GÜNDEM


More

Sözcü Haber

Unknown on : 16 Temmuz 2015 Perşembe 0 YORUMLAR
Unknown
ETİKETLER :

Sözcü Haber


Bölücülerden koruculara darp ve gasp

Posted: 15 Jul 2015 03:00 PM PDT


Bingöl'ün Yedisu ilçesinde bir grup terörist, iki geçici köy korucusunu darp ederek, silahlarını gasp etti.

Genelkurmay tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi: "Bölücü terör örgütü mensubu bir grup silahlı terörist tarafından, Bingöl Yedisu ilçesinde, iki geçici köy korucusu darp edilmiş ve üzerlerinde bulunan 2 adet Kalaşnikof piyade tüfeği, 300 adet Kalaşnikof piyade tüfeği fişeği gasp edilmiştir. Darp edilmek suretiyle yaralanan korucular, Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Korucuların hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Olayla ilgili olarak adli tahkikat başlatılmıştır."

9 terörist teslim

Öte yandan, önceki gün öğleden sonra Irak'ın Kuzeyinde faaliyet gösteren PKK'ya mensup 8 terörist, örgütten kaçarak Şırnak'ın Silopi ilçesinde güvenlik güçlerine silahsız ve teçhizatsız olarak teslim oldu. Aynı gün bir teröristin de, Mardin'in Midyat ilçesinde jandarma komutanlığına gelerek silahsız ve teçhizatsız olarak teslim olduğu bildirildi. Teslim olan teröristlerin sorguya alındığı ifade edildi. Bu arada Şırnak Valiliği yaptığı açıklamada, 21 Mart 2013 tarihinden bu yana Şırnak ve ilçelerinde, terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olanların sayısının 784'ü bulduğunu kaydetti.

Sanayinin çarkları kredi ile dönüyor

Posted: 15 Jul 2015 02:30 PM PDT



İstanbul Sanayi Odası (İSO), geçen ay kamuoyu ile paylaştığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014" araştırmasının ardından, "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014" araştırmasını da dün açıkladı

İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu, 2014 yılında bir önceki yıla göre üretimden satışlarını yüzde 12.9 artırarak, 71.8 milyar TL'ye çıkarırken, net satışlardan da yüzde 11.3'lük artışla 81.9 milyar TL elde etti. Üretimden satışlara göre yapılan Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014 araştırmasında ilk sırayı, 2013 yılında Birinci 500 içinde 492. sırada yer alan Hekimoğlu Un Fabrikası 212.6 milyon TL'lik üretimden satışı ile yer aldı. İkinci sırada, 211.9 milyar TL'lik üretimden satışıyla, bir önceki sıralamada 184. sırada yer alan ORMA Orman Mahsulleri bulunuyor. Bu yılın İkinci 500'ünün üçüncü sırası ise 211.8 milyon TL'lik üretimden satışı ile BAŞTAŞ Başkent Çimento'nun oldu. Bu kuruluş 2013 yılında İkinci 500 arasında 21. sırada yer almıştı. Türkiye'de sanayi şirketleri için öz kaynak kadar borçlanma olanakları da faaliyetlerin finansmanında önemli bir kaynak olarak kullanılıyor. İSO 1000'in sonuçlarına bu açıdan bakıldığında Türkiye'de şirketlerin en önemli sorunlarından biri olan ve yıllardır süren borçlanma / öz kaynak ilişkisindeki dengesizlik, bir kez daha açıkça ortaya çıkıyor. Birinci 500 araştırmasında olduğu gibi, İkinci 500 araştırma sonuçları da ortaya koyuyor ki, Türkiye'nin sanayi kuruluşları, diğer ülke örneklerinden farklı olarak, daha yüksek finansal kaldıraçlar ile yani daha yüksek borç oranları ile faaliyetlerini sürdürüyor. İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nda öz kaynakların toplam varlıklar içindeki payının 2007 yılından itibaren gerilediği biliniyor. Bu oran 2007 yılında yüzde 47.6 iken, 2013 yılında yüzde 38.8'e kadar inmişti. Aynı dönemde toplam borçların toplam varlıklar içindeki payı ise yüzde 52.4'ten yüzde 61.2'ye yükselmişti. 2014 yılında ise öz kaynakların toplam varlıklar içindeki payı yüzde 39.8'e yükselse de bu oran hala sürdürülebilir bir borç / öz kaynak ilişkisi olmaktan uzak.

Reformların acilen devreye sokulması gerekiyor

Posted: 15 Jul 2015 02:00 PM PDT



Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, ekonominin alarm verdiğini belirterek, reformların acilen devreye sokulması gerektiğini söyledi
Gürsel, "Göstergeler rafa kaldırılan reformların acilen devreye sokulmasının gerektiğini yüzümüze çarpıyor. Bunun farkında olan iş camiası da 'aman bir an önce hükümet kurun'diye adeta yalvarıyor" dedi..

TÜİK'in çarşamba günü açıkladığı mayıs ayı sanayi üretim rakamlarının kötümser bakışı desteklediğini belirten Prof. Gürsel şöyle devam etti "Diğer göstergelerle birlikte değerlendirildiklerinde ekonomik gidişatın zorluğun ötesinde vahimleşebileceğine işaret ediyor. Nisandan mayısa mevsim etkilerinden arındırılmış üretim yüzde 2, imalat sanayiinde de yüzde 2,3 azaldı. Marttan nisana yerinde saymıştı. Bu gerilemeyle birlikte yıllık artış da yüzde 2,4'te kaldı. Yatırım mallarında aylık yüzde 7,8'e ulaşan düşüş çok daha alarm verici. Son üç yıldır özel yatırımlarda durgunluk hakim. Mayıs ayında ortaya çıkan olağanüstü yüksek üretim düşüşünde otomotiv sektöründe yaşanan geniş çaplı işi durdurma eylemlerinin kuşkusuz payı var. Nitekim binek otomobil üretimi mayıs ayında yüzde 27, yatırım malı kaleminde yer alan ticarî otomobil üretiminde de yüzde 33 düşüş gerçekleşti. Ancak bu eylemler sanayi kesimindeki durgunluğun ancak bir bölümünü açıklayabilir."

İşsizlik artıyor

Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, öncü gösterge olarak kullanılan Kariyer Net'in verilerinin de işsizlikte sert bir artışa işaret ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi " Önümüzdeki çarşamba işgücü piyasası istatistikleri açıklandığında işsizlik cephesinde gelişmeyi daha iyi göreceğiz. Bu arada ihracat miktar endeksi de mayıs ayında önceki aya kıyasla yüzde 14,6 gibi olağanüstü bir düşüş sergiledi. Böylelikle ilk beş ayda toplam düşüş yüzde 10'u buldu. Cari açıkta bir yandan artış eğilimi diğer yandan da bu açığın önemli ölçüde kayıt dışı transferlerle (net hata noksan kalemi) finansmanı söz konusu."

Ayder Yaylası'na talep büyük

Posted: 15 Jul 2015 01:30 PM PDT



Doğa turizminin gözde yerlerinden Rize'nin Ayder Yaylası'ndaki konaklama tesislerinde Ramazan Bayramı rezervasyonlarının oranı yüzde 95'e ulaştı.
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde, insanları doğal güzelliğiyle cezbeden Ayder Yaylası'ndaki konaklama tesislerine Ramazan Bayramı'nda da büyük talep var.

Ayder Turizm Derneği Başkanı Ömer Altun, yaptığı açıklamada, alternatif turizm arayanların, özellikle doğa tutkunu Arap turistlerin, son yıllarda yaylaları daha çok tercih ettiğini söyledi.

Karadeniz yaylalarının doğal güzellikleri ve alternatif sportif faaliyetleriyle turizmde çeşitlilik arayanların vazgeçilmez yerleri haline geldiğini ifade eden Altun, "Turizmde yaylalar artık vazgeçilmezlerin başında geliyor. Özellikle kısa süreli, 3-5 günlük bayram tatilleri için yaylalar bulunmaz fırsat. İnsanlar doğal yaşam ortamlarında yeniden huzurun ve özgürlüğün tadını çıkarıyor. Ayder de bölge yaylaları içerisinde marka bir değer" diye konuştu.

Ramazanda az da olsa yerli ve Arap turistin Ayder'e ilgi gösterdiğini belirten Altun, "Turizm hareketi ramazanda diğer aylara göre biraz daha az oluyor ama bayramla birlikte yaylalarımız adeta yeniden canlanıyor. Ramazan Bayramı dolayısıyla çok büyük talep var. Zaman zaman imkansızlıklar nedeniyle talepleri karşılamakta zorlanıyoruz" ifadesini kullandı.

Altun, 20 gün öncesinden yaptıkları rezervasyonlarda doluluk oranının yüzde 95'e ulaştığını ve bayramda tüm tesislerin tamamen dolmasını beklediklerini dile getirdi.

Altyapı ve tesis anlamında, yapılan birçok çalışmaya rağmen yetersizliklerin olduğunu kaydeden Altun, "Ayder'de otel sayısı arttıkça turist sayısı da artıyor. Turist sayısı arttıkça ihtiyaçlar ve beklentiler artıyor. Üç bin yatak var, beş bin olsa yine yetmeyecek. Hizmet odaklı tesislerde henüz istenen sayıyı yakalayamadık. Bunda altyapı eksikliğinin de etkisi var. Yetkililerin daha duyarlı yaklaşım sergilemelerini bekliyoruz" çağrısında bulundu.


- "Tatilcilerin gözdesi zipline ve tahta dönme dolap"
Ayder Yaylası'nda, turistlerin ilgi gösterdiği etkinlerin başında "zipline" geliyor. Konuklarına alternatif etkinlikler sunan işletmeler, birçok noktada kurulan "zipline"lerle turistleri ağırlıyor.

Çelik halatlarla bağlanarak dağdan aşağı inilen "zipline" ile turistlere, 150 metre yükseklikten hem doğal güzellikleri yukarıdan görme imkanı sunuluyor hem de heyecanlı anlar yaşatılıyor.

Tatil için Ayder'e gelen Gizem Ergüven, yayla tatilini, betondan uzak ve doğa ile iç içe olduğu için tercih ettiğini belirterek, ziplinenin heyecan verici olduğunu söyledi.

Öte yandan, yöre halkı tarafından kullanılan ''tahta dönme dolap", bu yıl da bayram boyunca turistlere hizmet edecek.

Tahta dönme dolap ustası Ali Karaca, dönme dolabı 5 günde yaptıklarını ifade ederek, bayram boyunca geleneklerin yaşatılması için tatilcilerin hizmetine sunulacağını söyledi.

Karaca, tamamen el yapımı ve 6 kişi tarafından elle çevrilen dönme dolabın turistlerin büyük ilgisini çektiğini kaydetti.

20 bin yeni yabancı öğrenci

Posted: 15 Jul 2015 01:00 PM PDT



Eğitim Ekonomisi İş Konseyi Başkanı Aydın, gelecek yıl 20 bin yeni yabancı öğrenci beklediklerini, bu öğrencilerden Türkiye'nin 800 milyon dolar kazanacak" dedi.
Aydın, 2014 verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 4,5 milyondan fazla öğrencinin kendi ülkesi dışında başka bir ülkede üniversite eğitimi aldığını kaydetti.

Bir öğrencinin yıllık ortalama maliyetinin 40 bin dolar civarında olduğu bilgisini veren Aydın, dünyadaki 4,5 milyon öğrencinin oluşturduğu yıllık uluslararası öğrenci bütçesinin 145 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.


"Çinli öğrencilerin yüzde 95'i kendi imkanları ile okuyor"
Mustafa Aydın, dünyadaki uluslararası öğrencilerin yüzde 40,3'ünün ABD, İngiltere, Avustralya ve Kanada'da olduğunu söyledi.

Yurtdışında okuyan Çinli öğrencilerin yüzde 95'inin kendi imkanları ile okuduğunu bildiren Aydın, Suudi Arabistanlı öğrencilerin üçte ikisinin ise devlet bursu ile okuduğunu kaydetti.

Aydın, şunları kaydetti:
"En çok öğrenci gönderen ülkelerden olan Çin, Kore ve Suudi Arabistanlı öğrencilerin yüzde 65'i lisans ve işletme programı tercih etmişlerdir. Yabancı ülkelerde lisansüstü eğitimine devam eden Çinli öğrencilerinin üçte ikisine yakını mühendislik ve matematik bölümlerini tercih etmektedir. Hindistanlı öğrencilerin yüzde 77'si mühendislik ve ilgili bilimsel bölümleri tercih etmekte, yüzde 80'i yüksek lisansa devam etmektedir. İngilizce eğitimin öneminin artması ve TOEFL sınavının öğrencileri zorlaması ile İngilizce dil kurslarına ilgi artmıştır. ABD, İngiltere ve Avustralya gibi ülkeler uluslararası öğrenci temininde en önemli faktörün etkin sosyal medya kullanımı ve güçlü web siteleri olduğunda hem fikirlerdir."


"Türkiye'ye en çok öğrenci gönderen 3 ülke Türkmenistan, Azerbaycan ve İran"
Aydın, 2014 verilerine göre Türkiye'de yüksek öğretimdeki öğrenci sayısının 5,5 milyona yaklaştığını söyledi.

Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısında artış görüldüğünü belirten Aydın, Türkiye'de uzaktan eğitim alanlarla birlikte yaklaşık 80 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu, 2016 yılında bu sayının 100 bine ulaşmasını hedeflediklerini kaydetti.

Aydın, her öğrencinin yıllık ortalama 40 bin dolar harcadığı düşünülürse, 20 bin yeni öğrenci ile 800 milyon dolarlık ilave bir döviz kazancından bahsetmenin mümkün olduğunu dile getirdi.

Bu miktarın sadece 10 bin dolarına kadar olan kısmının üniversiteye harcandığını aktaran Aydın, "Geri kalan konaklama, perakende, gıda ve turizm gibi sektörlere harcanarak birçok alanda fayda sağlamaktadır" dedi.

Türkiye'ye en çok öğrenci gönderen 3 ülkenin ise Türkmenistan, Azerbaycan ve İran olduğu bilgisini veren Aydın, uluslararası öğrenci sayısının artırılması için yapılması gerekenlerle ilgili şunları paylaştı:

"Devlet kurumlarının burs verdiği uluslararası öğrenci sayısını artırması gerekmektedir. Devlet finansmanıyla ve EEİK gibi kurumların işbirliği ile yapısal bağlamda özerk bir tanıtım ajansı kurulmalıdır. Bu ajans yoluyla hem ülkenin hem de 'Study in Turkey' markasının yükseltilmesi gerekmektedir. Uluslararası tanıtım yapan üniversitelere verilen teşviklerin artırılması gerekmektedir. Mezuniyet sonrası başarılı öğrencilere 1 yıllık çalışma imkanı verilmesi ile cezbediciliğin artırılması fayda sağlayacaktır. Öğrencilerin ülkeye giriş izinleri için gereken bürokrasinin en aza indirilmesi gerekmektedir. Uluslararası yüksek öğretimdeki trendlerin yakalanabilmesi adına düzenli olarak çıkarılacak raporlar yol gösterici olacaktır. İş dünyası ve meslek kuruluşlarının uluslararası öğrencilerin burs temini ve staj ayarlamalarıyla ilgili gerekli sorumluluğu üstlenmeleri gerekmektedir. YÖK tarafından yurtdışında diploma tanınırlığı konusunda aktif girişimlerde bulunulmalıdır."

HD kalitesindeki videolar bir saniye içinde telefona inecek

Posted: 15 Jul 2015 12:00 PM PDT



Sabancı Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunları Tolga Dinç ve Samet Zihir, üzerinde çalıştıkları projeleri ile ABD'de düzenlenen Radyo Frekansı Entegre Devreler Sempozyumu'nda üstün başarı ödülü kazandı.

Üniversiteden yapılan açıklamada, öğrencilerin 5G ve ötesindeki kablosuz iletişim teknolojileri alanında fonksiyonellik ve güç özellikleri ile ulaşılabilecek en yüksek performansa sahip devreleri geliştirdikleri belirtildi.

5G standardı ile HD kalitesindeki videoları bir saniye içinde cep telefonuna indirilebileceği ifade edilen açıklamada, "Bu teknoloji ile günümüzde kullanılan çok yüksek maliyete sahip sistemler çok daha ucuz ve yüksek performanslı sistemler ile değiştirilebilecek. Tolga Dinç ve Samet Zihir'in geliştirdiği bu devreler, günümüzdeki en yüksek mobil iletişim standardı 4G/LTE nin bir sonraki adımı olan 5G teknolojisinin çalışma frekansı olacağı tahmin edilen 60GHz'de çalışmaktadır" bilgilerine yer verildi.

Ailesiyle ilgili iddialar için Meclis araştırması yapılmasını istedi

Posted: 15 Jul 2015 11:37 AM PDT



CHP lideri, ailesiyle ilgili iddialar için Meclis araştırması yapılmasını istedi
Son günlerde yandaş basında ailesini hedef alan iddiaların artması üzerine konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eşim, oğlum, kızlarım başta olmak üzere tüm aile fertlerimin mal varlığı Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulup araştırılsın" dedi. Kılıçdaroğlu ve 3 CHP'li milletvekilinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştırma önergesi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

CHP lideri, kendisinin, eşinin, oğlu, kızları ve damadı dahil olmak üzere tüm aile fertlerinin mal varlığının ve kaynaklarının araştırılması amacıyla Meclis'te araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ailesi hakkındaki iddialara ilişkin Meclis araştırması istedi. Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Levent Gök ve Özgür Özel ile CHP'li milletvekillerinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştırma önergesi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Önergede, basın özgürlüğünün önemine işaret edilerek, basını özgür olmayan bir ülkede tüm özgürlüklerin tehdit altında olduğu vurgulandı. Basın özgürlüğü kadar basın ahlakının da önemli bir değer olduğunun ifade edildiği önergede, "Basın ahlakına uygun hareket etmeyen basın kuruluşları yalnızca halkı yanlış bilgilendirmez, basının genel olarak güvenilirliğini de yok eder, toplumun denetleme mekanizmalarını da çürütürler" değerlendirmesi yer aldı. Özgür basın ne kadar yüksek demokratik ahlakı temsil ediyorsa yandaşlık ve çıkarı uğruna yalan haber yapmanın, iftira atmanın ve itibar suikastçiliğine soyunmanın o kadar büyük bir ahlaksızlık olduğu belirtilen önergede, bazı basın kuruluşları tarafından yapılan bu eylemlerin demokrasiye yönelik alçakça saldırılar olduğu bildirildi.

Sıfırlama huyu

Önergede, şu ifadelere yer verildi: "Kamuoyunda yandaş medya veya havuz medyası olarak bilinen, gündeme kamu bankalarından aldıkları kredilerle gelen, sayısız sahte belge ve yalan haber yayınlayarak basın tarihimizde kara bir leke oluşturan bu gazete ve televizyonlar iftira niteliği taşıyan haberlerle geçmişte yüzlerce insanı mağdur etmişlerdir. Aynı gazeteler son günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kızının İstanbul ili Ataşehir ilçesinde aldığı bir ev üzerinden haksız mal edindiğine yönelik mesnetsiz iddialar ve iftiralar ortaya atmaktadırlar. Alın teriyle kazanılan helal parayla alınan 85 metrekare 2+1 orta sınıf bir apartman dairesi üzerinden CHP Genel Başkanı ve CHP yıpratılmak istenmekte, hayatı boyunca dürüstlük ve ahlak yolunda yürümüş insanlar hedef gösterilerek manevi bir lince maruz bırakılmaktadırlar. Sıfırlamayı huy haline getirmiş bir güruh tarafından basın ahlakı adeta sıfırlanmakta, her yol mubah stratejisi ile her türlü yalan, iftira ve kara propaganda ortaya atılmaktadır." Önergede, şunlar kaydedildi: "CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ve ailesinin verilemeyecek tek kuruş hesabı olmadığı gibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu tür iddialar karşısında halkımıza hesap vermeyi onurlu bir görev saydığı bütün halkımız tarafından bilinmektedir. 'En büyük gurur halka hesap verebilmektir' anlayışı ile atılan bu adımın siyasette yer alan herkese de örnek olması gerekmektedir. Bu kapsamda yandaş medyanın dile getirdiği iddialar dahil olmak üzere Kılıçdaroğlu, eşi, oğlu, kızları ve damadı dahil olmak üzere tüm aile fertlerinin mal varlığının ve kaynaklarının araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz."

'Sözde Çözüm'ün İzdüşümü!..

Posted: 15 Jul 2015 11:35 AM PDT


'Sözde Çözüm'ün İzdüşümü!..
Emre Ulaş
Cilalı Taş Devri

Dünya genelinde yaklaşık her 10 kişiden birinin ruh sağlığı bozuk

Posted: 15 Jul 2015 11:26 AM PDT



Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde yaklaşık her 10 kişiden birinin ruh sağlığının bozuk olduğunu açıkladı
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı "2014 Ruh Sağlığı Atlası" ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan DSÖ Ruh Sağlığı Birimi yetkilisi Fahmy Hanna, dünya genelinde sağlık çalışanlarının sadece yüzde 1'inin ruh sağlığı hizmeti verdiğine dikkati çekti.

Hanna, dünya genelinde ortalama her 10 bin kişiye, düşük ve orta gelirli ülkelerde ise her 100 bin kişiye bir ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı düştüğünü söyledi.

2014 Ruh Sağlığı Atlası'na göre, az gelişmiş ülkelerde yıllık kişi başına yapılan ruh sağlığı harcaması 2 doların altında kalırken, gelişmiş ülkelerde bu harcama 50 doların üzerine çıkabiliyor.

"Dünya genelinde yaklaşık her 10 kişiden birinin ruh sağlığının bozuk olduğu" belirtilen Atlas'ta, "Her yıl 900 bin kişi intihar ediyor ve gençler arasındaki en yaygın ikinci ölüm sebebi intihar" ifadesine yer verildi.

Her 4 kişiden birinin hayatlarının belli dönemlerinde ruhsal bozukluk geçirdiği ve ruh sağlığı ciddi anlamda bozuk olan her 4 kişiden 3'ünün ise hiçbir tedavi almadığına dikkati çekilen Atlas'ta, 2030 yılına kadar depresyonun getirdiği yük açısından ilk sıraya yerleşeceği ve küresel bir kriz olacağı uyarısında bulunuldu.

Harameyn - Osmanlı Döneminde Mekke ve Medine

Posted: 15 Jul 2015 11:15 AM PDT



Kâbenin 100 yıllık fotoğrafları

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)- İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. iş birliğiyle hazırlanan "Harameyn- Osmanlı Döneminde Mekke ve Medine" sergisinde; Kâbe'nin 100 yıllık fotoğraflarının da aralarında bulunduğu, tarihi kareler gün yüzüne çıkıyor
Medine'deki sel felaketi ile Surre alaylarına ait siyah beyaz fotoğraflar da bunların arasında. Taksim Sanat Galerisi'ndeki, Sultan II. Abdülhamid'in Yıldız Albümü'nün ilk kez İstanbul'da ilgiye sunulduğu sergide ayrıca; Peygamber aşığı, Medine Müdafii Fahrettin Paşa (Türkkan)'nın sadece IRCICA arşivinde bulunan koleksiyonundan seçilenler de yer alıyor. İslamiyet açısından mukaddes mekânlar, mimari ve o dönemdeki sosyal hayatın farklı karelerini bir araya getirerek kültürel mirasa katkı sunmayı amaçlayan sergideki fotoğraflar; Mekke ve Medine tarihinin 19. yüzyıl sonu- 20. yüzyıl başı dönemindeki altyapı-inşaat faaliyetleri, tarihi mekânların onarımı ve korunması, hac ile kamu hizmetleri gibi yönlerini de yansıtıyor. 1908'den 1918'e kadar Kâbe, Sultan II. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yıllarında Şam-Medine arasında inşa ettirilen Hicaz Demiryolu, Mekke ile Medine (Haremeyn) hakkında özgün bilgiler vermesi nedeniyle oldukça dikkat çekici. 98 tarihi fotoğraf, Sultan II. Abdülhamid'in Yıldız albümleri ile Medine Müdafii Fahreddin Paşa'nın koleksiyonundan seçildi. Sergi, 10 Ağustos'a kadar, 10:00-19:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

Hiç yorum yok: