Sözcü Haber |
- Kurban Bayramı
- Volkswagen skandalında son durum
- Güven, huzur istiyorsak vereceğimiz oyu çok iyi düşünmemiz lazım
- Rize'de Atatürk Heykeli tartışması
- Leman'dan bayram selfiesi
- Aydınlanma ve Ortadoğu
Posted: 23 Sep 2015 02:30 PM PDT Kurban Bayramı niçin kutlanır? Neden kurban kesilir? Kurban, Allah'a yakın olmak ve rızasını almak için ibadet niyetiyle kurbanlık bir hayvanı kesmektir… Sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dini bir terim olarak, ibadet amacıyla belirli şartları taşıyan hayvanı, Kurban Bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ifade eder. Neden kurban kesildiğine gelince, efsaneye göre Hz. İbrahim ve eşi Sare'nin çocukları olmuyormuş… Sare bu işe çok üzülüyormuş. O günün şartlarına göre eşinin çocuk sahibi olabilmesi için kocasının başka bir kadınla evlenmesini uygun görmüş… Hacer isimli bir hanımla Hz. İbrahim'in ikinci evliliğini yapmasına razı olmuş… Hz. İbrahim'in Hacer'den İsmail adında bir oğlu olmuş… Çok sevinmişler ama elbette Sare çok kıskanmış ve her fırsatta huysuzluk çıkarmış. İbrahim sürekli Sare'den de bir oğlu olması için Allah'a yalvarırmış ve bu duası kabul olduğunda oğlu İsmail'i kurban edeceğini söylermiş… Aylar yıllar geçmiş, Hz. İbrahim'in 100 yaşından sonra ilk eşi Sare'den İshak adını verdikleri bir oğlu olmuş… Allah, bir gece rüyasında İbrahim'e adağını hatırlatmış… İbrahim Peygamber tam çocuğunu kurban edeceği sırada, Allah Hz. İbrahim'e şöyle seslenmiş: "Ey İbrahim! Gerçekten rüyana sadakat gösterdin. Ve dediğimizi yaptın. Şüphe yok ki biz, güzel işler yapanları işte böyle mükafatlandırırız." Gördüğü rüya ile verdiği sözü yerine getirmesi gerektiğini düşünen Hz. İbrahim, o zor imtihanı geçmek için oğlunu şakağı üzerine yatırıp kurban edeceği an, Allah imtihanı kazandıklarını bildirerek kurbanlık koç göndermiş. Böylece Allah'ın emrine bağlı olmanın güzelliğini hatırlamak için, bu büyük olayın anısına, kurban kesme geleneği günümüze kadar gelmiştir… Kurban, bir Müslüman'ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir göstergesidir. Kurbanın dini dayanağı nedir? Genel anlamda kurbanın bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet yer almaktadır. Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine, Allah tarafından bir kurbanın verildiği açıkça bildirilmektedir. Aşağıdaki ayetler de genel anlamda kurban ibadeti ile ilgilidir: - "Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…" (Hacc 22/34) - "… kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allâh'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin."(Hacc 22/28) - "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allâh'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik." "Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin takvanızdır (O'nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadet)." (Hac 22/36;37) Kurban kesmenin amacı nedir? Kurban ibadetinin asıl amacı Allah'ın rızasını kazanmak ve O'na yakınlaşmayı arzu etmektir. Kurban kesen, bu ibadetiyle Allah'a yaklaşmış ve O'nun hoşnutluğunu kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurbanlardan maddi olarak daha çok yoksullar yararlanır. Bu ibadetin ruhunda yaradana yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslüman'ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun sembolik bir ifadesidir. İslam dini, toplumlar için birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygulamalar getirmiştir. İslam dininin bu üstün özelliği, zekat, hac ve kurban gibi sosyal boyutlu mali ibadetlerde daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ibadetler bütün Müslüman toplumlarda, genel esasları ve özü hiçbir değişikliğe ve müdahaleye uğramadan devam etmiş ve yeni nesillere iletilmiştir. Kurban ne zaman kesilir? Kurban, Kurban Bayramı'nın ilk üç gününde kesilir. Kurban kesim vakti, bayram namazı kılındıktan sonra başlar. Bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüzleri kesilmesi daha uygundur. Bayramın birinci günü kesmekse daha faziletlidir. Hangi hayvanlar kurban olarak kesilebilir? Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Bu hayvanların kurban olarak kesilebilmesi için, koyun ve keçinin bir, sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşını doldurmuş olması gerekir. Kurban edilecek hayvanın; sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine engel teşkil etmez. Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir? Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Hayvanların, birbirlerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir. Hacılar da mı kurban keser? İslam dinince vakti ve varlığı yeten herkese hac farzdır. Kurban Bayramı'nda kutsal topraklarda bulunan hacılar, Allah'a yakınlaşmakta, hem kurban ibadetinin ve hem de hac ibadetinin verdiği huzuru tadarlar. Hacılar arefe günü (bayramdan bir önceki gün) Arafat'a çıkar ve bayramın birinci günü gece Arafat'tan (Meşâr'dan) Minâ'ya geçip, orada şeytan taşlama görevlerini yerine getirirler. Küçük taşlarla şeytanı ve sapıklığı temsil eden sütunları taşlayıp, iç ve dış nifaklara karşı nefretlerini anlatırlar. Hacılar en son ise Allah'a sadakatlerini göstermek için kurban keserler. |
Volkswagen skandalında son durum Posted: 23 Sep 2015 09:54 AM PDT Volkswagen Yönetim Kurulu Başkanı Martin Winterkorn, otomobillerinin ABD'de yapılan emisyon ölçümünden geçememesinin sorumluluğunun tamamen kendisinde olduğunu söyleyerek bugün istifa etti. 8 yıldır şirketin yöneticisi konumunda bulunan Winterkorn açıklamasında "Volkswagen'in çalışanlar bazında da taze bir başlangıca ihtiyacı var. Ben istifa ederek bu yolu açıyorum" dedi. Amerikan otoriteleri Volkswagen arabalarındaki bilgisayarların emisyon ölçümünde doğru seviyeyi göstermemeleri üzerine, bir kriminal soruşturma açacaklarını belirtti. Winterkorn, "Son birkaç günde yaşanan olaylardan ötürü şok içindeyim. Tüm bunların yanısıra Volkswagen içinde bu boyutta bir görevi kötüye kullanma ile karşı karşıya kaldığım için de şok içindeyim" dedi. Geçtiğimiz pazartesiden beri hisseleri büyük değer kaybeden şirketin üst düzey bazı yöneticileri de ayrı bir basın toplantısı düzenleyerek farklı açıklamalarda bulundu. Yöneticiler şirketin 78 yıllık tarihinde bugüne kadar görülen en büyük skandal olan bu olayın gerçek sorumlularının bulunması için çalışacaklarını belirtti. Volkswagen ayrıca salı günü 6.5 milyar Euro harcayarak krizin çözülmesi için yardımda bulunacaklarını açıkladı. Ancak uzmanlar bu meblağnın yeterli olacağından şüphe duyduklarını belirttiler. Dünyanın en büyük otomobil markası olmak için Japon Toyota ile kıyasıya rekabete giren Alman Volkswagen'le ilgili şok haber, geçtiğimiz günlerde ABD'den gelmişti. VW'nin ABD'de sattığı 2.0 litre dizel motora sahip araçların, emisyon testlerini manipüle ederek çevreyi belirtilenden 40 kat daha fazla kirlettiği tespit edilmiş, firmanın bu motorlara sahip toplam 482 bin araç için 18 milyar dolara yakın ceza ödeyebileceği konuşulmuştu. |
Güven, huzur istiyorsak vereceğimiz oyu çok iyi düşünmemiz lazım Posted: 23 Sep 2015 08:13 AM PDT Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım seçimleri ile ilgili yaptığı açıklamada 1 Kasım seçimlerinin bir kırılma noktası olduğunu belirterek "güven, huzur istiyorsak vereceğimiz oyu çok iyi düşünmemiz lazım" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu 'İskele Sancak Özel' programında gündemi değerlendirdi. AKP ile herhangi bir hukuki bağının olmadığını söyleyen Erdoğan, "Sadece olsa olsa benim bu saatte gönül bağım olur. Herhalde o gönül bağımı koparmamı da benden kimse beklemesin" dedi. 1 Kasım seçimlerinde "huzur ve güven" isteyenlerin iyi düşünmesi gerektiğini belirten Erdoğan şunları söyledi: "1 Kasım seçimleri bir kırılma noktasıdır, istikrar, güven, huzur istiyorsak vereceğimiz oyu çok iyi düşünmemiz lazım. Benim vatandaşım, benim halkım inanıyorum ki bu defa kararını çok daha farklı vermelidir, çok iyi düşünmelidir. Yani bu ülkede terör örgütünü arkasına almak suretiyle kalkıp da siyaset yapmak isteyenlere, herhalde benim halkım meydanı bırakmayacaktır diye düşünüyorum. Yapılan eserler ortadadır. Hani hep söyleriz ya; yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Yani buna bakılmalı, buna göre de adım atılmalı diye düşünüyorum." "Medya ve ifade özgürlüğü geriliyor mu" sorusuna da Erdoğan şöyle yanıt verdi: Buna ben ancak gülerim. Özgürlüğün herhalde bu kadar istismar edildiği bir dönem olmamıştır. Önceleri kitapların nasıl toplatıldığı ortadadır. Şuanda şahsım başta olmak üzere aileme her türlü hakareti nasıl yapıyorlar her şey ortada. Yargıya başvuruyorum. Yargı kanalıyla hesabının sorulmasını hukuk içerisinde istiyorum. Şahsımla alakalı Diktatör başlığı atan bunlar değil mi? Bunlar bunu nasıl atıyor o zaman? Diktatörlük olsa adama bunu yazdırmazlar. |
Rize'de Atatürk Heykeli tartışması Posted: 23 Sep 2015 08:09 AM PDT Rize'de, Cumhuriyet Meydanı'nın yeniden düzenlenmesi projesinde Atatürk heykeli yerine çay bardağı figürünün konulması ile ilgili tartışma sürüyor. Rize'de, Cumhuriyet Meydanı'nın yeniden düzenlenmesi projesinde Atatürk heykeli yerine çay bardağı figürünün konulması ile ilgili tartışma sürüyor. Belediye meydan inşaatı sırasında valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu heykelin, tekrar yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Rize Şube Başkanı Ömer Toprak, "Cumhuriyetin niteliklerinin referanduma götürülmesi kabul edilir ve anlaşılır bir şey değil" ifadeleri ile karara tepki gösterdi. Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, seçim döneminde '10 Numara Projeler' başlığı altında kamuoyuna açıkladığı Meydan Projesi için çalışma başlattı. Cumhuriyet Meydanı'na yerleştirilen tabelada yer alan proje çiziminde, Atatürk anıtının yerine çay bardağı figürü yerleştirilmesi ise anıtın kaldırılacağı tartışmalarına neden oldu. Tepkiler üzerine açıklama yapan Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, meydan projesi inşaatı süresince valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu Atatürk heykelinin daha sonra eski yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı. Reşat Kasap, "Atatürk heykeli kaldırılmıyor, inşaat süresince valilik tören alanına taşınacak. Cumhuriyet Meydanı'nın inşaatı tamamlandıktan sonra, Atatürk heykelinin sabit olarak nereye yerleştirileceği halk oylamasıyla belirlenecektir" dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Rize Şube Başkanı Ömer Toprak, yapılanların iyi niyetle hazırlanan bir meydan projesi olmadığını, Atatürk'ü unutturma projesi olduğunu öne sürdü. Kamuoyu tepkisinin ölçülmeye çalışıldığını ifade eden Toprak, şunları söyledi: "Cumhuriyetin ortak değerleri ve niteliklerinin referanduma götürülmesi kabul edilir ve anlaşılır bir şey değil. Cumhuriyeti mi, Atatürk'ü mü oylayacaklar? Bu neyin oylamasıdır? Cumhuriyetle, değerleri ve kurumları ile çatışma içerinde olmak kimseye bir fayda getirmez. Cumhuriyet, Türk bayrağı, Atatürk ortak değerlerimizdir. Ortak değerlerin referandumu olmaz. Başkan yol yakınken bu uygulamadan vazgeçsin." |
Posted: 23 Sep 2015 08:03 AM PDT Leman'ın bu haftaki kapağı Nokta dergisini hatırlattı. Kapakta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kurbanlık kuzuyla selfie çekilirken çizildi. Nokta dergisi geçen hafta şehit tabutu önünde selfie çeken Erdoğan'ın görselini fotoshop yardımıyla oluşturmuş ve bu fotoğrafı derginin kapağında kullanmıştı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı'na hakaretten dergiye dava açılmış, bürosu polisler tarafından basılmıştı. Derginin bu sayısı da tüm Türkiye'deki bayilerden toplatılmıştı. Bu sefer benzer bir kapağı Leman dergisi yaptı. Dergi, kurbanlık koyunla birlikte selfie çekilen Erdoğan görselini çizdi. |
Posted: 23 Sep 2015 02:00 AM PDT Büyük çoğunluğu yoksul ve Müslüman olan Ortadoğu coğrafyasındaki halkların din, mezhep, etnik kavga içinde çektiği acılar ortada. Terör 7 Haziran sonrası ülkemizde de yeniden başladı. Kutsal kavramlar kullanılarak başlatılan savaşta, IŞİD denilen örgüt insan boğazlıyor ve baş kesiyor. Bu örgüt neden Arap- İslam ülkelerinde doğdu, büyüdü, güçlendi. Kuruluşun da hangi ülkeler destekledi? Ortadoğu kaynıyor, ülkeler kan gölüne, yangın yerine çevrildi. Suriye'de zalim Esat'ın gitmesi için Suriye parçalanma, bölünme noktasında bir iç savaş yaşıyor. Yaşanan mülteci krizi nedeniyle Türkiye ve Avrupa sınırlarında insanlık dramı yaşanıyor. Televizyonda savaş nedeniyle ana yurtlarını terk ederek geceyi sokakta, otogarda, parkta ve cami avlularında geçiren insanları gördükçe savaşın getirdiği felaketi düşünüyoruz. ABD Irak topraklarına girerken " demokrasi ve insan hakları" getirecekti. Zalim Saddam, gitti ama Irak bölündü, parçalandı. Yaşanan bu siyasal iklimin maddi temeli nedir ? İğrenç savaşın temelinde dini inançları kendilerine göre yorumlayan siyasi lider, şeyh, aşiret reisi var. Bunlar ne derse kitleler gözü kapalı yerine getiriyor. Hoşgörü, sevgi ve son din olarak öğrendiğimiz İslam'a inananlar bu duruma nasıl düştü? Rönesans İtalya'da 15. yy sonlarında başladı ve Avrupa'ya yayıldı. Rönesans bilimin ışıklandırdığı aydınlanma düşüncesine dayanır. Doğa ve fen bilimleri üzerinde çalışan bilim insanları maddenin sürekli hareket halinde (çekirdek ve atomlardan) oluştuğu bilgisine ulaştılar. Bu bilgi 15. yy sonrası yaşamış bilim, sanat ve düşünce insanları olan; Montaige, Galile, Newton ve hatta Eınsten'ın bile düşünce ve yöntemini etkiledi. Avrupa Rönesans'ı yaşarken Osmanlı en güçlü dönemini yaşıyordu. (16. yy) Avrupa'da kültür, bilimsel düşünce yükseldikçe yeni icatlar gelişti. Teknik ve bilimsel gelişmeleri izlemeyen, düşünsel, felsefi olanakları dışlayan, kendi içine kapanan Osmanlı savaş başarıları özlemiyle yola devam ederken kaçınılmaz bir çöküşe yöneldi. Matbaa Osmanlıya 300 yıl sonra gelebildi. Bizde aydınlanma cumhuriyet dönemiyle başlamıştır. M. Kemal'i yılda bir kez değil, bin kez saygıyla anmalıyız. Aydınlanma yaşamamış toplum insanının bağımsız aklı gelişmez. Doğup büyüdüğü vatanın bütünlüğünü koruyamaz. Ülkesinin yeraltı, yerüstü zenginliklerinin değerini bilemez. Çünkü " yurt", "yurtseverlik" bilincinden yoksundur. Aydınlanma bu bilinci üretir. Milliyetçiliği yada yurtseverliği hamasi nutuklarla götürenler tarih boyunca aldanmış ve yenilmişlerdir. O yüzden aydınlanmayı özümsememiş halk yığınları "cahil cesareti" olan otoriter görünüşlü sıradan insanların ardından gitme eğilimindedirler. Yakınlarınızla sağlık içinde iyi bayram geçirmeniz dileğiyle… A. FUAT ÖZKAN |
You are subscribed to email updates from Sözcü Haber. To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. | Email delivery powered by Google |
Google Inc., 1600 Amphitheatre Parkway, Mountain View, CA 94043, United States |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder