle Rusya ekonomisini dışa kapatmayacaklarının altını çizdi. Aksine Rusya'yı dışarıya daha açık bir ülke haline getireceklerini söyleyen Putin, "Kaliteli ve rekabet edebilir, sadece Rusya'da değil, küresel pazarlarda talep görecek ürünler üretmeliyiz. Nihai hedefimiz, kalkınmaya yönelik sorunların çözümü için imkanlarımızı daha etkili kullanmayı sağlamak" diye konuştu. Rus lider, ülkedeki yatırım koşullarının en iyi seviyeye getirilmesi için ellerinden gelen çabayı sarf edeceklerini de belirtti. Sadece çıkarlarımızı savunuyoruz Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin dış politikada 'saldırgan davrandığı' yönündeki yorumlara da tepki gösterdi. Putin, "Biz saldırgan davranmıyoruz. Sadece çıkarlarımızı daha ısrarlı, daha tutarlı savunuyoruz. Uzun zamandır susuyor ve çeşitli işbirliği tekliflerinde bulunuyorduk ancak bizi hep sıkıştırdılar ve artık geçemeyeceğimiz çizgiye dayadılar" dedi. "Dünyayı değiştirmeye lüzum yok, sadece birbirine saygı duymak ve birlikte çalışarak ortak sorunlara çözüm bulmak gerekir" diyen Rusya lideri, "Rusya, yeni bir egemenlik peşinde değil, hayali bir üstün güç statüsü peşinde de değil" diye ekledi. 'Yasal yollara başvuracağız' St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'na davetli yabancı haber ajansı temsilcileriyle yaptığı görüşmede konuşan Putin, "Rusya'nın varlıklarına el konulmasına tepkisiz kalamayız. Yasal yolları kullanarak çıkarlarımızı koruyacağız" dedi. Putin, Lahey Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nin bu tür davalarda aldığı kararların Avrupa Enerji Şartı Antlaşması'nı imzalayan ülkeler için bağlayıcı hüküm taşıdığını ancak Rusya'nın bu anlaşmayı onaylamadığı ve dolayısıyla mahkeme kararını kabul etmediğini belirtti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rus mahkemelerinin, yabancıların mal varlığına el konulmasına imkan sağlayacak karar almasını umut ettiğini söylemişti. Lavrov, "Rusya'ya karşı bu gibi davranışlar sergileyen ülkelerin devlet katılımı olan şirketlerine ait varlıklara el konulabilmesi için Rusya mahkemelerinin de bu yönde karar almalarını umut ediyorum" ifadesini kullanmıştı. Lahey Tahkim Mahkemesi, Rus Yukos petrol şirketinin usulsüz kamulaştırıldığı gerekçesiyle Rusya'yı 50 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum etmişti. Cezanın tahsil edilmesi için Belçika ve Fransa'da bulunan Rusya'ya ait varlıklara el konulduğu açıklanmıştı. |
Bırakın Olacaksa Maydanoz Olsun (!) Posted: 21 Jun 2015 12:30 AM PDT İnsana neden " Her şeye MAYDANOZ olma" derler hiç anlamadım ! MAYDANOZ: A, C, E ve K vitaminleri ile demir, potasyum, magnezyum, kalsiyum, kükürt ve fosfor mineralleri açısından zengin bir besindir. Maydanozun Faydaları: Bağırsakları çalıştırır ve sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücü ve terletici özelliği ile vücudu ve kanı temizler. Kabızlığı önler. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Böbrek taşlarını ve bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. İştah açar. Ateşi düşürür. Cinsel isteği arttırır. Vücuda ve göze kuvvet verir. Diş etlerini güçlendirir. Kansızlık çekenlere faydalıdır. Halsizliği giderir. Yüksek tansiyonu düşürür. Kalp ve damar hastalıkları ile kansere karşı koruyucudur. Karaciğer hastalıkları ile Romatizma, selülit ve egzamaya iyi gelir. Aybaşı halinin düzenli olmasına katkı sağlar. Cilde canlılık verir ve Cilt lekelerini azaltır. Ayrıca, maydanoz saçları da canlandırır. Şimdi olma dedikleri şey olsa keşke en azından faydası olur zararlarını düşündükçe… Tabi bu işin latifesi; olma kardeşim olma her şeye maydanoz olma… Bırak su akar yolunu bulur ; Her şeyi ben bilirim, Ben ne dersem o olur, Ben ne istersem yaparım, Ben seçilmem seçerim.(!) Yok kardeşim böyle bir dünya, durmasını bileceksin… Son Durağa Gelmeden İnmesini bileceksin… Evren Özdamar Evrensel evrenozdamar@hotmail.com |
You are subscribed to email updates from Sözcü Haber To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. | Email delivery powered by Google |
Google Inc., 1600 Amphitheatre Parkway, Mountain View, CA 94043, United States |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder