Yolun Neresindeyim? |
Posted: 19 May 2015 01:57 AM PDT Zaman zaman mailler alıyorum bu konu hakkında. Benim de sevgilim yabancı ama ailem izin vermiyor. Siz nasıl kabul ettirdiniz diye. Öncelikle bunun bir formülü yok. Bu bir yaşam tarzı. Ailenizi en iyi siz tanır ve bilirsiniz. Ben ne size 'mutlaka' yabancı ile evlenin diyebilirim ne de kesinlikle Türk ile evlenin diyebilirim. Benim ailem Yoshi'yi tanıma sürecinde dini, ırkı, geliri vb gibi sorular sormadılar bana hiç. Zaten yapı olarak 'bunları sorabilecek' bir aile olsaydık. En başından ben Yoshi ile bir ilişkiye başlamazdım. Biz en başından beri 'kendi kararınızı kendiniz verin' tavrında büyütüldük. Belirli özgürlüklerimiz her daim oldu. Kısıtlayan, yasaklayan bir ebeveyn olmadılar. Bunun yerine bak böyle yaparsan sonuçlarını böyle, tersini yaparsan da böyle olur diye konuşuldu her zaman. Böyle büyütüldüğümüz için kendi kararlarımızı kendimiz verdik her zaman. Hiçbir kararımıza karşı çıkılmadı. Zaten karşı çıkacakları isteklerimiz de olmadı. Arkadaş seçme sürecinde zaman zaman fikir belirttikleri oldu. Buna rağmen görüşmeye devam ettiğimizde, ne kadar haklı olduklarını gördük. Bu yüzden biraz sakinleşip, olaya karşıdan bakmak gerek sanırım. Benim başıma gelseydi Eğer karşı çıktıkları bir erkek arkadaşım olsaydı ve çok aşık olsaydım. Öncelikle bütün gücümle onlara aşkımı ve kararımı savunurdum. Ama neden karşı çıktıkları da çok önemli benim için. Sadece Japon diye karşı çıkacak bir yapıda değiller çünkü. Karşı çıktıkları şeye ikna olursam, ne kadar aşık olursam olayım ayrılırdım. Çünkü aşk, sevgili her zaman bulunur ama aile asla bulunmaz. Bu çok klasik gelecek ama bu kesinlikle böyle. Peki ya tersi karşı çıktıkları şeyi bana karşı savunamıyorlar ve geçerli bir sebepleri yoksa, o zaman bildiğimi yapardım. Kalbimi dinlerdim. Ama bu benim düşüncelerim ve benim aile yapım. Eğer sizin aileniz karşı çıkıyorsa ve asla affedeceklerini düşünmüyorsanız iyi düşünün derim ben. Bu dünyaya bir kere geleceğiz. Aileniz mi, aşkınız mı? Bu yüzden ben kimseye fikir veremem. En doğru fikir ve karar sizin kalbinizde. Aslında içten içe biliyorsunuzdur o cevabı da, başkasından duymaya ihtiyacınız var sanırım. Ama böyle bir karar ne komşuya, ne takip ettiğiniz blogger'a, ne de arkadaşa sorulur. Kalbinize sorun. Ben hayatımda hiçbir zaman Allah'ım X'i bana nasip et diye dua etmedim. Aşkından öleceğimi sandıklarım da dahil buna :) Her zaman hayırlısını diledim. Çünkü bazen aşktan bazen yaştan bazen de tecrübesizlikten gözünüz kör olabiliyor. Bu adam benim için hayırlı mı diye sormak gelmiyor akla. Bu yüzden hayırlısını dilemek en güzeli sanki. Allah kalbinizdekini sizin için hayırlı eylesin! Ya da hayırlısını kalbinize düşürsün diyelim. edit: Bu arada ben Yoshi'yi Japon diye seçmedim. Eğer Japon diye veya Japonya'da yaşamak için seçseydim ailem ASLA izin vermezdi. |
You are subscribed to email updates from Yolun Neresindeyim? To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. | Email delivery powered by Google |
Google Inc., 1600 Amphitheatre Parkway, Mountain View, CA 94043, United States |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder