Posted on :
24 Ağustos 2014 Pazar
[0] comments Label:
dünya,
gazete,
Irak,
İngiliz,
İngiltere,
İslam,
kafa kesen,
Londra,
manşet,
rapçi,
Suriye,
Şam
Amerikalı gazeteci James Foley katili Londra hip-hop sanatçısı Abdel-Majed Abdel Bary Olduğu Tespit Edildi
İngiliz güvenlik hizmetleri MI5 ve MI6 bildirildi Amerikalı gazeteci James Foley idam katil avı kilit zanlısı olarak İngiliz hip-hop sanatçısı belirledik.
Sunday Times gazetesi Abdel-Majed Abdel Bary'a dedi. Batı Londra Maida Vale, soruşturmanın önemli bir parçası haline gelmişti.
Kağıt için bilgi atfedilen "üst düzey hükümet kaynakları."
British Intelligence has identified the ISIS killer of American, Abdel Majed Bary of London, England! pic.twitter.com/FEEy1iHk0J
— DR. TWEET, PhD (@Callisto1947) 24 Ağustos 2014
Bary'a 23, Kenya ve Tanzanya elçiliklerinin ölümcül 1998 bombalama bağlı New York'ta terör suçundan yargılanmayı bekleyen bir Mısır doğumlu militan oğludur.
Son zamanlarda kesik baş tutan bir fotoğraf twitter'da dolaşıyordu.Bary'a muhtemelen "John" olarak bilinen maskeli katil olarak tanımlanan üç İngilizler arasında oldu.
Haziran ayında, Sunday Times Twitter üzerinde Bary tarafından yapılan bir tehdit ortaya çıkardı. "Aslanlar yakında pis kafirler için geliyor," diye yazdı.
Posted on :
14 Ağustos 2014 Perşembe
[0] comments Label:
ateşkes,
dünya,
filistin,
gazze,
israil,
israil ordusu,
mısır,
peter lerner,
twitter
İsrail'den Korkutan Açıklama!
İsrail Ordusu Sözcüsü Peter Lerner, bu gece sona erecek ateşkes öncesi ordunun gereken tüm önlemleri aldığını belirtti.
Lerner, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "72 saatlik ateşkesin sonuna yaklaşmamız nedeniyle düşman Hamas karşısında gereken tüm hazırlıkları yaptık" ifadesini kullandı.
İsrail basınında da ateşkesin sonuna yaklaşılması üzerine orduda hareketliliğin yaşandığı yönünde haberler yer almaya başladı.
KARA BİRLİKLERİ SINIRA SEVK EDİLDİ
İsrail'de yayın yapan Kanal 10 televizyonu, İsrail kara birliklerinin, Gazze sınırına sevk edildiğini ileri sürdü.
YEDEK ASKERLER GÖREVE ÇAĞRILDI
Haaretz gazetesi ise yedek askerlerin muhtemel bir saldırı karşısında göreve çağrıldığını yazdı.
Mısır'ın çağrısı üzerine İsrail ile Filistinli direniş gruplar arasında, 11 Ağustos gecesi 72 saatlik ateşkes kararı alınmıştı. Geçen hafta da Mısır'ın arabuluculuğuyla Kahire'de, Filistin ve İsrail heyetleri arasında kalıcı ateşkes sağlanması için dolaylı görüşmeler başlamıştı.
Mısır, bu gece 00.01'de sona erecek ateşkesin 72 saat daha uzatılmasını talep etmişti.
Lerner, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "72 saatlik ateşkesin sonuna yaklaşmamız nedeniyle düşman Hamas karşısında gereken tüm hazırlıkları yaptık" ifadesini kullandı.
İsrail basınında da ateşkesin sonuna yaklaşılması üzerine orduda hareketliliğin yaşandığı yönünde haberler yer almaya başladı.
KARA BİRLİKLERİ SINIRA SEVK EDİLDİ
İsrail'de yayın yapan Kanal 10 televizyonu, İsrail kara birliklerinin, Gazze sınırına sevk edildiğini ileri sürdü.
YEDEK ASKERLER GÖREVE ÇAĞRILDI
Haaretz gazetesi ise yedek askerlerin muhtemel bir saldırı karşısında göreve çağrıldığını yazdı.
Mısır'ın çağrısı üzerine İsrail ile Filistinli direniş gruplar arasında, 11 Ağustos gecesi 72 saatlik ateşkes kararı alınmıştı. Geçen hafta da Mısır'ın arabuluculuğuyla Kahire'de, Filistin ve İsrail heyetleri arasında kalıcı ateşkes sağlanması için dolaylı görüşmeler başlamıştı.
Mısır, bu gece 00.01'de sona erecek ateşkesin 72 saat daha uzatılmasını talep etmişti.
Posted on :
6 Ağustos 2014 Çarşamba
[0] comments Label:
dünya,
ışid,
kürdistan,
kürdistan bölgesel yönetimi,
mahmur,
manşet,
musul,
peşmerge,
sincar,
türkiye
IŞİD Militanları Yakalandı
Musul'u ele geçiren adını 'İslam Devleti' olarak değiştirdiğini bildiren Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı operasyon yapan Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı peşmerge güçleri, dün gece Musul'un Kahire Mahallesi'ne girdi.
IŞİD'in ele geçirdiği Musul'un Sincar İlçesi'nde Ezidilerin kaçışları sürerken, sığındıkları dağlarda bazı çocukların açlık ve susuzluk yüzünden öldükleri ileri sürüldü.
IŞİD'in Musul ile Sincar İlçesi'ni ele geçirmesi ardından bölgedeki bazı yerleşim birimlerine saldırıları sürerken, peşmergelerin de karşı operasyonlar başlatması üzerine Musul ve çevresinde şiddetli çatışmalar çıktı. Peşmergeler, Musul'un kuzeydoğusundaki Kahire semtini top ateşine tuttuktan sonra bölgeye operasyon düzenledi.
Şiddetli çatışmaların olduğu haberi gelen bölgede peşmergelerin Kahire semtinde stratejik bazı noktaları ele geçirdiği ileri sürüldü. Kahire semtinde çatışmaların devam ettiğini ifade eden Kürt yetkililer, peşmerge güçlerinin IŞİD teröristlerine ait çok sayıda aracı imha ettiğini de iddia etti.
MAHMUR'DA ÇATIŞMA ÇIKTI, 16 IŞİD'LİNİN CESEDİ BULUNDU
Türkiye'nin bazı sınır köylerinden 1990'lı yıllarda göç eden ve PKK'nın etkili olduğu grubun barındığı kampın bulunduğu Musul'un Mahmur İlçesi çevresinde de peşmerge güçleri ve IŞİD militanları arasında çatışmalar çıktığı haberleri geldi.
IŞİD'in 32 Türk şoförü kaçırdığı Musul'un Gayere bölgesi ile Mahmur İlçesi Giwer Nahiyesi'ne bağlı Koşefi Köyü'nde peşmerge güçleri ve IŞİD militanları arasında şiddetli çatışma çıktı. Çatışmada çok sayıda IŞİD militanının öldürüldüğü öne sürüldü. Çatışmanın ardından bölgede keşif yapan peşmerge güçleri 16 IŞİD militanının cesedini bulduklarını söyledi. Bölgede görevli bir peşmerge komutanı, IŞİD'in çok sayıda silah, mühimmat ve aracını bırakarak geri çekildiğini bildirdi. IŞİD'lilerin dün akşam saatlerinde Mahmur'a saldırı girişiminin püskültüldüğü ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin talimatı ile bu sabah Mahmur'un çevresinde IŞİD saldırılarına karşı hendek kazılmaya başlandığı bildirildi.
MÜLTECİ KAMPINA SIZAN IŞİD MİLİTANLARI YAKALANDI
Bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil'e bağlı Habat İlçesi Asayiş güçleri de dün gece Erbil- Musul karayolu üzerinde bulunan ve IŞİD saldırılarından kaçan mültecilerin yerleştirildiği Hazır mülteci kampına operasyon yaptı. Alınan istihbarat üzerine yapılan operasyonda mültecilerin arasına sızmış bir grup IŞİD militanı gözaltına alındı. Sığınmacı olarak kamufle edilip kampa sokulan IŞİD militanlarının Irak'taki Kürdistan bölgesine sızmak için hazırlık yaparken yakalandıkları belirtildi.
ÇEKİLEN KOMUTANLAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Şengal, Rabia ve Zummar bölgelerinde savaşmadan çekilen peşmerge komutanları hakkında soruşturma başlattı. Barzani, savaşmadan çekilen sorumluların askeri mahkemede yargılanarak cezalandırılmalarını istedi. Barzani'nin talimatı üzerine kurulan soruşturma heyetinin bölgeye giderek geri çekilen birlikler ve komutanlarını sorgulayacağı bildirildi.
BAĞDAT'I SADDAM'IN TÜNELLERİ İLE İŞGAL EDECEKLERDİ
IŞİD militanlarının Bağdat'ı işgal etme planı da Irak ordusu tarafından engellendi. Kürt güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, IŞİD Irak ordusunun kuşattığı başkent Bağdat'ı işgal etmek için bir sızma harekatı planladı. Saddam Hüseyin döneminde başkentin altında yapılan tünellere ulaşan IŞİD militanları, bunları kullanarak Bağdat'a sızıp şehri işgal etmek istedi. Irak merkezi hükümetine bağlı ordu birliklerinin sızma harekatını fark etmesi üzerine kısa süreli çatışma oldu. Bağdat'ı işgal etme planı Irak ordusu tarafından engellenen IŞİD'e bağlı güçler çekilerek Samarra kentine gittii. Sızma girişiminde bulunan IŞİD militanlarının Irak ordusu tarafından Bağdat'a 100 kilometre mesafedeki Samarra kentinde sıkıştığı öne sürüldü.
SİNCAR'DAN KAÇIŞ
IŞİD'in ele geçirdiği Sincar'daki Ezidi Kürtleri'nin de kaçışları sürüyor. Sincar'dan kaçan ve yaklaşık 30 bin kişi oldukları belirtilen Bunların bazı çocukların açlık ve susuzluktan öldükleri belirtildi. Peşmerge güçlerinin IŞİD saldırısından sonra Sincar'ı kuşatma altına aldığı ve örgüte Musul'dan takviye güç gelmesini engellemeye çalıştığı belirtilirken, Suriye'nin Rojava bölgesinde bulunan PYD'nin silahlı gücü YPG'nin ise Sincar Dağı'nda sığınanları IŞİD katliamından korumak için ilçeden dağa çıkan yolları tuttuğu belirtildi.
Peşmergenin büyük bir silahlı güç ile IŞİD'in elinde tuttuğu Sincar'a girmek için hazırlık yaptığı belirtirken, ilçe merkezinde bulunan Sünni Arapların IŞİD saflarına geçtikleri ve Ezidi Kürt ile Türkmen ve Şiilerin Sincar Dağı'na kaçtıkları kaydedildi.
IŞİD'in 9 Haziran'dan bu yana Kürt peşmergelerin denetimindeki bölgelere saldırması ve son olarak Sincar'a girmesinden sonra bütün gözler faaliyet gösteren Kürt siyasi partilerine çevrildi. Irak'ta yaşayan Kürtler, Suriye'nin kuzeyindeki Rojava ve Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesindeki siyasi partilerin çıkarlarını bir kenara bırakmalarını ve hep birlikte IŞİD'e karşı koymalarını istedi.
IŞİD'in Musul ile Sincar İlçesi'ni ele geçirmesi ardından bölgedeki bazı yerleşim birimlerine saldırıları sürerken, peşmergelerin de karşı operasyonlar başlatması üzerine Musul ve çevresinde şiddetli çatışmalar çıktı. Peşmergeler, Musul'un kuzeydoğusundaki Kahire semtini top ateşine tuttuktan sonra bölgeye operasyon düzenledi.
Şiddetli çatışmaların olduğu haberi gelen bölgede peşmergelerin Kahire semtinde stratejik bazı noktaları ele geçirdiği ileri sürüldü. Kahire semtinde çatışmaların devam ettiğini ifade eden Kürt yetkililer, peşmerge güçlerinin IŞİD teröristlerine ait çok sayıda aracı imha ettiğini de iddia etti.
MAHMUR'DA ÇATIŞMA ÇIKTI, 16 IŞİD'LİNİN CESEDİ BULUNDU
Türkiye'nin bazı sınır köylerinden 1990'lı yıllarda göç eden ve PKK'nın etkili olduğu grubun barındığı kampın bulunduğu Musul'un Mahmur İlçesi çevresinde de peşmerge güçleri ve IŞİD militanları arasında çatışmalar çıktığı haberleri geldi.
IŞİD'in 32 Türk şoförü kaçırdığı Musul'un Gayere bölgesi ile Mahmur İlçesi Giwer Nahiyesi'ne bağlı Koşefi Köyü'nde peşmerge güçleri ve IŞİD militanları arasında şiddetli çatışma çıktı. Çatışmada çok sayıda IŞİD militanının öldürüldüğü öne sürüldü. Çatışmanın ardından bölgede keşif yapan peşmerge güçleri 16 IŞİD militanının cesedini bulduklarını söyledi. Bölgede görevli bir peşmerge komutanı, IŞİD'in çok sayıda silah, mühimmat ve aracını bırakarak geri çekildiğini bildirdi. IŞİD'lilerin dün akşam saatlerinde Mahmur'a saldırı girişiminin püskültüldüğü ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin talimatı ile bu sabah Mahmur'un çevresinde IŞİD saldırılarına karşı hendek kazılmaya başlandığı bildirildi.
MÜLTECİ KAMPINA SIZAN IŞİD MİLİTANLARI YAKALANDI
Bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil'e bağlı Habat İlçesi Asayiş güçleri de dün gece Erbil- Musul karayolu üzerinde bulunan ve IŞİD saldırılarından kaçan mültecilerin yerleştirildiği Hazır mülteci kampına operasyon yaptı. Alınan istihbarat üzerine yapılan operasyonda mültecilerin arasına sızmış bir grup IŞİD militanı gözaltına alındı. Sığınmacı olarak kamufle edilip kampa sokulan IŞİD militanlarının Irak'taki Kürdistan bölgesine sızmak için hazırlık yaparken yakalandıkları belirtildi.
ÇEKİLEN KOMUTANLAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Şengal, Rabia ve Zummar bölgelerinde savaşmadan çekilen peşmerge komutanları hakkında soruşturma başlattı. Barzani, savaşmadan çekilen sorumluların askeri mahkemede yargılanarak cezalandırılmalarını istedi. Barzani'nin talimatı üzerine kurulan soruşturma heyetinin bölgeye giderek geri çekilen birlikler ve komutanlarını sorgulayacağı bildirildi.
BAĞDAT'I SADDAM'IN TÜNELLERİ İLE İŞGAL EDECEKLERDİ
IŞİD militanlarının Bağdat'ı işgal etme planı da Irak ordusu tarafından engellendi. Kürt güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, IŞİD Irak ordusunun kuşattığı başkent Bağdat'ı işgal etmek için bir sızma harekatı planladı. Saddam Hüseyin döneminde başkentin altında yapılan tünellere ulaşan IŞİD militanları, bunları kullanarak Bağdat'a sızıp şehri işgal etmek istedi. Irak merkezi hükümetine bağlı ordu birliklerinin sızma harekatını fark etmesi üzerine kısa süreli çatışma oldu. Bağdat'ı işgal etme planı Irak ordusu tarafından engellenen IŞİD'e bağlı güçler çekilerek Samarra kentine gittii. Sızma girişiminde bulunan IŞİD militanlarının Irak ordusu tarafından Bağdat'a 100 kilometre mesafedeki Samarra kentinde sıkıştığı öne sürüldü.
SİNCAR'DAN KAÇIŞ
IŞİD'in ele geçirdiği Sincar'daki Ezidi Kürtleri'nin de kaçışları sürüyor. Sincar'dan kaçan ve yaklaşık 30 bin kişi oldukları belirtilen Bunların bazı çocukların açlık ve susuzluktan öldükleri belirtildi. Peşmerge güçlerinin IŞİD saldırısından sonra Sincar'ı kuşatma altına aldığı ve örgüte Musul'dan takviye güç gelmesini engellemeye çalıştığı belirtilirken, Suriye'nin Rojava bölgesinde bulunan PYD'nin silahlı gücü YPG'nin ise Sincar Dağı'nda sığınanları IŞİD katliamından korumak için ilçeden dağa çıkan yolları tuttuğu belirtildi.
Peşmergenin büyük bir silahlı güç ile IŞİD'in elinde tuttuğu Sincar'a girmek için hazırlık yaptığı belirtirken, ilçe merkezinde bulunan Sünni Arapların IŞİD saflarına geçtikleri ve Ezidi Kürt ile Türkmen ve Şiilerin Sincar Dağı'na kaçtıkları kaydedildi.
IŞİD'in 9 Haziran'dan bu yana Kürt peşmergelerin denetimindeki bölgelere saldırması ve son olarak Sincar'a girmesinden sonra bütün gözler faaliyet gösteren Kürt siyasi partilerine çevrildi. Irak'ta yaşayan Kürtler, Suriye'nin kuzeyindeki Rojava ve Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesindeki siyasi partilerin çıkarlarını bir kenara bırakmalarını ve hep birlikte IŞİD'e karşı koymalarını istedi.
Posted on :
5 Ağustos 2014 Salı
[0] comments Label:
dünya,
filistin,
gazze,
HRW,
İnsan Hakları İzleme Örgütü,
israil
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Şok Gazze Raporu
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Gazze'ye ilişkin raporunu kendine ait internet sitesinde yayımladı. Raporda, İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşta rolü olmayan sivilleri öldürdüğü ve gönüllü sağlık görevlilerinin üzerine ateş açtığı gerekçesiyle savaş suçu işlediği kaydedildi.
Dünya çapında insan haklarını savunan ve bu konuda araştırmalar yapıp yayınlayan uluslararası sivil toplum kuruluşu İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Gazze'ye ilişkin raporunu kendine ait internet sitesinde yayımladı. Raporda, İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşta rolü olmayan sivilleri öldürdüğü ve gönüllü sağlık görevlilerinin üzerine ateş açtığı gerekçesiyle savaş suçu işlediği kaydedildi.
HRW'nin Filistinli görgü tanıklarının ifadelerine ve kendi yaptığı incelemelere dayanarak hazırladığı, raporunda, İsrail ordusunun 23-25 Temmuz tarihleri arasında Gazze'nin güneyinde bulunan Khuza'a kentinde bombardımandan kaçan sivilleri bilerek vurduğu ve bu nedenle savaş hukukunu ihlal ettiği belirtildi. HRW, İsrail ordusu tarafından savaş suçu işlendiğini belirttiği 3 farklı olayın yer aldığı raporunda, ordunun, kent sakinlerine evlerini boşaltmalarını söyledikten sonra evden çıkan sivillerin üzerine ateş açtığının öğrenildiğini yazdı.
Raporda bahsi geçen bir olayda 23 Temmuz sabahı yaklaşık 100 kişilik Filistinli bir gruba İsrail ordusu tarafından Khuza'a'daki evlerinden çıkmaları emrinin verildiği, evden çıkan ilk kişinin elleri havada ve silahsız olmasına rağmen bir İsrail askeri tarafından vurulduğu ve ciddi şekilde yaralandığı belirtildi. Daha sonra erkeklerin ve 15 yaş üstü erkek çocukların tutuklandığı ve Gazze'yi çevreleyen çitin yakınlarındaki bir bölgede tutulduğu, bazılarının ise sorgulanmak üzere İsrail'e götürüldüğü aktarıldı. Olayın devamında, İsrail ordusunun geri kalanları aynı gün ufak, ayrı gruplar halinde serbest bıraktığı ifade edilirken, Han Yunus'a silahsız bir şekilde giden bir grubun üzerine ateş açılması sonucu 1 kişinin öldüğü 2 kişinin de yaralandığı dile getirildi.
25 Temmuz'da gerçekleştiği kaydedilen bir diğer olayda ise yaklaşık 120 kişiyle birlikte bir evin bodrumunda saklanan ve aralarında 5 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 3 Filistinli'nin hayatını kaybettiği 15 kişinin de yaralandığı ifade edildi. Olaya ilişkin detaylı bilgilerde, yerel Kızıl Haç yetkililerinin devam eden bombardımandan dolayı yaralılara ulaşmakta zorluk yaşadığı belirtilirken, yaralılara ulaşmaya çalışan bir Kızıl Haç gönüllüsünün İsrail ordusu tarafından yapılan bir saldırıda ölümcül şekilde yaralandığı ve kendisini kurtarmaya çalışan diğer gönüllülerin de üzerine ateş açıldığı dile getirildi. Raporda, savaş hukukunda sağlık görevlilerinin sivil konumunda bulunduğu ve saldırıların hedefi olamayacağının bulunduğu kaydedildi.
GAZZE'DE ÖLÜ SAYISI 1867
İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği bombardımanda 2 çocuk yaşamını yitirdi. İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı bin 867'ye yükseldi.
Gazze'de görevini fiilen sürdüren eski Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El-Kudra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail'in Refah kentine düzenlediği bombardımanda 12 yaşındaki Muhammed Emced Uveyda ve 5 yaşındaki kardeşi Emel Emced Uveyda hayatını kaybetti" dedi.
Saldırıların 29'uncu gününde 50'den fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiğini belirten Kudra, ölü sayısının bin 867'ye ulaştığını, yaralıların ise 9 bin 470'i geçtiğini söyledi.
Kudra, sivil savunma ekiplerinin enkaz kaldırma çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, olayların ardından 7 Temmuz'da Gazze'ye havadan, 17 Temmuz'da da karadan saldırıya geçmişti.
HRW'nin Filistinli görgü tanıklarının ifadelerine ve kendi yaptığı incelemelere dayanarak hazırladığı, raporunda, İsrail ordusunun 23-25 Temmuz tarihleri arasında Gazze'nin güneyinde bulunan Khuza'a kentinde bombardımandan kaçan sivilleri bilerek vurduğu ve bu nedenle savaş hukukunu ihlal ettiği belirtildi. HRW, İsrail ordusu tarafından savaş suçu işlendiğini belirttiği 3 farklı olayın yer aldığı raporunda, ordunun, kent sakinlerine evlerini boşaltmalarını söyledikten sonra evden çıkan sivillerin üzerine ateş açtığının öğrenildiğini yazdı.
Raporda bahsi geçen bir olayda 23 Temmuz sabahı yaklaşık 100 kişilik Filistinli bir gruba İsrail ordusu tarafından Khuza'a'daki evlerinden çıkmaları emrinin verildiği, evden çıkan ilk kişinin elleri havada ve silahsız olmasına rağmen bir İsrail askeri tarafından vurulduğu ve ciddi şekilde yaralandığı belirtildi. Daha sonra erkeklerin ve 15 yaş üstü erkek çocukların tutuklandığı ve Gazze'yi çevreleyen çitin yakınlarındaki bir bölgede tutulduğu, bazılarının ise sorgulanmak üzere İsrail'e götürüldüğü aktarıldı. Olayın devamında, İsrail ordusunun geri kalanları aynı gün ufak, ayrı gruplar halinde serbest bıraktığı ifade edilirken, Han Yunus'a silahsız bir şekilde giden bir grubun üzerine ateş açılması sonucu 1 kişinin öldüğü 2 kişinin de yaralandığı dile getirildi.
25 Temmuz'da gerçekleştiği kaydedilen bir diğer olayda ise yaklaşık 120 kişiyle birlikte bir evin bodrumunda saklanan ve aralarında 5 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 3 Filistinli'nin hayatını kaybettiği 15 kişinin de yaralandığı ifade edildi. Olaya ilişkin detaylı bilgilerde, yerel Kızıl Haç yetkililerinin devam eden bombardımandan dolayı yaralılara ulaşmakta zorluk yaşadığı belirtilirken, yaralılara ulaşmaya çalışan bir Kızıl Haç gönüllüsünün İsrail ordusu tarafından yapılan bir saldırıda ölümcül şekilde yaralandığı ve kendisini kurtarmaya çalışan diğer gönüllülerin de üzerine ateş açıldığı dile getirildi. Raporda, savaş hukukunda sağlık görevlilerinin sivil konumunda bulunduğu ve saldırıların hedefi olamayacağının bulunduğu kaydedildi.
GAZZE'DE ÖLÜ SAYISI 1867
İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği bombardımanda 2 çocuk yaşamını yitirdi. İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı bin 867'ye yükseldi.
Gazze'de görevini fiilen sürdüren eski Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El-Kudra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail'in Refah kentine düzenlediği bombardımanda 12 yaşındaki Muhammed Emced Uveyda ve 5 yaşındaki kardeşi Emel Emced Uveyda hayatını kaybetti" dedi.
Saldırıların 29'uncu gününde 50'den fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiğini belirten Kudra, ölü sayısının bin 867'ye ulaştığını, yaralıların ise 9 bin 470'i geçtiğini söyledi.
Kudra, sivil savunma ekiplerinin enkaz kaldırma çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli genç Muhammed Ebu Hudayr, 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. İsrail, olayların ardından 7 Temmuz'da Gazze'ye havadan, 17 Temmuz'da da karadan saldırıya geçmişti.
YAZAR: Unknown
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, peşmergelere IŞİD'e saldırı emri verdiğini bildirdi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, yaptığı yazılı açıklamada, "Peşmerge komutanlarına, Kürdistan halkının düşmanlarına karşı savaşması emrini verdik. Düşmanlarımıza öldürücü darbeleri indirmek için saldıracağız" ifadesini kullandı.
Çatışmaların yaşandığı bölgedeki durum hakkında da bilgi veren Barzani, sabah saatlerinden itibaren teröristlere yönelik operasyona başlayan peşmergelerin, sürekli ilerlediğini aktardı.
Musul'un IŞİD'in eline geçmesinin ardından Kürt bölgesinin yalnızca kendini savunma pozisyonunda kaldığını hatırlatan Barzani, "Ancak teröristler, bize savaşı dayattı. Kürdistan'a saldırı düzenlediler ve son birkaç gün içinde üzüntü verici hadiselerin yaşanmasına neden oldular. Bu yüzden peşmergenin savunma pozisyonunu terk etmesi yönünde karar aldık. Peşmergelere son nefeslerine kadar savaşmaları emrini verdik" değerlendirmesinde bulundu.
Barzani, Zummar, Sincar (Şengal) ve çevre bölgelerinde Yezidi Kürtlerin başına gelen olayların büyük üzüntü verici olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kürdistan toprağının tek karışını dahi düşmanlara terk etmeyeceğiz. Şengal'deki Yezidi kardeşlerimizi ve bacılarımızı gözümüz gibi koruyacağız. Onları tek tek korumak boynumuzun borcudur. Teröristlerin hedefindeki Şengal Dağı da onur ve direnişle ayakta kalacaktır."
Terörle mücadelelerinde yalnız bırakıldıklarına değinen Barzani, "dünyanın sorunu" olarak nitelendirdiği "terörle mücadele" için uluslararası bir çaba ve girişimin gerektiğini vurguladı.
Kürt bölgesinin, yıllarca terörist saldırıların hedefi olduğuna işaret eden Barzani, "Üzülerek belirtmek lazım ki bu mücadelemizde yalnızdık. Hiç kimse, Kürdistan halkına yardım etmedi. Kürtlerin, terörizme karşı kendini koruması için hiçbir destek görmedik. Terörle savaşta sırtımızı Kürdistan halkına ve peşmerge güçlerine dayadık. Her zaman özgürlüğü amaç edinen bir çizgide olduk. Bunun yanında birlikte yaşama kültürünü hayata geçirdik. Kürdistan'ın affedici siyasetini uygulamada tuttuk. İşte bizi başarıya götüren ve düşmanlarımıza karşı zafer kazandıran güçlü noktamız da budur" görüşünü bildirdi.
Açıklamasının sonunda Kürt halkından ulusal birliği ve milli dayanışmayı korumasını isteyen Barzani, halk olarak kahraman peşmergeyle gurur duyduklarını, başlarının dik olduğunu ifade etti.
IŞİD öncülüğündeki silahlı gruplar, önceki gün Musul'un Sincar ilçesiyle Rabia nahiyesini ve çevredeki bazı köyleri, peşmergeden almışlardı. IŞİD'in saldırıları sonucu bölgeden binlerce insan evlerini terkederek, Kürt bölgesine sığınmıştı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, yaptığı yazılı açıklamada, "Peşmerge komutanlarına, Kürdistan halkının düşmanlarına karşı savaşması emrini verdik. Düşmanlarımıza öldürücü darbeleri indirmek için saldıracağız" ifadesini kullandı.
Çatışmaların yaşandığı bölgedeki durum hakkında da bilgi veren Barzani, sabah saatlerinden itibaren teröristlere yönelik operasyona başlayan peşmergelerin, sürekli ilerlediğini aktardı.
Musul'un IŞİD'in eline geçmesinin ardından Kürt bölgesinin yalnızca kendini savunma pozisyonunda kaldığını hatırlatan Barzani, "Ancak teröristler, bize savaşı dayattı. Kürdistan'a saldırı düzenlediler ve son birkaç gün içinde üzüntü verici hadiselerin yaşanmasına neden oldular. Bu yüzden peşmergenin savunma pozisyonunu terk etmesi yönünde karar aldık. Peşmergelere son nefeslerine kadar savaşmaları emrini verdik" değerlendirmesinde bulundu.
Barzani, Zummar, Sincar (Şengal) ve çevre bölgelerinde Yezidi Kürtlerin başına gelen olayların büyük üzüntü verici olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kürdistan toprağının tek karışını dahi düşmanlara terk etmeyeceğiz. Şengal'deki Yezidi kardeşlerimizi ve bacılarımızı gözümüz gibi koruyacağız. Onları tek tek korumak boynumuzun borcudur. Teröristlerin hedefindeki Şengal Dağı da onur ve direnişle ayakta kalacaktır."
Terörle mücadelelerinde yalnız bırakıldıklarına değinen Barzani, "dünyanın sorunu" olarak nitelendirdiği "terörle mücadele" için uluslararası bir çaba ve girişimin gerektiğini vurguladı.
Kürt bölgesinin, yıllarca terörist saldırıların hedefi olduğuna işaret eden Barzani, "Üzülerek belirtmek lazım ki bu mücadelemizde yalnızdık. Hiç kimse, Kürdistan halkına yardım etmedi. Kürtlerin, terörizme karşı kendini koruması için hiçbir destek görmedik. Terörle savaşta sırtımızı Kürdistan halkına ve peşmerge güçlerine dayadık. Her zaman özgürlüğü amaç edinen bir çizgide olduk. Bunun yanında birlikte yaşama kültürünü hayata geçirdik. Kürdistan'ın affedici siyasetini uygulamada tuttuk. İşte bizi başarıya götüren ve düşmanlarımıza karşı zafer kazandıran güçlü noktamız da budur" görüşünü bildirdi.
Açıklamasının sonunda Kürt halkından ulusal birliği ve milli dayanışmayı korumasını isteyen Barzani, halk olarak kahraman peşmergeyle gurur duyduklarını, başlarının dik olduğunu ifade etti.
IŞİD öncülüğündeki silahlı gruplar, önceki gün Musul'un Sincar ilçesiyle Rabia nahiyesini ve çevredeki bazı köyleri, peşmergeden almışlardı. IŞİD'in saldırıları sonucu bölgeden binlerce insan evlerini terkederek, Kürt bölgesine sığınmıştı.
YAZAR: Unknown
KDP-PYD arasında yaşanan sorunların çözümüne yönelik görüşmeler kısa sürede etkisini gösterdi. Zaho'dan Suriye'nin Rojava bölgesine açılan Smelke sınır kapısı sivil gidiş gelişlere ve ticarete açılıyor. Kapının pazartesi günü açılması bekleniyor.
Rojava'da KDP paralelinde faaliyet gösteren parti ve grupların PYD tarafından engellenmesi üzerine KDP ve PKK arasında bir süredir gerginlik yaşanıyordu. Öcalan'ın Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla mektup gönderip Rojava’da IŞİD’le savaşan YPG’ye destek vermesini istemesi, Barzani’nin ise peşmergelerden Rojava’ya yardım etmeleri yönündeki çağrısı kısa sürede etkisini gösterdi.
PYD’yi cezalandırmak amacıyla KDP tarafından uzun süre kapalı tutulan Peşhabur-Smelka sınır kapısı, görüşmeler sonucu açılıyor. Rojava’nın Cizre Kantonu Ulaşım Komitesi Sorumlusu Tellal Mihemed, Pêşabur-Sêmêlka sınır kapısının pazartesi günü ulaşıma açılacağını söyledi. Basnews’e konuşan Mihemed, sınır kapısının Rojava ve Irak Kürdistan bölgesi yetkililerin ortak kararıyla ilk etapta ticaret, sivil gidiş gelişleri ve her iki taraftan heyetlerin ulaşımının sağlanması amacıyla açılacağını belirtti.
Mihemed, gidiş gelişlerin belli bir düzen ve yasaya kavuşturulması amacıyla iki taraf arasında anlaşma sağlandığını, Rojava halkının resmi belgelerle Irak Kürdistan bölgesine geçeceklerini ve her bir yurttaşın 15 günlük gezi hakkının olacağını söyledi.
Rojava ve Güney Kürdistan sınır kapılarının açılmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren Mihemed, Öcalan’ın Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’ye gönderdiği mektuba dikkat çekerek, bu mektubun ardından Rojava ve Irak Kürdistanı ile ilişkilerinin daha da iyileşeceğini tahmin ettiğini kaydetti.
Rojava'da KDP paralelinde faaliyet gösteren parti ve grupların PYD tarafından engellenmesi üzerine KDP ve PKK arasında bir süredir gerginlik yaşanıyordu. Öcalan'ın Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla mektup gönderip Rojava’da IŞİD’le savaşan YPG’ye destek vermesini istemesi, Barzani’nin ise peşmergelerden Rojava’ya yardım etmeleri yönündeki çağrısı kısa sürede etkisini gösterdi.
PYD’yi cezalandırmak amacıyla KDP tarafından uzun süre kapalı tutulan Peşhabur-Smelka sınır kapısı, görüşmeler sonucu açılıyor. Rojava’nın Cizre Kantonu Ulaşım Komitesi Sorumlusu Tellal Mihemed, Pêşabur-Sêmêlka sınır kapısının pazartesi günü ulaşıma açılacağını söyledi. Basnews’e konuşan Mihemed, sınır kapısının Rojava ve Irak Kürdistan bölgesi yetkililerin ortak kararıyla ilk etapta ticaret, sivil gidiş gelişleri ve her iki taraftan heyetlerin ulaşımının sağlanması amacıyla açılacağını belirtti.
Mihemed, gidiş gelişlerin belli bir düzen ve yasaya kavuşturulması amacıyla iki taraf arasında anlaşma sağlandığını, Rojava halkının resmi belgelerle Irak Kürdistan bölgesine geçeceklerini ve her bir yurttaşın 15 günlük gezi hakkının olacağını söyledi.
Rojava ve Güney Kürdistan sınır kapılarının açılmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren Mihemed, Öcalan’ın Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’ye gönderdiği mektuba dikkat çekerek, bu mektubun ardından Rojava ve Irak Kürdistanı ile ilişkilerinin daha da iyileşeceğini tahmin ettiğini kaydetti.
YAZAR: Unknown
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Dr. Margaret Chan, yeterli önlem alınmadığı için Ebola'nın hızla yayıldığını söyledi.
Barack Obama, ABD-Afrika zirvesine katılanların virüs taramasından geçirileceğini söylerken, Avrupa Birliği, ABD, İngiltere ve Tayland gibi çok sayıda ülke, havaalanlarına termal kameralar yerleştirdi.
WHO Başkanı Chan, Gine, Liberya ve Sierre Leone'de gerekli önlem alınmış olduğu takdirde, ölü sayısının bu kadar çok olmayacağını söyledi. WHO'dan yapılan açıklamada, Dr Chan'ın Ebola ile mücadele için 100 milyon dolar fon oluşturulması için Gine, Liberya ve Sierre Leone liderleri ile görüştüğü belirtildi.
ÖLÜ SAYISI 887, HIZLA ARTIYOR
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Ebola salgını nedeniyle ölenlerin sayısının 887'ye çıktığını bildirdi.
WHO'nun açıklamasında, virüsün tehlikeli bir şekilde yayıldığı kaydedildi. Ebola salgınının başlamasından itibaren Gine'de bin 600 vaka tespit edildiği, Nijerya'dan da ölüm haberinin gelmeye başladığı bildirildi.
Bugüne kadar Gine'de 358, Liberya'da 255, Sierra Leone'de 273 ve Nijerya'da da 1 kişi olmak üzere 887 kişinin Ebola'dan hayatını kaybettiği açıklandı.
LİBERYA, DEVLET OFİSLERİNİ KLORLUYOR
Liberya hükümeti Ebola'ya karşı önlem için Cuma gününü tatil ilan ederek, bakanlık binalarını ve halkın toplandığı yerleri klorladı. Monrovia şehrinde bir polis aracının da "Virüsü taşıyorsan herkese söyle" yazılı afişle devriye gezdiği ve insanları panik yapmamaları için uyardığı bildirildi.
EMİRATES, GİNE UÇUŞLARINI DURDURDU
Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates, bugünden itibaren Gine uçuşlarını durdurduğunu duyurdu. Şirketin internet sitesinde, "Yolcularımızın ve mürettebatımızın güvenliği için, Gine uçuşlarımız ileri bir tarihe kadar durdurulmuştur" denildi.
Batı Afrika'da Ebola'nın hızla yayılması üzerine Gana hükümeti Nijerya, Gine, Liberya ve Sierre Leone'den gelen bütün uçuşlara yasak getirdi. Gana ayrıca Nijerya'ya seyahat yasağı koyan ilk ülke oldu. Nijerya'da şu ana kadar sadece bir Liberyalı havaalanında Ebola'dan hayatını kaybetti. Afrika'nın en büyük ülkesine bazı ülkeler seyahat uyarısı yaptı. Öte yanda Nijerya'dan Avrupa ülkelerine uçuşlar devam ediyor.
İnsanlar arasında kan ve vücut sıvılarının teması ile yayılan Ebola virüsü, erken teşhis edildiği takdirde kurtulma şansı biraz yüksek. Kirli ortamları seven ve kurbanlarının yüzde 90'ını öldüren virüsün belirtileri ateş, bulantı, kusma, ishal, kas, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik, kaşıntı ve böbrek ile karaciğer yetmezliği. Bazen 3 haftaya kadar anlaşılamayan virüs, organ yetmezliğine ve iç kanamalara yol açabiliyor.
İlk defa 1976' da rastlanan virüsün şu anda Afrika'nın en fakir bölgelerinde yayılması ve gerekli sağlık aletlerini kullanacak eğitimli insanların bulunmamasının virüsün hızla yayılmasına davetiye çıkardığı söyleniyor. Virüsün hızla yayılması üzerine yüzlerce Amerikalı gönüllü çalışanın Batı Afrika ülkelerinden tahliye edildiği duyuruldu.
Barack Obama, ABD-Afrika zirvesine katılanların virüs taramasından geçirileceğini söylerken, Avrupa Birliği, ABD, İngiltere ve Tayland gibi çok sayıda ülke, havaalanlarına termal kameralar yerleştirdi.
WHO Başkanı Chan, Gine, Liberya ve Sierre Leone'de gerekli önlem alınmış olduğu takdirde, ölü sayısının bu kadar çok olmayacağını söyledi. WHO'dan yapılan açıklamada, Dr Chan'ın Ebola ile mücadele için 100 milyon dolar fon oluşturulması için Gine, Liberya ve Sierre Leone liderleri ile görüştüğü belirtildi.
ÖLÜ SAYISI 887, HIZLA ARTIYOR
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Ebola salgını nedeniyle ölenlerin sayısının 887'ye çıktığını bildirdi.
WHO'nun açıklamasında, virüsün tehlikeli bir şekilde yayıldığı kaydedildi. Ebola salgınının başlamasından itibaren Gine'de bin 600 vaka tespit edildiği, Nijerya'dan da ölüm haberinin gelmeye başladığı bildirildi.
Bugüne kadar Gine'de 358, Liberya'da 255, Sierra Leone'de 273 ve Nijerya'da da 1 kişi olmak üzere 887 kişinin Ebola'dan hayatını kaybettiği açıklandı.
LİBERYA, DEVLET OFİSLERİNİ KLORLUYOR
Liberya hükümeti Ebola'ya karşı önlem için Cuma gününü tatil ilan ederek, bakanlık binalarını ve halkın toplandığı yerleri klorladı. Monrovia şehrinde bir polis aracının da "Virüsü taşıyorsan herkese söyle" yazılı afişle devriye gezdiği ve insanları panik yapmamaları için uyardığı bildirildi.
EMİRATES, GİNE UÇUŞLARINI DURDURDU
Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates, bugünden itibaren Gine uçuşlarını durdurduğunu duyurdu. Şirketin internet sitesinde, "Yolcularımızın ve mürettebatımızın güvenliği için, Gine uçuşlarımız ileri bir tarihe kadar durdurulmuştur" denildi.
Batı Afrika'da Ebola'nın hızla yayılması üzerine Gana hükümeti Nijerya, Gine, Liberya ve Sierre Leone'den gelen bütün uçuşlara yasak getirdi. Gana ayrıca Nijerya'ya seyahat yasağı koyan ilk ülke oldu. Nijerya'da şu ana kadar sadece bir Liberyalı havaalanında Ebola'dan hayatını kaybetti. Afrika'nın en büyük ülkesine bazı ülkeler seyahat uyarısı yaptı. Öte yanda Nijerya'dan Avrupa ülkelerine uçuşlar devam ediyor.
İnsanlar arasında kan ve vücut sıvılarının teması ile yayılan Ebola virüsü, erken teşhis edildiği takdirde kurtulma şansı biraz yüksek. Kirli ortamları seven ve kurbanlarının yüzde 90'ını öldüren virüsün belirtileri ateş, bulantı, kusma, ishal, kas, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik, kaşıntı ve böbrek ile karaciğer yetmezliği. Bazen 3 haftaya kadar anlaşılamayan virüs, organ yetmezliğine ve iç kanamalara yol açabiliyor.
İlk defa 1976' da rastlanan virüsün şu anda Afrika'nın en fakir bölgelerinde yayılması ve gerekli sağlık aletlerini kullanacak eğitimli insanların bulunmamasının virüsün hızla yayılmasına davetiye çıkardığı söyleniyor. Virüsün hızla yayılması üzerine yüzlerce Amerikalı gönüllü çalışanın Batı Afrika ülkelerinden tahliye edildiği duyuruldu.