Rojava'da KDP paralelinde faaliyet gösteren parti ve grupların PYD tarafından engellenmesi üzerine KDP ve PKK arasında bir süredir gerginlik yaşanıyordu. Öcalan'ın Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla mektup gönderip Rojava’da IŞİD’le savaşan YPG’ye destek vermesini istemesi, Barzani’nin ise peşmergelerden Rojava’ya yardım etmeleri yönündeki çağrısı kısa sürede etkisini gösterdi.PYD’yi cezalandırmak amacıyla KDP tarafından uzun süre kapalı tutulan Peşhabur-Smelka sınır kapısı, görüşmeler sonucu açılıyor. Rojava’nın Cizre Kantonu Ulaşım Komitesi Sorumlusu Tellal Mihemed, Pêşabur-Sêmêlka sınır kapısının pazartesi günü ulaşıma açılacağını söyledi. Basnews’e konuşan Mihemed, sınır kapısının Rojava ve Irak Kürdistan bölgesi yetkililerin ortak kararıyla ilk etapta ticaret, sivil gidiş gelişleri ve her iki taraftan heyetlerin ulaşımının sağlanması amacıyla açılacağını belirtti.
Mihemed, gidiş gelişlerin belli bir düzen ve yasaya kavuşturulması amacıyla iki taraf arasında anlaşma sağlandığını, Rojava halkının resmi belgelerle Irak Kürdistan bölgesine geçeceklerini ve her bir yurttaşın 15 günlük gezi hakkının olacağını söyledi.
Rojava ve Güney Kürdistan sınır kapılarının açılmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren Mihemed, Öcalan’ın Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’ye gönderdiği mektuba dikkat çekerek, bu mektubun ardından Rojava ve Irak Kürdistanı ile ilişkilerinin daha da iyileşeceğini tahmin ettiğini kaydetti.
"Oradaki Araplar'ın muhakkak bir gün oradan çıkarılmaları gerekiyor. Oralar, Kürt bölgeleridir. Köylerin hepsi Kürt'tür."
PKK'nın Suriye'deki kolu olarak nitelendirilen PYD'nin Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye ile son dönemde görüşmediklerini, diyaloga açık olduklarını söyledi.Müslim; Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin son açıklamaları ile iki taraf arasında gerginliğin görüldüğünü, ancak kardeş kavgası için somut ve objektif koşullar bulunmadığını, Suriye'de ise Kürt-Arap çatışmaları çıkabileceğini anlattı.
Uydu aracılığı ile Avrupa'dan yayın yapan Sterk TV'nin stüdyo konuğu olan Salih Müslim, Suriye'nin toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını, ülkenin kuzey kesimindeki Kürtler'in İsveç'teki 'Kanton yönetimi'ni esas alan geçici olarak kendi yönetim sistemlerini oluşturarak, sorunlarını çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Salih Müslim, Suriye'nin kuzeyindeki bazı kentlerde Araplar ile Kürtler'in birlikte yaşıyadıklarını hatırlatırken, şöyle dedi:
“Oradaki Araplar'ın muhakkak bir gün oradan çıkarılmaları gerekiyor. Oralar, Kürt bölgeleridir. Köylerin hepsi Kürt'tür. Devletin bir politikası sonucu Araplar geçmişte o Kürt bölgelerine yerleştirildi. Şimdi de aralarına Cephet-ül Nusra giriyor. Araplar'ın, devletin elinde özel nedenlerle bırakılmış havaalanı var. Kamışlı ve Haseki'de durum hassas. üzerine gidersen Kürt-Aarap çatışmasına gidebilir. Haseki' de devlet bizimkiler ve Arap gücü vardır. Bu güçler muhakkak bir gün çatışacaktır."
PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Kürtler olmadan Suriye'ye özgürlük ve demokrasinin gelemeyeceğini öne sürdü. Müslim, yüzyıllardan bu yana Suriye'de oldukça değişik etnik yapı ve inançta kişinin mozaik halinde yaşadığını, bu yönetimlerin hepsinden bir yönetim oluşturulabileceğini ifade ederken, Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Diyarbakır ziyaretinden önce 'talihsiz' ve 'yapılmaması gereken' bir açıklama yaptığını, Erbil Anlaşması'na uymadığını, son açıklamayı iç işlerine karışma olarak nitelendirdiklerini bildirdi.
Müslim, PYD ile Kuzey Irak Kürtleri arasında çatışma olasılığı bulunup-bulunmadığına ilişkin soru üzerine, “Kardeş kavgası için somut ve objektif koşullar oluşmalı. Bu şartlar ortada yok'' dedi. Demokrasiyi, 'evlerini' ön safta savunduklarını, Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası oluşumlardan destek beklediklerini kaydeden PYD Eş Başkanı, Türk yetkililerle son dönemde yeni bir görüşmeleri olmadığını bildirirken, “Umarız olur. Neden olmasın? Biz, diyaloga varız" dedi.
Müslim, bir başka soru üzerine Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturdukları geçici yönetimin hiçbir kesime yönelik olmadığını anlatırken, “Evinin içini yapıyorsun, kim neden karışsın? Bahane arıyorsan o başka bir şey" dedi.
Müslim, Türkiye'deki 'Çözüm süreci'nden memnun olduklarını, sonuçta Türkiye'nin ülkesinde Kürtler'i kabul ettikten sonra diğer ülkelerdeki Kürtler'i de kabul edebileceğini kaydederek, “Kürtler'den sana bir zarar gelmez. Başından beri kardeş gibi yaşıyorsun, bunca yıldır ülkenin kaynaklarını harcadın. Orada engeller çıkarsa, bu bizi de engeller. Cenevre'de kısa süre önce BM toplantısında Kürt konusu gündeme alınmadı. Oysa bu neden konuşulmasın?" diye konuştu.
