Posted on :
14 Ağustos 2014 Perşembe
[0] comments Label:
12.cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan,
Abdullah Gül,
Cumhurbaşkanı,
çankaya köşkü,
manşet,
recep tayyip erdoğan
Erdoğan Çankaya Köşkü'ne Böyle Çıkacak
Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olmaya hak kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu göreve resmen başlamasıyla ilgili süreç, şu şekilde işleyecek.
Pazar günü yapılan seçimlerde Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olmaya hak kazanan Recep Tayyip Erdoğan, bu göreve resmen TBMM'de yemin ettikten sonra başlayacak.
İşte, 28 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninin ayrıntıları;
TBMM'DE YEMİN EDECEK
Erdoğan, TBMM'de yemin ettikten sonra resmin Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olacak.
Erdoğan, TBMM kürsüsünde şu yemini edecek;
"CUMHURBAŞKANI SIFATIYLA, DEVLETİN VARLIĞI..."
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
MECLİS'E KÖŞK'TEN ARAÇ GÖNDERİLECEK
Çankaya Köşkü'nden yemin töreni için TBMM'ye Cumhurbaşkanlığı makam aracı gönderilecek. Makam aracı TBMM'ye forsu kapalı girecek.
Erdoğan yemin ettikten sonra ise, aracın forsu açılacak. Erdoğan yeminden sonra plakasında ve sol önünde tepesinde ayyıldız bulunan kromajlı direkte Cumhurbaşkanlığı forsu açık bir araçla ayrılacak.
CUMHURBAŞKANLIĞI YAVERİ EŞLİK EDECEK
Yemin töreni için bir de Cumhurbaşkanlığı yaveri TBMM'ye gidecek. Yemin töreninde hazır bulunacak olan yaver, törenin ardından da Erdoğan'a eşlik edecek.
ANITKABİR ZİYARETİ
TBMM'deki yemin töreninin ardından artık resmen Cumhurbaşkanı olacak Erdoğan, resmi uygulamaya göre, önce Anıtkabir'i ziyaret edecek. Ardından da Köşk'e geçecek.
ÇANKAYA'DA TÖRENLE KARŞILANACAK
Teamüller uyarınca, Erdoğan'a Çankaya Köşkü'ne eşi Emine Erdoğan'la birlikte gidecek. Erdoğan çiftini Köşk kapısında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen karşılayacak.
SANCAĞI VE ONUR KITASINI SELAMLAYACAK
Erdoğan, Köşk'te sancak ve onur kıtasını selamlayacak. Ardından da Çankaya Köşkü'nün protokol kapısına geçecek.
Erdoğan çifti Köşk'ün protokol kapısında, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım tarafından karşılanacak.
HALEF-SELEF CUMHURBAŞKANLARI BAŞBAŞA GÖRÜŞECEK
Halef-selef Cumhurbaşkanları, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın çalışma odasında bir süre baş başa görüşecekler. Eşler de, ayrı bir odada olacaklar.
ESKİ VE YENİ CUMHURBAŞKANLARI'NIN KONUŞMALARI
Baş başa görüşmenin ardından Gül ve Erdoğan, büyük resepsiyon salonuna, davetlilerin yanına geçecekler. Burada İstiklal Marşı'nın dinlenmesinin ardından, halef-selef cumhurbaşkanlarının özgeçmişleri okunacak. Ardından da önce Gül, sonra Erdoğan birer konuşma yapacaklar.
GÜL ÇİFTİ ASKERİ TÖRENLE UĞURLANACAK
Konuşmaların ardından, Çankaya Köşkü'nün yeni sahibi olan Erdoğan çifti Gül çiftini uğurlayacak. Uğurlama için askeri tören yapılacak.
GÜL, FORS TAŞIMAYAN ARAÇLA AYRILACAK
Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi, Çankaya Köşkü'ndeki devir teslimin ardından, Cumhurbaşkanlığı'na ait, ancak Cumhurbaşkanlığı forsu taşımayan bir makam aracıyla Köşk'ten ayrılacaklar.
İLK RESEPSİYONUNU VERECEK
Gül çiftinin ayrılmasının ardından, Erdoğan çifti ikinci resepsiyon salonuna geçerek, devir teslim için Köşk'e gelen davetlilerin tebriklerini kabul edecekler.
Pazar günü yapılan seçimlerde Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olmaya hak kazanan Recep Tayyip Erdoğan, bu göreve resmen TBMM'de yemin ettikten sonra başlayacak.
İşte, 28 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninin ayrıntıları;
TBMM'DE YEMİN EDECEK
Erdoğan, TBMM'de yemin ettikten sonra resmin Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olacak.
Erdoğan, TBMM kürsüsünde şu yemini edecek;
"CUMHURBAŞKANI SIFATIYLA, DEVLETİN VARLIĞI..."
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
MECLİS'E KÖŞK'TEN ARAÇ GÖNDERİLECEK
Çankaya Köşkü'nden yemin töreni için TBMM'ye Cumhurbaşkanlığı makam aracı gönderilecek. Makam aracı TBMM'ye forsu kapalı girecek.
Erdoğan yemin ettikten sonra ise, aracın forsu açılacak. Erdoğan yeminden sonra plakasında ve sol önünde tepesinde ayyıldız bulunan kromajlı direkte Cumhurbaşkanlığı forsu açık bir araçla ayrılacak.
CUMHURBAŞKANLIĞI YAVERİ EŞLİK EDECEK
Yemin töreni için bir de Cumhurbaşkanlığı yaveri TBMM'ye gidecek. Yemin töreninde hazır bulunacak olan yaver, törenin ardından da Erdoğan'a eşlik edecek.
ANITKABİR ZİYARETİ
TBMM'deki yemin töreninin ardından artık resmen Cumhurbaşkanı olacak Erdoğan, resmi uygulamaya göre, önce Anıtkabir'i ziyaret edecek. Ardından da Köşk'e geçecek.
ÇANKAYA'DA TÖRENLE KARŞILANACAK
Teamüller uyarınca, Erdoğan'a Çankaya Köşkü'ne eşi Emine Erdoğan'la birlikte gidecek. Erdoğan çiftini Köşk kapısında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen karşılayacak.
SANCAĞI VE ONUR KITASINI SELAMLAYACAK
Erdoğan, Köşk'te sancak ve onur kıtasını selamlayacak. Ardından da Çankaya Köşkü'nün protokol kapısına geçecek.
Erdoğan çifti Köşk'ün protokol kapısında, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım tarafından karşılanacak.
HALEF-SELEF CUMHURBAŞKANLARI BAŞBAŞA GÖRÜŞECEK
Halef-selef Cumhurbaşkanları, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın çalışma odasında bir süre baş başa görüşecekler. Eşler de, ayrı bir odada olacaklar.
ESKİ VE YENİ CUMHURBAŞKANLARI'NIN KONUŞMALARI
Baş başa görüşmenin ardından Gül ve Erdoğan, büyük resepsiyon salonuna, davetlilerin yanına geçecekler. Burada İstiklal Marşı'nın dinlenmesinin ardından, halef-selef cumhurbaşkanlarının özgeçmişleri okunacak. Ardından da önce Gül, sonra Erdoğan birer konuşma yapacaklar.
GÜL ÇİFTİ ASKERİ TÖRENLE UĞURLANACAK
Konuşmaların ardından, Çankaya Köşkü'nün yeni sahibi olan Erdoğan çifti Gül çiftini uğurlayacak. Uğurlama için askeri tören yapılacak.
GÜL, FORS TAŞIMAYAN ARAÇLA AYRILACAK
Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi, Çankaya Köşkü'ndeki devir teslimin ardından, Cumhurbaşkanlığı'na ait, ancak Cumhurbaşkanlığı forsu taşımayan bir makam aracıyla Köşk'ten ayrılacaklar.
İLK RESEPSİYONUNU VERECEK
Gül çiftinin ayrılmasının ardından, Erdoğan çifti ikinci resepsiyon salonuna geçerek, devir teslim için Köşk'e gelen davetlilerin tebriklerini kabul edecekler.
Posted on :
11 Ağustos 2014 Pazartesi
[0] comments Label:
12.cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan,
Cumhurbaşkanı,
ekmelledin ihsanoğlu,
gündem,
manşet,
selahattin demirtaş,
türkiye,
türkiye cumhurbaşkanı
Türkiye Cumhurbaşkanını Seçti
Resmi olmayan sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 12. cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı seçimi için tüm yurtta oy verme işlemi sona erdi. Sandıkların yüzde 100'ü açıldı. Buna göre;
* Recep Tayyip Erdoğan: %51.8
*Ekmeleddin İhsanoğlu: %38.5
* Selahattin Demirtaş: %9.5
RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Rize 148.057 80,60%
Bayburt 34.084 80,29%
Konya 800.908 75,00%
Gümüşhane 46.093 74,63%
Aksaray 130.864 73,96%
EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU'NUN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Kırklareli 124.554 68,16%
Edirne 149.657 64,67%
Muğla 287.961 63,26%
İzmir 1.066.475 58,74%
Tekirdağ 279.592 57,25%
SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Şırnak 121.192 82,27%
Hakkari 64.852 79,98%
Diyarbakır 320.286 63,25%
Batman 125.097 59,90%
Mardin 180.852 59,60%
İLKLERİN SEÇİMİ
Cumhurbaşkanı seçiminde oy kullanacak 52 milyon 894 bin 115 seçmen, birçok yönüyle ilkleri yaşadı. İlk kez cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına giden vatandaş, tek oy pusulası sayesinde sıra beklemedi.
T.C. kimlik numarası bulunan resmi nitelikteki belgeleri sandık kurulu üyelerine sunan vatandaşlar, 3 adayın fotoğraflarının yer aldığı tek oy pusulası ve zarfla kabine girdi. Mührü adayına basan ve zarfa koyan vatandaşların oy verme işi, pusulayı sandığa atmalarıyla sona erdi.
EN HIZLI SEÇİM OLDU
Yerel seçimlerde birden çok oy pusulası kullanımı, genel seçimde de parti sayısının fazlalığı nedeniyle oy verme işlemi uzun sürerken, cumhurbaşkanlığı seçiminde tek oy pusulasının kullanılması oy verme işlemini de hızlandırdı.
Cumhurbaşkanı seçimi için tüm yurtta oy verme işlemi sona erdi. Sandıkların yüzde 100'ü açıldı. Buna göre;
* Recep Tayyip Erdoğan: %51.8
*Ekmeleddin İhsanoğlu: %38.5
* Selahattin Demirtaş: %9.5
RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Rize 148.057 80,60%
Bayburt 34.084 80,29%
Konya 800.908 75,00%
Gümüşhane 46.093 74,63%
Aksaray 130.864 73,96%
EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU'NUN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Kırklareli 124.554 68,16%
Edirne 149.657 64,67%
Muğla 287.961 63,26%
İzmir 1.066.475 58,74%
Tekirdağ 279.592 57,25%
SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN EN ÇOK OY ALDIĞI İLLER
ŞEHİR OY ORAN
Şırnak 121.192 82,27%
Hakkari 64.852 79,98%
Diyarbakır 320.286 63,25%
Batman 125.097 59,90%
Mardin 180.852 59,60%
İLKLERİN SEÇİMİ
Cumhurbaşkanı seçiminde oy kullanacak 52 milyon 894 bin 115 seçmen, birçok yönüyle ilkleri yaşadı. İlk kez cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına giden vatandaş, tek oy pusulası sayesinde sıra beklemedi.
T.C. kimlik numarası bulunan resmi nitelikteki belgeleri sandık kurulu üyelerine sunan vatandaşlar, 3 adayın fotoğraflarının yer aldığı tek oy pusulası ve zarfla kabine girdi. Mührü adayına basan ve zarfa koyan vatandaşların oy verme işi, pusulayı sandığa atmalarıyla sona erdi.
EN HIZLI SEÇİM OLDU
Yerel seçimlerde birden çok oy pusulası kullanımı, genel seçimde de parti sayısının fazlalığı nedeniyle oy verme işlemi uzun sürerken, cumhurbaşkanlığı seçiminde tek oy pusulasının kullanılması oy verme işlemini de hızlandırdı.
Posted on :
11 Mayıs 2014 Pazar
[0] comments Label:
Abdullah Gül,
Cumhurbaşkanı,
Kayseri,
manşet,
Mehmet Özhaseki
Cumhurbaşkanı Gül annesinin elini öptü
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Kayseri’de ’Anneler Günü’nde annesi Adeviye Gül’ün elini öperken, "Allah sana uzun ömürler versin. Benden duanı esirgeme" dedikten sonra bir buket çiçek verdi. Gül, ardından annesinin elini öptüğü fotoğrafı twitter’da paylaştı.
Cumhurbaşkanlığı’na ait özel uçakla dün Kayseri’ye gelen, akşam Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin kızı Merve ile damadı Mehmet Karaca’nın düğüne katılan Cumhurbaşkanı Gül, gece merkez Melikgazi İlçesi Kergah Bağları Gül Sokak’taki babasına ait iki katlı bağ evinde geceyi geçirdi. Bu sabah, yürüyüş yaparak güne başlayan Abdullah Gül, daha sonra yöresel sucuk ve pastırmanın da bulunduğu kahvaltı sofrasına babası Ahmet Hamdi, annesi Adeviye ve kardeşi Macit Gül ve diğer yakınlarıyla birlikte oturdu. Cumhurbaşkanı Gül, kilosunu korumak için hamur işinden uzak durduğu için, kentin kahvaltı sofralarının değişmez hamur işlerinden katmer ve su böreği sofraya konulmadı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, annesi 82 yaşındaki Adeviye Gül’ün elini öptü, ’Anneler Günü’nü kutladı. Gül, "Allah sana uzun ömürler versin. Benden duanı esirgeme" diyerek annesine bir buket çiçek verdi. Kardeşi Macit Gül de annesinin elini öperek, ’Anneler Günü’nü kutladı. Cumhurbaşkanı Gül, annesinin elini öperken çekilen fotoğrafı sosyal medyada ’Kayseri’de güne annemin elini öpüp hayır dualarını alarak başladım’ diyerek paylaştı.
Gazeteciler, gün boyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kergah Bağları’ndaki bağ evinin önünde bekledi. Ancak Cumhurbaşkanı Gül’ün bugün resmi bir programı olmadığı iletildi.
KAYNAK : Hurriyet.com.tr
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, annesi 82 yaşındaki Adeviye Gül’ün elini öptü, ’Anneler Günü’nü kutladı. Gül, "Allah sana uzun ömürler versin. Benden duanı esirgeme" diyerek annesine bir buket çiçek verdi. Kardeşi Macit Gül de annesinin elini öperek, ’Anneler Günü’nü kutladı. Cumhurbaşkanı Gül, annesinin elini öperken çekilen fotoğrafı sosyal medyada ’Kayseri’de güne annemin elini öpüp hayır dualarını alarak başladım’ diyerek paylaştı.
Gazeteciler, gün boyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kergah Bağları’ndaki bağ evinin önünde bekledi. Ancak Cumhurbaşkanı Gül’ün bugün resmi bir programı olmadığı iletildi.
KAYNAK : Hurriyet.com.tr
Posted on :
23 Kasım 2013 Cumartesi
[0] comments Label:
Ak parti,
bekir bozdağ,
Cumhurbaşkanı,
gündem,
haber,
imam hatip,
imam hatip liseleri
İşte Yeni Cumhurbaşkanı
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda; "İnşallah İmam Hatipli Cumhurbaşkanımız olacak" dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, orta öğrenimini Kayseri Lisesi'nde tamamlarken, Başbakan Erdoğan ise İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde okudu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu'na katıldı. Bozdağ’ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de sempozyumda yeraldı.
Sempozyumda konuşma yapan Bozdağ, “Birgün inşallah Türkiye’nin imam hatipli cumhurbaşkanı olacak" dedi.
"HEP KAZANDIRDI, HİÇ KAYBETTİRMEDİ"
İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İmam hatip liselerinin önemine dikkat çekti.
Bekir Bozdağ, “Biz ne kadar seviyorsak, bilmemiz gerekiyorki başkaları da o kadar ürküyor. Bizim bu konuya doğru bakmamız lazım. İmam hatip bu ülkeye ne kazandırdı? Bunları objektif olarak değerlendirdiğimiz zaman bu nesil bu millete ve devlete çok şey kattı. Hep kazandırdı. Hiç kaybettirmedi. Buna tarih şahittir"dedi. İmam hatip liselerinin halkın okulu olduğunu, bu okulların vatandaşlar tarafından yaptırıldığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu okullara devletin her zaman olumsuz yaklaşım içinde olduğunu belirtti. Birilerinin zihninde acabalar olduğunu ve bu ayrımcı bakışın son yıllara kadar hep sürdüğünü belirten Bozdağ, son yıllarda bu ayrımcılıkların ortadan kalktığını ifade etti.
KARŞI DURUŞ İMAM HATİPLERE DEĞİLDİ
İmam hatiplerin siyasal rüzgar ne olursa olsun yoluna devam edeceğine dikkat çeken Bozdağ, “Karşı duruş imam hatiplere değil, karşı duruş din eğimi almış, din bilgisine sahip kişileredir aslında" diye konuştu. İmam hatiplere üniversitelerin kapısının kapatıldığını hatırlatan Bozdağ, bu okullara gidenlerin devlet için tehdit olarak görüldüğünü ifade etti.
KAPATMA DAVASININ DELİLLERİ ARASINDA KATSAYI ÇALIŞMASI VARDI
Ak Parti hakkında 2008 yılında kapatma davası açıldığını hatırlatan Bekir Bozdağ, "Kapatma davasının delilleri arasında başörtüsü yasağı ve katsayı uygulamaları vardı. Bu konudaki çalışmalarımız ve sözlerimiz vardı deliller arasında" diye konuştu.
Katsayı engelinin kaldırıldığını ifade eden Bozdağ, imam hatip lisesi mezunlarının polis okullarına girebilmesinin 2001 yılında yasaklandığını ancak bu yasağında hükümet tarafından kaldırıldığını vurguladı.
DİYANET İŞLERİNİN KALDIRILMASI
Diyanetin İşleri Başkanlığının bütçesinin sürekli tartışma konusu olduğunu, diyanetten başka kurumlara geçenlerin sık sık sorulduğunu belirten Bekir Bozdağ, “Diyanetin bütçesi yüksek mi yüksek. Sadece cari giderler ama. Yatırım oranı yüksek değil. Sadece giderleri var. Diyanetten başka kurumlara geçerse veba mı bulaştıracak buralara? Diyaneti kaldıralım konusun sık sık gündeme geliyor. Diyanetin kaldırılması doğru mu? Hayır. Diyanet bu ülkenin birliğini sağlayan çimentodur. Daha iyileştirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
İMAM HATİPLİ CUMHURBAŞKANI
İmam hatiplilerin demokrasi mücadelesine devam etmesinin gerektiğinin belirten Bozdağ, sözlerini “Birgün inşallah Türkiye’nin imam hatipli cumhurbaşkanı olacak" diyerek bitirdi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ: EKSİKLİKLER KONUŞULDU
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de yaptığı konuşmada, imam hatip okullarının herkesin gurur kaynağı olduğunun belirtti. İmam hatip okullarının ulusal ve uluslararası düzeyde akademik araştırmalara konu olduğunu ifade eden Görmez, dünyanın pek çok Müslüman toplumunda bu okulların modern olarak görüldüğüne dikkat çekti. Bu okulların eksikliklerinin de konuşulması gerektiğini belirten Görmez, özeleştirinin de yararlı olacağını vurguladı.
TOPBAŞ: BİRÇOK ALANDA BU OKULLARDAN YETİŞMİŞ İNSANLAR VAR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, her ülkenin kendi değerleri üzerine yükseldiğini belirtti. İmam hatip öğrencilerinin her birinde büyük bir yaşam öyküsü bulunduğunu belirten Topbaş, "Bugün ülkeye yön verenler arasında, birçok alanda bu okullardan yetişmiş insanlar var" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu'na katıldı. Bozdağ’ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de sempozyumda yeraldı.
Sempozyumda konuşma yapan Bozdağ, “Birgün inşallah Türkiye’nin imam hatipli cumhurbaşkanı olacak" dedi.
"HEP KAZANDIRDI, HİÇ KAYBETTİRMEDİ"
İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İmam hatip liselerinin önemine dikkat çekti.
Bekir Bozdağ, “Biz ne kadar seviyorsak, bilmemiz gerekiyorki başkaları da o kadar ürküyor. Bizim bu konuya doğru bakmamız lazım. İmam hatip bu ülkeye ne kazandırdı? Bunları objektif olarak değerlendirdiğimiz zaman bu nesil bu millete ve devlete çok şey kattı. Hep kazandırdı. Hiç kaybettirmedi. Buna tarih şahittir"dedi. İmam hatip liselerinin halkın okulu olduğunu, bu okulların vatandaşlar tarafından yaptırıldığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu okullara devletin her zaman olumsuz yaklaşım içinde olduğunu belirtti. Birilerinin zihninde acabalar olduğunu ve bu ayrımcı bakışın son yıllara kadar hep sürdüğünü belirten Bozdağ, son yıllarda bu ayrımcılıkların ortadan kalktığını ifade etti.
KARŞI DURUŞ İMAM HATİPLERE DEĞİLDİ
İmam hatiplerin siyasal rüzgar ne olursa olsun yoluna devam edeceğine dikkat çeken Bozdağ, “Karşı duruş imam hatiplere değil, karşı duruş din eğimi almış, din bilgisine sahip kişileredir aslında" diye konuştu. İmam hatiplere üniversitelerin kapısının kapatıldığını hatırlatan Bozdağ, bu okullara gidenlerin devlet için tehdit olarak görüldüğünü ifade etti.
KAPATMA DAVASININ DELİLLERİ ARASINDA KATSAYI ÇALIŞMASI VARDI
Ak Parti hakkında 2008 yılında kapatma davası açıldığını hatırlatan Bekir Bozdağ, "Kapatma davasının delilleri arasında başörtüsü yasağı ve katsayı uygulamaları vardı. Bu konudaki çalışmalarımız ve sözlerimiz vardı deliller arasında" diye konuştu.
Katsayı engelinin kaldırıldığını ifade eden Bozdağ, imam hatip lisesi mezunlarının polis okullarına girebilmesinin 2001 yılında yasaklandığını ancak bu yasağında hükümet tarafından kaldırıldığını vurguladı.
DİYANET İŞLERİNİN KALDIRILMASI
Diyanetin İşleri Başkanlığının bütçesinin sürekli tartışma konusu olduğunu, diyanetten başka kurumlara geçenlerin sık sık sorulduğunu belirten Bekir Bozdağ, “Diyanetin bütçesi yüksek mi yüksek. Sadece cari giderler ama. Yatırım oranı yüksek değil. Sadece giderleri var. Diyanetten başka kurumlara geçerse veba mı bulaştıracak buralara? Diyaneti kaldıralım konusun sık sık gündeme geliyor. Diyanetin kaldırılması doğru mu? Hayır. Diyanet bu ülkenin birliğini sağlayan çimentodur. Daha iyileştirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
İMAM HATİPLİ CUMHURBAŞKANI
İmam hatiplilerin demokrasi mücadelesine devam etmesinin gerektiğinin belirten Bozdağ, sözlerini “Birgün inşallah Türkiye’nin imam hatipli cumhurbaşkanı olacak" diyerek bitirdi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ: EKSİKLİKLER KONUŞULDU
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de yaptığı konuşmada, imam hatip okullarının herkesin gurur kaynağı olduğunun belirtti. İmam hatip okullarının ulusal ve uluslararası düzeyde akademik araştırmalara konu olduğunu ifade eden Görmez, dünyanın pek çok Müslüman toplumunda bu okulların modern olarak görüldüğüne dikkat çekti. Bu okulların eksikliklerinin de konuşulması gerektiğini belirten Görmez, özeleştirinin de yararlı olacağını vurguladı.
TOPBAŞ: BİRÇOK ALANDA BU OKULLARDAN YETİŞMİŞ İNSANLAR VAR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, her ülkenin kendi değerleri üzerine yükseldiğini belirtti. İmam hatip öğrencilerinin her birinde büyük bir yaşam öyküsü bulunduğunu belirten Topbaş, "Bugün ülkeye yön verenler arasında, birçok alanda bu okullardan yetişmiş insanlar var" dedi.
Posted on :
3 Kasım 2013 Pazar
[0] comments Label:
Cumhurbaşkanı,
darbe,
Devrik,
dünya,
Gözaltı,
Mursi,
Müslüman Kardeşler,
Teşvik
Mursi'nin Tutuklandıktan Sonraki İlk Fotoğrafı!
Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi'nin tutuklandıktan sonra çekildiği belirtilen fotoğrafları ülkede yayın yapan El-Hayat televizyonu tarafından yayınlandı.
Temmuz ayında askeri darbeyle görevinden alınan Muhammet Mursi, yarın mahkeme önüne çıkacak. Bilinmeyen bir yerde gözaltında tutulan Mursi, ailesiyle görüştürülmüyordu.
Mursi ve Müslüman Kardeşler yöneticilerinin yargılanacağı dava için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Devrik cumhurbaşkanı, "göstericileri öldürmeye teşvik etmek" suçundan yargılanacak.
Mursi ve Müslüman Kardeşler yöneticilerinin yargılanacağı dava için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Devrik cumhurbaşkanı, "göstericileri öldürmeye teşvik etmek" suçundan yargılanacak.
Posted on :
27 Ekim 2013 Pazar
[0] comments Label:
Abdullah Gül,
Cumhurbaşkanı,
Kayseri,
manşet,
Nüfus,
Nüfus Politikaları
Gül: 'Nitelikli Değilse Nüfus Yüktür'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İnsan gücü sadece nüfusun büyüklüğüyle ifade edilmez. Bugün 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var, muhakkak ki bu güçtür ama 80 milyon nitelikliyse eğer çok büyük güçtür. Nitelikli değilse vasıfsızsa o zaman da yüktür" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İnsan gücü sadece nüfusun büyüklüğüyle ifade edilmez. Bugün 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var, muhakkak ki bu güçtür ama 80 milyon nitelikliyse eğer çok büyük güçtür. Nitelikli değilse vasıfsızsa o zaman da yüktür" dedi.
Gül, Melikşah Üniversitesinin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Salonu'nda yapılan, 2013-2014 akademik yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, yaklaşık 5 yıl önce açılışını yaptığı üniversitenin bugün bu kadar büyümüş, gelişmiş, kendini ispatlamış ve önemli hamleler yapmış olmasından büyük bir gurur duyduğunu söyledi.
Melikşah Üniversitenin büyük bir kampüse ulaşmış olmasının, fakülte sayısının artmasının, dünyanın başka ülkelerinden de öğrenci kabul eden bir üniversiteye dönüşmüş olmasının, araştırma geliştirmeye verdiği ağırlık ve aldığı başarıların üniversitenin kuruluşundaki amaçlara adm adım yaklaştığını gösterdiğini belirten Gül, bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı.
Gül, üniversitenin bu hale gelmesinde pekçok kişinin katkısı bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Ancak işin sahibi olan Boydak ailesine, başta Hacı Bey olmak üzere çok teşekkür ediyorum, sizlerle beraber olan değerli hayırsever hemşehrilerimize, herkese teşekkür ediyorum, her türlü katkıyı veren kamu yöneticilerine, başta belediye başkanlarımız olmak üzere, milletvekillerimize, vali beye, bütün görevlilerimize teşekkür ediyorum, ayıca da takdir ediyorum. Üniversiteniz kendisini ispatlamış. Onun için artık üniversitenizde okumak isteyenlerin çeşitliliğini de görüyorum. Türkiye'nin en değerli, önemli iş adamlarından birisi öğrenciniz olmuş. Ben de herkese örnek gösteriyorum. Öğretim üyeleri siz de çok şanslısınız açıkçası. Bu kadar sahiplenilmiş bir üniversitede öğretim üyesi olmak gerçekten çok önemli, değerli. Sizlere emanet edilen bu öğrencileri en iyi şekilde yetiştirmenizi bekliyor, bütün bu fedakarlıkları yapanlar. Eminim ki sizler de bunu büyük bir sorumluluk duygusu içinde gerçekleştiriyorsunuzdur."
- "Kayseri bir üniversite kenti"
Kayseri'nin bir üniversite kenti olduğunu vurgulayan Gül, "Erciyes Üniversitesi yarım asırlık oldu. Melikşah Üniversitesi hemen arkasından geldi. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi üçüncü üniversite oldu. Benim ismimi taşıyan AGÜ ise dördüncü üniversite oldu. İki vakıf, iki de devlet üniversitesi var. Dün ismimi taşıyan devlet üniversitesinin açılışını yaptık. Kayseri'nin bu şekilde bir üniversiteler şehri haline gelmesinden de büyük memnuniyet duyuyorum" dedi.
Gül, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden ve yurt dışından gelen öğretim üyeleri ve öğrencilerin şehrin sosyal hayatını geliştirdiğini dile getirerek, bu sayede bir taşra şehri olmaktan çıkarak metropol şehir haline dönüştüğünü anlattı.
Bu kadar değerli ilim adamını bünyesinde barındıran şehrin de bunun kendisi için ne kadar değerli olduğunun farkında olması ve öğretim üyelerinden her alanda faydalanması gerektiğini ifade eden Gül, "Akademisyenler, öğretim üyeleri, ilim adamları yalnızca eğitim veren insanlar değildir, eğitim bu işin bir parçasıdır. Bunun ötesinde araştırmalar, geliştirmeler, fikir yürütmeler, fikir önermeler, tavsiyelerde bulunmalar, bu alanınızla ilgili olabilir, şehirle ilgili olabilir, memleketle ilgili olabilir, bütün insanlıkla ilgili olabilir, bütün bunlardan faydalanmak da bu şehrin yöneticilerine düşen görev ve çok büyük bir avantajdır. Bu şekilde şehrimizin çok hızlı geliştiğine şahit oluyorum, bundan da büyük bir memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.
- "Bir nüfusun nitelikli hale gelmesinin yolu eğitimden geçmektedir"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelere çok büyük önem verdiğini herkesin bildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çünkü, Türkiye'nin gelişmesinin, kalkınmasının çok daha ileriye gitmesinin esas lokomotifi insan gücüdür. İnsan gücü sadece nüfusun büyüklüğüyle ifade edilmez. Bugün 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var, muhakkak ki bu güçtür ama 80 milyon nitelikliyse eğer çok büyük güçtür. Nitelikli değilse vasıfsızsa o zaman da yüktür. Onun için ülkelerin nüfus tartışmaları yapılırken, bazen yanlışa kayılır. Büyük nüfustan korkarlar. Eğer nüfus vasıflı bir şekilde gelişmiyorsa tabi ki korkmak lazım. Herkes tüketiyorsa, hiçbir şey üretmiyorsa, hiçbir katkısı olmuyorsa ülkeye o zaman o nüfus yüktür gerçekten. Nitelikli bir nüfus varsa, üretiyorsa o zaman da nüfusun büyüklüğü gerçekten güç oluşturur ve o ülkenin en büyük değeri haline gelir. Bir nüfusun nitelikli hale gelmesinin yolu da eğitimden geçmektedir. Bu ilkokul öncesinden başlar, üniversite sonrasına kadar devam eder ama şunu biliyoruz ki esas şekillenme üniversitelerde olmakta ve meslekler ayrıldığı için herkes hayata hangi yönde katkı yapacağını buralarda karar vermektedir. O açıdan üniversite eğitimlerini çok önemli olduğuna inanıyorum."
- "Bilgi herkese açık aslında, en büyük devrim de bu"
"Sık sık ziyaret ettiğim üniversitelerde veya yapılan toplantılarda, Yükseköğretim Kurulu, TÜBİTAK gibi kuruluşlarda, hep dikkat çektiğim nokta üniversitelerin eğitimlerinin kalitesini yükseltmektir" diyen Gül, şunları kaydetti:
"Her üniversite artık nerede olursa olsun, üniversite ünvanını aldıysa yetiştirdiği öğrenci dünyanın her tarafında rekabet edebilecek, iş bulabilecek, çalışabilecek nitelikte olmalıdır. Yoksa açıkçası 4-5 senesini bu güzel binaların içinde geçirmiş insanlar olarak kalırlar. Üniversitelerde gerçek formasyonu vereceksiniz. Onları sadece burada eğitmeyeceksiniz, hayat boyu kendilerini nasıl eğitmeye devam edeceklerinin de esas yolunu göstereceksiniz. Bugün artık bilgi herkese açıktır. Bugün dünyanın en büyük, en meşhur üniversitelerinin hocaları, derslerini internet üzerinde herkese açmaktadır. İster siz değerli öğretim üyeleri, ister siz sevgili öğrenciler, isterse buradaki değerli misafirlerin içinden birileri o üniversitelere kayıt olmadan dünyanın en meşhur profesörlerinin, en meşhur üniversitelerinin derslerini bilgisayarınızdan takip edebilirsiniz. Bilgi herkese açık aslında, en büyük devrim de bu."
Gül, üniversiteye girerken yerleşkeyi ve yapılan binaları gördüğünü belirterek, burada büyük bir sermaye yattığını, özgüvenle yapılan çok büyük bir çalışma olduğunu kaydetti.
Üniversiteyi kuranların başarılı olmak için kendi işlerine ne kadar özen gösteriyorlarsa, bu üniversitenin de başarılı olması için aynı özeni gösterdiklerini belirterek, beklentilerinin buradan mezun olan öğrencilerin mesleklerinde aranan kişiler haline gelmesi olduğunu, bunun da öğretim üyeleri sayesindegerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
Gül, konuşmasının ardından üniversiteye bu yıl yaptırılan spor ve sosyal tesisler ile yurt ve dersliklere sponsor olan hayırseverler Hacı Boydak, Saffet Arslan, Hacı Ali Sözduyar, Nurullah Haskahveci ve Ahmet Özkan'a plaket verdi.
Törenin ardından, Saffet Arslan Kongre ve Kültür Merkezi, Şahnur-Hacı Boydak Yabancı Diller Yüksekokulu, Hayriye-Hacı Ali Sözduyar Erkek Öğrenci Yurdu, Fatma-Nurullah Haskahveci Erkek Öğrenci Yurdu, Hacı Mustafa Özkan Spor Salonunun toplu açılışı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve hayırseverler tarafından kurdele kesilerek yapıldı.
Törene, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, milletvekilleri ve hayırseverler de katıldı.
Gül, Melikşah Üniversitesinin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Salonu'nda yapılan, 2013-2014 akademik yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, yaklaşık 5 yıl önce açılışını yaptığı üniversitenin bugün bu kadar büyümüş, gelişmiş, kendini ispatlamış ve önemli hamleler yapmış olmasından büyük bir gurur duyduğunu söyledi.
Melikşah Üniversitenin büyük bir kampüse ulaşmış olmasının, fakülte sayısının artmasının, dünyanın başka ülkelerinden de öğrenci kabul eden bir üniversiteye dönüşmüş olmasının, araştırma geliştirmeye verdiği ağırlık ve aldığı başarıların üniversitenin kuruluşundaki amaçlara adm adım yaklaştığını gösterdiğini belirten Gül, bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı.
Gül, üniversitenin bu hale gelmesinde pekçok kişinin katkısı bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Ancak işin sahibi olan Boydak ailesine, başta Hacı Bey olmak üzere çok teşekkür ediyorum, sizlerle beraber olan değerli hayırsever hemşehrilerimize, herkese teşekkür ediyorum, her türlü katkıyı veren kamu yöneticilerine, başta belediye başkanlarımız olmak üzere, milletvekillerimize, vali beye, bütün görevlilerimize teşekkür ediyorum, ayıca da takdir ediyorum. Üniversiteniz kendisini ispatlamış. Onun için artık üniversitenizde okumak isteyenlerin çeşitliliğini de görüyorum. Türkiye'nin en değerli, önemli iş adamlarından birisi öğrenciniz olmuş. Ben de herkese örnek gösteriyorum. Öğretim üyeleri siz de çok şanslısınız açıkçası. Bu kadar sahiplenilmiş bir üniversitede öğretim üyesi olmak gerçekten çok önemli, değerli. Sizlere emanet edilen bu öğrencileri en iyi şekilde yetiştirmenizi bekliyor, bütün bu fedakarlıkları yapanlar. Eminim ki sizler de bunu büyük bir sorumluluk duygusu içinde gerçekleştiriyorsunuzdur."
- "Kayseri bir üniversite kenti"
Kayseri'nin bir üniversite kenti olduğunu vurgulayan Gül, "Erciyes Üniversitesi yarım asırlık oldu. Melikşah Üniversitesi hemen arkasından geldi. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi üçüncü üniversite oldu. Benim ismimi taşıyan AGÜ ise dördüncü üniversite oldu. İki vakıf, iki de devlet üniversitesi var. Dün ismimi taşıyan devlet üniversitesinin açılışını yaptık. Kayseri'nin bu şekilde bir üniversiteler şehri haline gelmesinden de büyük memnuniyet duyuyorum" dedi.
Gül, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden ve yurt dışından gelen öğretim üyeleri ve öğrencilerin şehrin sosyal hayatını geliştirdiğini dile getirerek, bu sayede bir taşra şehri olmaktan çıkarak metropol şehir haline dönüştüğünü anlattı.
Bu kadar değerli ilim adamını bünyesinde barındıran şehrin de bunun kendisi için ne kadar değerli olduğunun farkında olması ve öğretim üyelerinden her alanda faydalanması gerektiğini ifade eden Gül, "Akademisyenler, öğretim üyeleri, ilim adamları yalnızca eğitim veren insanlar değildir, eğitim bu işin bir parçasıdır. Bunun ötesinde araştırmalar, geliştirmeler, fikir yürütmeler, fikir önermeler, tavsiyelerde bulunmalar, bu alanınızla ilgili olabilir, şehirle ilgili olabilir, memleketle ilgili olabilir, bütün insanlıkla ilgili olabilir, bütün bunlardan faydalanmak da bu şehrin yöneticilerine düşen görev ve çok büyük bir avantajdır. Bu şekilde şehrimizin çok hızlı geliştiğine şahit oluyorum, bundan da büyük bir memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.
- "Bir nüfusun nitelikli hale gelmesinin yolu eğitimden geçmektedir"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelere çok büyük önem verdiğini herkesin bildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çünkü, Türkiye'nin gelişmesinin, kalkınmasının çok daha ileriye gitmesinin esas lokomotifi insan gücüdür. İnsan gücü sadece nüfusun büyüklüğüyle ifade edilmez. Bugün 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var, muhakkak ki bu güçtür ama 80 milyon nitelikliyse eğer çok büyük güçtür. Nitelikli değilse vasıfsızsa o zaman da yüktür. Onun için ülkelerin nüfus tartışmaları yapılırken, bazen yanlışa kayılır. Büyük nüfustan korkarlar. Eğer nüfus vasıflı bir şekilde gelişmiyorsa tabi ki korkmak lazım. Herkes tüketiyorsa, hiçbir şey üretmiyorsa, hiçbir katkısı olmuyorsa ülkeye o zaman o nüfus yüktür gerçekten. Nitelikli bir nüfus varsa, üretiyorsa o zaman da nüfusun büyüklüğü gerçekten güç oluşturur ve o ülkenin en büyük değeri haline gelir. Bir nüfusun nitelikli hale gelmesinin yolu da eğitimden geçmektedir. Bu ilkokul öncesinden başlar, üniversite sonrasına kadar devam eder ama şunu biliyoruz ki esas şekillenme üniversitelerde olmakta ve meslekler ayrıldığı için herkes hayata hangi yönde katkı yapacağını buralarda karar vermektedir. O açıdan üniversite eğitimlerini çok önemli olduğuna inanıyorum."
- "Bilgi herkese açık aslında, en büyük devrim de bu"
"Sık sık ziyaret ettiğim üniversitelerde veya yapılan toplantılarda, Yükseköğretim Kurulu, TÜBİTAK gibi kuruluşlarda, hep dikkat çektiğim nokta üniversitelerin eğitimlerinin kalitesini yükseltmektir" diyen Gül, şunları kaydetti:
"Her üniversite artık nerede olursa olsun, üniversite ünvanını aldıysa yetiştirdiği öğrenci dünyanın her tarafında rekabet edebilecek, iş bulabilecek, çalışabilecek nitelikte olmalıdır. Yoksa açıkçası 4-5 senesini bu güzel binaların içinde geçirmiş insanlar olarak kalırlar. Üniversitelerde gerçek formasyonu vereceksiniz. Onları sadece burada eğitmeyeceksiniz, hayat boyu kendilerini nasıl eğitmeye devam edeceklerinin de esas yolunu göstereceksiniz. Bugün artık bilgi herkese açıktır. Bugün dünyanın en büyük, en meşhur üniversitelerinin hocaları, derslerini internet üzerinde herkese açmaktadır. İster siz değerli öğretim üyeleri, ister siz sevgili öğrenciler, isterse buradaki değerli misafirlerin içinden birileri o üniversitelere kayıt olmadan dünyanın en meşhur profesörlerinin, en meşhur üniversitelerinin derslerini bilgisayarınızdan takip edebilirsiniz. Bilgi herkese açık aslında, en büyük devrim de bu."
Gül, üniversiteye girerken yerleşkeyi ve yapılan binaları gördüğünü belirterek, burada büyük bir sermaye yattığını, özgüvenle yapılan çok büyük bir çalışma olduğunu kaydetti.
Üniversiteyi kuranların başarılı olmak için kendi işlerine ne kadar özen gösteriyorlarsa, bu üniversitenin de başarılı olması için aynı özeni gösterdiklerini belirterek, beklentilerinin buradan mezun olan öğrencilerin mesleklerinde aranan kişiler haline gelmesi olduğunu, bunun da öğretim üyeleri sayesindegerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
Gül, konuşmasının ardından üniversiteye bu yıl yaptırılan spor ve sosyal tesisler ile yurt ve dersliklere sponsor olan hayırseverler Hacı Boydak, Saffet Arslan, Hacı Ali Sözduyar, Nurullah Haskahveci ve Ahmet Özkan'a plaket verdi.
Törenin ardından, Saffet Arslan Kongre ve Kültür Merkezi, Şahnur-Hacı Boydak Yabancı Diller Yüksekokulu, Hayriye-Hacı Ali Sözduyar Erkek Öğrenci Yurdu, Fatma-Nurullah Haskahveci Erkek Öğrenci Yurdu, Hacı Mustafa Özkan Spor Salonunun toplu açılışı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve hayırseverler tarafından kurdele kesilerek yapıldı.
Törene, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, milletvekilleri ve hayırseverler de katıldı.
Posted on :
6 Mart 2013 Çarşamba
[0] comments Label:
Ahmedinejad,
Ameliyat,
Chavez,
Cumhurbaşkanı,
dünya,
Hugo,
Hugo Chavez,
İran,
İran Cumhurbaşkanı,
Kanser,
Küba
Chavez öldü
Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez Hayatını Kaybetti
Devlet Başkanı Hugo Chavez'in hayatını kaybettiği bildirildi.
Açıklama Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Nicolas Maduro'dan geldi.
Maduro, düzenlediği basın toplantısında uzun zamandan bu yana kanser tedavisi gören Chavez'in yaşam mücadelesini kaybettiğini duyurdu.
Chavez'in ölümünün ardından ülkede yas ilan edildi.
Akşam saatlerinde yapılan açıklamada Chavez'in sağlık durumunun kötüye gittiği açıklanmıştı.
İlk kez Haziran 2011'de kanser teşhisi konulan Chavez, 4 kez kanser ameliyatı oldu.
Son olarak geçen yıl 11 Aralık'ta kanser ameliyatı için Küba'ya giden Chavez'in tedavisine, 18 Şubat'ta ülkesine dönmesinin ardından Karakas'taki bir askeri hastanede devam ediliyordu.
Geçen Ekim ayındaki seçimde üçüncü kez devlet başkanı seçilen 58 yaşındaki Chavez, 10 Ocak'ta yapılması planlanan yemin törenine de hastalığı nedeniyle katılamamıştı.
Chavez için Cuma günü cenaze töreni düzenlenecek.
MADURO'YU İŞARET ETMİŞTİ
14 yıldır Venezuela'yı yöneten Chavez, ölmeden önce halefi olarak Nicolas Maduro'yu işaret etmişti.
Chavez'in ölümünün duyurulmasının ardından açıklama yapan Venezuela Genelkurmay Başkanı da Maduro'nun arkasında olduklarını söyledi.
OBAMA: ZORLU BİR ZAMAN
ABD Başkanı Barack Obama, Chavez'in ölümünün ardından, ülkesinin Venezuela halkına ve Venezuela Hükümeti ile yapıcı bir ilişkinin geliştirilmesine olan desteğini teyit etti.
Obama, yaptığı yazılı açıklamada, Chavez'in ölümünün, Venezuela için ''zorlu bir zaman'' olduğunu belirtti.
Başkan Obama, açıklamasında, ''Bu zorlu zamanda, ABD, Venezuela halkına desteğini ve Venezuela Hükümeti'yle yapıcı bir ilişkinin geliştirilmesine yönelik ilgisini yeniden teyit eder. Venezuela, tarihinde yeni bir fasıla başlarken, ABD demokratik ilkeleri, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarına saygıyı teşvik eden politikalara bağlılığını sürdürmektedir'' ifadesini kullandı.
Hugo Chavez kimdir ?
28 Temmuz 1954 yılında doğan Hugo Rafael Chavez, Venezuelalı politikacı ve 1999'dan bu yana ülkenin devlet başkanıdır. 2007 yılında Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) lideri olan Chávez, 1997'de kuruluşundan itibaren Beşinci Cumhuriyet Hareketi'nin liderliğini yapmıştır. Politik ideolojisi "21. Yüzyıl için Sosyalizm" ve Bolivarcılık'tır. Ülkede Bolivarcı Devrimin sosyalist reformların uygulanmasına odaklanmıştır.
Bir işçi sınıfı ailenin çocuğu olarak doğan Chávez, kariyerine subay olarak başladı. Ülkenin politik sistemini eleştiren Chávez, 1980'lerin başlarında gizlice Bolivarcı Devrimci Hareket-200 (MBR-200) kurdu. 1992 yılında Başkan Carlos Andrés Pérez hükümetine karşı başarısız bir darbe girişimine liderlik yaptı. 2 yıllık hapis sürecinden sonra Beşinci Cumhuriyet Hareketi kuruldu ve 1998 yılında Venezüella devlet başkanı seçildi. Ardından Venezüella devlet yapısını ve bazı marjinal grupların haklarını değiştirdiği yeni bir anayasa tanıttı ve 2000 yılında yeniden seçildi. Yaptığı ikinci başkanlık dönemi Bolivarcılık misyonlarını izleyen bir sistemi tanıtan Chávez, komünal konseyler ve işçilerce yönetilen kooperatifler kurarak bir dizi toprak reformunu hayata geçirerek, çeşitli kilit sanayileri kamulaştırdı.
Muhalif darbeyle baştan indirilmiş, ancak 2 gün (48 saat içinde) Barriosta (İspanyolca konuşulan ülkelerde kırsal alana verilen isim) yaşayan halkın darbecilere karşı yaptığı protestolarla tekrar iktidara gelmeyi başarmıştır.
4 Aralık 2006 tarihinde Venezuela'da yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanarak 2012'ye kadar devlet başkanı olmaya hak kazanmıştır.
Ekim 2012 seçimlerinde Venezuela lideri Hugo Chavez, oyların yüzde 54'ünü alarak muhalefet lideri Henrique Capriles'i geride bırakarak dördüncü kez Devlet Başkanı seçildi.
Washington yönetiminin düşman olarak gördüğü Küba, Kuzey Kore, İran, Belarus, Suriye gibi ülkelerle sıkı bağlar kurmuş ve ABD karşıtlığını her fırsatta dile getirmiştir. Chavez, Amerikan aleyhtarlığını 2006 yılının Ağustos ayında yaptığı İran gezisi ile göstermiştir. Son olarak da BM konuşmasında "Şeytan dün buradaydı" sözleri ile Bush'u bir şeytan olarak tanımlamış ve dünya çapında büyük ilgi toplayan bir konuşmaya imza atmıştır.
2011 yılında Pelvis bölgesinde görülen lezyonlar nedeniyle Küba'da ameliyat olan Chavez'in sağlık durumu, 2012 yılında kanserin nüksetmesi nedeniyle tekrardan kötüleşmiş, bu nedenle anayasal zorunluluk gereği katılmak zorunda olduğu yemin törenine katılamamıştır.
Chavez, 5 Mart 2013 Çarşamba günü hayatını kaybetti...
06 Mart 2013 Çarşamba - 00:04
Devlet Başkanı Hugo Chavez'in hayatını kaybettiği bildirildi.
Devlet Başkanı Hugo Chavez'in hayatını kaybettiği bildirildi.
Açıklama Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Nicolas Maduro'dan geldi.
Maduro, düzenlediği basın toplantısında uzun zamandan bu yana kanser tedavisi gören Chavez'in yaşam mücadelesini kaybettiğini duyurdu.
Chavez'in ölümünün ardından ülkede yas ilan edildi.
Akşam saatlerinde yapılan açıklamada Chavez'in sağlık durumunun kötüye gittiği açıklanmıştı.
İlk kez Haziran 2011'de kanser teşhisi konulan Chavez, 4 kez kanser ameliyatı oldu.
Son olarak geçen yıl 11 Aralık'ta kanser ameliyatı için Küba'ya giden Chavez'in tedavisine, 18 Şubat'ta ülkesine dönmesinin ardından Karakas'taki bir askeri hastanede devam ediliyordu.
Geçen Ekim ayındaki seçimde üçüncü kez devlet başkanı seçilen 58 yaşındaki Chavez, 10 Ocak'ta yapılması planlanan yemin törenine de hastalığı nedeniyle katılamamıştı.
Chavez için Cuma günü cenaze töreni düzenlenecek.
MADURO'YU İŞARET ETMİŞTİ
14 yıldır Venezuela'yı yöneten Chavez, ölmeden önce halefi olarak Nicolas Maduro'yu işaret etmişti.
Chavez'in ölümünün duyurulmasının ardından açıklama yapan Venezuela Genelkurmay Başkanı da Maduro'nun arkasında olduklarını söyledi.
OBAMA: ZORLU BİR ZAMAN
ABD Başkanı Barack Obama, Chavez'in ölümünün ardından, ülkesinin Venezuela halkına ve Venezuela Hükümeti ile yapıcı bir ilişkinin geliştirilmesine olan desteğini teyit etti.
Obama, yaptığı yazılı açıklamada, Chavez'in ölümünün, Venezuela için ''zorlu bir zaman'' olduğunu belirtti.
Başkan Obama, açıklamasında, ''Bu zorlu zamanda, ABD, Venezuela halkına desteğini ve Venezuela Hükümeti'yle yapıcı bir ilişkinin geliştirilmesine yönelik ilgisini yeniden teyit eder. Venezuela, tarihinde yeni bir fasıla başlarken, ABD demokratik ilkeleri, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarına saygıyı teşvik eden politikalara bağlılığını sürdürmektedir'' ifadesini kullandı.
Hugo Chavez kimdir ?
28 Temmuz 1954 yılında doğan Hugo Rafael Chavez, Venezuelalı politikacı ve 1999'dan bu yana ülkenin devlet başkanıdır. 2007 yılında Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) lideri olan Chávez, 1997'de kuruluşundan itibaren Beşinci Cumhuriyet Hareketi'nin liderliğini yapmıştır. Politik ideolojisi "21. Yüzyıl için Sosyalizm" ve Bolivarcılık'tır. Ülkede Bolivarcı Devrimin sosyalist reformların uygulanmasına odaklanmıştır.
Bir işçi sınıfı ailenin çocuğu olarak doğan Chávez, kariyerine subay olarak başladı. Ülkenin politik sistemini eleştiren Chávez, 1980'lerin başlarında gizlice Bolivarcı Devrimci Hareket-200 (MBR-200) kurdu. 1992 yılında Başkan Carlos Andrés Pérez hükümetine karşı başarısız bir darbe girişimine liderlik yaptı. 2 yıllık hapis sürecinden sonra Beşinci Cumhuriyet Hareketi kuruldu ve 1998 yılında Venezüella devlet başkanı seçildi. Ardından Venezüella devlet yapısını ve bazı marjinal grupların haklarını değiştirdiği yeni bir anayasa tanıttı ve 2000 yılında yeniden seçildi. Yaptığı ikinci başkanlık dönemi Bolivarcılık misyonlarını izleyen bir sistemi tanıtan Chávez, komünal konseyler ve işçilerce yönetilen kooperatifler kurarak bir dizi toprak reformunu hayata geçirerek, çeşitli kilit sanayileri kamulaştırdı.
Muhalif darbeyle baştan indirilmiş, ancak 2 gün (48 saat içinde) Barriosta (İspanyolca konuşulan ülkelerde kırsal alana verilen isim) yaşayan halkın darbecilere karşı yaptığı protestolarla tekrar iktidara gelmeyi başarmıştır.
4 Aralık 2006 tarihinde Venezuela'da yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanarak 2012'ye kadar devlet başkanı olmaya hak kazanmıştır.
Ekim 2012 seçimlerinde Venezuela lideri Hugo Chavez, oyların yüzde 54'ünü alarak muhalefet lideri Henrique Capriles'i geride bırakarak dördüncü kez Devlet Başkanı seçildi.
Washington yönetiminin düşman olarak gördüğü Küba, Kuzey Kore, İran, Belarus, Suriye gibi ülkelerle sıkı bağlar kurmuş ve ABD karşıtlığını her fırsatta dile getirmiştir. Chavez, Amerikan aleyhtarlığını 2006 yılının Ağustos ayında yaptığı İran gezisi ile göstermiştir. Son olarak da BM konuşmasında "Şeytan dün buradaydı" sözleri ile Bush'u bir şeytan olarak tanımlamış ve dünya çapında büyük ilgi toplayan bir konuşmaya imza atmıştır.
2011 yılında Pelvis bölgesinde görülen lezyonlar nedeniyle Küba'da ameliyat olan Chavez'in sağlık durumu, 2012 yılında kanserin nüksetmesi nedeniyle tekrardan kötüleşmiş, bu nedenle anayasal zorunluluk gereği katılmak zorunda olduğu yemin törenine katılamamıştır.
Chavez, 5 Mart 2013 Çarşamba günü hayatını kaybetti...