"GEZİZEKALILAR MALESEF BU HAVALİMANINI HAZMEDEMEDİLER"
Posted on :
7 Haziran 2014 Cumartesi
[0] comments Label:
3.havalimanı,
başbakan,
başbakan recep tayyip erdoğan,
başbakan erdoğan,
gezizekalılar,
manşet,
mehmet uçar,
recep tayyip erdoğan,
türkiye,
türkiye cumhuriyeti
3.Havalimanı'nın temeli atıldı
Yıllık 150 Milyon Kapasitesiyle Dünya'nın En Büyük Havalimanı Olacak Proje'nin Temeli Başbakan Tarafından Açılıyor
Başbakan Erdoğan, 3.Havalimanı'nın temel atma töreninde yaptığı konuşmasında Gezi olaylarındaki eylemcilerden bahsetti.
Erdoğan, konuşmasında, "Geçen yılın Mayıs ayında bazı Gezizekalılar türedi. Bu Gezizekalılar malesef bu havalimanını hazmedemediler. " dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Sevgili İstanbullular, kardeşlerim sizleri saygıyla selamlıyorum. Evet İstnbul bugün tarihi günlerinden birini yaşıyor. Sadece İstanbul değil, tüm Türkiye tarihi anı yaşıyor.
"DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ"
Türkiye, 91 yıl içinde nice büyük yatırımlara, nice büyük projelere şahitlik etti. Ancak bu porje çok ama çok farklı bir yerde duruyor. 76 buçuk milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa ediliyor. Bu büyük övgü üzerinde 1 milyon 471 bin metrekare genişliğinde kapalı alan bulunacak. Bu boyutlarıyla havalimanı dünyanın en büyüğü.
"HAVALİMANI DEĞİL ADETA BİR ŞEHİR KURUYORUZ"
Yıllık 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyüğü olacak. Bu millete bu yakışır. Bu ülkeye bu yakışır. Sadece bir havalimanı değil adeta büyük bir şehir inşa ediyoruz. Burada inşaat dönemi boyunca 80 bin kişi istihdam edilecek. Hizmete girdiğinde ortalama 120 bin kişi istihdam edilecek. Bir şehirde olması gereken ne varsa bir bu havalimanında olacak.
"GEZİZEKALILAR BU HAVALİMANINI HAZMEDEMEDİLER"
77 milyonun gurur duymasını ülkesiyle iftihar etmesini isityorum, arzuluyorum. Geçen yılın Mayıs ayında bazı Gezizekalılar türedi. Bu Gezizekalılar malesef bu havalimanını hazmedemediler. Onların hayalleri bizim fiillerimizin ulaştığı yere ulaşamaz. Ve onlar Türkiye'yi hala 12 yıl önceki gibi görmek istiyorlar. Biz ise, dünyada Türkiye'nin marka olduğu günlere dönmek istiyoruz. Ve inşallah o günler yine geri gelecek. Hedef 2023. Çok çalışacağız, inşallah bunuda başaracağız. Ve bu havalimanını inşallah 2017'de açacağız.
"3. KÖPRÜ'NÜN ÜZERİNDEN TREN GEÇİYOR"
Şimdi buranın yakınından Yavuz Sultan Selim Köprüsü de geçecek. Orada da 5 bin kişi çalışıyor. Daha yapacak çok işimiz var. 3. Köprü'nün üzerinden bir de tren geçiyor.
"YIPRATMAK İÇİN ÇOK UĞRAŞTILAR"
Marmaray'ın güneyinden lastikli tüp geçiş de seneye açılacak. 3. Köprü'de seneye açılacak. Bu projeler Türkiye'nin artık nereye ulaştığını gösteriyor. Zor zamanlarda ümidimizi kaybetmedik. Yıpratmak için çok uğraştılar ama şu kardeşinizi harcatmadınız.
"HAVALİMANI DEĞİL ASLINDA ZAFER ANITI"
Bugün biz sadece bir havalimanı değil aslında bir zafer anıtı inşa ediyoruz. Milletin özgüvenini inşa ediyoruz.
"İHANETİN ALTINDAN BİR ÖRGÜT ÇIKTI"
Onlar maşa olarak kullanıldılar, onlar piyon olarak kullanıldılar. O sokağa çıkanlar Türkiye'nin o kutlu yürüyüşünün durdurulması engellenmesi için açık şekilde kullanıldı. Onların derdi ne ağaçtı, ne fidandı, ne çiçekti. Kendilerini solcu, ulusalcı, anti kapitalist müslüman sananlar, sadece piyon olarak kullanıldıklarını anlayamadılar. Hepsi orada bir araya geldiler. 17-25 Aralık'ta yaptığı ihanetinin altından olan bir örgüt olan bir çete ortaya çıktı. Amaç yolsuzluk değil, Marmaray'ı, 3.Köprü'yü engellemekti.
Bugün temeli atıyoruz. Bu büyük projesiyi engelleyemedikleri için onlarda büyük hayal kırıklığına uğradı. Türkiye eski Türkiye değil. "
3. HAVALİMANI'NIN ÖZELLİKLERİ
22 milyar 152 milyon euroluk kira bedeli ve 10 milyar 247 milyon euro yatırım maliyetiyle Cumhuriyet tarihindeki en yüksek yatırım olacak havalimanı başta Almanya Frankfurt olmak üzere birçok Avrupa şehrini endişelendiriyor.
İSTANBUL MERKEZ HALİNE GELECEK
Hem İstanbul'un hem de Türkiye'nin dünyaya açılması için önemli bir adım olan projeyle birlikte Avrupa'yla da bağlantı daha hızlı gerçekleşecek. Proje ile İstanbul, sahip olduğu coğrafi konumu tam anlamıyla değerlendirme imkânına kavuşacak. Bu şekilde yolculuk süreleri ve uçuşmaliyetleri ciddi anlamda düşüş gösterecek. Amerika ve Şanghay'a kadar olan çok büyük bir bölgenin havacılık trafiği düşünüldüğünde, İstanbul 'merkez' haline gelecek.
500 UÇAK PARK EDEBİLECEK
Yeni havalimanı tamamlandığında 165 yolcu köprüsü, terminaller arasındaki ulaşımın raylı sistemle yapıldığı 4 ayrı terminal binası, 3 teknik blok ve hava trafik kontrol kulesi, 8 kontrol kulesi, her türlü uçak tipinin operasyonuna uygun müstakil 6 pist, 16 taksi yolu, 500 uçak park kapasiteli toplam 6,5 milyon metrekare büyüklüğünde apron, şeref salonu, kargo ve genel havacılık terminali, devlet konuk evi, yaklaşık 70 bin araç kapasiteli açık ve kapalı otopark, havacılık tıp merkezi, oteller, itfaiye ve garaj merkezi, ibadethaneler, kongre merkezi, güç santralleri, arıtma ve çöp bertaraf tesisleri gibi yardımcı tesislerden oluşacak. Yapım maliyetinin 10 milyar 247 milyon Euro olması öngörülen havalimanının 2018 sonunda tamamlanması hedefleniyor.
KAYNAK : ENSONHABER.COM
KAYNAK : ENSONHABER.COM
Posted on :
19 Ocak 2014 Pazar
[0] comments Label:
aydın doğan,
başbakan recep tayyip erdoğan,
bekir hazar,
ingiltere,
manşet,
recep tayyip erdoğan,
takvim,
türkiye
İNGİLİZ BURNU - (OKU GERÇEKLERİ ÖĞREN MAŞA OLMA)
Türkiye ile yatıyorlar...
Türkiye ile kalkıyorlar. "Cumhurbaşkanı olma Erdoğan" diye çağrılar yapıyorlar.
Yeni İçişleri Bakanı için "Eyvah" diye feryatlar atıyorlar.
Yeni kabinenin Erdoğan'a ne kadar sadık olduğuna kadar analiz patlaması yaşıyorlar.
Kimler mi?
İngiltere'de Yahudi Sermayesinin kurduğu medya.
Bunların başında REUTERS haber geliyor.
Adamların Türkiye'yi haber yapmadığı bir gün yok.
Dün de "Erdoğan tam bir SURVİVÖR" demişler.
SAVAŞÇI demek istiyorlar yani.
Bizim haberimiz yok, REUTERS 17 Aralık operasyonundan sonra yapılan ANKETLERDEN haberdar.
Demek ki önce onlara gidiyor bilgi. "Son anketler öyle gösteriyor ki Erdoğan yine yüzde 40'ın üzerinde oy alacak.
En fazla birkaç puan düşer" diyorlar.
Türk medyasının umurunda değil İngiltere Başbakanı.
İngiliz kabinesindeki İçişleri Bakanı'nı yazan yok bizde.
Başbakan Cameron'a sadık Bakan'lar listesini yayınlayan yok Türkiye'de...
İngiltere'deki anketler ne gösteriyor, tek satır yok gazete sayfalarımızda.
Ama dedik ya adamlar İNGİLİZ...
Horozlar ötüyor sabah... "Türkiye" diye uyanıyorlar.
Güneş batıyor, yatağa "Türkiye" diye giriyorlar.
Rüyalarında Türkiye'yi ve Erdoğan'ı görüyorlar.
Nitekim yine Yahudi Sermayesi bir diğer İngiliz Gazetesi Financial Times de son sayısında "Türkiye" sendromuna girdi.
Daniel Dombay mı, Daniel Dombey mi ne, Yahudi bir yazarları analiz yapmış 17 Aralık Operasyonu ile ilgili. "Bu Erdoğan'ın sonu mu?" diye sormuş, oturmuş koca bir makale döşenmiş. "Ulen biz Cameron'un sonu mu diye analizlere dalıyor muyuz? Sana ne?" diyemiyoruz.
Çünkü "Onlara ne" değil.
Türkiye çok önemli bir yönetilecek ve SÖĞÜŞLENECEK ülke adamlar için.
Erdoğan'ın gitmesi, Kraliçe'nin kasasına milyarlarca dolar sokacak.
Adamlar çıkarlarını düşünüyor.
Nitekim bu Daniel zırt pırt "Türkiye"yi yazıyor Financial Times'ta.
Taa Temmuz 2013'te "Türkiye faizleri artırmalı" diye uyarmış.
Operasyonlar olacak ki faizler yükselecek.
Patronları MALI götürecek Türkiye'den.
22 Ekim'de de "Türkiye Batı'ya sadakatin göstermeli" diye çağrı yapmış.
Hay haay Daniel efendi.
Başka emrin var mı?
Kasım 2013'te de rahat durmamış Daniel.
Türkiye'nin İran ile girdiği petrol ilişkisini gammazlamış dünyaya. "Yakında Türkiye kendini sıkıntılı sularda bulabilir" diye de Operasyon sopası göstermiş muhterem.
Ve çok ilginçtir Haziran 2012'de de müthiş bir yoruma imza atmış.
Cemaat-Hükümet arasında hiçbir kriz yokken taa bir buçuk sene önce şöyle buyurmuş Daniel Dombey; "Türkiye'de Erdoğan pek çok KURULU DÜZENE meydan okuyor.
Başbakan'ın karşısındaki esas zorluk, pek çok devlet kurumunda örgütlü cemaattir.
Türkiye bölgede yeni GÜÇ olma peşinde ama kendi arka bahçesindeki sorunların tehdidi altında."
BİNGO...
BİR BUÇUK yıl öncesinden Tam 12'den vuran bir ÖNGÖRÜ...
Sen neymişsin be İNGİLİZ?
Adama bak yahu?
2012'nin 26 Haziran'ında bugünü görüyor.
Nasıl bir MEDYUMLUK bu?
Nostradamus sağ olsa beyaz bayrak çekip ŞAPKA çıkarır bu İNGİLİZ'e.
Sağolsun Aydın Doğan Bey'in Hürriyet'inden Erdal Sağlam kardeşim de bu İngiliz KAHİN'in uyarısını köşesine taşımış.
Haziran 2012'de "OPERAYON" kokusunu almış İngilizler.
Adamlarda ne burun varmış be!!!
BEKİR HAZAR/TAKVİM
Posted on :
24 Kasım 2013 Pazar
[0] comments Label:
Ak parti,
başbakan,
başbakan recep tayyip erdoğan,
başbakan erdoğan,
büyükşehir adayları,
manşet,
son oy oranı
Başbakan Son Oy Oranını Açıkladı
Başbakan Erdoğan, Rusya'dan dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İşte Başbakan'ın konuyla ilgili olarak yaptığı açıklaması:
"Adaylar belli olduktan sonra hangi ilde, ne durumda olduğunuzu net kestirebilirsiniz. Bu genel seçime benzemez. Şu anda oyumuz yüzde 50-52 görünüyor ama bu genel seçim neticesi değildir. O da farklı bir şey. Adaylar tam belli olduğunda tablo ortaya çıkar."
Posted on :
26 Ekim 2013 Cumartesi
[0] comments Label:
ABD,
başbakan recep tayyip erdoğan,
başkan barack obama,
edward snowden,
haber,
istihbarat,
manşet,
marie harf dışişleri sözcüsü
'Türkiye'yi Dinlemedik' Diyemedi
35 ülke liderinin dinlendiği yönündeki iddialar, ABD'li yetkilileri zor duruma düşürdü. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyla ilgili yeni iddiaların da gündeme gelebileceğini söyledi. Sözcüye, Başbakan Erdoğan'ın ofisinde bulunan böcekler de soruldu.
ABD’li eski istihbarat çalışanı Edward Snowden’ın tetiklediği dinleme krizi ABD’yi her geçen gün daha çok sıkıştırıyor. Ülkeler iddialar sonrası Washington’dan teker teker hesap sorarken, Başkan Barack Obama da dünya liderlerine telefon edip “Sizi dinlemiyoruz” garantisi veriyor.
ABD Dışişleri Sözcüsü, garantilerin her müttefik için geçerli olmadığını açıklarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde geçen sene bulunan böceklerle ilgili, “Bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi” sorusuna, “Ben bunu duymadım” yanıtını verdi ancak “Dinlemedik” demedi.
Dinleme krizi, ABD’nin peşini bırakmıyor. En son önceki gün 35 dünya liderinin ABD’nin gizli istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından dinlendiğinin ortaya çıkmasından sonra ABD’nin başının daha da ağrıyacağı neredeyse kesinleşti.
Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın beş ay önce basına sızdırdığı belgelerle patlayan skandalın ardından Brezilya ve Almanya Birleşmiş Milletler’de ABD’nin dinleme faaliyetlerini hedef alan bir düzenleme çalışması başlattı. ABD Yönetimi de dün terörle mücadele kapsamındaki istihbarat çalışmalarını mahremiyet hakları açısından gözden geçirme kararı aldığını duyurdu.
ABD, NATO müttefikleri için bile “Sizi dinlemiyoruz” garantisi vermekten kaçınırken, Türkiye’nin şimdiye kadar ABD’ye bu konuda bir rahatsızlık iletip iletmediği bilinmiyor. ABD’nin Başbakan Erdoğan’ın ofisinden çıkan böcekler konusu dâhil Türk liderlerin dinlenmediği yönünde Türkiye’ye verdiği bir garanti de henüz yok.
HER ÜLKEYE FARKLI VAKA
ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, dünkü basın toplantısında konuyla ilgili olarak, şimdiye kadar Brezilya, Meksika, Fransa ve Almanya ile krize neden olan dinleme suçlamalarının her ülke için farklı bir boyut taşıdığını söyledi.
Harf, bu ülkelere verilen “Dinlenmiyorsunuz” garantisinin başka ülkeler için de geçerli olup olmadığı sorusuna, “Bakın bu konuşmalar, vaka bazındadır. Endişelerin olduğu her farklı ülkede bazen özel bazen diplomatik olarak bazen kamuoyu önünde olur. Herkesi kapsayacak bir açıklama yapmayacağım” dedi. Harf, “O zaman Merkel ve Hollande’a verdiğiniz garantilerin diğer NATO müttefikleri için bile geçerli olmadığını mı varsaymalıyız” şeklindeki soruya da, “Her vaka farklıdır” yanıtını verdi.
TÜRKLERDEN ENDİŞE İLETİLMEDİ
Harf, “Özellikle Başbakan’la (Erdoğan) ilgili olacak şekilde, Türkler Amerikalıların Türkiye’deki dinleme operasyonlarıyla ilgili size bir endişe dile getirdiler mi?” sorusuna, “Benim bildiğim yok. Bu konuyu hiç gündeme getirdiler mi bilmiyorum ama benim bilgim dâhilinde değil. Böyle bir şey kesinlikle duymadım” dedi.
Geçen sene Ankara’daki Başbakanlık ofisinde bulunan böceklerle ilgili, “Örneğin bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi?” şeklindeki soruya da, “Tek tek bütün ortaklarımızla karşılaştığımız her olayın üzerinden gidip bu konuyu dönem içinde gündeme getirip getirmediklerine bakmak sanırım benim için imkânsız olur. Ben bunu duymadım. Ama bu konuda daha fazla bir bilgim olur mu bakmaktan mutlu olurum” dedi.
ABD Dışişleri Sözcüsü, garantilerin her müttefik için geçerli olmadığını açıklarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde geçen sene bulunan böceklerle ilgili, “Bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi” sorusuna, “Ben bunu duymadım” yanıtını verdi ancak “Dinlemedik” demedi.
Dinleme krizi, ABD’nin peşini bırakmıyor. En son önceki gün 35 dünya liderinin ABD’nin gizli istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından dinlendiğinin ortaya çıkmasından sonra ABD’nin başının daha da ağrıyacağı neredeyse kesinleşti.
Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın beş ay önce basına sızdırdığı belgelerle patlayan skandalın ardından Brezilya ve Almanya Birleşmiş Milletler’de ABD’nin dinleme faaliyetlerini hedef alan bir düzenleme çalışması başlattı. ABD Yönetimi de dün terörle mücadele kapsamındaki istihbarat çalışmalarını mahremiyet hakları açısından gözden geçirme kararı aldığını duyurdu.
ABD, NATO müttefikleri için bile “Sizi dinlemiyoruz” garantisi vermekten kaçınırken, Türkiye’nin şimdiye kadar ABD’ye bu konuda bir rahatsızlık iletip iletmediği bilinmiyor. ABD’nin Başbakan Erdoğan’ın ofisinden çıkan böcekler konusu dâhil Türk liderlerin dinlenmediği yönünde Türkiye’ye verdiği bir garanti de henüz yok.
HER ÜLKEYE FARKLI VAKA
ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, dünkü basın toplantısında konuyla ilgili olarak, şimdiye kadar Brezilya, Meksika, Fransa ve Almanya ile krize neden olan dinleme suçlamalarının her ülke için farklı bir boyut taşıdığını söyledi.
Harf, bu ülkelere verilen “Dinlenmiyorsunuz” garantisinin başka ülkeler için de geçerli olup olmadığı sorusuna, “Bakın bu konuşmalar, vaka bazındadır. Endişelerin olduğu her farklı ülkede bazen özel bazen diplomatik olarak bazen kamuoyu önünde olur. Herkesi kapsayacak bir açıklama yapmayacağım” dedi. Harf, “O zaman Merkel ve Hollande’a verdiğiniz garantilerin diğer NATO müttefikleri için bile geçerli olmadığını mı varsaymalıyız” şeklindeki soruya da, “Her vaka farklıdır” yanıtını verdi.
TÜRKLERDEN ENDİŞE İLETİLMEDİ
Harf, “Özellikle Başbakan’la (Erdoğan) ilgili olacak şekilde, Türkler Amerikalıların Türkiye’deki dinleme operasyonlarıyla ilgili size bir endişe dile getirdiler mi?” sorusuna, “Benim bildiğim yok. Bu konuyu hiç gündeme getirdiler mi bilmiyorum ama benim bilgim dâhilinde değil. Böyle bir şey kesinlikle duymadım” dedi.
Geçen sene Ankara’daki Başbakanlık ofisinde bulunan böceklerle ilgili, “Örneğin bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi?” şeklindeki soruya da, “Tek tek bütün ortaklarımızla karşılaştığımız her olayın üzerinden gidip bu konuyu dönem içinde gündeme getirip getirmediklerine bakmak sanırım benim için imkânsız olur. Ben bunu duymadım. Ama bu konuda daha fazla bir bilgim olur mu bakmaktan mutlu olurum” dedi.